• Sonuç bulunamadı

Sivil İtaatsizliğin Diğer Protesto Biçimleriyle Karşılaştırılması

Sivil itaatsizlik ile diğer protesto biçimleri arasında metot olarak farklılıklar vardır. Aynı zamanda eylemcilik (aktivizm), kargaşacılık (anarşizm) ve bilinircilik (gnostiszm) gibi felsefi hareketlerinde birçok yönde sivil itaatsizlik ile benzer yanları vardır (Woodcock, 2001: 13).

Bu sebeple sivil itaatsizlik diğer protesto türleri ile zaman zaman karıştırılabilmektedir.

Gnostikler; hakikati, ancak iç dünyalarında bulabileceklerini savunurlar.

Eylemciler mevcut sistemi reddedip yepyeni bir düzen olmasını isterler. Kargaşacılar (anarşistler) ise geleneğe bağlı tüm sınırlandırmalardan kurtulan bir düzen isterler.

Anarşistlerin çoğu, mevcut yönetimi reddetmektedirler ve yönetime karşı savaş halindedirler. Tarihte anarşizmi şu şekilde açıklayabiliriz: Sosyolojik düzene karşı bir eleştiri ve istenilen toplumsal yapıya ulaşmanın bir şeklidir. Anarşizmde amaç daima sosyolojik bir değişimdir. Bu açıdan anarşizmin genel tavrı sosyal düzeni

28 kınama, metodu ise başkaldırıdır. Anarşizm her türlü devlet şekline karşıdır (Woodcock, 2001: 13).

Aslında karıştırılan birçok kavram ile sivil itaatszilik arasında keskin çizgiler mevcuttur. Özellikle şiddete başvurma noktasında sivil itaatsizlik oldukça katı olduğu için diğer kavramlarla ayrıldıkları en önemli noktasının bu olduğunu söylemek doğru olacaktır.

Sivil itaatsizlik, öncelikle tüm yasal yolları tükettikten sonra şiddete başvurmadan eylemini gerçekleştirmesi açısından diğer protesto biçimlerinden ayrılmaktadır. Sosyolojik ve politik düzene direkt olarak bir müdahalesi yoktur.

Bundan dolayı sivil itaatsizler, pasif direniş gösterdiklerinden, sürekli polislerle karşı karşıya gelen eylemcilerden farklıdırlar. Fakat zamanla aktivistler eylemlerini müzakereci demokratik öğelere bağlı hafifleterek aktiflikleri sivil itaatsizliğe doğru yönelmiştir (Woodcock, 2001: 13-15).

Toplum içerisinde yaşanan olaylara karşı geçmişte daha farklı şekillerde ses getirmeye çalışan eylemcilere göre artık aynı konular üzerine bile olsa sivil itaatsizliğe başvuranların sayısı artmaktadır. Şiddete başvurmadan seslerini duyurmayı başaran eylemciler diğer unsurları da eylemlerinde barındıyorlarsa bir sivil itaatsiz olarak adlandırılmaktadır.

Aktivistler Fung’a göre sivil itaatsizlik metodunu kullanmak şartıyla ciddi haksızlıklara karşı eyleme geçmektedirler. Genel olarak sivil itaatsizlik eylemleri belli hakların gerçekleştirilmesi, kürtaj olayının yasak hale getirilmesi, AIDS gibi ciddi hastalıklar için araştırma merkezlerinin oluşturulması, kimyasal silahların kısıtlanmasına yöneliktir. Müzakereci eylemciler ve sivil itaatsizler siyasi eylemlerinde belli başlı doğruları mutlaka gözetirler. Bunlar; ölçülülük, iyilik, doğru olmak, yardımseverliktir. İkisi de ihtilalci değil siyasi hareketlerinde devletle olan ilişkilerine zarar vermezler (Woodcock, 2001: 13-15).

Geçmişten bu yana Dünya Ticaret Merkezi, birçok kesim tarafından yapılan protestolara sahne olmuştur. Eylemcilerin globalleşmeye karşı olan davranışlarının türleri sivil itaatsizliktir. Belli bir protesto hareketi hukuki ya da siyasi bir ikilik, katılan kişilerin hedeflerinin farklı olması ve eylemi hangi yöntemle yaptıklarından yola çıkılarak anlatılabilir. Kategorize ederken hareketlerin yenilikçi ya da devrimci

29 özellikleri temel alınmalı ki eylemcilerin olaya anlayışla bakıp bakmadığı anlaşılsın.

