• Sonuç bulunamadı

C. Siyasal İstikrarı Etkileyen Siyasi Faktörler

2. Seçim Sistemleri

Bir ülkedeki siyasal istikrarı etkileyen unsurlarda bir diğeri de, ülkede uygulanan seçim sistemleridir. Seçimler bir ülkede yasalarla belirlenmiş usul ve esaslar dahilinde, ülkeyi kimin yöneteceğinin ve toplumu kimin temsil edeceğini belirlemek için başvurulan bir yoldur. Yani millete ait temsil hakkı seçimlerle belirlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Ancak tarihi süreç içerisinde her bireyin genel ve eşit oy hakkı bulunmamakta ve ülkelerin kendine özel niteliklerine göre bir seçim sistemi belirledikleri görülmektedir. Etnik, cinsiyet, eğitim,.. gibi faktörlere dayanılarak seçme ve seçilme hakkı belirlenirken; günümüz modern demokrasi anlayışının gelişmesi ve insan hak ve özgürlükleri konusundaki ilerlemeler genel ve eşit oy hakkının benimsenmesine büyük katkılar sağlamıştır. Ülkemizde de seçme ve seçilme hakkı anayasanın 67. maddesinde Seçme, Seçilme ve Siyasi Faaliyette Bulunma Hakları başlığı altında düzenlenmiştir. Bu madde de “vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

165 Kapani, a.g.e., s.185. 166 Dursun, a.g.e., s.271.

Maddenin devamında ise oylamanın, serbest, gizli, eşit, genel oy, tek dereceli olacağı ayrıntılı olarak ifade edilmiş, seçme ve seçilme hakkının devredilemez nitelikli bir hak olduğu anlaşılmaktadır.

Seçimlerin ilk uygulamalarına halkın yönetime katılımının sağlandığı Eski Yunan şehir devletlerinde rastlanmaktadır. Doğrudan demokrasinin uygulandığı bu dönemde genel ve eşit oy hakkı bulunmayıp, belli kişi ya da zümrelere verilmiş bir haktır. Ayrıca Hz. Muhammed’in vefatından sonra halifenin belirlenmesinin seçimlerle yapılması konu hakkındaki bir örnektir.

Yönetilenlerin yönetenlerini yani temsilcilerini seçimlerle tespit etmesi, ayrıca demokratik toplumlarda yönetilenlerin seçtikleri yöneticileri seçimler yoluyla denetlemesi, seçimlere ayrı bir önem katmaktadır. Çünkü, seçimlerle olan politik karar organlarının, seçmenler tarafından, hukuk düzeni içinde ve yasaların öngördüğü dönemde değiştirebilmesi ve yeniden seçilebilme özelliğine sahiptir. Ayrıca seçim, seçmenlerin politik karar alma sürecine katılmalarını sağlamakla birlikte, politik şiddet ve çatışma gibi toplumsal bütünde bunalım yaratabilecek olayları da önleyebilmektedir167. Bu yüzden seçimler temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkesini sağlama da emli bir faktör olarak ön plana çıkmaktadır.

Seçim sistemleri ülkelerin siyasi, ekonomik, hukuki, etnik, sosyal koşullarına bağlı olarak belirlenmekle beraber, şu ana kadar uygulanan seçim sistemleri göz önünde bulundurularak çoğunluk sistemi, nispi temsil sistemi ve karma sistem şeklinde sınıflandırılıp incelenecektir. Siyasal istikrar açısından seçim sistemi önemlidir, çünkü farklı çıkarlara sahip grupların pazarlık gücü ve koalisyon davranışları üzerinde değişiklik yapar. Çoğunluk sisteminde partiler ortanca seçmeni kendi tarafına çekmek ile kendi tabanı tarafından arzulanan bir politikayı sürdürmek arasında bir denge yakalamak durumundadırlar. Bu durumda ya merkez sağa kayacak veyahut buradan bir parti ile koalisyona gideceklerdir. Nispi temsil sisteminde ise sağ ve sol birçok parti olacağı için, yelpazenin bu iki ucundaki partiler ya kendi aralarında ya da karşı tarafla koalisyona gideceklerdir. Her iki durumda da pazarlık güçleri azalacaktır168.

a. Çoğunluk Sistemi

Çoğunluk kavramı en genel anlamı ile seçime giren siyasi parti ya da adayın kullanılan oyların çoğunu alması yani çoğunluk tarafından tercih edilmesidir. Seçimlerdeki çoğunluk kavramı iki farklı durumu ifade etmektedir. Bunlar basit çoğunluk ve salt

167 Suphi Varım, “Demokrasilerde Seçim Ekonomi ilişkisi ve Türkiye’de Genel Seçimlerin Bu

Yönden Bir Değerlendirilmesi”, DEÜ. Sos.Bil:Ens., İktisat ABD. Yayınlanmamış Doktora Tezi, İzmir, 1995, s.17.

