• Sonuç bulunamadı

TR71 DÜZEY 2 BÖLGESİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ MEVCUT DURUM ANALİZİ

4.4. Çiftlik Yönetimi

KIRŞEHİR

0-20 85,71 14,29 100,00 0,00 85,71 14,29 100,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 21-50 60,00 40,00 100,00 0,00 80,00 20,00 75,00 8,33 0,00 8,33 0,00 8,33 51≤ 100,00 0,00 85,71 14,29 83,33 16,67 85,71 4,00 0,00 6,29 0,00 4,00 Genel 82,14 17,86 96,43 3,57 82,61 17,39 84,00 4,00 0,00 8,00 0,00 4,00

KIRIKKALE

0-20 100,00 0,00 100,00 0,00 100,00 0,00 100,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 21-50 100,00 0,00 100,00 0,00 66,67 33,33 88,89 0,00 11,11 0,00 0,00 0,00 51≤ 90,00 10,00 100,00 0,00 90,00 10,00 90,00 10,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Genel 95,24 4,76 100,00 0,00 80,95 19,05 90,48 4,76 4,76 0,00 0,00 0,00

NİĞDE

0-20 25,00 75,00 75,00 25,00 50,00 50,00 50,00 50,00 0,00 0,00 0,00 0,00 21-50 28,60 71,40 85,70 14,30 100,00 0,00 20,00 80,00 0,00 0,00 0,00 0,00 51≤ 100,00 0,00 100,00 0,00 100,00 0,00 33,30 66,67 0,00 0,00 0,00 0,00 Genel 42,90 57,10 50,00 50,00 75,00 25,00 18,18 81,82 0,00 0,00 0,00 0,00

AKSARAY

0-20 42,86 57,14 0,00 100,00 57,14 42,86 0,00 100,00 0,00 0,00 0,00 0,00 21-50 15,38 84,62 15,38 84,62 61,54 38,46 37,50 62,50 0,00 0,00 0,00 0,00 51≤ 60,00 40,00 10,00 90,00 80,00 20,00 37,50 62,50 0,00 0,00 0,00 0,00 Genel 36,67 63,33 10,00 90,00 66,67 33,33 30,00 70,00 0,00 0,00 0,00 0,00

NEVŞEHİR

0-20 0,00 100,00 100,00 0,00 37,50 62,50 100,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 21-50 50,00 50,00 100,00 0,00 50,00 50,00 100,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 51≤ 50,00 50,00 100,00 0,00 50,00 50,00 100,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Genel 33,33 66,67 100,00 0,00 45,83 54,17 100,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00

4.4. Çiftlik Yönetimi

Çizelge 4.17.

İşletme Yönetimi

4.4.1.

Kırşehir

işletmelerin ise %85,71’inin uyguladıkları bir aşı programının olduğu ve aşılamayı veteriner hekimlere yaptırdıkları belirlenmiştir.

Bununla beraber işletmelerde hayvanlara düzenli veteriner hekim kontrolü yapıldığı, %82,61’inin bilgi desteği aldığı belirlenmiştir (Çizelge 4.17). Bilgi alınan kuruluşlar ve alınma oranı Çizelge 4.17’te verilmiştir.

Küçük ölçekli işletmelerin %85,71’inin, orta ölçekli işletmelerin %80’inin ve büyük ölçekli işletmelerin

%83,33’ünün bilgi desteği aldığı belirlenmiştir.

Bu araştırma kapsamında incelenen işletmelerin %8’i Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü, %84’ü Kırşehir İli Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği, %4’ü Kooperatifler ve %4’ü serbest veteriner hekimlerden bilgi desteği aldıklarını beyan etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin tamamı, orta ölçekli işletmelerin %75’i, büyük ölçekli işletmelerin %85,71’i Kırşehir İli Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği'nden; orta ölçekli işletmelerin %8,33’ü, büyük ölçekli işletmelerin

%4’ü Kooperatiflerden; orta ölçekli işletmelerin %8,34’ü ve büyük ölçekli işletmelerin %4’ü serbest veteriner hekimlerden bilgi desteği aldıklarını ifade etmişlerdir.

