• Sonuç bulunamadı

631 Sinop, 27 Mayıs 1942.

632 Sinop, 18 ġubat 1942. 633 Sinop, 1 Nisan 1942. 634 Sinop, 18 ġubat 1942. 635 Sinop, 24 Haziran 1942. 636 Sinop, 26 Temmuz 1934.

Sinop yazlarına renk katan deniz sporları, 1937‟de THK yararına yapıldı. 4 Temmuz 1937‟de, THK Sinop Ģubesi tarafından, “kayık yarıĢları, yüzme yarıĢları,

Yağlı direk müsabakası, gece fener alayı ve maytap gösterisi ve sair eğlenceler”den

oluĢan deniz Ģenlikleri yapıldı.637 Karadeniz Bölgesi 1942 Kürek ġampiyonası ise

Sinop‟ta Ağustos 1942‟de yapıldı.638

Sinop‟ta özellikle 1930‟ların sonunda yapılan bir spor da at yarıĢlarıydı. ÇeĢitli kategorilerdeki at ve eĢeklerin katıldığı yarıĢlar “Ada” olarak anılan mevkide, Boztepe Yarımadası‟nda bulunan Sülük Gölü civarındaki koĢu yerinde yapılırdı. YarıĢlar “ilkbahar yarıĢları”, “sonbahar yarıĢları” gibi adlarla çeĢitli kurumlar yararına yapılır, her kategoride derece alanlara ödül verilirdi.

5 Eylül 1937 Pazar günü üç farklı kategoride at yarıĢı yapıldı. “Sinop Valisi

Bay Naci Kıcıman’ın baĢkanlığında Sinop Belediyesi Su Yolları menfaatına Vilâyet ıslahı hayvanat komisyonu tarafından tertip edilen (sonbahar) at koĢusu programı”,

12 Ağustos tarihli gazetede tam sayfa olarak yayınlandı.639 Bu yarıĢların sonuçları 9

Eylül tarihli gazetede yayınlandı. Haberde koĢuları 5.000‟den fazla kiĢinin izlediği belirtildi.640 1938 yılındaki “Ġlkbahar At YarıĢları” ise THK yararına yapıldı.641

3.1.5. Sağlık Hizmetleri

Sinop kaza merkezinde, Osmanlı döneminden kalan bir hastane faaliyetlerini 1923-1950 döneminde de sürdürdü. Kentteki sağlık hizmetleri uzun yıllar bu hastanede verildi.

“Sıhhi Ġctimai Coğrafya” kitabında, Sinop Hastanesi‟nin Abdurrahman PaĢa‟nın valiliği642 döneminde, 1303 [M. 1887] tarihinde yapıldığı, 1315 [M. 1899]

yılına kadar “sönük bir surette idare edildiği” belirtilmektedir. BeĢi erkekler, ikisi kadınlar için olmak üzere yedi koğuĢu, “Anadoluda emsaline nadir tesadüf olunan bir

ameliyathanesi”, bakteriyoloji laboratuvarı, muayenehanesi ve müĢtemilatı ile

637

Sinop, 1 Temmuz 1937, Sinop, 8 Temmuz 1937.

638 Sinop, 12 Ağustos 1942. 639 Sinop, 12 Ağustos 1937. 640 Sinop, 9 Eylül 1937. 641

Sinop, 16 Haziran 1938.

“hakikaten hastahane” sayılmaktadır. Hastane, 1337 [M. 1921] Temmuzunda Ayancık ve Boyabat Hastanelerinin dispansere dönüĢtürülmesiyle livanın tek hastanesi olarak kalmıĢ olup bu tarihte 50 yataklıydı.643

Tek parti döneminde “Memleket Hastanesi”644 olarak anılan Sinop Hastanesi,

günümüzde okullar caddesi üzerinde, Bayındırlık ve Ġskân Müdürlüğü‟nün bulunduğu arazideki iki katlı bir binadaydı (Ek 42).

Bu hastanede görev yapan, biri dâhiliye mütehassısı, diğeri operatör olan iki doktor, uzun yıllar Sinop‟un sağlık sorunlarının çözülmesinde tek baĢlarınaydılar. Sinop‟taki doktor sayısı 1940‟ların sonunda arttı.

