• Sonuç bulunamadı

Kelime evreni ve leksikoloji çalışmaları açısından eğitim-öğretim kurumlarında ders materyali olarak kullanılan kitaplarda seçilen metinler oldukça önemlidir. Öğrencilerin var olan kelime evrenlerine yeni kelime kazandırması, aktif kelime evreni ile pasif kelime evreni arasındaki farkın azaltılması açısından kitaplarda kullanılan kelimelerin çeşitliliğinin fazla olması gerekmektedir. 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı dersi 2018-2019 yılına ait MEB tarafından yayımlanan ders kitabındaki kelime evreni incelenerek şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Yapılan çalışmada öncelikle ders kitabında yer alan toplam 38 metin incelenmiştir. Bu metinlerin toplam kelime sayısı ve farklı kelime sayısı bulunmuştur. Toplam kelime sayısı 27.426, farklı kelime sayısı ise 5.944 adettir. Toplam kelime sayısını oluşturan kelimelerin ortalama yoğunluğu 4,61'dir. Yani metinlerde bir kelime ortalama 4,61 defa kullanılmıştır. Kelime yoğunluğundaki azlık, kelime evreninin geniş olması anlamına gelir. Elde edilen bu sonuca göre kitapta kullanılan metinlerin kelime evreninin zengin ve geniş olduğu çıkarımı yapılabilir. Bu durum, ders kitabında kullanılan metinlerdeki kelime seçiminin öğrencilerin yeni ve farklı kelimelerle tanışması ve bu kelimelerin onların kelime evrenine katkı sağlaması açısından olumlu bir durumdur.

Toplam kelime sayısı ve farklı kelime sayılarının üniteler bazında değerlendirilmesi yapılırsa "Hikâye" ünitesinde yer alan metinlerde toplam kelime sayısı 5.605'tür. Farklı kelime sayısı ise 1.836'dır. Bu ünitedeki kelime yoğunluğu 3,10'dur. Yani bir kelime ortalama 3,10 defa kullanılmıştır. "Şiir" ünitesinde toplam kelime sayısı 1.639'dur. Farklı kelime sayısı ise 883'tür. Kelime yoğunluğu ortalama 1,85'tir. "Destan/Efsane" ünitesinde toplam kelime sayısı 4.872, farklı kelime sayısı 1.257'dir. Kelime yoğunluğu ise ortalama 3,87'dir. "Roman" ünitesinde toplam kelime sayısı 6.520, farklı kelime sayısı 2.116'dır.

Kelime yoğunluğu 3,08'dir. "Tiyatro" ünitesinde toplam kelime sayısı 3.520'dir. Farklı kelime sayısı ise 901 tanedir. Kelime yoğunluğu 3,9'dur. "Anı (Hâtıra)" ünitesinde toplam kelime sayısı 1.759, farklı kelime sayısı ise 841 adettir, kelime yoğunluğu ise 2,09'dur. "Haber Yazısı" ünitesinde toplam kelime sayısı 1.133'tür, farklı kelime sayısı 525'tir. Kelime yoğunluğu ise 2,15'tir. "Gezi Yazısı" ünitesinde toplam kelime sayısı 2.370, farklı kelime sayısı ise 1.190'dır. Kelime yoğunluğu ise 1,99'dur.