Ayrıca, orta ölçekli işletmelerin %8,33’ünün Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğünden bilgi desteği aldığı tespit edilmiştir.

2014 yılında 373 doğum gerçekleşmiş ve müdahale olmamıştır. Küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerdeki doğum sayıları sırası ile 42, 149 ve 182 olarak belirlenmiştir.

2014 yılı itibariyle doğan buzağı (dişi-erkek) sayısı 373, yaşayan buzağı sayısı 304 ve ölen buzağı sayısı ise 67 olarak belirlenmiştir. Küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde 2014 yılı itibariyle doğan buzağı (dişi-erkek) sayısı sırası ile 42, 149 ve 182 baş, yaşayan buzağı sayısı 38, 133 ve 135 baş ve ölen buzağı sayısı ise 4, 16 ve 47 olarak belirlenmiştir.

İlk tohumlama yaşı 17,46±0,660 ay ve ineklerin tohumlanma (gebelik başı tohumlama sayısı) sayısı 2,54±0,233 olarak saptanmıştır. İlk tohumlama yaşı küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırası ile 16,57±0,972 ay, 17,86±0,913 ay ve 17,57±1,760 ay olarak saptanırken, tohumlama sayısı küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırası ile 2,43±0,481; 2,50±0,310 ve 2,71±0,565 olarak saptanmıştır.

Araştırma kapsamında incelenen işletmelerin %85,71’i süt üretiminde kullandıkları teknolojinin yetersiz olduğunu ifade etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin tamamı orta ölçekli işletmelerin %85,71’i ve büyük ölçekli işletmelerin

%71,43’ü üretiminde kullandıkları teknolojinin yetersiz olduğunu bildirmişlerdir.

Kullandıkları teknoloji düzeyinin yetersiz olmasını işletmelerin %27,27’si devlet desteğinin az olmasından,

%25,00’i vasıflı işgücü azlığından, %20,45’i finansal kaynak yetersizliğinden, %6,82’si bilgi eksikliğinden, %20,45’i işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin %23,08’si devlet desteğinin az olmasından, %30,00’u vasıflı işgücü azlığından, %15,38’i finansal kaynak yetersizliğinden,

%7,69’si bilgi eksikliğinden, %23,08’i işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını bildirmişlerdir.

Orta ölçekli işletmelerin %40,0’ı devlet desteğinin az olmasından, %15,00’i vasıflı işgücü azlığından, %20,0’si finansal kaynak yetersizliğinden, %5’i bilgi eksikliğinden,

%20,0’si işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Büyük ölçekli işletmelerin ise %36,36’sı vasıflı işgücü azlığından, %27,27’si finansal kaynak yetersizliğinden, %9,09’u devlet desteğinin az olmasından, %18,18’i işletme karlılığının düşük olmasından, %9,09’u bilgi eksikliğinden, %20,45’i işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını belirtmiştir.

İşletmelerin %89,29’unda döl tutmamanın birinci problem olduğu, bunu yavru atma probleminin izlediği belirlenmiştir. Orta ve büyük ölçekli işletmelerin tamamında, küçük ölçekli işletmelerin ise %57,14’ünde döl tutmama probleminin önde yer aldığı bu problemi, yavru atmanın izlediği belirlenmiştir.

Bu çalışma kapsamında incelenen işletmelerden %85,71’i hayvan hastalıkları ile mücadelede serbest veteriner hekimlerden, %14,29’u ise Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden yardım aldığını ifade etmiştir.

Küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerin sırası ile %57,14’ü,

%78,57’si ve %85,71’i hayvan hastalıkları ile mücadele de deneyimleri kamuda çalışan veteriner hekimlere göre daha fazla olduğu için serbest veteriner hekimleri tercih ettiklerini ifade etmişlerdir.

Yüz yüze anket görüşmesi yapılan yetiştiricilerin tamamı serbest veteriner hekimlerin kamuda çalışanlara göre daha iyi hizmet verdiklerini beyan etmişlerdir.

