• Sonuç bulunamadı

civarında ağız sütü almaları gerekmektedir. Toplam günlük tüketim ise 4-6 litre civarında olmalıdır. Bir başka ifade ile günlük ağız sütü tüketimi buzağının canlı ağırlığının

% 10’u kadar olmalıdır. Doğan buzağılara ilk saatlerde septisemi serumu uygulanmalıdır. Genç ineklerden doğan yavrulara o dönemde doğum yapmış yaşlı inek varsa ağız sütünden içirilebilir.

TR71 Bölgesi'nde incelenen işletmelerin tamamında kaba ve kesif yem temininde sorunların olduğu belirlenmiştir.

Bilindiği üzere hayvan yetiştiriciliğinde, masrafların çoğunluğunu yem masrafları oluşturmaktadır. Bu sorunu çözebilmek için TR71 Bölgesi'nde yem bitkisi ekiliş alanlarının miktarını artırıcı tedbirler alınmalıdır.

Araştırma kapsamında bölgede incelenen işletmelerin birçoğunun kaba ve kesif yemi kendisinin ürettiği ihtiyaç karşılanamadığında ise satın aldığı belirlenmiştir. İncelenen işletmelerde kaba yem temininde arazi kullanım oranlarının oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bu yüzden, kaba yem sorunu azaltmak için işletmelere arazi kiralayarak bu ihtiyaçlarını karşılamaları tavsiye edilebilir. Sürdürülebilir sığırcılık işletmesi bakımından kaba yemin işletme içerisinde üretilmesi önemlidir. Proje kapsamındaki işletmelerin tamamında kaba ve kesif yem açığının olduğu dikkate alınırsa kaliteli kaba yem üretiminin artırılması gerekir.

Yetiştiricilerin çoğunluğunun hayvanları kendi bilgileri doğrultusunda besledikleri belirlenmiştir. Süt sığırı yetiştiriciliğinde sığırların fizyolojik durumlarına göre beslenmeleri büyük önem arz etmektedir. Bölgede sığırlara verilen kesif ve kaba yem miktarlarının buna bağlı olarak ta hayvanların süt verimlerinin düşük olduğu belirlenmiştir.

TR71 Bölgesi'nde kesif ve kaba yem açığının bulunması bunun en iyi göstergesidir.

Süt sığırcılığında bir sığırdan yılda bir buzağı elde edilmesi hedeflenmektedir. Bu yüzden doğum yapan sığırların doğum sonrasında 305 gün süre ile sağılmaları, 2 ay süre ile kuruya çıkarılmaları arzu edilmektedir. Kuruda kalma süresi Kırşehir ilinde bulunan işletmelerin yaklaşık olarak

%50’sinde 3 ay, Kırıkkale’de 2,5 ay, Niğde, Aksaray ve

alınabilecek önlemler ile ideal süreye yaklaştırılabilir.

Genel olarak bölgedeki işletmelerin çok azında sağımın elle yapıldığı belirlenmiştir. TR71 Bölgesi'ndeki işletmelerin tamamında kaliteli ve hijyenik süt elde edilebilmesi için sağımın makine kullanılarak yapılması teşvik edilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.

Sığır başına elde edilen süt verimlerine bakıldığında genel olarak Kırşehir ve Kırıkkale illerinde 10lt Nevşehir ilinde 20 lt, Niğde ve Aksaray illerinde 25 lt civarında olduğu görülmektedir. Hayvan başına alınan verimlerin düşük olmasında işletmelerdeki bulunan sığır ırklarının, bakım ve beslemenin etkisinin olduğu düşünülebilir. Hayvan başına elde edilecek verimlerin artırılabilmesi için öncelikle bakım besleme koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir.