Bu analizi hem halk hem de mahkemeler yapmaktadır. Sivil itaatsizlikte belli bir kurala karşı gelen kişi bunun sonuçlarına katlanmaya razı olur. Fakat hakimlerin böyle hareketleri hoş karşılayıp karşılamadıkları ile ilgili tutumları öngörülememektedir (Satıcı, 2012: 2-5).

Esmonde’a göre, aktivistler otoritenin ya da yönetimin kısıtlanmasını toplumun güvenliği açısından objektif bir gözle sunmaktadırlar. Bu sivil itaatsizlik içinde bir sorun ya da engel teşkil etmez. Aktivistler birtakım sınıflandırmalar yaparken mevcut sistemin uygunluğuna da karşı tavırlarını sergilemektedir. Aynı zamanda hak ve adalet, siyasi ve hukuki ilkelerin uygunluk ve etik tarafından kontrol edilmesinde bir kriter olabilir. Fakat belirtilen bu kontrol etme amacıyla sadece eylemciler kastedilmemektedir. Herhangi bir haksızlık karşısında sivil itaatsizlerinde bunları gidermeye yönelik bir amaç taşıdığı unutulmamalıdır (Anbarlı, 2007: 88).

Bir siyasal örgütün etkin üyesi, mevcut sisteme karşı çıkmakta, sistemi adaletli görmemekte, karşı olduğunu gösterirken bunu vicdani bir eylem olarak göstermeye çalışsa da herkes için uygun adaletin peşinde değildir. Eylemini gerçekleştirirken, şiddete başvurabilir ve bunun sorumluluğunu almaya razı değildir.

Bu durumda bu tarz bir örgütün eylemi anayasaya saygılı olmadığı gibi mevcut sisteme de karşıdır (Rawls, 2001: 60-61).

Çoğu düşünere göre diğer protesto şekilleri göz önüne alındığında sivil itaatsizlik daha tercih edilebilir olarak adlandırılır. Çünkü barışçıl yollar araması ve ufak ufak meydana gelen haksızlıklara odaklanarak daha mutlu bir toplum düzeni hedeflemesi sebebiyle diğer eylemlere oranla daha kabul edilebilir gelmektedir.

Dworkin (2001: 140-159)’e göre sivil itaatsizlik; pragmatist, egoist ve öfkeli grupların yaptığı kanunlara aykırı eylemlerden farklıdır. Sivil itaatsizler hükümetin ve siyasi beraberliğin varlığına, uygunluğuna karşı gelmezler, kendilerini toplumun bir parçası olarak görürler ve toplumdan kendilerini ayrıştırmazlar. Bu şekilde sivil itaatsizler sorumluluk alıp, vatandaşlık görevinin bilinciyle hareket ederler. Sivil itaatsizlik hareketleri, diğer itaatsizlik hareketlerine göre daha planlı, daha hedef odaklı ve mantıklıdır.

30 Devrim yapmak isteyen kişiler ile sivil itaatsizlerikarşılaştırdığımızda ikisinin de, birlikte dünya için yepyeni bir düzen isteği içinde olduklarını görürüz. Bu açıdan sivil itaatsiz ve diğer protestocuları karşılaştırdığımızda farklarının çok net olmadığı görülecektir. Fakat sivil itaatsizlik var olan bir haksızlığa gidermekten ziyade sistemi kökten değiştirme amacına yönelirse amacının dışına çıkmış olur (Arendt, 2001: 97).

Kısacası, sivil itaatsizler toplumun daha küçük bir noktasında meydana gelen haksızlıkları şiddete başvurmadan ve diğer unsurlarına sadık kalara değiştirmeyi hedeflemektedirler. Ancak diğer protestocularda bu durum daha kökten ve içerisinde kan barındıran eylemlerle yapılabildiği için birbirlerinden keskin bir çizgi ile ayrılmaktadır.