Hayvan yetiştiriciliği ile ilgili bilgilendirme toplantılarına yetiştiricilerin %57,14’ü hiç katılmadıklarını, %32,14’ü eskiden katıldıklarını, %10,71’i düzenli olarak katıldıklarını ifade etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin %57,14’ü, orta ölçekli işletmelerin %64,29’u ve büyük ölçekli işletmelerin

%42,86’sı bilgilendirme toplantılarına hiç katılmadıklarını beyan etmişlerdir. Küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerin sırası ile %42,86’sı, %35,71’i ve %14,29’u bilgilendirme toplantılarına eskiden katıldığını ama artık katılmadıkları

%42,86’sı bilgilendirme toplantılarına sürekli olarak katıldıklarını ifade etmişlerdir.

İşletmelerin tamamının elektrik ihtiyacını enerji nakil hatlarından sağladıkları tespit edilmiştir.

İncelenen işletmelerin %96,43’ünün danışmanlık hizmeti aldığı saptanmıştır. Orta ölçekli işletmelerin %92,86’sı küçük ve büyük ölçekli işletmelerin ise tamamının danışmanlık hizmeti aldığı belirlenmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin damızlık hayvan ihtiyacının %28,57’sinin hayvan pazarlarından, %57,14’ünün çevredeki yetiştiricilerden, %14,29’unun tarım işletmelerinden temin ettikleri belirlenmiştir. Orta ölçekli işletmelerin damızlık hayvan ihtiyacının %28,57’sinin hayvan pazarlarından,

%42,86’sının çevredeki yetiştiricilerden, %28,57’sinin tarım işletmelerinden temin ettikleri belirlenmiştir.

Büyük işletmelerin ise damızlık ihtiyacının %50’sini diğer illerdeki işletmelerden, %25’ini çevredeki yetiştiricilerden,

%12,50’sini hayvan pazarlarından ve %12,50’sini tarım işletmelerinden sağladıkları belirlenmiştir.

Damızlık hayvan ihtiyacını işletmelerin %24,14’ü hayvan pazarlarından, %41,28’i çevredeki yetiştiricilerden, %3,45’i tarım işletmelerinden, %31,03’ü ise diğer illerden temin ettikleri saptanmıştır.

Küçük ölçekli işletmelerin %28,57’sinde şap, %28,57’sinde mastitis, %14,28’inde pnömoni, %14,28’inde şarbon hastalığının önemli problem oluşturduğu belirlenmiştir.

Orta ölçekli işletmelerin %50,0’sinde şap, %28,57’sinde mastitis, %14,29’inde şarbon hastalığının önemli problem oluşturduğu belirlenmiştir. Büyük ölçekli işletmelerin

şarbon hastalığının önemli hastalıklar olduğu belirlenmiştir.

Genel olarak işletmelerin %50’sinde şap, %33,33’ünde mastitis ve %16,67’sinde şarbonun yer aldığı belirlenmiştir.

İkinci önemli hastalık olarak; küçük işletmelerin

%28,57’sinde mastitis, %14,29’unda pnomöni, %14,29’unda şarbon hastalığının ikinci sırada olduğu belirlenmiştir, Orta ölçekli işletmelerde %21,42’sinde mastitis, %35,71’inde şap, %28,27’sinde pnömoni hastalığının ikinci önemli hastalık olduğu belirlenmiştir. Büyük ölçekli işletmelerin

%57,14’ünde mastitis, %42,86’sında şap hastalığının ikinci önemli hastalık olduğu belirlenmiştir.

Genel olarak işletmelerin %32,14’ünde mastitis, 35,71’inde şap, %11,86’sında pnömoni, %20,29’unda şarbon hastalığının ikinci önemli hastalıklar olduğu belirlenmiştir.

Küçük işletmelerin %28,57’sinde mastitis, %28,57’sinde pnömoni, %28,57’sinde şap, 14,28’inde şarbon ve

%14,24’ünde veba hastalığının ilk sıralarda olduğu görülmektedir.

Orta ölçekli işletmelerin %28,57’sinde mastitis, %7,14’ünde şap, %7,14’ünde şarbon, %42,86’sında pnömoni,

%7,14’ünde veba hastalığının görüldüğü belirlenmiştir.