Kırşehir ve Kırıkkale illerindeki işletmelerin çoğunluğunda mastitis kontrolünün yapıldığı, Nevşehir, Aksaray ve Niğde illerinde ise mastitis kontrolünün yapılmadığı belirlenmiştir. Süt miktar ve kalitesini olumsuz etkileyen mastitsten korunmak için TR71 Bölgesi'ndeki işletmelerde aylık araklılarda mastitis kontrolü yapılmalı ve sorunlu hayvanlar sürüden çıkarılmalıdır.

Yine işletmelerin birçoğunda kayıt siteminin olmadığı belirlenmiştir. İşletmelerde kayıt tutulması nitelikli damızlık materyal üretimi için gerekli olmazsa olmaz koşullar arasındadır. Nitekim gelecek generasyonun ebeveynleri tutulan bu kayıtların değerlendirilmesi sonucu belirlenebilmektedir. Bu yüzden TR71 Bölgesi'ndeki işletmelerde kayıt tutulmasını teşvik edici tedbirler alınması ve uygulamaya konulması gerekmektedir.

Bu çalışmada incelenen illerden Nevşehir ilindeki işletmelerde sürü sağlığını korumak için bir aşı programının takip edilmediği belirlenmiş olup, bu ildeki işletmelerin ivedilikle aşı programlarını düzenleyip uygulamaya koymaları önerilebilir.

TR71 Bölgesi'ndeki işletmelerin en önemli problemlerinden

Bu amaçla TR71 Bölgesi'nde bu araştırma kapsamında incelenen işletmeler tek bir işletme olarak düşünülmeli ve buna göre sürü yönetimi planlanmalıdır. Bu şekilde ulusal damızlık sığır ihtiyacını karşılamak birinci hedef olarak;

gelecek te süt ve et üretimi artacağı tahmin edilen Asya ve Afrika ülkelerinde hedef pazar olanakları ve bu ülkelerdeki yerel şirketlerle işbirliği geliştirilerek damızlık sığır ihracatı planlanmalıdır. Bu konuda politik destek sağlanması gerekmektedir.

Süt sığırcılığında sürü sağlık koruma programlarının geliştirilmesi ve yönetimi önemli bir teknik konudur.

İşletmelerin sürü sağlığı koruma programları konusunda eğitim programlarının geliştirilmesi gerekir.

Sağlıklı buzağı elde edip yetiştirmekle işletmelerin başarısı artacaktır. Bu nedenle buzağı, düve ve ineklerin bakım, besleme, yetiştirme konularında eğitim düzenlenmelidir.

İşletmelerin hemen hemen tamamında makinalı sağım yapılmasına rağmen, sağım ve sağım hijyeni konusunda yetersizlikler bulunmaktadır. Bu nedenle sağım, sağım hijyeni ve süt kontrolleri konusunda programlar geliştirilmelidir.

TR71 Bölgesi işletmelerinin sahip olduğu hayvanların laktaysan süt verimi Türkiye ortalamasının üzerinde olmasına rağmen, bölgenin ulusal ve uluslararası bir üretim ve ihracat merkezi olması için hayvan başına süt veriminin yükseltilmesi ve süt kalitesinin iyileştirilmesi gerekir. Bu nedenle hayvanların genotipik seviyesini yükseltecek ve çevre faktörlerini iyileştirecek önlemler alınmalıdır. TR71 Bölgesi çiftçilerinin bilgi kaynaklarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Sürü yönetimi, yetiştirme ve besleme konularında uzman Ziraat Mühendislerinden (Zooteknist), sürü sağlığı konusunda uzman Veteriner Hekimlerden yararlanması gerekiyor.

Süt sığırcılığı işletmelerinde başarıyı ölçmek için gerekli olan “kayıt ve kayıt değerlendirme” konusunda eğitim programı verilmelidir.

Kaliteli buzağı ve hayvansal ürün üretimi için sürü sağlığı önemlidir. Bu tip işletmeler ürünlerinin satışında bir avantaj sağlamaktadırlar. Bu amaçla TR 71 Bölgesi süt sığırcılığı işletmelerinde “Hastalıklardan ari işletmeler için sağlık sertifikası ve Onaylı çiftlik sertifikası” alınması bir rekabet üstünlüğü sağlayacaktır.