Kelime yoğunluğunun en az olduğu ünitenin "Şiir" ünitesi olduğu görülmektedir. Kelime yoğunluğunun az olmasında kelimelerin tarihsel süreç içerisinde gelişimlerinin görülmesini sağlayan metinlerin seçilmesi de etkilidir. Sagu, koşuk, geçiş dönemi eserleri, gazel, kaside, koşma, semai, türkü gibi Türk dilinin geçmişten günümüze gelişim evrelerinin de izlenebildiği metinlerin olması kelime farklılığını arttırmıştır. Aynı zamanda İslam dininin kabulü ile dilin Arapça ve Farsça etkisine girdiği de metinlerden görülmektedir. "Gezi Yazısı" ünitesinde yoğunluğun az olmasında "Der-Beyân-ı Cevâmi-i Erzurum" adlı metin etkili olmuştur. Bu metinde Arapça ve Farsça kelime bakımından oldukça çeşitlilik vardır. Ders kitabında kullanılan metinlerde yer alan kelimelerin sıklığı ile ilgili bir tablo oluşturulup çalışmanın sonunda "EK-1" başlığı ile verilmiştir. Sık kullanılan ilk 100 kelime içerisinde 15'i özel isim ve unvan isimlerinden oluşmaktadır.5'i "vü/u/ü", "da/de", "mı", "-e kadar", "-den sonra" edat ve bağlaçlarıdır. Geriye kalan 80 kelimenin 61'i İlyas Göz'ün Yazılı Türkçenin Kelime Sıklığı Sözlüğü eserinde yer verdiği sıklık tablosu ile uyumludur. Ders kitabında yer alan ve İlyas Göz'ün Yazılı Türkçenin Kelime Sıklığı Sözlüğü'nde belirttiği tabloda ilk 100 kelime ile uyumlu olmayan kelimelerin sayısı 19'dur ve bunlar şunlardır: "kız", "her", "yüz", "taraf", "can", "dağ", "gece" "şimdi", "oğul", "idi", "bura", "ad", "otur-", "şu", "öldür", "güzel", "işte", "ok", "halk".

Özay Karadağ, İlköğretim I. Kademe Öğrencilerinin Kelime Hazinesi Üzerine Bir Araştırma adlı çalışmasında ilköğretim I. kademe öğrencilerinin yüksek sıklıklı kelime listesini vermiştir. Bu listedeki ilk 100 kelime ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerin sıklık tablosundaki ilk 100 kelime mukayese edilirse 48 kelimenin ortak olduğunu söylemek mümkündür.

Mehmet Kurudayıoğlu, İlköğretim II. Kademe Öğrencilerinin Kelime Hazinesi Üzerine Bir Araştırma adlı çalışmasının sonunda ilköğretim II. kademe kelime listesini sıklık sırasına göre vermiştir. Bu listedeki ilk 100 kelime ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerin sıklık tablosundaki ilk 100 kelime mukayese edilirse 57 kelimenin ortak olduğu söylenebilir.

Bayram Baş'ın 1985-2005 Yılları Arasında Çocuk Edebiyatı Sahasında Yazılmış Tahkiyeli Metinlerin Söz Varlığı Üzerine Bir Araştırma adlı çalışmasındaki çocuk romanları ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerde kullanılan ilk 20 kelime kıyaslanırsa 13 kelimenin ortak olduğu söylenebilir. Çocuk romanları ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında "Roman" ünitesinde sıralanan sıklığı yüksek ilk 20 kelimede 8'i ortaktır.

Baş'ın çalışmasındaki çocuk romanlarında da 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında geçen "Roman" ünitesinde de "Ayşe" özel isminin sıklığı yüksek olması dikkat çekicidir. Baş'ın çalışmasındaki çocuk romanlarında kullanılan ikilemelerde de 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında geçen "Roman" ünitesinde geçen ikilemelerde de sıklığı en yüksek olan "yavaş yavaş"tır.

Baş'ın çalışmasındaki çocuk hikâyelerinde sık kullanılan ilk 20 kelime ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerde kullanılan sıklığı yüksek ilk 20 kelime kıyaslanırsa 13 kelimenin ortak olduğu söylenebilir.

Baş'ın çalışmasındaki çocuk hikâyeleri ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki "Hikâye" ünitesinde sıralanan sıklığı yüksek ilk 20 kelimede 11'i ortaktır. Çocuk hikâyelerinde de 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında geçen "Hikâye" ünitesinde de "Ali" özel isminin sıklığı yüksek olması dikkat çekicidir. Çocuk hikâyelerinde kullanılan ikilemelerde sıklığı en yüksek "yavaş yavaş" iken 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında "Hikâye" ünitesinde geçen ikilemelerde sıklığı en yüksek olan "zavallı zavallı"dır.