Büyük işletmelerin %57,14’ünde pnömoni, %42,86’sında veba hastalığının üçüncü önemli hastalık olduğu belirlenmiştir.

Genel olarak incelenen işletmelerin %42,86’sında mastitis,

%10,71’inde şap, %32,14’ünde pnömoni, %14,29’unda şarbon hastalıkları görülmektedir.

Bu araştırmada Kırıkkale yetiştiricilerin işletmeleriyle ilgili kayıt sistemi tutup tutmadıkları, düzenli veteriner hekim kontrolü yapılıp yapılmadığı ve bilgi desteği alıp almadıkları hakkındaki veriler Çizelge 4.17’da verilmiştir.

Genel olarak yetiştiricilerin %61,90’ının hayvanlarının durumlarını takip etmek amacıyla işletmelere özgü kayıt sistemi tutmadıkları tespit edilmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin %50’sinin, orta ölçekli işletmelerin

%88,89’unun, büyük ölçekli işletmelerin ise %40’ının

yetiştiricilerin tutmuş oldukları bir kayıt sistemlerinin olmadığı belirlenmiştir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin tümünün, büyük ölçekli işletmelerin %90’ının kendilerine özgü kayıt sistemlerinin var olduğu tespit edilmiştir.

İşletmelerin %100’ünün uyguladıkları bir aşı programının olduğu belirlenmiştir. Aşı uygulamasını işletmelerin

%90,48’inin veteriner hekimlere, %4,76’sının veteriner sağlık teknisyenlerine, %4,76’sının kendisinin yaptığı belirlenmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin tamamının, 4.4.2.

Kırıkkale

Büyük ölçekli işletmelerin %10’unun aşılamayı veteriner sağlık teknisyenlerine, orta ölçekli işletmelerin ise

%10’unun kendisinin yaptığı belirlenmiştir.

Bununla beraber işletmelerde hayvanlara düzenli veteriner hekim kontrolü yapıldığı da tespit edilmiştir. İşletmenin

%80,95’inin bilgi desteği aldığı belirlenmiştir (Çizelge 4.17). Bilgi alınan kuruluşlar ve alınma oranı Çizelge 4.17’de verilmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin tamamının, orta ölçekli işletmelerin %66,67’sinin ve büyük ölçekli işletmelerin %90’ının bilgi desteği aldığı belirlenmiştir.

Bu araştırma kapsamında incelenen işletmelerin %90,48’i birliklerden, %4,76’sı kooperatiflerden, %4,76’sı ise Üniversitelerden bilgi desteği aldıklarını ifade etmişlerdir.

İncelenen işletmelerden %90’ı sürü sağlığını korumak için bilgi desteği aldığını, %10’u ise almadığını ifade etmiştir.

Sürü sağlığını korumak için bilgi alan işletmelerin tamamı Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden bilgi desteği aldığını beyan etmiştir.

2014 yılında 417 doğum gerçekleşmiş ve müdahale olmamıştır. Küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerdeki doğum sayıları sırası ile 21, 95 ve 301 olarak belirlenmiştir.

2014 yılı itibariyle doğan buzağı (dişi-erkek) sayısı 417 yaşayan buzağı sayısı 380 ve ölen buzağı sayısı ise 37 olarak belirlenmiştir.

İlk tohumlama yaşı 18,35 ay ve ineklerin tohumlanma (gebelik başı tohumlama sayısı) sayısı 2,6 olarak saptanmıştır. İlk tohumlama yaşı küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırası ile 19,5 ay, 18,5 ay ve 17,88 ay olarak saptanırken tohumlama sayısı küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırası ile 3; 2,33 ve 2,77 olarak saptanmıştır.

Araştırma kapsamında incelenen işletmelerin %95’i süt üretiminde kullandıkları teknolojinin yetersiz olduğunu ifade etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin tamamı orta ölçekli işletmelerin %88,89’u ve büyük ölçekli işletmelerin

%90’ı üretiminde kullandıkları teknolojinin yetersiz olduğunu bildirmişlerdir.