Araştırma bölgemizde kalan destek kurumları ve süt işleme tesislerinin işletme yapıları sosyo-ekonomik açıdan

incelenmiştir. İşletme yöneticilerinin okuma-yazma oranı Türkiye ortalamasından yüksek ve üniversite mezunu olanların oranı % 50 olarak saptanmıştır. Eğitim düzeyi formal haber kaynaklarından yararlanma ve örgütlenme üzerine etkilidir.

Tarımsal bilgi üreticiler için son derece önemli bir kaynaktır.

Süt işleme tesislerinin yöneticileri yapacakları üretimle ilgili bilgi sahibi olmadan ellerinde bulunan kaynakları verimli bir şekilde değerlendiremezler. Bu yüzden yöneticiler kaynaklarını etkin kullanabilmek için teknik ve ekonomik bilgiye ihtiyaç duyarlar. Yöneticiler bu bilgileri formal veya informal kaynaklardan elde ederler. Formal bilgi kaynakları; çiftçi örgütleri, üniversiteler, kamu yayım örgütleri, araştırma enstitüleri, informal bilgi kaynakları ise;

bayiler, diğer çiftçiler, komşu-akraba olarak bilinmektedir.

Üreticilerin kaynak kullanımı ve yatırım planlaması konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Süt işleme tesislerinin pazarlama sorunlarının çözümüne yönelik, ürün fiyatlarına destek ve taban fiyat uygulamasının yanında girdi fiyatlarına yönelikte devlet tarafından bazı desteklemeler yapılarak işletmelere ekonomik yönden katkı yapılması yoluna gidilebilir.

Ayrıca üretilen sütün toplanması için oluşturulan soğuk zincir olarak tabir edilen, süt sanayi işletmelerinin süt üretici işletmelerinden ürettiği sütü soğutmalı araçlarla toplaması olarak açıklanabilecek sistemin, süt soğutma tanklarının sayısının artırılması ve soğutmalı araçların süt işletmelerinin ürettiği sütü zamanında almasını zorlaştıran ulaşım olanaklarının geliştirilmesi gibi önlemlerle iyileştirilmesi çözüm önerileri arasında sayılabilir.

İncelenen bölgede süt sığırcılığıyla ilgili en önemli problem girdi fiyatlarının yüksek olmasıdır. Bu durum üreticinin gelirini önemli ölçüde düşürmektedir. Süt fiyatları yıllar içinde aynı seviyelerde kalırken girdi fiyatları bunun tersine yüksek artış oranları göstermiştir. Üreticilerinde pazarlama problemlerine verdikleri cevaplarda da belirtildiği gibi süt fiyatlarına hükümet tarafından bir taban fiyat uygulaması başlatılabilir. Avrupa Birliği ülkelerinde de uygulandığı gibi süt fiyatları belirlenen taban fiyatın altına düştüğünde taban fiyatla aradaki fark devlet tarafından üreticilere ödenerek en azından belli bir seviyede üreticilere fiyat garantisi verilmiş olur.

Süt işleme tesisleri sütü katma değeri yüksek ürünlere dönüştürerek, hem üretimi hem de tüketimi teşvik etmektedir. Ayrıca sanayinin, kırsal alanlara taşınmasını sağlayarak bölgesel kalkınmaya ve istihdamın artmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Sektördeki markaların

yüksek olması nedeniyle yabancı firmalar, yeni yatırım yapmak yerine mevcut firmalarla süt ve süt ürünleri pazarına girmektedirler.

