• Sonuç bulunamadı

A. Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkeleri

1. Silahların Eşitliği İlkesi

1.1. Genel Olarak

Yargılamanın hakkaniyete uygun olabilmesi için taraflar arasında eşitliğin bulunması gerekmektedir. Silahların eşitliği ilkesi de bu eşitliği sağlamayı ve taraflar arasında denge kurmayı amaçlamaktadır. Tarafların yargılama boyunca eşit hak ve yükümlülüklere sahip olması bu ilke ile sağlanmaktadır. Silahların eşitliği ilkesi içinde görülebilecek durumlar her olayın kendi koşularına göre değişebilir olsa da yargılama sürecinde karşılaşılan kanıtların sunulması, iddiada bulunabilme gibi her işlem, silahların eşitliği çerçevesinde değerlendirilebilir.179 Bu ilkeye göre ceza yargılamasında savunma ve iddia makamı haklarının eşit olması gerekmektedir.180

Silahların eşitliği ilkesiyle taraflar, ceza muhakemesi bakımından iddia ve savunma, davalarını hazırlama ve sunmada eşit haklara sahip olmuştur.181 Bunun sonucu da sanık kadar savcının da hakimden uzak tutulmasıdır.182 Silahların eşitliği ilkesi denetlenirken, denetime konu işlemin yargılamadaki yeri önem arz eder. Mahkeme şikâyete konu eşitsizliğin, yargılamayı gerçekten adaletsiz hale getirip getirmediğine bakarak denetim yapar.183

AİHM’e göre bir tarafın iddiası karşısında diğer tarafın bu iddiaya karşı delil sunmasına müsaade edilmemesi, taraflardan birinin mütalaalarını özetleyerek sınırlaması ve genel bir gerekçe kullanması karşısında diğer tarafın, bunlara karşı etkili muhalefet etmesinin ortadan kalkması silahların eşitliği ilkesinin ihlalidir.184

Anayasa Mahkemesi’ne göre silahların eşitliği ilkesi adil bir yargılanmada en önemli usuli güvencelerden biridir. AYM’ye göre bu ilke “bir davada tüm taraflara talep ve

179 Gölcüklü, s. 218.

180 Schroeder, s. 167.

181 Uluslararası Af Örgütü, Adil Yargılanma Hakkı, çev. Fadıl Ahmet Tamer - Erol Kaplan, İletişim Yayınları, İstanbul 2000, s. 173.

182 Centel – Zafer, s. 202.

183 İnceoğlu, Adil Yargılanma…, s. 60.

184 Yenisey vd., s. 77; İnceoğlu, Adil Yargılanma…, s. 60.

57

açıklamalarını diğer tarafa göre dezavantajlı olmayacak şekilde ileri sürebilmeleri için makul bir fırsat verilmesini gerektirir.”185

CMK m. 190’da “… hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz.”

denilerek, sanığın da iddia makamı gibi duruşmada bulunması hem bir hak hem de bir yükümlülük olarak düzenlenmiştir. Bunun silahların eşitliği ilkesini sağlamaya yönelik bir madde olarak kabulü mümkündür.

1.2. Deliller Bakımından Eşitlik

Silahların eşitliği ilkesinin sağlanabilmesi için taraflara delil gösterme ve karşı tarafça ileri sürülen deliller hakkında görüş beyan etme hakkı da tanınmış olmalıdır.

Deliller müşterek olmalı, içeriğinin yalnız hakim tarafından değil taraflar bakımından da bilinmesi gereklidir.186

Anayasa Mahkemesi silahların eşitliği ilkesini tarafların sahip olduğu hak ve yükümlülükler bakımından mahkeme önünde eşit olması olarak açıklamış, taraflar arasındaki dengenin yargılamanın her aşamasında korunması ve taraflara savunmalarının dayanağı olan delilleri sunma imkânı tanınması gerektiğini belirtmiştir.187

Muhakemede delillerin tartışılması imkânı taraflara eşit bir şekilde tanınmalıdır, aksi halde adil bir yargılamadan söz edilemez. Delillerin bu şekilde tartışılabilmesi savunma için son derece önemlidir. Çünkü sanık veya müdafi savunmasını ancak suçluluğu gösteren delillere temas ederek yapabilir.188

Anayasa Mahkemesi’ne göre iddia makamının kural olarak maddi delilleri açıklaması gerekir; ancak delillere erişim hakkı ve savunma hakkı ulusal güvenlik, tanıkların korunması gibi sebeplerle, zorunlu olduğu ölçüde kısıtlanabilir. Bu şekilde

185 Erdener Demirel Başvurusu, 02.12.2015, Başvuru no. 2013/1869, para. 63, https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2013/1869, e.t: Nisan 2021.