Baş'ın çalışmasındaki çocuk destanlarında sık kullanılan ilk 20 kelime ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerde kullanılan sıklığı yüksek ilk 20 kelime kıyaslanırsa 12 kelimenin ortak olduğu söylenebilir. Çocuk destanları ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki "Destan/Efsane" ünitesinde sıklığı yüksek ilk 20 kelimede 11'i ortaktır. Çocuk destanlarında da 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında geçen "Destan/Efsane" ünitesinde de "Oğuz" özel isminin sıklığı yüksek olması dikkat çekicidir. Çocuk destanlarında kullanılan ikilemelerde sıklığı en yüksek "bir bir" iken 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında "Destan/Efsane" ünitesinde geçen ikilemelerde "bir bir", "gece gündüz", "kana kana", "çoluk çocuk" bir defa kullanılmıştır.

Bayram Baş'ın 1985-2005 Yılları Arasında Çocuk Edebiyatı Sahasında Yazılmış Tahkiyeli Metinlerin Söz Varlığı Üzerine Bir Araştırma adlı çalışmasındaki çocuk kitaplarında

yaygın olarak kullanılan ilk 20 kelime ile 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerdeki sık kullanılan ilk 20 kelime kıyaslanırsa 13'ünün ortak olduğu söylenebilir. 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki sıklığı yüksek ilk 20 kelimede çocuk kitaplarınınkinden farklı olanlar şunlardır: "sen", "ile", "Karagöz", "için", "gör-", "söyle", "Hacivat".

10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinler tür bakımından da incelenmiştir. İsimler kendi içinde özel isimler, cins isimler olarak gruplandırılmıştır. Cins isimler de unvan, meslek, akrabalık isimleri; insan vücudu ile ilgili isimler; tabiat ile ilgili isimler, soyut isimler, somut isimler; savaş, askerlik, siyaset, hukuk ile ilgili isimler; hayvanlar ile ilgili isimler; bitki ve çiçekler ile ilgili isimler; yiyecek ve içecek ile ilgili isimler; zaman ile ilgili isimler; giyim ile ilgili isimler; nesne, eşya, taşıt ile ilgili isimler; yer ve yön ile ilgili isimler; bilim, sanat ve edebiyat ile ilgili isimler olmak üzere kategorilendirilmiştir. 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında kullanılan farklı özel isim sayısı 544'tür. Özel isimler de kendi içinde çeşitli şekillerde kategorilendirilmiştir. Bunlar: şahıs; ülke, yer, müessese; gün, tarih, eğlence, tören; nesne, hayvan, eser, film, hastalık; ırk, medeniyet, dil, grup ve dinî özel isimler şeklindedir.

10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerde şahıslara ait farklı özel isim sayısı 259'dur. Özel isimlerin kendi içinde gruplanmasında en fazla payı şahıs isimleri almaktadır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait metinlerde yer alan özel isimler içinde sıklığı en yüksek olan "Oğuz" kelimesidir. İslam etkisinde gelişen Türk edebiyatına ait metinlerde sıklığı en yüksek şahıs isimleri "Karagöz", "Hacivat", "Pişekar" ve "Kavuklu"dur. "Tiyatro" ünitesinde diyalogların fazla olması bu durumda etkilidir denilebilir. Dünya edebiyatına ait metinlerde de "Hektor", "Quasimodo" gibi özel isimler yer almaktadır. Bazı metinlerde günümüzde yaşayan ya da yakın zamanda vefat etmiş kişilerin isimlerine de yer verilir: "Sadri Alışık", "Cahit Irgat", "Ferhan Şensoy", "Münir Özkul", "Adile Naşit", "Aziz Sancar", "Orhan Pamuk" gibi.