Hali hazırda, Türkiye’de kişi başına süt ve süt ürünleri tüketimi, olması gereken miktarların çok altındadır. Bu nedenle firmaların süt ve süt ürünleri tüketimini arttırıcı kampanyalar düzenlemesi gerekmektedir. Firmaların özel ambalajlarda sattığı dayanıklı sütün satış fiyatlarının yüksekliği tüketimin artmasını engelleyici önemli bir unsurdur. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi üç büyük kentimizde süt ihtiyacının % 49’u açık süt satışından karşılanmaktadır.

İstanbul Umum Gezici Sütçü ve Yoğurtçular Odasının kayıtlarına göre, İstanbul genelinde sadece 5 bin 100 sütçü esnafı olarak günde 400 ton süt dağıtıldığı belirtilmiştir.

Türkiye’de süt ve süt ürünleri sektöründe hayvan başına alınan verim halen dünya standartlarının altında olup, çiğ süt üretimi gerek miktar gerekse kalite yönünden gelişmiş ülkelerin gerisinde bulunmaktadır. Üreticiden toplanan çiğ süt, teknolojik bakımdan büyük farklılıklar arz eden tesislerde işlenmektedir. Süt mamulleri sektördeki bazı küçük imalathanelerde kalite kontrol denetimi dışında üretilirken, modern makine parkına sahip tesislerde her türlü çağdaş imkandan yararlanılmaktadır.

Süt sektöründe, hayvan ıslah çalışmalarının yaygınlaştırılmasının yanı sıra yetiştiricilerin eğitilmesi ile hayvan başına verimin arttırılması gerekmektedir. Yurtiçi talebi canlandırmak ve süt tüketimi alışkanlığı kazandırmak için; süt ve ürünlerinin yararları tanıtılarak halka sağlıklı beslenme konusunda eğitim programları düzenlenmeli, fiyatların daha büyük bir tüketici kitlesine hitap edebilmesi için çeşitli önlemler alınmalıdır.

Üreticilerin, hayvansal üretime verilen desteğin son yıllarda artmasına rağmen özellikle örgütsüz ve süt sektöründe güçlü sanayi karşısında zayıf kalmaları, piyasada tutunmaları karşısında olumsuz etki yapmaktadır.

Bu amaca yönelik olarak üretim maliyetinin düşürülmesi için girdi tedarik desteği verilmelidir.

Bölgede toplam büyükbaş hayvan varlığı 44,63 baş ve 31,52 BBHB baş olarak belirlenmiştir. Bu değer AB(22) ortalamasından büyük olmasına karşın, ABD(111) daha

ırk hayvanlar olup süt verim kapasiteleri yüksektir. Süt verimini artıracak rasyon hazırlama, etkin yemleme ve bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi ile süt verimi artırılabilir.

İncelenen işletmelerde yem masrafları toplam masrafları içerisindeki pay % 59,77 olarak tespit edilmiştir. Bu durum işletmeler açısından önem arz etmektedir. Yem fiyatlarının yüksek olması işletmelerin sürdürülebilirliğini etkilemektedir.

Toplam masrafların yüksek olması birim süt maliyetini yükseltmektedir. İncelenen işletmelerde işletme başına birim süt maliyeti 0,80 TL olmaktadır. Ulusal süt konseyinin yapmış olduğu anketler neticesinde Marmara, İç Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde Süt birim maliyetleri hesaplanmıştır. Bu maliyetler çerçevesinde Marmara Bölgesi'nde süt birim maliyeti 1,003 TL olarak belirlenmiştir. Marmara Bölgesi'nde Yem masrafları toplam masraflar içerisindeki payı % 64,37 olarak belirlenmiştir.

İç Anadolu Bölgesi'nde süt birim maliyeti 0,976 TL olarak tespit edilmiştir. Ege Bölgesi'nde ise süt birim maliyeti 1,04 olarak belirlenmiştir. Akdeniz Bölgesi'nde ise birim süt maliyeti 0,97 TL olarak tespit edilmiştir. Tüm bölgelerde Yem masrafları toplam masraflar içerisinde % 64,37 gibi bir orana sahiptir. Ayrıca bu bölgelerde Hayvan başına 6 kg karma yem, 25 kg mısır silajı, 3 kg Yonca ve 3 kg saman verildiği belirlenmiştir. Türkiye Ortalaması olarak birim süt maliyeti 1,00 TL olarak tespit edilmiştir.

