• Sonuç bulunamadı

Simgesel (‘ikonik’) yapılar ve ünlü (‘star’) mimarlar

4. ÇAĞDAŞ KÜRESEL İLİŞKİLER İÇERİSİNDE OLUŞAN REKABET

4.2 Çağdaş Küresel İlişkiler İçerisinde Kentlerin Mekânsal Dönüşümü

4.2.2 Simgesel (‘ikonik’) yapılar ve ünlü (‘star’) mimarlar

Yerel yönetimlerin ulusötesi şirket yatırımlarını çekerek bu sayede kalkınabilme çabalarının neden olduğu bir rekabet ortamda mimarlığın önemli bir araç haline geldiğini söylemek mümkündür. İlk olarak bu süreçte en çarpıcı mimari gelişmelerinden biri, turistlere yönelik cazibe merkezlerinin yeni bir türü olarak ortaya çıkmış, simgesel (ikonik) binalar olgusu olmuştur. Jencks’in (2005) de belirttiği gibi, küresel ekonomi, son 10 yıl içerisinde, yüksek modernizm ve ikona doğru eğilim gösteren, yeni bir yapı türü ortaya çıkarmıştır. Bu yolla “dünya günümüz küresel ortamının hiper-mobil hacıları için, yeniden haritalanmaya başlanmıştır.” (Ockman, 2003)

Kentlerin küresel rekabette öne çıkma çabalarının sonucunda ortaya çıkan diğer bir olgu ise “star mimar” ve “imza proje” kavramlarıdır. Bu kavramlar dünya genelinde kentlerle çalışan mimarlar ve ürettikleri simgesel yapılar için kullanılmaktadır. Günümüzün star mimarlarının tasarladığı binalar hemen her kentte karşımıza çıkabilmektedir. Ünlü mimar Steven Holl’un inşa edilen yapılarının lekelerinden

oluşan şekil 4.1 söz konusu durumu kanıtlamaktadır. Hem sonuç ürünlerinin yani “imza projeleri”nin simgesel değeri hem de isimlerinin simgesel değerleri ile kentlerin dünya çapında tanınmasına ve turizm ve hizmet sektörünü çekerek nihayetinde sermayeyi kente çekme yolunda önemli stratejilerden biri haline gelen bu durum başta Avrupa ülkeleri için geçerliyken günümüzde küresel bir eğilim olarak karşımıza çıkmaktadır.

Şekil 4.1 : Steven Holl Architecture, dünya haritasında inşa edilmiş yapıları (http://www.stevenholl.com, 06.03.2010)

Kentler küresel ilişkiler içinde rekabet güçlerini arttırmak amacıyla kültüre yatırım yapmaktadırlar. Bu anlamda kentlerin simgesel yapı üretimleri kültür turizmine hizmet edecek yapılar üzerinden de gerçekleşmektedir. Kentlerin prestiji haline gelen müzeler, kültür merkezleri, sanat galerileri yanı sıra stadyumlar, akvaryumlar, pavyonlar küresel rekabet ortamında öne çıkmak amacıyla kullanılan küresel bir eğilim olarak ortaya çıkmaktadırlar.

Simge yapıların ilk örneklerinden biri Tanyeli’nin (2007) de belirttiği gibi Utzon’un tasarladığı Sydney Operası Binası’dır (Şekil 4.2). 1950’lerde açılan opera binası yarışmasında seçilen bu yapı her ne kadar “tüm dünyaya imajı olmayan bir kenti tek bir çarpıcı yapıyla simgelemenin mümkün olduğunu göstermişse” de süreç planlı değil rastlantısal şekilde gelişmiştir.

Simgesel yapı üretiminin yerel yönetimin stratejileri doğrultusunda planlı bir şekilde gerçekleştiği erken tarihlerde en çarpıcı örneği sanayisizleşme döneminde krizden kurtulma katalizörü olan Frank Gehry tarafından tasarlanan Bilbao Guggenheim Müzesi olarak belirlemek mümkün görünmektedir. Benzer eğilimler küresel sermayeyi çekmeye çalışan Lizbon, Porto, Cenova gibi küçük ve orta ölçekli kentlerde yayılmıştır. Günümüzde ise küresel ekonomik sistemin dünya üzerinde

Şekil 4.2 : Sydney Opera Binası, Sydney, 1970, Utzon (http://tr.wikipedia.org, 15.04.2010)

Bu konuda erken örneklerden biri Portekiz’in başkenti Lizbon’dur. Lizbon kentinde Doğu Bölgesi’nde Expo’98 sürecinde kenti dünya çapında tanıtmak amacıyla inşa edilen simgesel mimari yapılar sergide ana ilgi odakları olmuştur. Sergi Programı dâhilinde inşa edilen en ünlü yapı Orient Station (Gare do Oriente) Expo 98’in çoklu ulaşımın transfer noktası olarak program dâhilinde ünlü mimar Santiago Calatrava tarafından tasarlanmıştır (Şekil 4.3). Mimar organizasyonun Lizbon kentinde yaşam kalitesini arttırmak için bir fırsat olarak değerlendirmiştir. Yapı kentin en ünlü simgelerinden biri olmuştur. Diğer ünlü yapı ise Portekizli dünyaca ünlü mimar Ãlvaro Siza tarafından tasarlanan Portekiz Pavyon (Pavilion of Portugal)’dur (Şekil 4.4).