1930‟lu yılların baĢında hastanenin baĢhekimi Operatör Dr. Semih Arif Bey, dâhiliye mütehassısı ise Dr. Yakup Asım Bey‟di. Dr. Semih Arif Bey‟in adı, Halkevi etkinlikleri arasında yeralan sağlıkla ilgili konferanslarda da sıkça geçmektedir. Bu iki doktor, 31 Mart 1932‟de Sinop Gazetesinde Ģöyle bir habere konu oldu:

“Dahiliye Mütehassısımız Yakup Asım Bey

Memleket Hastanesi Dahiliye Mütehassısı Yakup Asım beyin pek uzun olmiyan zamanı memuriyeti esnasında yaptığı muayenelerin müsbet neticeleri, kuvvetli teĢhislerindeki isabeti rontken muayeneleri ilede tahakkuk ve teyyüt etmiĢ ve hazakati meslekiyesini, bihakkin göztererek muhittin teveccühünü kazanmıĢ, vukufsızlığa kurban olmakta olan halkımıza, muayene ve temaslarında sıhhi düstürlerin en mühimlerini telkin etmek suretile, Semih Arif bey gibi gayur ser tabip ve operatörü bulunan vilayetimizin hayat kurtarıcı yegâne sıhhi müessesesine karĢı umumi muhabbet ve itimat hissi uyandırmıĢtır.

Vali Beyefendinin muhterem refikaları Ģeref Azmi H. efendinin bir müddetten beri müptela oldukları asabi rahatsızlıklarının evvelce tedavisi mümkün olamadığı için avrupaya gitmek zarureti his edilmiĢken muamileyh tarafından yapılan müdavat neticesinde hastalığın tedavisine muvaffakiyet gösterilmiĢtir.

Yüksek malumatı ve memleketimizin cidden medarı iftiharı etibbamızdan bulunan Asım Beyin muvaffakiyeti vakıasını lisanı takdir ile yad etmeği bir borç bilir, ġeref Azmi H. efendiye de afiyetler dileriz.”645

643 Mehmed Said, a.g.e., s. 43; BaĢağaoğlu, a.g.e., s. 40.

644 MeĢrutiyet döneminde kullanılmaya baĢlayan bu terim Tek Parti dönemi boyunca da kullanıldı, daha

sonra yerini “devlet hastanesi” terimi aldı.

645

1934 yılında, “ahiren içerisi mükemmel bir hale ifrağ edilmiĢ olan” Sinop Memleket Hastanesinin dıĢ cephesi de boyanarak çevre duvarları ve demir kapıları yenilendi.646

20 Ocak 1938 tarihli Sinop Gazetesinde, hastanede bir süredir doktor olmadığı, operatör olarak Zonguldak Hastanesi operatörü Hasan647 Doğanca‟nın,

dâhiliye mütehassıslığına Kırklareli Hastanesi‟nden Talat Ġçbilen‟in tayin edildiği, doktorların hafta içi Sinop‟a gelecekleri haber verildi.648 27 Ocak tarihli gazetede

dâhiliye mütehassısının Sinop‟a gelerek göreve baĢladığı haber verildi.649 Operatör

Hüsnü Doğanca‟nın da göreve baĢlamasıyla, “en ağır yaralılar ve en müzmin

hastalıklar hastanemizde mükemmel bir surette ve muvaffakiyetle tedavi edilebilecektir ” yorumu yapıldı.650

1940‟lı yıllarında sonunda Sinop‟ta doktor sayısı ve tıbbi olanaklar arttı. Bu artıĢa koĢut olarak röntgen gibi yeni teĢhis yöntemleri hastanede hizmet vermeye baĢladı.651 Önceki senelerde tedavi için Samsun‟a ve özellikle de Ġstanbul‟a

gidenlerle ilgili gazetelerde sıklıkla haber çıkarken, 1949‟da, röntgen cihazı alınmasıyla yaralı hastaların Samsun ve Ġstanbul‟a gitmelerine gerek kalmayacağı müjdelendi:

“Rontgen Mubayaa Ediliyor

Sinop Hastanesi için bütün teferruat ve techizatı ile beraber bir Rontgen Cihazının satun alınacağı haber alınmıĢtır.