İncelenen işletmelerde 80.941,24 TL brüt kar tespit edilmiştir. Küçük işletmelerde maliyetlerin yüksek olması ve süt üretim miktarının düşük olması sonucundan brüt kar miktarı düşük seviyede gerçekleşmiştir. İşletme büyüklüğünün artması sonucunda işletme ölçekleri arasında farklılık görülmektedir. Brüt karın BBHB’ne düşen miktarı ise 2.439,03 TL olarak belirlenmiştir.

Değişen masraflara sabit masrafların eklenmesiyle birlikte üretim masrafları elde edilmiştir. Net kar GSÜD’den Üretim masraflarının çıkartılmasıyla elde edilmektedir. Net kar işletme başına 45.200,21 TL olarak tespit edilmiştir. Net kar oranı işletme başına % 30,99 olarak belirlenmiştir.

Kırşehir ilinin küçük ölçekli işletmelerinde net kar oranı % -9,80 olarak belirlenmiştir. Üretim masraflarının GSÜD’den

hırsızlıkları ve yurt dışından ithal edilen süt ürünlerinin (peynir, süttozu vb.) piyasa fiyatlarını düşürmesi gibi sorunları mevcuttur. Üreticilerin en önemli beklentisi ise süt fiyatlarının artıp, yem fiyatlarının düşmesidir. Aynı zamanda süt hayvancılığı için yapılan desteklemelerin artırılıp, bir araya gelme ve örgütlenme de üreticilerin diğer beklentileri arasındadır. Genel olarak işletmelerin, işletme verimliliği ve etkinliklerini artırabilmek için,

· İşletmede tutulan kayıtlara önem verip, bu kayıtlardan gerektiği zamanlarda faydalanmaları,

· Özellikle devlet desteklemelerinden en uygun şekilde faydalanmaları (bunun için de kayıt tutmak bir zorunluluktur),

· Girdileri azaltıp aynı üretim değerine daha düşük girdi maliyetiyle ulaşmaları,

· Çok sayıda hayvanla çalışmak yerine daha sağlıklı ve verimi daha yüksek hayvanlarla çalışmayı tercih etmeleri,

· Koruma hizmetlerine ağırlık verip, bu sayede hayvanların hastalanma ihtimallerini düşürüp, dolayısıyla tedavi ve ilaç giderlerini düşürmeleri,

· Yeni tesis edecekleri barınaklarda hayvanların konforuna ve hijyenine dikkat ederek hayvanların sağlığını ve üretilen sütün kalitesini teminat altına almaları,

· Yeni teknolojik gelişmeleri takip edip, bunları işletmelerinde uygulamaları,

· Örgütlenmeye ağırlık vererek süt satış gelirlerini artırıp, girdi maliyetlerini düşürmeleri,

· Özellikle salgın hastalıklar için ahır içi ve girişlerinde uygun dezenfeksiyon kurallarına dikkat etmeleri,

· Hayvancılığın en önemli giderlerinden olan yem giderlerini, yemin büyük bir kısmını işletmede belli kurallara uygun olarak üretip, yem giderlerini olabildiğince düşürmeleri, yerinde uygulamalar olacaktır.

Bütün bu çözüm önerilerine ilaveten; uygun ve düzenli bir kayıt sistemi yerleştirilerek verim kontrolü yaygınlaştırılmalıdır. Bu amaçla kaliteli kaba yem ekimi artırıcı teşvikler yapılmalı ve yetiştiriciler besleme konularında bilgilendirilmelidir. Bütün bu bilgiler ışığında üreticilerin tamamen serbest piyasa şartlarına terk edilmemesi, üretim ve piyasadaki olumsuz gelişmelerin etkisiyle çiftçi gelirleri ve süt üretiminde azalışlar yaratılmaması için yukarıda belirtilen önlemlerin alınması gerekli görülmüştür.