Şekil 4.3 : Orient İstasyonu, Lizbon, 1998 Santiago Calatrava (Ovacık, 2009) Şekil 4.4 : Portekiz Pavyonu, Lizbon, 1998, Ãlvaro Siza (Ovacık, 2009)

Süreçte Libeskind’in tasarladığı Berlin Yahudi Müzesi (Şekil 4.5) ve Manchester Imperial War Museum North (Şekil 4.6) ve Zaha Hadid’in tasarladığı Cincinnati Contemporary Arts Center (Şekil 4.7) ve Calatrava’nın Miwaukee Arts Center’ı (Şekil 4.8) gibi kültürel aktivitelere hizmet eden yapılar inşa edildikleri kentler için sürekli bir prestij ve imaj kaynağı olmaktadırlar.

Şekil 4.5 : Yahudi Müzesi, Berlin, 1999, Daniel Libeskind (http://www.yapi.com.tr/, 16.04.2010)

Şekil 4.6 : Imperial War Müzesi, Manchester, 2002, Daniel Libeskind (bdonline.co.uk, 16.04.2010)……….

Şekil 4.7 : Miwaukee Sanat Merkezi, Milwaukee, 2001, Santiago Calatrava (http://www.galinsky.com, 15.04.2010)

Şekil 4.8 : Cincinnati Çağdaş Sanatlar Müzesi, 2002, Zaha Hadid (http://images.google.com.tr/, 15.04.2010)

Yine bir uluslararası organizasyon olan Avrupa Kültür Başkenti Programı aracılığıyla birçok Avrupa kenti ünlü mimarlara simgesel yapılarını kentlerine inşa etmişler ve devamlı bir kaynak elde etmişlerdir. Porto Casa da Musica (Rem Koolhaas) (Şekil 4.9), Santiago de Compostela Çağdaş Sanat Müzesi (Alvaro Siza) (Şekil 4.10), Genova Biosfer (Renzo Piano) (Şekil 4.11-4.12) bu örneklerden bazılardır. Yine Daniel Libeskind tarafından tasarlanan Denver Art Museum son zamanların ünlü kültür yapılarından biri olmuştur (Şekil 4.13).

Şekil 4.9 : Casa da Musica, Porto, 2004, Rem Koolhaas (Ovacık, 2009) Şekil 4.10 : Çağdaş Sanat Müzesi, Santiago de Compostela, Alvaro Siza

(Ovacık, 2009)……….

Şekil 4.11 : Porto Bigonotturno, Cenova, 2004, Renzo Piano (http://www.arkitera.com/, 15.04.2010)

Şekil 4.12 : Porto Anticodal Bigo, Cenova, 2004, Renzo Piano (Ovacık, 2009)

Şekil 4.13 : Denver Sanat Müzesi, Denver, 2006, Daniel Libeskind (http://www.daniel- libeskind.com/ , 16.04.2010)

Günümüzde ise bu eğilim küçük Avrupa ve Amerika kentlerinden Pekin, Zaragoza, Kahire, Abu Dhabi gibi geçmişte az gelişmiş olarak tanımlanan bölge kentlerine ve Londra gibi büyük Avrupa kentlerine kadar sıçramıştır. Pekin 2008 yeni olimpik stadyumunu 2006’da RIBA madalyasını kazanan ünlü mimarlık firması olan Herzog & de Meuron’a tasarlatmıştır. Zaragoza kentinde EXPO 2008’in ana girişlerinden biri olan ve Köprü Pavyonu olarak adlandırılan simgesel yapı Zaha Hadid tarafından

tasarlanmıştır (Şekil 4.14). Yakın zamanda dünyaca ünlü mimarlara Expo yapıları tasarlatan ve yarışma düzenleyen kentlerden en ünlülerinden biri de Kahire’dir. Kahire Expo Kenti için Zaha Hadid tarafından tasarlanmış proje büyük ölçekli etkinliklere yanıt verebilecek, konferans ve fuarlar için dünyanın lider kentlerinden biri haline geleceği beklenmektedir (Şekil 4.15).

Şekil 4.14 : Köprü Pavyonu, Zaragoza, Zaha Hadid . (http://www.arkitera.com, 16.04.2010)

Şekil 4.15 : Kahire Expo City, Zaha Hadi .