Hastanemizin en muhim ve zaruri ihtiyacından bulunan bu Rontgen makinesının alınması halinde yaralı hastaların artık Samsun ve Ġstanbul hastanelerine gönderilmesine lüzum kalmayacak ve bu suretle Doktorlarımızın vazifeleri de kolaylaĢmıĢ olacaktır.”652

646 Sinop, 20 Eylül 1934.

647 Doktor göreve baĢladıktan sonra adı “Hüsnü” olarak geçmektedir. 648 Sinop, 20 Ġkincikânun 1938.

649 Sinop, 27 Ġkincikânun 1938. 650 Sinop, 24 ġubat 1938.

651 31 Aralık 1943 tarihli Sinop Gazetesinde yayınlanan bir ilanda, “Doktor Operatör Cevat Yarar”ın,

“Sinopta (Rontken) Ayna” ile hasta muayenesine baĢladığı bildirilmektedir. Bu özel bir röntgen cihazı olmalıdır. Sinop‟ta geçici olarak mı yoksa kalıcı olarak mı bulunduğunu tespit edemedim.

Röntgen cihazının ihalesi, iki ay içinde monte edilmek Ģartıyla 17.000 Liraya Hellos Türk Anonim ġirketi‟nde kaldı.653 Röntgen cihazı, bir haftalık bir deneme

çekiminden sonra 31 Temmuz 1949‟da saat 11.00‟de törenle hizmete açıldı.654

Eylül 1949‟da hastanede pazar hariç hergün 10.00-12.00 saatlerinde poliklinik muayenesi yapılmaktaydı.655

Kentte 1949 yılı sonunda kurulma çalıĢmalarına baĢlanan Verem SavaĢ Derneği ile ilgili yerel basındaki ilk haber 9 Kasım 1949‟da yayınlandı. Haberden, dernekle birlikte bir de verem tedavi birimi kurma giriĢimi olduğu öğrenilmektedir:

“Verem SavaĢ Derneği Kuruluyor

“Bölgemiz sağlık iĢleri üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. Verem hastalarının büyük masraf ve zahmet ihtiyarile büyük Ģehirlere kadar gitmemeleri için Ġlimizde (20) yataklı bir verem pavyonunun ilâvesi düĢünülmektedir. Ġlk hareket olarak (Verem savaĢ derneğinin) kurulmasına baĢlanmıĢtır. Sağlık iĢlerinde gösterilen bu alaka çok eyi karĢılanmaktadır.”656

22 Mart 1950 tarihli Sinop Gazetesinde, yeni hastane için istimlâk kararı çıkarıldığı, kararın Bakanlığa gönderilip proje istendiği ve inĢaat için özel idare bütçesine ödenek konduğu belirtildi. Halen hizmet veren hastanenin altmıĢ sene evvel frengi hastanesi olarak yapıldığı ve artık ihtiyacı karĢılamadığı haberde belirtildi. Bu eski hastaneye son zamanlarda bir kadın hastalıkları mütehassısı, ebe ve kimyager kadrosu ile onbeĢ yatak ilave edildiği, yeni hastane inĢaatının ise yakında baĢlayacağı bilgisi verildi.657 Bu haberden yeni hastanenin yeri belliymiĢ

izlenimi uyansa da, 5 Nisan‟da çıkan baĢka bir haberde, 150 yataklı Devlet ve Verem Hastanesi için tetkik yapmak üzere Yüksek Mühendis Mimar Haydar Öztim‟in Sinop‟a geldiği, hastane için arsa bakacağı duyuruldu.658

Haberde bahsedilen kadın hastalıkları uzmanının Sinop‟a geleceği 22 Kasım 1950 tarihli Sinop Gazetesinde duyuruldu.659 Jinekolog doktor Kasım 1950 sonunda görevine baĢladı.

