• Sonuç bulunamadı

3.2. ÖRGÜTLEMEDE ÜÇ TEMEL MODEL

3.3.5. Son Gelişmeler Çerçevesinde Modern Örgüt Yapıları

3.3.5.2. Sanal Örgütler

Küresel işletmelerin, aratan faaliyetlerini ve küresel ölçekte yayılma politikalarını sürdürebilmeleri, ancak son dakikada üretilen enformasyonu elde etmelerine bağlıdır. Üretilen enformasyonun elde edilmesi ise, iletişim ve bilgi teknolojilerinin kullanılmasıyla mümkün olacaktır. Bugün, iletişim teknolojisinin sağladığı imkânlar, küresel alana yayılmış işletmeler için, zaman ve mekân açısından mesafeleri önemsizleştirmiş, bu durum, küreselleşmenin temel dinamiklerinden biri olmuştur. Bu gelişmeler, organizasyon yapı ve süreçlerini doğrudan etkilemiş, yeni örgüt modelleri ve örgütsel işleyiş biçimlerini ortaya çıkarmıştır. Bilgi birikiminin artmasıyla birlikte gelişen yeni örgüt modellerinden biri de, sanal örgüt modelleridir (Tutar, 2000: 125).

Sanal sözcüğü, ‘’düşsel, gerçeği seyretme’’ anlamına gelir. ‘’Sanal Gerçeklik’’ bu alt-sanal kavramının iyi bir örneğidir. Bu ifade, sanal organizasyonun, dışarıdan bakanlar için gerçek (geleneksel) bir şirket görünümünde olduğunu, fakat gerçekte bu şirketin var olmadığını, sanal organizasyonun yalnızca bağımsız şebeke ortaklarının bir kümesinden oluştuğunu ortaya koymaktadır. Sanal sözcüğü, maddi olmayan, bilgi ve iletişim teknolojisiyle desteklenen anlamına gelmektedir. Bu alt-sanal kavramı, sanallığın, fiziksel olarak bir şeyin yapılmadığını, sadece veriyle yaratıldığını ifade etmektedir. Mesela, “Sanal alış veriş merkezi’’ yalnızca internette bulunur. Sanal ofis, fiziksel terimlerde yoktur; çalışanlar, bilgi ve iletişim teknolojisiyle birbirleriyle bağlantı kurarlar ve evden çalışırlar. Aynı ifade, fiziksel olarak görünmeyen, yalnızca bilgi ve iletişim teknolojisinin varlığıyla ortaya çıkan ürünler olan internetteki yazılım, gazete v.d. gibi sanal ürünlere de uygulanmaktadır (Bultje ve Wijk, 1998).

1994 yılında, Hamish McRae geleceğe ilişkin olarak, “Elektronik devrimin en ilginç yanı sosyal sonuçları olacaktır. Gerçekten özgür iletişimin şu üç alanda getireceği sonuçlar

işverenin bulunduğu ülkede bile olması gerekmeyecek ve kişinin dış çevresinde, ülkesi, kenti ve sokağında büyük değişiklikler olacaktır.” şeklinde bir değerlendirmede bulunmaktadır.

Günümüzdeki işletmeler açısından ise, ideal kuruluş ve yerleşim yeri kavramı köklü değişime uğramış, bilgi ağının oluşturduğu imkânlar sayesinde sanal organizasyonlarda örgütsel faaliyetleri yerine getirenlerin aynı mekânda bulunması gerekmemekte, farklı mekânlardan üretimin değişik süreçlerine katılabilmektedirler (Çoban, 1996: 43).

Sanal örgütleri, değişik coğrafi bölgelerdeki işletmelerin, belirli ürünlerin üretimi amacıyla ve haberleşme teknolojisi yardımı ile birbirine bağlanan, uyumlu hale gelen ve sanki tek bir işletme varmış gibi çalışan bir organizasyon olarak tanımlamak mümkündür (Tutar, 2000: 125).

Şekil III. VII: Sanal Örgüt Yapısı

Kaynak: Yılmaz, Hüseyin. (2008). Sanal Organizasyonlar ve Stratejik İş Birliği Modeli Olarak Sanal Ağ Organizasyonu, http://paribus.tr.googlepages.com /h_yilmaz9.doc

Sanal işletmenin organizasyon yapısıyla klasik işletme organizasyon yapısı arasındaki en büyük fark, hiyerarşinin tamamen veya büyük ölçüde ortadan kalkmasıdır. Sanal işletmenin kompleks yapısı, kurumsal bir nitelik taşımadığı için böyle bir yapıya işlerlik kazandıran bir emir-komuta zincirinden, üst-ast ilişkisinden veya hiyerarşiden bahsetmek güçtür (Kanbur, 2008: 394).