168 Torben Iversen and David Soskice, “Electoral Systems and the Politics of Coalitions: Why

Some Democracies Redistribute More Than Others”,

[http://www.wws.princeton.edu/rppe/apr2003conf/Iversen.pdf, 2002], Erişim: 15.02.2006. s. 20-21.

çoğunluktur. Basit çoğunluk bir bütünü oluşturan farklı parçalar içerisinde diğerlerine göre daha büyük veya daha çok olanı ifade eder; Salt Çoğunluk bir bütünün içerisinde yarısından bir fazlayı ifade etmektedir169. Bu çoğunluk kavramlarını seçim sistemleri açısından değerlendirilecek olursa; bir seçim çevresinde en çok oyu alan adayın ya da siyasi partinin kazanmasını sağlayan ve ikinci bir seçime gerek bırakmayan çoğunluk basit çoğunluk olarak ifade edilebilir. Salt çoğunluk kavramı ise seçime giren aday ya da partinin seçimi kazanabilmesi için kullanılan oyların yarısından bir fazlasının alması gerektiği bir çoğunluk sistemidir. Aralarındaki fark ise, salt çoğunluk sisteminde eğer adaylardan birisi ilk turda yarıdan bir fazla oy alamazsa yeni bir seçimin yapılması zorunluluğudur. Burada önemli bir nokta da seçim çevresi konusudur. Seçim çevresinin tespiti ülkenin bölgesel, idari ve siyasi faktörleri ve yapılan seçimin niteliği (başkanlık seçimleri, parlamento seçimleri, yerel seçimler, il meclis üyelerinin seçimi,...) ne göre değişebilmektedir.

Parlamento seçimleri ya da yerel seçimlerde pek uygulanmamakla birlikte, nitelikli çoğunluk diye bir tür daha bulunmaktadır. Bu da seçimi kazanmanın belli bir yüzdeye ya da orana bağlandığı seçim modelidir. Seçimi kazanacak aday ya da partinin kanunlarda belirtilen oranda oy almasını ifade eder. Örneğin ülkemizde Cumhurbaşkanın seçilebilmesi için, anayasanın 102. maddesinde belirtildiği gibi, cumhurbaşkanı seçilebilmek için adayların meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğun oyunu alması gerektiğini hüküm atına almıştır

Bu sitemin bir takım avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Sistemin basitliği, kolayca anlaşılır olması başlıca avantajı olarak kabul edilebilir. Ayrıca çoğunluğu sağlayan partinin iktidar olması nedeniyle, hükümet kurmak daha kolay olmakta, bu da yürütmeye bir istikrar getirmektedir. Rejime karşı olan radikal partiler saf dışı kalmaktadır. Ayrıca salt çoğunlukla sağlanamayan seçimlerde, ikinci tur seçimler için partiler arasında yapılan ittifaklar politik ortamı yumuşatmaktadır. Ancak ikinci tur seçimin gerektiği zamanlarda ekstra zaman ve para kaybı ortaya çıkması, küçük partilerin temsil şansının olmaması sistemin dezavantaj olarak ifade edilebilir.

b. Nispi Temsil Sistemi

Nispi temsil sistemi çoğunluk sisteminin dezavantajı olarak görülen ve temsilde adaleti sağlayamadığı düşüncesinden hareketle ortaya çıkan bir modeldir. Amaç partilerin aldığı oy oranında temsil etme olanağının sağlanmasıdır. Partilerin aldıkları oy oranlarına yakın oranda temsilci çıkarmalarına imkan veren nispi temsil sistemi, birden çok milletvekilinin seçilebildiği geniş seçim çevrelerinde uygulanabilmektedir. Bu sistemde semenler parti listelerine oy verir ve listede yer alan adaylar partilerin aldıkları oy oranlarına göre orantılı olarak seçimi kazanırlar170. Bu seçim sistemi her şeyden

169 Dursun, a.g.e., s.347. 170 Dursun, a.g.e., s.353.

önce adalete uygun bir sistemdir; azınlığa da temsil edilme olanağı verir. Buna karşılık, nispi temsil sistemi partilerin çoğalmasına neden olan, uygulaması güç olan bir sistemdir171. Ancak bugün birçok ülkede uygulanmaktadır.

