• Sonuç bulunamadı

1.2 ULUSLARARASI NİTELİKTE OLMAYAN SİLAHL

1.2.3 Siviller

Uluslararası nitelikteki silahlı çatışmalar üzerinden yapılan tanıma göre, devletin silahlı kuvvetlerine mensup olmayan kişiler sivildir197. Ek II No'lu Protokol ise uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalara ilişkin olarak sivil kavramını tanımlamamaktadır. Uluslararası nitelikteki silahlı çatışmalar bağlamında, silahlı kuvvetlere mensup olmayan kişinin sivil sayılacağı kuralı yerleşik bir teamüli UİH kuralıyken198, uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalar açısından durum bu kadar net bir şekilde ortaya konulamamış199; kendilerine uluslararası hukuk altında resmi bir çatışan statüsü tanınmamış olan organize silahlı örgüt üyelerinin silahlı kuvvetler üyesi mi sayılacağı yoksa sivil olarak mı kabul edileceği sorusu tartışma yaratmıştır. Uzun süre boyunca bu kişiler sivil olarak nitelenmiş; siviller arasında yapılan ayrım uyarınca da çatışmaya doğrudan katılan sivil grubunda değerlendirilmişlerdir200. Ancak zamanla konuya yaklaşım değişmiş; özellikle UKK'nin silahlı çatışmalara doğrudan katılıma ilişkin

196 ICRC, DPH, s. 32. 197 Ek I No'lu Protokol, m. 50. 198 Henckaerts/Doswald-Beck, Kural 5. 199 Henckaerts/Doswald-Beck, s. 17. 200 Sivakumaran, s. 359.

40

çalışması sonrasında, devletin silahlı kuvvetlerine ve organize silahlı örgütlere mensup olmayan kişilerin sivil olarak niteleneceği görüşü yaygınlaşmıştır201. Ek II No'lu Protokol'ün 13. maddesi uyarınca sivillerin silahlı çatışmanın meydana getirdiği tehlikelerden korunması gerekmektedir ve saldırının doğrudan hedefi olamayacakları öngörülmüştür202. Siviller saldırının doğrudan hedefi olamayacakları gibi, silahlı çatışmanın taraflarının ayrım gözetmeyen saldırılarda bulunması da yasaklanmıştır203. Söz konusu yasak uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalar açısından yazılı olarak öngörülmemiş olsa da teamüli UİH kuralı olarak mevcuttur204. Ayrım gözetmeyen saldırı ile kast edilen, saldırının, hedef seçimine elverişli olmayan, askeri hedef niteliğindeki kişi ve nesneleri sivil kişi ve nesnelerden ayırt etme olanağı sunmayan, üzerinde etki doğuracağı alanın sınırlanmasına imkan vermeyen araç ve yöntemlerin kullanılmasıdır205. İçinde sivil halkla birlikte silahlı örgüt mensuplarının var olduğu bilinen bir köyün tamamının bombalanması ya da etki doğuracağı alan spesifik bir genişlik ile sınırlanamayan silahların kullanımı ayrım gözetmeyen saldırılara örnek olarak verilebilir. UİH'nin sivillerin korunması ve sivil-askeri hedef ayrımı yapılması gerekliliğine değinildikten sonra, sivillerin gerekli önlemlerin alınmasına rağmen silahlı çatışma sebebiyle zarar görebileceklerini; sivil yaşam kaybının ya da yaralanmalarının söz konusu önlemlere rağmen tamamen engellenemediği bu hallerde hukukun ihlal edildiği sonucuna her zaman varılmayacağını belirtmek gerekmektedir206.

Sivillerin UİH altında sahip olduğu olağan koruma ve saldırının doğrudan hedefi olmama hakkı, silahlı çatışmalara doğrudan katılmamaları şartına bağlıdır. Söz konusu koruma, çatışmaya katılmaları anı itibariyle ve katılımları süresince ortadan kalkmaktadır. Hem uluslararası nitelikteki hem de uluslararası nitelik 201 ICRC, DPH, s. 36. 202 Ek II No'lu Protokol m. 13. 203 Ek I No'lu Protokol, m. 51/f.4. 204 Henckaerts/Doswald-Beck, Kural 11, s. 38-39. 205 Sivakumaran, s. 347. 206 Sivakumaran, s. 338.