Kullandıkları teknoloji düzeyinin yetersiz olmasını işletmelerin %28,57’si devlet desteğinin az olmasından,

%24,49’u vasıflı işgücü azlığından, %28,57’si finansal kaynak yetersizliğinden, %12,24’ü bilgi eksikliğinden, %6,12’i işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin

%33,33’ü devlet desteğinin az olmasından, %33,34’ü vasıflı işgücü azlığından, %33,33’ü finansal kaynak

yetersizliğinden, kaynaklandığını bildirmişlerdir.

Orta ölçekli işletmelerin %26,93’ü devlet desteğinin az olmasından, %19,23’ü vasıflı işgücü azlığından,

%34,62’si finansal kaynak yetersizliğinden %15,38’i bilgi eksikliğinden, %3,85’i işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Büyük ölçekli işletmelerin ise %28,57’si devlet desteğinin az olmasından,

%28,57’si vasıflı işgücü azlığından, %23,81’i finansal kaynak yetersizliğinden %9,52’si işletme karlılığının düşük olmasından, %9,52’si bilgi eksikliğinden kaynaklandığını belirtmiştir.

İşletmelerin %50’sinde döl tutmama, %50’sinde ise yavru atmanın problem olduğu belirlenmiştir.

Bu çalışma kapsamında incelenen işletmelerden

%95,24’ünde hayvan hastalıkları ile mücadelede serbest veteriner hekimlerden, %4,76’sında ise Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden yardım aldığını ifade etmiştir.

Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin sırası ile %100’ü,

%100’ü ve %90’ı hayvan hastalıkları ile mücadele de deneyimleri kamuda çalışan veteriner hekimlere göre daha fazla olduğu için serbest veteriner hekimlerin tercih ettiklerini belirtmişlerdir.

Yüz yüze anket görüşmesi yapılan yetiştiricilerin %85,71’i serbest veteriner hekimlerin kamuda çalışanlara göre daha iyi hizmet verdiklerini beyan etmişlerdir.

Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin %100; %88,89 ve

%80’i kamuda çalışanlara göre serbest veteriner hekimlerin daha iyi hizmet verdiklerini belirtmişlerdir.

Hayvan yetiştiriciliği ile ilgili bilgilendirme toplantılarına yetiştiricilerin %52,38’i hiç katılmadıklarını, %28,57’si eskiden katıldıklarını, %19,05’i düzenli olarak katıldıklarını ifade etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin %50’si, orta ölçekli işletmelerin %66,67’si ve büyük ölçekli işletmelerin %40’ı bilgilendirme toplantılarına hiç katılmadıklarını beyan etmişlerdir. Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin sırası ile %50’si, %33,33’ü ve %20’si bilgilendirme toplantılarına eskiden katıldığını, ama artık katılmadıkları belirtmişlerdir, Diğer taraftan büyük ölçekli işletmelerin %40’ı bilgilendirme toplantılarına sürekli olarak katıldıklarını ifade etmişlerdir.

İşletmelerin tamamının elektrik ihtiyacını enerji nakil hatlarından sağladıkları tespit edilmiştir.

İncelenen işletmelerin %90,48’inin, orta ölçekli işletmelerin

%88,89’u, büyük ölçekli işletmelerin %90’ı, küçük ölçekli

belirlenmiştir.

İncelenen işletmelerin damızlık hayvan ihtiyacının

%52,38’ini hayvan pazarlarından, %14,29’unu çevredeki yetiştiricilerden, %9,05’ini tarım işletmelerinden,

%14,29’unu ise diğer hayvan temin yerlerinden karşıladıkları belirlenmiştir. Orta ölçekli işletmelerin damızlık hayvan ihtiyacının %55,56’sının hayvan pazarlarından,

diğer kuruluşlardan temin ettikleri belirlenmiştir. Büyük ölçekli işletmelerin ise damızlık ihtiyacının %50’sini hayvan pazarlarından, %10’unu çevredeki yetiştiricilerden,

%40’ını tarım işletmelerinden sağladıkları, küçük ölçekli işletmelerin ise %50’sinin damızlık hayvan ihtiyacını hayvan pazarlarından, %50’sinin ise diğer hayvan temin yerlerinden temin ettikleri belirlenmiştir.