10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında yer alan metinlerde özel isimlerden yer, şehir, müessese ile ilgili 177 farklı isim geçmektedir. Bunlardan Türkiye'de, Asya ve Avrupa'da olan mekânlara yer verilmiştir ve bunlardan bazıları şu şekildedir: "Rum", "Şam", "Isfahan", "Teke", "Zengi", "Hayber Kalesi", "Medine", "Marmara", "İstanbul", "Sadâbâd"... Metinlerde farklı dinî özel isim sayısı 36'dır. Bunlardan sıklığı en yüksek olan "Ali" ismidir. "Hades" (Yunan Yer Altı Tanrısı), "Athena" (Bilgelik, Cesaret, Strateji

Tanrıçası), "Zeus" (Yunan Zeka Tanrıçası), "Ares" (Yunan Savaş Tanrısı), "Apollon" (Müzik, Sanat, Kehanet Tanrısı) gibi Yunan mitolojisine ait özel isimler de kullanılmıştır. Görüldüğü gibi İslam dinine ile ilgili yaratıcı, peygamber, melek, cennetteki unsurlar vs. birçok özel isim çoğunlukla kullanılmıştır. İslamiyet öncesinde yer alan metinlerde din ile ilgili "Gök Tanrı" ismi geçmektedir. Hristiyanlık dininin özel isimlerinden "İsa", "Mesih", "Ruhullah" yanında Eski Yunan mitolojisi ile ilgili "Hades", "Athena", "Zeus", "Ares", "Apollon" gibi isimlerine metinlerde yer verilir. Metinlerde sadece İslam'a ait özel isimlerin kullanılmaması ile öğrencilerin yeryüzünde birden fazla dinin ve inanışın da olabileceğini düşüncesi verilmeye çalışılmış olabilir. Özellikle "İlyada" adlı metinde geçen Eski Yunan mitolojisine ait özel isimler ile kültür seviyelerinin arttırılması amaçlanmış olabilir.

Metinlerde ırk, medeniyet, dil, grup hakkında 29 farklı özel isme yer verilmiştir. Genel olarak bu gruba bakıldığında Türklere ait "Oğuz", "Kırgız", "Türkmen" gibi boy ismi ve Türklerin tarih boyunca ilişki içerisinde olduğu "İngiliz", "Fransız", "İtalyan", "Yunan", "Arap" gibi milletlerin isimlerinin geçtiği görülmektedir. Bu da gerçek hayatta yaşananların metinlere yansıdığı ve metinlerin de döneminin özelliklerini yansıttığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.

Metinlerde cins isimler kendi içinde unvan, meslek, akrabalık ismi; insan vücudu ile ilgili; tabiat ile ilgili; savaş, askerlik, siyaset ve hukuk ile ilgili; hayvanlarla ilgili; bitki ve çiçekler ile ilgili; yiyecek ve içecekle ilgili; zaman ile ilgili; giyim ile ilgili; nesne, eşya ve taşıt ile ilgili; yer ve yön ile ilgili; bilim, sanat ve edebiyat ile ilgili; renkler ile ilgili isimler olmak üzere kategorilendirilmiştir. Cins isimlerin bu şekilde birbirine oranlarında 227 unvan, meslek, akrabalık ismi kullanılmıştır. Unvan ile ilgili olanlardan en çok kullanılanları "bey", "efendi", "hanım", "kağan"; meslek ile ilgili isimlerden en çok kullanılanları "halife", "imam", "uşak", "doktor", "padişah"; akrabalık isimlerinden en çok kullanılanlar ise "baba", "çocuk", "oğul" şeklindedir. Unvan isimlerinin çoğunluğunun İslam öncesi ve İslam etkisi ile gelişen Türk edebiyatına ait metinlerde görülen isimler olduğu görülmektedir. Bu da metinlerde tarihî ve dinî unsurlara yer verildiğini, kültüre bağlı kalındığını göstermektedir. 19. yüzyılda Batı'dan etkilenmeler neticesinde de metinlere yeni kelimeler girmiştir. Unvan isimleri içinde yer alan "Mister" kelimesinin yanında "Madam", "Mösyö" kelimeleri de bunun bir örneğidir. Meslek isimlerinden de din, tıp, yöneticilik, askerlik alanlarında olduğu görülmektedir. İslam dininin etkisi ile kültürümüze bu kelimelerin girmesi ve metinlerde de İslamiyet'i yayma, gaza ve cihât