41

taşımayan silahlı çatışmalara ilişkin bu kural, UİH metinlerinde öngörüldüğü gibi207 teamüli nitelik de kazanmıştır208. Silahlı çatışmaya doğrudan katılımın devletin iç hukuku uyarınca bir suç olarak düzenlenmesi mümkündür; çatışmaya katılma, tek başına uluslararası hukukun ihlali niteliği taşımamaktadır209.

Uluslararası nitelik taşımayan silahlı çatışmalarda, çatışmanın tarafı olan organize silahlı örgütlerin genel olarak sivillerle ilişki kurma kapasitesine sahip olması ve besin, barınak vb. ihtiyaçlarını karşılamak adına sivil halktan yardım alması; sivillerin silahlı çatışmaya katılımlarına ilişkin yorum yapmayı zorlaştırmakta ve faydalandıkları olağan korumanın ortadan kalkıp kalkmadığını tartışmalı hale getirebilmektedir210. Bu durum, hem hangi hareketlerin çatışmaya doğrudan katılım olarak nitelendirilmesi gerektiğinin net olmaması hem de sivillerin organize silahlı örgüt mensuplarından net olarak ayırt edilmesinin her zaman mümkün olmamasından kaynaklanmaktadır.

Çatışmaya doğrudan katılımın kişinin sahip olduğu statüyü değiştirip değiştirmeyeceği yukarıda belirtildiği üzere tartışmalı olmakla birlikte211;

International Institute of Humanitarian Law (IIHL) tarafından uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmalara ilişkin olarak hazırlanan kılavuzda hem devletin silahlı kuvvetleri hem de organize silahlı örgüt mensupları savaşan (fighter) olarak nitelenmekte; bu niteleme sivilleri, yani saldırının doğrudan hedefi olamayacak kişileri hedef alınabilir olanlardan ayırmak için yapılmaktadır. Söz konusu terimin 'çatışan' terimi yerine kullanılmasının sebebi organize silahlı örgüt mensuplarının resmi çatışan statüsüne sahip olmadığını belirtmektir. Sivil tanımı, savaşan olarak adlandırılan bu kişiler üzerinden yapılmakta; savaşan olmayan herkes sivil kabul edilmektedir. Sivillerin çatışmada doğrudan yer

207 Ek II No'lu Protokol m. 13/f.3; Ek I No'lu Protokol m. 51/f.3. 208 Henckaerts/Doswald-Beck, Kural 6.

209 Sivakumaran, s. 363. 210 Sivakumaran, s. 359.

211 ICRC, DPH, s. 28; The Public Committee against Torture in Israel v The Government of Israel,

42

almaları halinde, savaşan olarak değerlendirilecekleri belirtilmiştir212. Yani UİH'nin olağan korumasını kaybetmeleri ve hedef alınabilirlikleri hali, çatışmada doğrudan yer aldıkları anlar ile sınırlanmamakta; hedef alınmalarının her zaman mümkün olduğu belirtilmektedir. Bu tercihin sebebi olarak; hedef alınmama hakkının sadece çatışmaya doğrudan katılma anında kaybedileceği kuralının uluslararası teamül hukuku bağlamında yerleşiklik kazanmamış olması; devletin silahlı kuvvet mensuplarının çatışmada aktif olarak yer alıp almadıkları değerlendirilmeksizin hedef alınmalarının her zaman mümkün olması ve bunun üzerinden devlet aleyhine eşitsizlik doğuracak bir durumun engellenmek istenmesi; son olarak, devletin silahlı kuvvetleri tarafından hedef alınması ihtimali olan kişinin çatışmaya o an içinde doğrudan katılıp katılmadığının tespitinin pratikte mümkün olmayışı ya da büyük bir zorluk teşkil edecek oluşu gösterilmiştir213.