(www.worldarchitecturenew.com,16.04.2010) ………… Olimpiyat Oyunları’nın 2012 ayağının ev sahibi Londra ise henüz adaylık aşamasında FOA’ya ve Zaha Hadid’e (Olimpik Su Sporları Merkezi) olimpik tesisler için dikkat çekici imgeler hazırlatmıştır (Şekil 4.16-4.17). İş yerleri, araziler ve konutlar şimdiden satılmış durumdadır (Socialist Worker, 2007). Londra Belediye Başkanı 2012 Olimpiyat Oyunlarının mükemmel bir spor etkinliği olmasının yanı sıra Lower Lea Vadisi’nin de dönüşümü ve olağanüstü diye tanımladığı Zaha Hadid tasarımını ile başkente ve tüm ulusa çok önemli bir miras olacağını belirtmiştir (Arkitera, 2009).

Şekil 4.16 : Su Sporları Merkezi, Londra, Zaha Hadid (http://www.tasarimplus.com, 06.03.2010)

Şekil 4.17 : Olimpiyat Parkı, Londra, FOA, (http://www.f-o-a.net/, 06.03.2010) Orta ve Uzak Doğu’da yer alan Pekin, Şanghay, Dubai gibi kentler ve Kazakistan ve Katar gibi ülkelerin kentleri bu anlamda çok hareketli bir dönüşüm yaşamaktadırlar.

batının ünlü mimarları bu kentlerde simge yapılarını inşa etmektedirler. Çin’de Rem Koolhaas, Steven Holl ve Moskova’da İngiliz mimar Norman Foster’ın yapıları bu durumu kanıtlar niteliktedir.

Hızlı bir ekonomik gelişime paralel olarak mekânsal değişim yaşayan Çin kentlerinde başta Pekin olmak üzere Batılı ünlü mimarların projeleri günden güne artmaktadır. Paul Andreu, Norman Foster, Guangzhou, Çin Ulusal Televizyon binasını tasarlayan Koolhaas (Şekil 4.18-4.19), Çin Opera Evi’ni inşa eden Zaha Hadid, Kisho Kurokawa, I.M.Pei ve 2003-2009 yılları arasında Çin’de dört projesi inşa edilen Steven Holl gibi çağdaş mimarların tasarımlarının vitrini haline getirmiştir (Şekil 4.20-4.21). Yalnızca Pekin'de bin adet yapı inşa edilmektedir (Chan, 2005). Bu anlamda diğer önemli bir yapı ise Guggenheim Abu Dhabi’dir. Guggenheim Vakfı, Frank Gehry tarafından önemli bir simge olarak tasarlanan en büyük müzesini Abu Dhabi’de inşa etmektedir (Şekil 4.22).

Şekil 4.18 : Çin Ulusal Televizyonu, Pekin, Koolhaas (http://www.mimdap.org, 13.02.2010)

Şekil 4.19 : Çin Olimpik Stadyumu, Pekin, Herzog & de Meuron Architekten (http://www.mimdap.org, 13.02.2010)

Şekil 4.20 : Horızontal Skyscraper - Vanke Center, Shenzhen, Çin, Steven Holl Architecture, 2009 (http://www.stevenholl.com, 06.03.2010)……..

Şekil 4.21 : Lınked Hybrıd, Pekin, Çin, Steven Holl Architecture, 2009 ……….. (http://www.stevenholl.com/ , 06.03.2010) …………

Şekil 4.22 : Abu Dhabi Guggenheim, Abu Dhabi, Frank Gehry (http://www.guggenheim.org/abu-dhabi, 16.04.2010)

Diğer taraftan Sovyetler Birliği’nin Aralık 1991’de dağılmasından sonra petrol ve turizme dayanan ekonomik gelişimi ile Kazakistan’ın Astana kentinde mekânsal dönüşüm başlamıştır. Dünya Liderleri ve Geleneksel Dinler Toplantısı’na ev sahipliği yapan kentte bu toplantı için Foster ve Tabanlıoğlu Mimarlığın tasarımı olan Palace of Peace inşa edilmiştir (Şekil 4.23). 2007 yılında inşası tamamlanan Astana Arena ve yapımı devam eden Expo Astana ise yine Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanmıştır. Stadyum, “fonksiyonu dışında, aynı zamanda şehir için simgesel bir yapı, yeni başkentin modern ve çağdaş yüzü olacaktır” sözleriyle tanımlanmaktadır (Mimdap) (Şekil 4.24).

Şekil 4.23 : Barış Sarayı, Astana, 2007, Norman Foster, Brian Clarke, Tabanlioglu Mimarlık (http://en.wikipedia.org/ , 16.04.2010)

Şekil 4.24 : Astana Arena, Astana, 2007, Tabanlıoğlu Mimarlık (http://www.tabanlioglu.com.tr, 16.04.2010)

Görüldüğü üzere günümüzde çağdaş veya güncel mimarlık aracılığıyla kentsel imajı oluşturmak ve bu sayede küresel sermayeyi çekmek kolay ve yalın görünmektedir. Bu anlamda turizm kaynağı olabilecek başta kültür ve spor yapıları olmak üzere birçok kullanım şekli simgesel yapı üretimine konu olarak seçilmekte ve sonra bu yapıyı tasarlayacak ünlü mimarlarla çalışılmaktadır (Tanyeli, 2007).