Bu sistem çeşitli şekillerde uygulanmakla olup, oldukça zor bir sistemdir. Sistem de eğer tek bir seçim çevresi var ise kullanılan geçerli oylar, çıkarılacak temsilci sayısına bölünerek, bir milletvekili için gerekli oy tespit edilir. Seçim çevresi birden çok olursa seçim sayısı yani bir milletvekili seçilmek için gerekli oy sayısı üç şekilde tespit edilmektedir (Dursun, 2002;354): Bunlardan birincisi ulusal düzeyde kullanılan toplam geçerli oyların, milletvekili sayısına bölünmesi ile bulunan sayı ”ulusal bölüm sayısı”; ikincisi, seçimlerden önce her seçim çevresinde uygulanma üzere kanunla belirlenen “değişmez tek sayı yöntemi”dir. Üçüncü yöntem ise her seçim çevresi için ayrı bir seçim sayısının hesaplandığı “seçim çevresi bölüm sayısı yöntemidir.” Ancak burada önemli bir sorun partilerin seçim bölgelerinde aldığı oyların milletvekili sayısına bölünmesi ile hesaplanan partilerin milletvekili sayısı, her zaman tam çıkmayıp artık oyla karşılaşılabilir. Yani milletvekili çıkarma yeter sayısı yirmi bin ise yirmi beş bin alan bir partinin beş bin oyu asıl dağıtılacaktır. Bunun içinde en yüksek artık, en büyük ortalama veya d’Hondt yöntemi gibi yöntemler uygulanmaktadır.

Türkiye’de de nispi temsil sisteminin seçim çevresi bölüm sayısı yöntemi uygulanmaktadır. 10 Haziran 1983 tarih ve 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunun ikinci maddesi Seçim Sistemi ve Seçim Usulü başlığı ile Türkiye’deki seçim sistemin şu şekilde hüküm altına almıştır. “Milletvekili seçimi tek derecelidir. Seçim nispi temsil sistemine göre, genel, eşit ve gizli oyla, bütün yurtta aynı günde yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçmen, oyunu tam bir serbestlikle kendisi kullanır.”

Bu sisteminde bir takım avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Alınan oy oranında mecliste temsil etme oranı olması, temsilde adaleti sağlamakta ve bir avantaj olarak görünmektedir. Ayrıca küçük partilere de mecliste temsil hakkı verdiğinden daha adil olduğu söylenebilir. Ancak uygulamanın zor olması, temsilde adaleti sağlarken rejime ters, radikal partilerinde meclise girmesine olanak sağlaması bakımından olumsuz olduğu söylenebilir.

c. Karma Sistem

Çoğunluk sistemi ile nispi temsil sistemlerinin dezavantajlarını ortadan kaldırmak amacıyla geliştirilen bir sistemdir. Bu sistemde çoğunluk sisteminin ve nispi temsil sisteminin özelliklerine birlikte rastlamak mümkündür. Karma sistem bugün Federal Almanya’da uygulanmaktadır.

Bu sistemde temsilcilerin yarısı tek adlı seçim çevrelerinden basit çoğunluk sistemine göre, diğer yarısı da daha geniş bir seçim çevresinden nispi temsil sistemine göre seçilmektedir. Her seçmenin iki oyu vardır. Bunlardan birini, kendi seçim çevresindeki çoğunluk sistemi ile seçeceği tek adaya, diğerini de nispi temsil sistemine göre seçilecek parti sistemine vermektedir. Partilerin parçalanmalarını, küçük partilerin parlamentoda temsilini önlemek için bazı sınırlamalar getirilmiştir172.

Her ülkenin seçim sistemi yukarıda kısaca izah edildiği gibi farklılıklar arz edecektir. Bu farklılıklar ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik konjonktür, sosyal, etnik, bölgesel ve coğrafik farklılıklardan ileri gelmektedir. Ancak tüm bu farklılıkların ötesinde bir ülkedeki seçim sisteminin, ilgili ülkedeki siyasal istikrarın temel belirleyicileri arasında olduğudur. Demokratik toplumlarda farklı seçim sistemleri ile belirlenen iktidarların, başarı ya da başarısızlığı yine seçimlerle ölçülmektedir. Ancak bu seçimlerle yapılan bu değerlendirmelerin tamamen objektif kriterlere dayanmaması, farklı ilişkilerin ve beklentilerin seçimler üzerinde etkili ayrı bir istikrar unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonuç olarak ülkedeki istikrar hali ya da istikrarsızlık, sadece siyasi alanda kalmayıp, ekonomik, sosyal ve toplumsal bir çok alanda etkisini göstermektedir.

Yukarıda bahsedilen Seçim sistemleri kurumsal yapı olarak devletin üç siyasal örgütlenme biçimini üretir: Çoğulcu Siyasa, (sandalyelerin % 50’ sine sahip olduğu halde tek başına çoğunluğu sağlayamayan) Dominant Koalisyon Siyasası ve (tüm partiler birbirilerine yakın olduğundan tek partinin diğerlerine göre çoğunluğu sağladığı durumların nadir olarak görüldüğü yapı olarak) Değişken Koalisyon Siyasası.173 Bu üç siyasa ise siyasal istikrarın belirleyeni olarak hükümetin yapısını ve ömrünü şekillendirmeleri açısından oldukça önemlidirler.