653 Sinop, 8 Haziran 1949. 654 Sinop, 3 Ağustos 1949. 655 Sinop, 21 Eylül 1949. 656 Sinop, 9 Kasım 1949. 657 Sinop, 22 Mart 1950. 658 Sinop, 5 Nisan 1950. 659 Sinop, 22 Kasım 1950.

Hastanenin 1950 çalıĢma raporuna göre, 1950‟de Hariciye servisinde 626 hasta yatırılarak tedavi edildi; poliklinikte 2.538 muayene yapıldı. 1949 yılında ise yatan hasta sayısı 417, muayene olan hasta sayısı 838‟di. 1950‟de dâhiliye servisinde 678 hasta yatarak tedavi oldu, 3.911 hasta poliklinikte muayene oldu. 1949‟da ise 505 hasta yatarak tedavi olurken poliklinikte muayene olan hasta sayısı 2.253 kiĢiydi. 1949‟da 144 ameliyat yapılırken 1950‟de yapılan ameliyat sayısı 227 idi. Serviste ve poliklinikte yapılan küçük cerrahi müdahalelerin bu sayı dıĢında olduğu haberde ayrıca belirtildi (ġekil 4).660

838 417 2.253 505 144 2.538 626 3.911 678 227 0 500 1000 1500 2000 2500 3000 3500 4000 4500 Poliklinik muayenesi Yatarak Tedavi Poliklinik Muayenesi Yatarak Tedavi

Hariciye servisi Dahiliye servisi Ameliyat

1949 1950

ġekil 4: Sinop Memleket Hastanesi‟nde 1949-1950 yıllarında yapılan

poliklinik muayenesi, yataklı tedavi ve ameliyatlar.661

BaĢhekim Dr. Hikmet Ertez, 27 Aralık 1950 tarihinde yayınlanan “Hastanemizde Nisaiye Servisi” baĢlıklı bir yazısında, hastanede bir nisaiye servisi kurulduğu, doğum ve kadın hastalıkları uzmanının göreve baĢlamasının Sinop için büyük bir kazanç olduğu, kadın hekimliğinin Sinop için yeni bir konu olduğu, o güne kadar bu konuyla operatörlerin ilgilendiği ya da hastaların baĢka yerlere gönderilmek zorunda kaldığına değindi. Yazısında nisaiye mütehassıslarının doğum ve kadın hastalıkları üzerine görevlerini de açıklayan Dr. Ertez, yazısını aralarına yeni katılan jinekolog Dr. Mithat Düzcan‟ı kutlayarak ve baĢarı dileyerek bitirdi.662 Daha önce

jinekolog bulunmayan kentte, bir belediye ebesinin görev yaptığı 1930‟u yıllardaki gazete haberlerinden öğrenilmektedir.

660 Sinop, 20 Aralık 1950.

661 A.g.y.‟den yararlanılarak hazırlanmıĢtır. 662 Sinop, 27 Aralık 1950.

Kentteki doktorların tıbbi müdahaleleri, bazen hasta yakınlarınca gazetelere verilen teĢekkür ilanlarına konu oldu. Bunlardan biri, Dr. Kılıçyan‟a yapılan teĢekkürdü:

“Alenen TeĢekkür

Zevcemin müptela olduğu hastalığın tedavisi hususunda son derece hizmet ve gayreti sebkeden ve muhakkak bir ölümden kurtaran kıymetli ve hazik doktorlarımızdan Kılıçyan beye alenen teĢekkürü bir borç bilirim.

Hacı Hüseyin oğlu Talip”663

Bir diğer teĢekkür, 1934‟de “ölüm halinde” ağır hasta kızını Boyabat‟tan Sinop‟a getirerek tedavi ettiren Avukat Cafer tarafından verildi:

“TeĢekkür

Ölüm halinde Boyabattan getirttiğim kızımı pek ihtimamlı tedavi sayesinde eski halinden çok fazla bünye sahibi eden Sinop Millet hastanesi baĢ Hekimi Bahir Bf.ye alenen teĢekkürlerimi vicdani ve insani bir vazife bilirim.

