• Sonuç bulunamadı

3.3 VER ML L K KAVRAMI, TANIMI ve ÇE TLER

3.3.4 SAF -GAYR SAF HASILA

Çıktının saptanması açısından di er bir farklılık bunun sermaye tüketimini (a ınma ve eskime) içeren gayri safi (brüt) veya bundan arındırılmı safi (net) bir toplam olarak ele alınabilmesindedir. Bilindi i gibi üretim sürecine katılan temel girdilerden sermaye girdisi esas anlamda üretimde kullanılan çe itli makine, teçhizat ve di er alt yapı tesisatından olu maktadır. Bunlar tek bir üretim i leminde tümüyle yok olmamakta veya de i ik niteli e dönü memektedirler. Ancak zaman sürecinde bunların eski nitelik ve üretkenliklerini yitirdikleri kabul edilmektedir. Bu a ınma ve eskime sermaye tüketimi olarak nitelendirilir ve dolayısıyla üretim sürecinde yaratılan toplamdan ya bu miktar eksiltilmek suretiyle üretimin net sonucu elde edilir veya böyle bir i lem yapılmaksızın üretim gayri safi bir toplam olarak ele alınır. Görüldü ü gibi herhangi bir seviyede yapılacak verimlilik ölçümünde söz konusu kavramlardan herhangi birisini toplam çıktı olarak kullanmamıza göre elde edece imiz verimlilik oranının kapsamı ve yorumlanması farklı olacaktır. Yukarıda de indi imiz yurt içi ve milli hasıla kavramlarını da göz önüne alacak olursak ulusal ekonomi açısından yapaca ımız kısmi veya toplam verimlilik ölçümlerinde toplam çıktı olarak “net yurt içi hasıla” , “gayri safi yurt içi hasıla”

gibi dört de i ik kavram kullanabiliriz ve elde edece imiz sonuçlar birbirinden farklı olur.

Ulusal ekonomi açısından ölçüm yapıldı ında toplam çıktının içinde dolaylı vergilerin kapsanıp kapsanmamasına göre de farklıla ma olacaktır. Ekonomide toplam ürün ya üretilen mal ve hizmet miktarları ile fiyatlarının çarpımlarının toplanması ile elde edilir. Buna “piyasa fiyatları ile yurt içi (veya milli) hasıla” adı verilir. Toplam üretim aynı zamanda temel girdilerin toplaması ile de elde edilebilir ki buna da “faktör fiyatları ile yurt içi (veya milli) hasıla” denmektedir.

Bu iki kavram arasındaki fark üretim süreci sonrası mal ve hizmet fiyatlarına konan dolaylı vergilerden gelmektedir. Piyasa fiyatları bu tür vergileri içerdi i için piyasa fiyatları ile ölçülen hasıla faktör fiyatları ile ölçülen hasıladan dolaylı (vasıtalı) toplamı kadar fazla olacaktır. Verimlilik ölçümlerinde bu iki kavramdan birisinin kullanılmasına göre sonuç farklı olacaktır. Bu iki tür ölçümün anlam ve amacı da farklılık gösterecektir. Örne in, iktisadi refaha gösterge olması

amacıyla ölçüm yapıyorsak “piyasa fiyatları ile hasıla” kavramı daha anlamlıdır.

Buna kar ın, kısmi ve toplam girdi verimliliklerini saptama amacıyla ölçümde

“faktör fiyatları ile hasıla” kavramı daha sa lıklı sonuç verecektir. Yukarıda de indi imiz de i ik çıktı kavramları sadece ulusal ekonomi düzeyinde yapılan ölçümlerde de il aynı zamanda sektör veya firma düzeyindeki verimlilik ölçümlerinde de geçerlidir. Örne in, firma düzeyinde çıktıyı safi veya gayri safi olarak ele almak, veya piyasa veya faktör fiyatları ile ölçmek ulusal ekonomi düzeyindeki sorunların bu kez firma düzeyinde de alınması anlamına gelecektir.

Özellikle sektör ve firma düzeyindeki ölçümlerde göz önüne alınacak di er bir ayrım toplam üretim (üretim de eri) ile katma de er arasındaki farktır. Bu, üretim sürecinde kullanılan temel girdilerden emek ve sermaye yanı sıra ara girdiler olan ve genellikle endüstri (veya firma) dı ı kaynaklardan satın alınan ham madde, enerji vs. gibi kalemlerin kapsam dı ı tutulup tutulmamasına göre belirlenen bir farktır. E er sadece temel girdilerle de eri göz önüne alınırsa katma de ere, temel girdilerle birlikte ara girdilerin de erleri de hesaba katılırsa toplam üretim de erine ula ılacaktır. Görüldü ü gibi toplam üretimden ara girdiler toplamı çıkartıldı ında katma de eri elde etmek mümkündür. Verimlilik ölçümlerinde çıktının bu anlamda farklı olu u da sonucu etkileyen önemli bir noktadır.