Bu araştırmada Niğde ili sığır yetiştiricilerinin işletmeleriyle ilgili kayıt sistemi tutup tutmadıkları, düzenli veteriner hekim kontrolü yapılıp yapılmadığı ve bilgi desteği alıp almadıkları hakkındaki veriler Çizelge 4.17’de verilmiştir.

Genel olarak yetiştiricilerin %42,9’unun hayvanlarının durumlarını takip etmek amacıyla işletmelere özgü kayıt sistemi tuttukları tespit edilmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin %25’inin, orta ölçekli işletmelerin %28,6’sının, büyük ölçekli işletmelerin ise tamamının hayvanlara ait bireysel kayıt tuttukları tespit edilmiştir.

İşletmelerin %50’sinin uyguladıkları bir aşı programının olduğu, %50’sinin ise olmadığı belirlenmiştir, küçük ölçekli işletmelerin %75’inin, orta ölçekli işletmelerin %85,7’inin, büyük ölçekli işletmelerin ise tamamının uyguladığı bir aşı programının olduğu belirlenmiştir.

Aşılama programının olduğu işletmelerin %75’inin aşılamayı veteriner hekimlere, %25’inin ise veteriner sağlık teknisyenlerine yaptırdıkları belirlenmiştir.

Aşılama programı uygulayan küçük ölçekli işletmelerin

%50’sinin veteriner hekimlere, %50’sinin ise veteriner sağlık teknisyenlerine aşı yaptırdıkları tespit edilmiştir, orta ve büyük ölçekli işletmelerin ise tamamının aşılamada serbest veteriner hekimlerden yardım aldığı belirlenmiştir.

İşletmenin %75’inin bilgi desteği aldığı, %25’inin ise almadığı belirlenmiştir (Çizelge 4.17). Küçük ölçekli işletmelerin %50’sinin orta ve büyük ölçekli işletmelerin tamamının bilgi desteği aldığı belirlenmiştir.

Bu araştırma kapsamında incelenen işletmelerin %18,18’i Birliklerden, %81,82’si Kooperatiflerden bilgi desteği aldıklarını beyan etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin

2014 yılında 277 doğum gerçekleşmiş ve müdahale olmamıştır. Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerdeki doğum sayıları sırası ile 27, 77 ve 173 olarak belirlenmiştir.

2014 yılı itibariyle doğan buzağı (dişi-erkek) sayısı 277, yaşayan buzağı sayısı 121 ve ölen buzağı sayısı ise 156 olarak belirlenmiştir. Küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde 2014 yılı itibariyle doğan buzağı (dişi-erkek) sayısı sırası ile 27, 77 ve 173 baş, yaşayan buzağı sayısı 0, 29 ve 92 baş ve ölen buzağı sayısı ise 27, 48 ve 81 baş olarak belirlenmiştir.

İlk tohumlama yaşı 15,88 ay ve ineklerin tohumlanma (gebelik başı tohumlama sayısı) sayısı 2,04 olarak saptanmıştır. İlk tohumlama yaşı küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırası ile 16,17 ay, 15,66 ay ve 18,8 ay olarak saptanırken, tohumlama sayısı küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırası ile 1,17; 2,66 ve 2,4 olarak saptanmıştır.

Araştırma kapsamında incelenen işletmelerin %70’i süt üretiminde kullandıkları teknolojinin yetersiz olduğunu ifade etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin %83,33’ü, orta ölçekli işletmelerin %62,5’i ve büyük ölçekli işletmelerin

%66,67’si üretiminde kullandıkları teknolojinin yetersiz olduğunu bildirmişlerdir.

Kullandıkları teknoloji düzeyinin yetersiz olmasını işletmelerin %48’i devlet desteğinin az olmasından, %44’ü vasıflı işgücü azlığından, %4’ü bilgi eksikliğinden, %4’ü işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını belirtmiştir.

Küçük ölçekli işletmelerin %50’si devlet desteğinin az olmasından, %50’si vasıflı işgücü azlığından kaynaklandığını bildirmişlerdir. Orta ölçekli işletmelerin

%44,44’ü devlet desteğinin az olmasından, %44,44’ü vasıflı işgücü azlığından, %11,12’si finansal kaynak 4.4.3.