Avukat: Cafer”664

Kentte görevli doktorlar yanında, zaman zaman büyük merkezlerden, özellikle de Ankara‟daki hekimlerden kente gelip hasta muayene edenlere rastlanıyordu. 1937‟de Sinop Milletvekili Dr. Galip Üstün de hergün 13.00-15.00 arası Halkevi‟nde ücretsiz hasta muayene etti. Doktor milletvekilinin muayenesine, “bilâistisna herkes gelebilir”di.665

1930‟lu yıllarda il merkezi Sinop‟ta sürekli diĢ hekimi yoktu. Abdurrahim Bey dönüĢümlü olarak Sinop ve Boyabat‟ta (ve belki diğer ilçelerde) hasta kabul ediyordu. DiĢ hekiminin 1932‟de zaman zaman Sinop‟a gelerek hasta kabul etmesi Sinop Gazetesinde haber oldu:

“DiĢtabibi Bey

Bir müddetten beir Boyabatta icrayi sanat etmekte bulunan DiĢtabibi Apturrahim Bey bu defa Sinop’a gelmiĢ ve muayenehanelerinde hastalarını kabule baĢlamıĢlardır.

Apturrahim Beyin muvasalatı diĢlerinden muzdarip bulunan zevatı memnun etmiĢtir.”666

663 Sinop, 19 Mayıs 1932. 664 Sinop, 11 TeĢrinievvel 1934. 665 Sinop, 30 Eylül 1937. 666 Sinop, 28 Nisan 1932.

“DiĢ Tabibi B.

Bir zamandan beri Boyabadda bulunan diĢ tabibi Abdurrahim bey geçen perĢembe günü Sinoba gelmiĢtir.

Kasabamız için her zaman bir diĢ tabibine ihtiyaç vardır. Boyabatta bulundukları zaman diĢlerinden rahatsız olanlar çok ıztırap çekmiĢ, tedavisi ve kabil olan değerli diĢlerini çıkartmak zaruretinde kalmıĢlardır.

DiĢlerinden Ģikayeti olan kimseler Abdurrahim beyin bu geliĢinden sevinmiĢlerdir.”667

3.2. Kültürel Yapı

3.2.1. Sinop’ta Eğitim

Sinop‟un 1920 yılına kadar olan eğitim alt yapısından “Osmanlı Dönemi” baĢlığı altında sözettim.668 Bu yıllarda Sinop‟un eğitim alt yapısının geliĢmiĢ olduğu

söylenemez. Ancak 1920-1923 yılları arasında özellikle ortaöğretim kurumları ile ilgili düzenlemeler yapıldığı görülmektedir.

1922‟de Sinop merkez kazasında 12 ilkokul (ibdidai mektebi) için bütçeye para kondu, ancak 10 okulda eğitime devam edilebildi. Tespit edebildiğim kadarıyla bu 10 okuldan ikisi kent merkezinde olup birisi kız okuluydu. Ayrıca bir de büyük bir olasılıkla 1924‟de kapanan özel bir kız okulu (hususi inas mektebi) vardı.669

Resmi Ġnas Mektebi binası eğitim ve öğretim için uygun olmadığından yeni bina yapmak için 1922 bütçesine 150.000 kuruĢ kondu. Bunun 42.215 kuruĢu arsanın istimlakı, 5.785 kuruĢu ise usta masraflarına gitti. Sonraki yıl bu bina için bütçeye ekleme yapıldı. Bina Cumhuriyet döneminde bitti.670

667

Sinop, 20 Birinci TeĢrin 1932.

668

Bkz. s. 25-26.