Son olarak verimlilik ile birlikte firma düzeyinde i letmenin performansını saptamak amacıyla kullanılan iktisadilik, rantabilite ve yeterlik derecesi (efficiency) gibi di er kavramlara de inmek muhtemel yanılgıları önleme açısından yararlı olacaktır. Bilindi i gibi verimlilik çe itli biçimlerde ölçülmü çıktı ve girdilerin oranlanmasından elde edilmektedir ve fizik veya parasal birimlerde ifade edilebilir. “ ktisadilik” kavramı ise parasal bir ifade olup firma üretiminin satı tutarının üretimin yapılması için katlanılan maliyet giderleri tutarına oranlanması ile elde edilmektedir. Bu anlamda;

Verimlilik = Çıktı (Toplam Üretim) iken, Girdi

ktisadilik = Üretimin Satı tutarı olacaktır.

Üretimin Maliyet Giderleri Tutarı

Do al olarak toplam üretim ile bunun satılan kısmından olu an satı tutarı farklı olacaktır. Dolayısıyla, toplam üretim fiziki üretim kapasitesi ve verimlili e göre de i irken satı tutarı satılan miktar ve satı fiyatı de i melerine ba lı olarak de i ecektir. u halde, bir firmanın iktisadi çalı ıyor olması ya üretim ve satı ların çok olması veya satı fiyatlarının yüksek olması ve bunlara kar ılık maliyet giderlerinin dü ük olmasına göre de i ecektir. ktisadilik aynı zamanda firmanın karlılı ına da ölçüt olarak kabul edilir. Zira üretimin satı tutarı üretimin maliyet giderleri ile kar toplamından olu ur. Bu durumda;

1. ktisadilik = Üretimin Maliyet Giderleri + Kâr = 1+ Kâr Üretimin Maliyet Giderleri Üretimin Maliyet Giderleri

olarak da ifade edilebilir. Bu yüzden iktisadili e kârlılık diyenler de mevcuttur.

Di er bir kavram olan rantabilite ise do rudan do ruya sermayenin karlılı ını ölçmektedir. Yani;

2. Rantabilite = Kâr dir.

Sermaye

Ancak; Kâr = Satı Tutarı - Maliyet Giderleri

= (Satı Miktarı x Fiyat) - Maliyet Giderleri

olarak tanımlandı ı için;

Rantabilite = (Satı Miktarı x Fiyat) – Maliyet Giderleri Sermaye

olarak da ifade edilebilir. Görüldü ü gibi rantabilitenin artması için ya sermaye azaltılmalı veya satı miktarı ya da fiyat yükseltilmeli veya maliyetler dü ürülmelidir. Yeterlik derecesi ise üretim sürecinde teknik açıdan önceden saptanmı Standardlarla elde edilen sonuçların kar ıla tırılmasıdır. Yani;

3. Yeterlik derecesi (efficiency) = Standard Miktar dır.

Gerçek Miktar

Yeterlik derecesi 1’e yakla tıkça maliyetler dü ecektir. Bu sonucu elde etmek ise firmanın rasyonel i lemesini sa layacak tedbirlerin alınmasına ve üretimin teknik ko ullarına uyulmasına ba lıdır.

Verimlilik özet olarak, mümkün olan en dü ük kaynak harcaması ile en yüksek sonuca ula maktır. Görüldü ü gibi firma düzeyinde yapılan analizlerde

verimlili in yanı sıra oldukça farklı anlam ve kapsamda ba ka oranlarda de erlendirme amacıyla kullanılmaktadır. Bunları birbirine karı tırmamak gerekir. Örne in, yeterlik derecesini arttırmak için alınan tedbirler verimlili i arttırabilir ancak bunun için önemli sermaye artı ı gerekmi se rantabilite sabit kalabilir ve giderek dü ebilir. Aynı ekilde verimlili in artması sonucu üretim (toplam çıktı) artabilir ancak satı miktarı sabit kalır veya kalırsa iktisadilik ve rantabilite azalacaktır. Kısacası, verimlili i yüksek her i letme mutlaka iktisadi, kârlı çalı an veya rantabl bir i letme olmayabilir. letme yönetiminde özellikle teknik personelin bu noktayı gözden ırak tutmaması gerekir. (Anonim 1992)