Niğde

işletme karlılığının düşük olmasından kaynaklandığını belirtmiştir.

İşletmelerin %57,14’ünde döl tutmamanın birinci problem olduğu, bunu yavru atma probleminin izlediği belirlenmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin tamamında döl tutmamanın en önemli problem olduğu bu problemi yavru atmanın izlediği belirlenmiştir. Orta ve büyük ölçekli işletmelerin ise %50’sinde yavru atmanın, %50’sinde ise döl tutmamanın en önemli problemler olduğu belirlenmiştir.

Bu çalışma kapsamında incelenen işletmelerden %92,86’sı hayvan hastalıkları ile mücadelede serbest veteriner hekimlerden, %7,14’ü ise Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden yardım aldığını ifade etmiştir.

Hayvan hastalıkları ile mücadelede küçük ve büyük ölçekli işletmelerin tamamı serbest veteriner hekimlerden, orta ölçekli işletmelerin ise %85,71’inin serbest veteriner hekimlerden, %14,29’unun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden yardım aldığını ifade etmiştir.

Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin sırası ile %75’i,

%42,86’si ve %66,67’si hayvan hastalıkları ile mücadele de deneyimleri kamuda çalışan veteriner hekimlere göre daha fazla olduğu için serbest veteriner hekimleri tercih ettiklerini ifade etmişlerdir. Anket görüşmesi yapılan yetiştiricilerin %92,86’sı serbest veteriner hekimlerin kamuda çalışanlara göre daha iyi hizmet verdiklerini beyan etmişlerdir.

Hayvan yetiştiriciliği ile ilgili bilgilendirme toplantılarına yetiştiricilerin %64,29’u hiç katılmadıklarını, %35,71’i düzenli olarak katıldıklarını ifade etmişlerdir. Küçük ölçekli işletmelerin %75’i, orta ölçekli işletmelerin %71,43’ü ve büyük ölçekli işletmelerin %33,33’ü bilgilendirme

toplantılarına hiç katılmadıklarını beyan etmişlerdir.

Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin sırası ile %25’i,

%28,57’si ve %66,67’si bilgilendirme toplantılarına sürekli olarak katıldıklarını ifade etmişlerdir.

İşletmelerin tamamının elektrik ihtiyacını enerji nakil hatlarından sağladıkları tespit edilmiştir.

İncelenen işletmelerin %75’inin danışmanlık hizmeti almadığı saptanmıştır. Küçük ölçekli işletmelerin

%66,67’sinin, orta ölçekli işletmelerin %87,5’inin ve büyük ölçekli işletmelerin %66,67’sinin danışmanlık hizmeti almadığı belirlenmiştir.

Küçük ölçekli işletmelerin damızlık hayvan ihtiyacının

%33,33’ünü il dışındaki özel çiftliklerden, %66,672sini çevredeki yetiştiricilerden temin ettikleri belirlenmiştir.

Orta ölçekli işletmelerin damızlık hayvan ihtiyacının

%12,5’ini çevredeki yetiştiricilerden, %87,5’ini tarım işletmelerinden, %12,5’ini il dışındaki özel çiftliklerden temin ettikleri belirlenmiştir. Genel olarak işletmelerin

%22,73’ü çevredeki yetiştiricilerden, %68,18’i tarım işletmelerinden ve % 22,22’si il dışındaki özel çiftliklerden işletmelerinden sağladıkları belirlenmiştir.

Küçük ölçekli işletmelerin %66,67’sinde mastitis,

%33,33’ünde diğer hastalıkların önemli problem oluşturduğu belirlenmiştir. Orta ölçekli işletmelerin

%11,11’inde şap, %33,33’ünde mastitis ve %55,56’sında diğer hastalıkların önemli problem oluşturduğu belirlenmiştir. Büyük ölçekli işletmelerin tamamında mastitisin önemli hastalıklar olduğu belirlenmiştir.

Genel olarak işletmelerin %7,69’unda şap, %46,15’inde mastitis, %46,15’inde diğer hastalıkların görüldüğü belirlenmiştir.