669 “Hususi Ġnas Mektebi” için “Sinop Ġli Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Eğitim” adlı kitapta, “1851

yılında açılmıĢ ve 72 yıl Sinop‟ta kız çocuklarının eğitim ve öğretimine devam etmiĢtir” denilmektedir. Buna göre okulun 1923‟de kapandığısonucu çıkarılmakla birlikte, ilerleyen paragraflarda, “Bir kısım talebeleri ücretsiz okutan bu mektebe, Sinop idaresi, encümen kararıyla 1923 senesinde 25.000 kuruĢ yardımda bulunmuĢtur” denilmektedir (Sinop Ġli Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Eğitim, s. 87). Ayrıca “GeçmiĢin Fotoğraflarıyla Sinop Tarihi” kitabında (Özcanoğlu ve ark., 2005, a.g.e., s. 70-73) 1923, 1924 ve 1925 yıllarına ait “Özel Kız Okulu” fotoğrafları yayınlanmakla birlikte, 1923 yılında çekilen “inas mektebi” fotoğrafıyla 1926 yılında çekilen “hususi inas mektebi” fotoğrafında aynı iç duvar fon olarak göründüğünden, fotoğraf alt yazılarından birinin yanlıĢ olabileceğini düĢündüm. Fondaki bir kumaĢta “ىبتكم ثانا” yazısının okunması, 1926 yılında çekilen fotoğraftaki okulun hususi değil, resmi Ġnas Mektebi olabileceğini düĢündürdü. Dolayısıyla özel kız okulunun kapanıĢ tarihinden emin olamadım.

670 Sinop Ġli Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Eğitim, s. 83-87. Bu bina, bugün Gazi Mustafa Kemal

Ġlköğretim Okulu olarak kullanılan binanın yerindeki eski bina olabileceği gibi (A.g.e., s. 122‟de bu binanın temel atma tarihi olarak 1918, tamamlanma tarihi olarak 1924 yılı verilmektedir), bugünkü Cumhuriyet Ġlköğretim Okulu binası (bu binanın temel atma tarihi olarak 1923 yılı verilmekte,

1925‟de Sinop‟ta yatılı bir ilkokul açıldı. Bu okula köylerinde okul bulunmayan çocuklar alındı. Ayrıca ortaokula devam eden 10 öğrenci bu okulda geceledi ve iaĢeleri buradan karĢılandı.671

Öğrenci sayısının artması nedeniyle Sinop‟ta ikinci ilkokul 1928‟de açıldı. 1928‟de il genelinde 64 öğretmen, 22 öğretmen yardımcısı, bir öğretmen yardımcısı vekili ve bir öğretmen vekili olmak üzere toplam 90 öğretim kadrosu bulunmaktaydı.672

Sinop Ortaokulu 1928‟de açıldı. Ortaokul binası olarak 1928-1936 yıllarında Ġnas Mektebi binası kullanıldı. Sinop Ortaokulu, 1936‟dan itibaren 1899‟de yapılan eski Sinop idadisi binasında hizmet verdi. Bu bina günümüzde Sinop Öğretmenevi olarak kullanılmaktadır (Ek 43). Bu bina 1903 yılında çıkan bir yangında yandı. 1926‟da yeniden yaptırıldı.673

1928‟de Sinop‟ta biri ücretli, 10‟u yarı ücretli ve 22‟si ücretsiz olmak üzere 33 ortaokul öğrencisi vardı.674

1920 yılında, daha önce kapatılmıĢ olan Dar‟ülmuallimin tekrar açıldı. Ancak bütçe ve öğretmen sıkıntısı nedeniyle bu okul zorunlu olarak idadiyle birleĢtirildi. Her iki okul çok zor Ģartlarda birleĢtirilerek eğitim verildi. Her iki okulun müdürlüğünü Hafız Ali Nazif Bey yürüttü. Aynı idareci ve öğretmenlerin her iki okulu birlikte yürütmeye çalıĢmaları ve Dar‟ülmuallimin yatılı olmasının nöbet ve eğitim yükünü artırması idarecileri ve öğretmenleri çok zorladı. 30 Kasım 1922‟de, tarih muallimi Hüseyin Suat, Fransızca muallimi Ahmet Cemal, riyaziye muallimi Mehmet Ġhsan, ulumu terbiye muallimi Ali Muhammet, ulumu diniye muallimi Ahmet Aziz, resim muallimi Nabi Turhan ve beden terbiyesi muallimi Ahmet Cevdet imzalı bir dilekçe ile iki okulun ayrılması ve maaĢlara zam yapılması istendi.675