politikası temaları göz önünde bulundurulursa "halife", "imam" gibi meslek isimlerinin sık kullanılması olağan bir durumdur. İnsan sağlığı, her dönem bizim için en vazgeçilmezdir. Metinlerde de "doktor", "tabip" kelimelerinin sık kullanılan meslek isimlerinde geçmesi bunu göstermektedir. "Tabip", İslamî etkinin devam ettiği metinlerde görülürken, "doktor" daha çok Batı etkisinin yer aldığı metinlerde geçmektedir. Askerlikle ilgili olan "esir", "çavuş", "er" kelimeleri de sık kullanılmıştır. Bilindiği gibi Türkler güçlü olan, askeri yapılarına her dönem önem veren, bağımsızlıklarını her şeyin önünde tutan bir millettir. Bu özelliklerine de metinlerine yansıtan askerî kelimelere yer verilmesi olağandır. Metinlerde geçen ve kullanım sıklığı fazla olan "uşak" kelimesi ise hizmetçi anlamındadır ve Batı'nın etkisi ile gelişen Türk edebiyatına ait metinlerde rastlanmaktadır. 19. yüzyılda Batı'nın sadece edebiyatından değil yaşam tarzından da etkilenilmiştir ve metinlerde bunun etkisi görülmeye başlanmıştır. "Yüksek Ökçeler" adlı metinde Hatice Hanım'ın hizmetçileri vardır. Mâi ve Siyah adlı metinde Ahmet Cemil'in para kazanmak için ders vermeye gittiği evde çalışan bir uşak bulunmaktadır. Felâtun Bey ile Râkım Efendi adlı metinde de Mister Ziklas'ın evinde yine bir hizmetçi bulunmaktadır.

İnsan vücudu ile ilgili 82 adet farklı isim kullanılmıştır. "El", "göz", "yüz" "baş" gibi dış organlar ile ilgili isimlerin çoğunlukta olduğu görülmektedir. Tabiat ile ilgili ise 124 isimden sıklığı yüksek olanlar "dağ", "su", "gök", "deniz", "ay"; savaş, askerlik, siyaset ve hukuk ile ilgili 54 isimden sıklığı yüksek olanlar "kağan", "gazi", "ok", "halk", "asker"; hayvanlarla ilgili 72 isimden sıklığı yüksek olanlar "at", "kedi", "kurt"; bitki ve çiçekler ile ilgili 60 isimden sıklığı yüksek olanlar "gül", "çiçek", "dal", "bağ"; yiyecek ve içecekle ilgili 82 isimden sıklığı yüksek olanlar "su", "yemek", "kahve", "turşu", "ekmek", "et"; zaman kavramı ile ilgili 90 isimden sıklığı yüksek olanlar "daha", "sonra", "gün", "zaman", "gece"; giyim ile ilgili 21 isimden sıklığı yüksek olanlar "palto", "gömlek", "etek", "terlik"; nesne, eşya ve taşıt ile ilgili 238 isimden sıklığı yüksek olanlar "kitap", "oda", "kapı", "altın"; yer ve yön ile ilgili 189 isimden sıklığı yüksek olanlar "yer", "ev", "üzeri," "taraf"; bilim, sanat ve edebiyat ile ilgili 104 isimden sıklığı yüksek olanlar "tiyatro", "roman", "resim", "sinema", "hikâye"; renkler ile ilgili 27 farklı isimden sıklığı yüksek olanlar "kara", "siyah", "beyaz", "kırmızı", "ak" şeklindedir.

