• Sonuç bulunamadı

3.2. BULGULAR VE YORUM

3.2.3. SAĞLIK AMAÇLI BĠTKĠSEL ÜRÜN KULLANIMINA ETKĠ EDEN

Bu baĢlık altında “PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi” çerçevesinde yukarıda betimleyici bulguları ele alınan bağımsız değiĢkenlerin öncelikle “davranıĢsal niyet” üzerindeki, daha sonra da “bitkisel ürün” satın alma davranıĢı üzerindeki olası etkilerine dair hipotezlerin sınanması gerçekleĢtirilmiĢtir.

3.2.3.1. DAVRANIġSAL NĠYETE ETKĠ EDEN FAKTÖRLER

Söz konusu teorinin önermeleri ıĢığında davranıĢsal niyete etki etmesi muhtemel bağımsız değiĢkenlere dair hipotezlerin sınanması ilk aĢamada gerçekleĢtirilmiĢtir. Yukarıda da ifade edildiği gibi söz konusu değiĢkenler, “Herhangi bir hastalığa sahip olma”, “bitkisel ürün tutumu”, “bitkisel ürün bilgisi”, “medya etkisi”, “insanlardan etkilenme” ve “kullanılabilir kaynaklar” dır.

Herhangi Bir hastalığa Sahip Olma ve DavranıĢsal Niyet

“PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi” çerçevesinde davranıĢsal niyete etkisi incelenen ilk değiĢken “herhangi bir hastalığa sahip olma” değiĢkenidir. Söz konusu değiĢken beĢ farklı soru ile ölçülmüĢ her bir sorunun davranıĢsal niyet üzerindeki etkisine dair ayrı ayrı hipotezler yazılmıĢtır. Bu kapsamda ilk olarak an itibariyle katılımcıların herhangi

126 bir hastalıklarının olup olmamasının davranıĢsal niyet üzerindeki etkisine dair hipotezin sınanması gerçekleĢtirilmiĢtir.

Hastalık Sahibi Olma ve DavranıĢsal Niyet

Hastalık sahibi olan katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin olmayanlara göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla bağımsız örneklem t testi uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için iki bağımsız örneklem kategorisi olan hastalık sahibi olma değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için bağımsız örneklem t testi uygulanmıĢtır.

Tablo 26‟da görüldüğü gibi sonuçlar; Ģu anda herhangi bir hastalığı olan katılımcıların davranıĢsal niyet ortalamalarının (χ ֿ = 3.57) hastalığı olmayanlara göre (χ ֿ = 3.13) anlamlı biçimde daha yüksek olduğunu ortaya koymuĢtur (t= 6.818, p <.001; bkz. Ek-1 Tablo 1).

Tablo 26: ġu Anda Hastalık Sahibi Olma ve DavranıĢsal Niyet Bağımsız Örneklem t Testi Sonuçları

Cinsiyet N Ortalama t Testi Sig.

ġu Anda Herhangi Bir

Hastalığınız Var mı? Var 197 3.57 6.818 .000

Yok 273 3.13

Sonuçlara göre 1a numaralı hipotez (ġu anda bir hastalığı bulunan katılımcıların olmayanlara göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

Kronik (Sürekli) Hastalık Sahibi Olma ve DavranıĢsal Niyet

“Herhangi bir hastalığa sahip olma” ana baĢlığı altında davranıĢsal niyete etkisi incelenen bir diğer değiĢken ise kronik (sürekli) hastalık sahibi olma durumudur. Kronik hastalık sahibi olan katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin olmayanlara göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla bağımsız

127 örneklem t testi uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için iki bağımsız örneklem kategorisi olan hastalık sahibi olma değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için bağımsız örneklem t testi uygulanmıĢtır.

Tablo 27‟de görüldüğü gibi sonuçlar; Ģu anda kronik bir hastalığı olan katılımcıların davranıĢsal niyet ortalamalarının (χ ֿ = 3.64) kronik hastalığı olmayanlara göre (χ ֿ = 3.08) anlamlı biçimde daha yüksek olduğunu ortaya koymuĢtur (t= 8.796, p <.001; bkz. Ek-1 Tablo 2).

Tablo 27: Kronik (sürekli) Hastalık Sahibi Olma ve DavranıĢsal Niyet Bağımsız Örneklem

t Testi Sonuçları

Kronik Hastalık Var mı?

N Ortalama t Testi Sig.

ġu Anda Kronik Bir Hastalığınız Var mı?

Var 196 3.64

8.796 .000

Yok 274 3.08

Sonuçlara göre 1b numaralı hipotez (ġu anda kronik bir hastalığı bulunan katılımcıların kronik hastalığı olmayanlara göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

Hastalık Nedeniyle Son 12 Ayda Hastaneye Gitme Sayısı ve DavranıĢsal Niyet

“Herhangi bir hastalığa sahip olma” ana baĢlığı altında davranıĢsal niyete etkisi incelenen bir diğer değiĢken ise hastalık nedeniyle son 12 ayda hastaneye gitme sayısıdır. Hastaneye daha sık giden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin daha seyrek gidenlere göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için ikiden fazla bağımsız örneklem kategorisi olan hastalık nedeniyle son 12 ayda hastaneye gitme sıklığı değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki

128 davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır.