Açıl, A.F., Demirci, R., 1984. Tarım Ekonomisi Dersleri, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 880, Ankara Aksoyak, 1995. Konya İlinde Kültür + Melez Süt Sığırcılığı İşletmeleri İle Yerli Irk Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Ekonomik Yönden Karşılaştırılması, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya

Aktürk, D., Hakyemez, H., Daş, G., Savaş, T. 2005.

Gökçeada’da Ekstansif Koşullarda Hayvancılık Yapan İşletmelerin Sosyo-Ekonomik Açıdan İncelenmesi Tarım Bilimleri Dergisi, 11(3) 229-235, 2005

Bintaş, 2011. Trakya Bölgesindeki Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Yapısal Ve Ekonomik Sorunları Üzerine Bir Araştırma, Namık Kemal Ünversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Tekirdağ Bülbül, M., Fidan, H. 1994. Türk-Alman İşbirliği İle Uygulanan Samsun Sığırcılık Projesi İşletmelerinde İnek Sütü Maliyeti Ve Üretimin Fonksiyonel Analizi, Kooperatifçilik Dergisi, Sayı:105, Ankara

CLAL, 2015. http://www.clal.it CNIEL, 2015. http://infos.cniel.com/

COMTRADE, 2015. http://comtrade.un.org/

Demir, P., Aral, Y., Sarıözkan, S. 2014. Kars İli Süt Sığırcılık İşletmelerinin Sosyo-Ekonomik Yapısı Ve Üretim Maliyetleri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 25 (1), 1-6 EUROSTAT, 2015. http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/

page/portal/statistics/search_database

FAO, 2015. http://www.fao.org

Fidan, H. 1996. Kütahya Merkez İlçe Bünyesinde Pazara Yönelik Süt Sığırcılığına Yer Veren Tarım İşletmelerinin

Gençdal, F. 2010. İkizler Tarımsal Kalkınma Kooperatifine Ortak Olan Ve Olmayan Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Ekonomik Açıdan Karşılaştırılması, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Van Gündoğmuş, E. 1993. Ankara İli Çubuk İlçesi Sığır Besiciliği İşletmelerinin Ekonomik Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara

Gündüz, O., Dağdeviren, M. 2011. Bafra İlçesinde Süt Maliyetinin Belirlenmesi Ve Üretimi Etkileyen Faktörlerin Fonksiyonel Analizi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi, 2011, 21(2): 104-111

Günlü, A., Sakarya, E. 2001. Konya İli Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Karlılık Ve Verimlilik Analizleri İle İşletmelerin Üretim Ve Pazarlama Sorunları, Selçuk Üniversitesi Veteriner Bilimleri Dergisi, 2001, 17(1): 97-105

GTHB, 2014. http://www.tarim.gov.tr/sgb/Belgeler/

SagMenuVeriler/HAYGEM.pdf

Baş Hozman, S. 2014. Sivas İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Hayvan Besleme Uygulamaları, Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı, 2014-Yl-069, Aydın

İlban, B. 2010. Van İli Merkez İlçede Kültür-Melez Süt Sığırcılığı Yapan İşletmelerin Ekonomik Analizi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Van

IDF, 2015. The World Dairy Situation 2014. http://www.fil-idf.org/Public/ColumnsPage.php?ID=23077

Karaarslan, G. 2000. Tokat ili Merkez İlçede Projeye Dayalı Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Ekonomik Analizi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Tokat