Görüldüğü gibi cins isim kategorilerinden en büyük pay nesne, eşya ve taşıt ile ilgili isimlere aittir. Bunun böyle olmasında nesne, eşya ve taşıtların insan hayatına yardımcı olması ve günlük yaşantımızda da en çok yer edinen unsurlar olmaları etkili olabilir. Nesne, eşya, taşıt isimlerinden sonra unvan, akrabalık ve meslek isimlerinin kullanım

oranının ise ilk sırayı aldığı görülmüştür. İnsanların yaşamını idame ettirebilmesi için yaptığı meslekler ve yakınlık kurduğu kişiler hayatlarında birinci derecede öneme sahiptir. Metinlerde fazla kullanılması da normal karşılanabilecek bir durumdur. Ancak bu iki grup arasında sayıca çok büyük bir fark görülmemekte, birbirlerine yakın değerlerde yer aldığı tespit edilmiştir. Yer ve yön isimlerinin oranı ise en çok kullanılan isim sayısı bakımından üçüncü sırayı almaktadır.

10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabı tür merkezli olmasının yanında üniteler içinde yer alan metinler edebiyat tarihi kronolojisiyle verilmiştir. Ünitelere adını veren türlere ait metinlerde bu gruplandırmaların oranında farklılıklar olabilir. Zira "Şiir" ünitesinde yer alan tabiat ile ilgili isimler ile "Haber Metni" ünitesinde yer alan tabiat ile ilgili isimlerin sayısı birbirinden farklıdır. "Hikâye", "Roman", "Destan/Efsane" ünitelerinde yoğunlukta kullanılan savaş, askerlik, siyaset, hukuk ile ilgili kelimelerden Türk milletinin bağımsızlığına düşkün olması sebebiyle geçmişten günümüze kadar kurduğu birçok devlet de göz önünde bulundurulduğunda bağımsızlıklarına düşkün yaşantısının ve savaşçı özelliklerinin metinlere yansımış olduğu çıkarımı yapılabilir.

Özel isim ve cins isim kullanımında cins isim sayısının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu da insanların günlük hayatında muhatabı oldukları birçok eşya ve durum göz önünde bulundurulursa tür adının çok olması beklenen bir durumdur, denilebilir.

Metinlerde geçen somut isim sayısı 1.656 iken soyut isim sayısı 639'dur. Ünite bazında bakıldığında da her ünitede somut isim sayısının soyut isimden fazla olduğu görülmüştür. "Hikâye", "Roman", "Destan/Efsane" ünitelerinde dış mekan tasvirlerinin fazla olması, "Şiir" ünitesinde de tabiat ile ilgili unsurların şiirlerde kullanılması, "Gezi Yazısı", "Anı", "Haber Metni" ünitelerinde de anlatımda gerçekliğin ön planda olması sebebiyle somut kelimelerin fazla olması normal karşılanabilecek bir durumdur, denilebilir. Lise çağında öğrencilerin her ne kadar soyut düşünmek için hazırbulunuşlukları artmış olsa da metinleri kolay anlayabilmeleri açısından somut isimlerin çoğunlukta olması gerekmektedir. Sarmal bir yaklaşıma sahip olan Türk dili ve edebiyatı eğitim- öğretim programında somut kelimelerin 10. Sınıf düzeyinde yoğun kullanılmasının bir getirisi ileriki yıllar için 10. Sınıf düzeyinde anlatılan türlerin temelleri daha sağlamlaştırılmış olacaktır. 11 ve 12. sınıflarda da soyut anlama ve kavramaları da gelişeceği için iyi tanıdıkları metin türlerinin tarihsel gelişimlerine de yabancı kalmayarak bilişsel gelişim süreçlerini tamamlayacaklardır. Çünkü eğitim-öğretim faaliyetlerinde de somuttan soyuta, basitten

karmaşığa ilkesi ile hareket edilmektedir. Burada ele alınan metinlerde de bu duruma dikkat edilmiştir.