Sanal örgütler müşterilerinin ihtiyaçlarına daha çabuk ve daha iyi cevap verebilmek için yalın ve esnek bir yapıyla örgütlenmişlerdir. Bilgi teknolojilerinin sanal

Çekirdek

İşletme Nakliye Şirketi Pazarlama Şirketi

Finans Şirketi

örgütlenmelerde yoğun olarak kullanılması örgüt yapısının daha yalın ve basık olmasını sağlamaktadır. Sanal örgütlerde orta kademe yönetimin yerini bilgi teknolojileri almaktadır. Sanal örgüt yapısı daha basık olduğundan, yöneticilerin kontrol alanı daha da genişlemektedir. Sanal örgütlerde alışılagelen fizik ve mekân sınırlarının olmamasından dolayı bu tip örgütlenmelerin başarısı büyük ölçüde katılımcı ortaklar arsındaki güvene dayanmaktadır. Katılımcı ortaklar arasındaki işbirliği sürekli bir biçimde açık ve iki yönlü iletişim ile takviye edilmelidir.

“Sanal organizasyon ile şebeke organizasyonu arasında bir ilişki olduğu şüphesizdir. Bu ilişki, bazen söz konusu iki kavramın, eş anlamlı olarak kullanılmasına yol açmaktadır.” (Tutar, 2000: 126). Ancak her ikisi arasında farklılıklar vardır. Öncelikle şebeke örgütlenme geçici ya da kalıcı nitelikte olabilirken sanal örgüt geçicidir ve projenin amaca ulaşmasıyla son bulur. Şebeke örgütte lider tek olabilir; sanal örgütte ise lider tek değildir. Son olarak, şebeke örgütlerde bölünme ve eklemeler birim düzeyinde gerçekleşirken, sanal örgütlerde bu tür bölünme eklenmeler kişiye kadar uzanabilmektedir.

Sanal örgütlerin kendine has birtakım özellikleri vardır. Bunlar (Öğüt ve Sevinç, 2008: 842):

• Sanal örgütler müşteri taleplerine cevap yeteneği yüksek olan örgütlenmelerdir.

• Sanal örgütlerin uyum yeteneği yüksektir.

• Sanal ağ içerisinde bulunan birimler arasında yüksek derecede güven vardır. • Sanal örgütler her işi kendisi yapmak yerine dış kaynaklama (outsourcing)

işlemlerini eşgüdümleyen örgütlerdir.

Sanal örgütlemenin etkili bir örneği, Dell Computers Corporation’dır. Dell’in organizasyon ilkesi, eşleştirmeye dayanır. Müşteri gereksinimlerini karşılamak için gerekli işlem standardize müşteri talebi temelinde gerçekleştirilir. Müşteriler, sınırlı, önceden ortaya konulan gereksinimler grubundan kompüter parçalarını seçerler. Bu süreçte iş ortaklarının yer alması, söz konusu müşteri gereksinimleri ve tedarikçilerin mevcut kapasite ve yetenekleri arasında eşleştirmeyi yapan Dell tarafından belirlenir. Bu durum, (sürekli bir

kullanarak müşterilere bir ara yüz (Dell) yoluyla iş yapan birçok şirketin işbirliğini sağlayan Dell’i bir sanal organizasyon haline getirir. Bu dinamik tahsis, birkaç önemli anlamı ifade eder. Her şeyden önce internette standardize bir sipariş formunu müşterinin doldurması, önceden belirlenmiş parçalar grubu ve sınırlandırılmış bir teklif götürerek elde edilen müşteri siparişleri standardizasyonu. Bundan başka Dell, sipariş edilen ürün değişkenliğini sınırlandırarak, sunduğu çözümlerde, olası bütün kompüter teknolojilerini satmayı da amaçlamaz. Dell ürünleri, sadık bir müşteri profiline göre sunar. Dinamik tahsisin diğer anlamı, mevcut kapasite ve müşteri gereksinimlerine dayanan belirli bir anda, müşteri talebini karşılayabilen tedarikçilerin bir arada bulunduğu havuzdan Dell tarafından tedarikçi seçiminin yapılmasıdır. Dell, sürekli olarak, potansiyel tedarikçileri aktif biçimde araştırarak ürün ve teknolojik gelişme ve yenilikleri izlemiş olmaktadır. Yine Dell, web’teki tedarikçilerin teknoloji, kalite, esneklik ve hizmet ile ilgili performanslarını değerlendirmektedir. Dell, kalite standartlarını ve veri bağlantılarını belirlemek için otonom hizmet sağlayıcılarıyla iş birliği yapmaktadır. Dell, enformasyona dayanan şebekesindeki faaliyetleri koordine etmekte ve müşterileri ile tedarikçilerine ilişkin ayrıntılı bilgi elde ederek çalışmalarını sürdürmektedir (Yılmaz, 2008: 8).