Karaaslan, G., Karkacıer, O. 2001. Projeye Dayalı Damızlık

KAYNAKLAR

Keskin, G., Dellal, İ. 2011. Trakya Bölgesinde Süt Sığırcılığı Üretim Faaliyetinde Brüt Kar Analizi, Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yayınları, 17 (2): 177-182, 2011

Kıral, T., Kasnakoğlu, H., Tatlıdil, F.F., Fidan, H., Gündoğmuş, E. 2011. Tarımsal Ürünler İçin Maliyet Hesaplama Metodolojisi Ve Veri Tabanı Rehberi, Teae Yayın No: 37, 1999

Mirza, İ. 1990. Bursa İli Karacabey İlçesi Entansif Süt Sığırcılığının Ekonomik Analizi, Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya

Nizam, S. 2006. Aydın İlinde Pazara Yönelik Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Verimliliklerinin Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Aydın

Öztürk, D., Karkacıer, O. 2008. Süt Sığırcılığı Yapan İşletmelerin Ekonomik Analizi (Tokat İli Yeşilyurt İlçesi Örneği, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 25(1):15-22.

Özüdoğru, T., Tatlıdil, F. 2012. Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğinin Yöre Çiftçilerine Ekonomik Etkilerinin Analizi, TEPGE Yayın No: 208 Isbn: 978-605-4672-09-7, 2012.

PZ, 2015. http://www.prodzuivel.nl

Rüzgâr, Y. 1996. Şanlıurfa Merkez İlçe Tarım İşletmelerinde Süt Sığırcılığının Ekonomik Analizi Üzerine Bir Araştırma, Harran Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Şanlıurfa

Saner, G. 1993. İzmir Yöresinde Pazara Yönelik Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Doktora Tezi, İzmir

Şahin, K., Gül, A., Koç, B., Dağıstan, E. 2001. Adana İlinde Entansif Süt Sığırcılığı Üretim Ekonomisi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi, 11(2):

19-28.

Şahin, K. 2001. Kayseri İlinde Süt Sığırcılığı Yapan İşletmelerin Yapısal Özellikleri Ve Pazarlama Sorunları, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bilimleri Dergisi, 11(1):79-86.

Tanrıvermiş, H., 2000. Orta Sakarya Havzasında Domates Üretiminde Tarımsal İlaç Kullanımının Ekonomik Analizi, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara Tokmak, T. 2009. Niğde İlinde Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Ekonomik Analizi Ve Sütün Pazara Arzı, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Üretim Yönetimi Ve Pazarlama Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Niğde TOBB. 2015. Ekonomik Göstergeler. http://www.tobb.org.

tr/ekonomstat/Sayfalar/AnaSayfa.php TUİK. 2015. http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.

do?metod=kategorist

USK, 2014. Dünyada ve Türkiye’de Süt Sektör İstatistikleri- 2013, http://www ulusalsutkonseyi.org.tr/ana/rapor.

asp?uid=54

Yener, A. 2013. Konya İli Ereğli İlçesi Süt İşletmelerinin Ekonomik Faaliyetleri Ve Yenilikleri Benimseme Düzeyleri, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya

Yılmaz, H. 2010. Süt Sığırcılığında Kooperatifler Aracılığıyla Desteklemenin Ekonomik Ve Sosyal Etkileri: Adana İli Örneği, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 2010

Yüksel, M. 2009. Köy-Koop.’a Üye Olan Ve Süt Sığırcılığı Yapan İşletmeler İle Üye Olmayıp Süt Sığırcılığı Yapan İşletmelerin Tarımsal Yeniliklerin Benimsenmesi Açısından Karşılaştırılması, Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale

ZMO, 2011. www.zmo.org.tr/resimler/ekler/

a9dcba2349fef2b_ek.pdf, Erişim Tarihi: 26.11.2011

TR 71 D ÜZEY 2 BÖ LGESİ SÜT VE SÜT ÜR ÜNL ERİ D UR UM AN AL İZİ

TR71 DÜZEY 2 BÖLGESİ