Bu araştırmada Aksaray ili merkez ilçeye bağlı köy ve beldelerdeki yetiştiricilerin işletmeleriyle ilgili kayıt sistemi tutup tutmadıkları, düzenli veteriner hekim kontrolü yapılıp yapılmadığı ve bilgi desteği alıp almadıkları hakkındaki veriler Çizelge 4.17’de verilmiştir.

Genel olarak yetiştiricilerin %63,33’ünün hayvanlarının durumlarını takip etmek amacıyla işletmelere özgü kayıt sistemi tutmadıkları, %36,67’sinin kendilerine özgü kayıt sistemlerinin olduğu belirlenmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin %42,86’sının, orta ölçekli işletmelerin

%15,38’inin, büyük ölçekli işletmelerin ise %60’ının hayvanlara ait bireysel kayıt tutdukları belirlenmiştir.

İşletmelerin %36,67’ünde yetiştiricilerin kendilerinin tutukları kayıt isteminin olduğu, %63,33’ünde ise yetiştiricilerin tutmuş oldukları bir kayıt sistemlerinin olmadığı belirlenmiştir.

İşletmelerin %10’unun uyguladıkları bir aşı programının olduğu, %90’ının ise olmadığı belirlenmiştir. Küçük ölçekli işletmelerin tamamının, orta ölçekli işletmelerin

%84,62’sinin, büyük ölçekli işletmelerin ise %90’ının uyguladıkları bir aşı programının olmadığı ve aşı programı uygulayan işletmelerin aşılamayı veteriner hekimlere yaptırdıkları belirlenmiştir.

4.4.4.

Aksaray

veteriner hekim kontrolü yapıldığı tespit edilmiştir.

İşletmelerin %66,67’sinde sürü sağlığını korumak için bilgi desteği alındığı, %33,33’ünde ise alınmadığı belirlenmiştir.

Küçük ölçekli işletmelerin %57,14’ünün, orta ölçekli işletmelerin %61,54’ünün ve büyük ölçekli işletmelerin

%80’inin bilgi desteği aldığı belirlenmiştir.

Bu araştırma kapsamında incelenen işletmelerin küçük ölçekli işletmelerin tamamının, orta ölçekli işletmelerin

%62,5’inin, büyük ölçekli işletmelerin %62,5’inin serbest veteriner hekimlerden sürü sağlığını korumak için destek aldığı belirlenmiştir. Ayrıca, orta ve büyük ölçekli işletmelerin % 37,5’inin Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğünden sürü sağlığını korumak için destek aldıkları belirlenmiştir.

Diğer taraftan incelenen işletmelerin %30’unun bilgi desteği aldığı, %70’inin ise almadığı belirlenmiştir. Bilgi desteği alan işletmelerin %80,95’i Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği, %14,29’u Kooperatifler ve %4,76’sı serbest veteriner hekimlerden bilgi desteği aldıklarını beyan etmişlerdir.

Küçük ölçekli işletmelerin %33,33’ünün, orta ölçekli işletmelerin %20’sinin kooperatiflerden bilgi desteği aldığı, küçük ölçekli işletmelerin %33,34’ünün serbest veteriner hekimlerden bilgi desteği aldığı tespit edilmiştir.

2014 yılında 305 doğum gerçekleşmiş ve müdahale olmamıştır. Küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerdeki doğum sayıları sırası ile 27, 92 ve 186 olarak belirlenmiştir.

2014 yılı itibariyle doğan buzağı (dişi-erkek) sayısı 305 yaşayan buzağı sayısı 304 ve ölen buzağı sayısı ise 30 olarak belirlenmiştir, Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerde 2014 yılı itibariyle doğan buzağı (dişi-erkek) sayısı sırası ile 27, 92 ve 186 baş yaşayan buzağı sayısı 25, 76 ve 174 baş ve ölen buzağı sayısı ise 2, 16 ve 12 olarak belirlenmiştir.

İlk tohumlama yaşı 16,35 ay ve ineklerin tohumlanma

İlk tohumlama yaşı 16,35 ay ve ineklerin tohumlanma