10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerde geçen farklı sıfat sayısı 763'tür. Sıfatlar kendi içerisinde öznel, nesnel sıfatlar ve yargı sıfatları olarak gruplandırılmıştır. Öznel sıfatlar; kişisel görüş ile ilgili olan; isimde, nesnede olmadığı hâlde yansıtılan sıfatlardır. Başka bir deyişle sıfatın, öznenin duygu ve düşüncelerin yansıtması ile oluşan sıfatlardır. 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabında "dehşetli kara (feryat)", "ulu (dergâh)", "gözceğizi fersiz (ihtiyar)", "insanoğlunun ejderhası (Deli Dumrul)", "aslan (oğul)" gibi örnekleri kullanılmıştır. Nesnel sıfatlar ise kişiden kişiye değişmeyen, ismin gerçek yani kendinde olan bir özelliğini yansıtan, nesneye ait olan özelliklerin yansıtıldığı sıfatlardır. 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerde "kuru (çay)", "otuz üç (akçe)", "kırk (akçe)", "bir bölük (oba)", "altın (kadeh)", "sakalcığı akça (ihtiyar)" gibi örnekleri mevcuttur. Çok sayıda öznel ve nesnel sıfat kullanımı tespit edilmiştir. Öznel sıfatın sayı bakımından nesnel sıfata oranla daha az olduğu görülmüştür. Bu da metinlerde tasvir yapılırken nesneye, varlığa ait olmayan özellikler yerine nesnede ve varlıkta bulunan özelliğin daha çok tercih edildiği şeklinde yorumlanabilir.

Bülent Özkan, Türkiye Türkçesi Söz Varlığında Sıfatların Eşdizimliliği adlı derlem tabanlı uygulama çalışmasında Türkiye Türkçesinin yazı diline ait çeşitli türlerde metin parçaları ile internet ortamında seçilen 25 milyon sözcüklük bir derlemi amacına uygun olarak sayısallaştırmış, çeşitli programlarla derlenebilir hâle getirerek dizimsel ve anlamsal olarak birbiriyle bağdaşıklık gösteren sıfat ve isimleri eş dizimlilikleri çerçevesinde değerlendirmiştir. Çalışmasında 1.514 sıfatın rastlanma sıklıklarını da sunmuştur. Buna göre "bir" sıfatı 1.147.174 sıklığı ile ilk sıradadır (Özkan ve Tahiroğlu, 2014). 10. sınıf ders kitabındaki metinlerde de "bir" sözcüğünün kullanım sıklığı bakımından ilk sırada olduğu tespit edilmiştir. "Bu", "çok", "ne" sıfatlarının da sıra bakımından ilklerde olduğu, bu bakımdan ders kitabında kullanılan sıfatların bu sıralamayla uyumlu olduğu ancak ders kitabındaki diğer sıfatların da bu sıralama içerisinde yer alıp kullanım sıklıklarının ya da sıralamalarının birbirinden farklı olduğu ve çoğunlukla değişkenlik gösterdiği söylenebilir. 10. sınıf Türk dili ve edebiyatı ders kitabındaki metinlerde geçen farklı zarf sayısı 1.110'dur. Zarflar; kendi içinde durum/hareket, yer-yön, soru, vasıta ve birliktelik, miktar, zaman, benzetme zarfları ve niteleme yapan zarflar olarak gruplandırılmıştır. Bu gruplandırmada zaman zarfı 335 kez kullanılmıştır ve en çok zaman zarfının kullanıldığı görülmektedir. Bunlara "(atıştırırken) görünce", "dün gece", "eline fırsat geçmişken",

"ertesi gün", "elmayı yerken" vb. örnek verilebilir. Zaman insanlar için önemlidir, insanın hayatı hep bir zaman dilimi içinde geçer. Hayatını zamanlara göre planlar. Hayat ile konuşulan ve kullanılan dil birbiri ile uyumlu olmalıdır. Bundan hareketle ders kitabındaki

Benzer Belgeler