186 Toroslu – Feyzioğlu, s. 175.

187 Ramazan Ayhan Başvurusu, 16.11.2016, Başvuru no. 2014/2704, para 32, https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/2704, e.t: Nisan 2021.

188 Karakehya, Hakan, Ceza Muhakemesi Hukuku II, Savaş Yayınevi, Ankara 2015, s. 108.

58

bazı delillerin savunmadan gizli tutulması yoluna ancak kesin olarak gerekli olması durumunda başvurulabilir. Böyle bir sınırlama yapıldığı takdirde ortaya çıkan zorluklar muhakkak yargılama makamınca başka usullerle dengelenmelerdir. Aksi halde gizlenen delillerin belirleyici delil olması, silahların eşitliği ilkesini ihlal edebilir.189 AYM konuyla ilgili kararının devamında şöyle demiştir: “Mahkemece delillerin bu şekilde gizlenmiş olması, özellikle de devlet sırrı gerekçesiyle delillerin savunma makamına açılmaması ve incelettirilmemiş olması, başvurucuların, dijital delillerin sıhhati konusundaki iddialarını tam olarak ileri sürmesini imkânsız kılmıştır. Oysa Mahkeme, bu dijital delillere göre bir değerlendirme yaparak mahkûmiyet kararı vermiş ve Yargıtay tarafından aynı nedenlerle verilen hüküm onanmıştır. Bu koşullarda Mahkemece izlenen usul ve yöntemin, silahların eşitliği ilkesinin gereklerine uygun olmadığı ve başvurucunun menfaatlerini yeterince koruyan bir güvence içermediği açıktır.” 190

Hukukumuzda delillerin ortaya konulup tartışılmasıyla ilgili düzenlemeler mevcuttur. CMK m. 215 “Suç ortağının, tanığın veya bilirkişinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasından sonra bunlara karşı bir diyecekleri olup olmadığı katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine sorulur.” ve m. 216

“Ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanunî temsilcisine verilir” şeklindedir.

Böylece deliller ortaya konduktan sonra üzerine yorum yapılabilmesi ve delillerin tartışılabilmesi imkânı taraflara sağlanmıştır.

Silahların eşitliği ilkesinin temel unsurlarından biri de tanık dinletme hakkıdır.

AİHS’nin 6. maddesinde “Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir… iddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağırılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek…”

denilerek silahların eşitliği ilkesi güvence altına alınmıştır. Bu fıkrayla sanığa, kendi

189 Yankı Bağcoğlu ve Diğerleri Başvurusu, 09.01.2015, Başvuru no. 2014/253, para 73.

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/253, e.t: Nisan 2021.

190 Yankı Bağcıoğlu ve Diğerleri Başvurusu, a.g.k, para. 76.

59

tanıklarının da iddia tanıklarıyla eşit koşullarda çağrılma ve dinlenme hakları tanınmıştır.191 Taraflardan birinin bir tanığını davet edememesi, ilgili maddenin ihlali için tek başına yeterli değildir. İhlalden bahsedilebilmesi için, başvurucunun, gerçeğin ortaya çıkmasının bu tanığın dinlenilmesine bağlı olduğunu ve savunma haklarının ihlal edildiğini kanıtlaması gerekir.192

CMK madde 178’de “Mahkeme başkanı veya hâkim, sanığın veya katılanın gösterdiği tanık veya uzman kişinin çağrılması hakkındaki dilekçeyi reddettiğinde, sanık veya katılan o kişileri mahkemeye getirebilir. Bu kişiler duruşmada dinlenir.” denilerek sanığa tanıklarının dinlenmesini sağlama imkânı verilmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, silahların eşitliği ilkesinin sağlanabilmesi amacıyla, sanığa, hakim aracılığı ile bilirkişilere, tanıklara ve duruşmaya katılan diğer kişilere soru sorma hakkı tanınmıştır.193 201. maddede “Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Sanık ve katılan da mahkeme başkanı veya hâkim aracılığı ile soru yöneltebilir. Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine, mahkeme başkanı karar verir. Gerektiğinde ilgililer yeniden soru sorabilir.” denilerek konu hüküm altına alınmıştır.