Tablo 28‟de ayrıntıları yer alan analiz sonuçlarına göre davranıĢsal niyet düzeylerine ait ortalamalar katılımcıların son 12 ayda hastalık sebebiyle hastaneye gitme sıklıklarına göre anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır (F= 9.162, p<.001; bkz. Ek-1 Tablo 3). Hastaneye gitme sıklıklarına göre farklılık gösteren davranıĢsal niyet genel ortalama puanının hangi alt gruplar arasında anlamlı olarak farklılaĢtığını tespit etmek amacıyla çoklu karĢılaĢtırma tabloları hesaplanmıĢ, bu amaçla Bonferroni testi uygulanmıĢtır.

Test sonucunda elde edilen çoklu karĢılaĢtırma tablosuna göre hastalık nedeniyle son bir yılda 6-10 kez arası hastaneye giden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları (χ ֿ = 3.70), 1-5 kez arası gidenlere (χ ֿ = 3.32) ve hiç gitmeyenlere göre (χ ֿ = 3.13) anlamlı biçimde daha yüksektir (bkz. Ek-1 Tablo 4).

Tablo 28. Hastaneye Gitme Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet ANOVA Sonuçları

Hastaneye

Gitme Sıklığı N Ortalama F Testi Sig.

Hastalık Nedeniyle Son 12 Ayda Hastaneye Gitme Sıklığı Hiç 147 3.13 9.162 .000 1-5 Kez 242 3.32 6-10 Kez 58 3.70 10 ve Üstü 23 3.42

Elde edilen bu sonuçlara göre son 12 ayda hastalık nedeniyle hastaneye daha sık giden katılımcıların daha yüksek davranıĢsal niyet düzeylerine sahip oldukları söylenebilir. Sonuçlara göre 1c numaralı hipotez (Son 12 ayda hastaneye gitme sıklıkları daha yüksek olan katılımcıların daha seyrek gidenlere göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

Son 12 Ayda Hastanede Yatarak Tedavi Görme Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet

“Herhangi bir hastalığa sahip olma” ana baĢlığı altında davranıĢsal niyete etkisi incelenen bir diğer değiĢken ise son 12 ayda hastanede yatarak tedavi görme sıklığıdır.

129 Hastanede daha sık yatarak tedavi gören katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin daha seyrek yatarak tedavi görenlere göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için ikiden fazla bağımsız örneklem kategorisi olan son 12 ayda hastanede yatarak tedavi görme sıklığı değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır.

Tablo 29‟da ayrıntıları yer alan analiz sonuçlarına göre davranıĢsal niyet düzeylerine ait ortalamalar katılımcıların son 12 ayda hastanede yatarak tedavi görme sıklıklarına göre anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır (F= 9.527, p<.001; bkz. Ek-1 Tablo 5). Hastanede yatarak tedavi görme sıklıklarına göre farklılık gösteren davranıĢsal niyet genel ortalama puanının hangi alt gruplar arasında anlamlı olarak farklılaĢtığını tespit etmek amacıyla çoklu karĢılaĢtırma tablosu hesaplanmıĢ, bu amaçla Bonferroni testi uygulanmıĢtır.

Test sonucunda elde edilen çoklu karĢılaĢtırma tablosuna göre son 12 ayda hastanede 2 kez (χ ֿ = 3.77) ve 1 kez (χ ֿ = 3.51) yatarak tedavi gören katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları, hiç tedavi görmeyenlere göre (χ ֿ = 3.19) anlamlı biçimde daha yüksektir (bkz. Ek-1 Tablo 6).

Tablo 29. Hastanede Yatarak Tedavi Görme Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet ANOVA Sonuçları

Hastanede Yatarak Tedavi

Görme Sıklığı N Ortalama F Testi Sig.

Son 12 Ayda Hastanede Yatarak Tedavi Görme Sıklığı Hiç 324 3.19 9.527 .000 1 Kez 85 3.51 2 Kez 46 3.77 3 Üstü 10 3.57 4 ve Üstü 5 3.54

Elde edilen bu sonuçlara göre son 12 ayda hastanede daha sık yatarak tedavi gören katılımcıların daha yüksek davranıĢsal niyet düzeylerine sahip oldukları

130 söylenebilir. Sonuçlara göre 1d numaralı hipotez (Son 12 ayda hastanede yatarak tedavi görme sıklıkları daha yüksek olan katılımcıların daha seyrek tedavi görenlere göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

Ġlaç Kullanma ve DavranıĢsal Niyet

“Herhangi bir hastalığa sahip olma” ana baĢlığı altında son aĢamada davranıĢsal niyete etkisi incelenen son değiĢken ilaç kullanma durumudur. Ġlaç kullanan katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin olmayanlara göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla bağımsız örneklem t testi uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için iki bağımsız örneklem kategorisi olan hastalık sahibi olma değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için bağımsız örneklem t testi uygulanmıĢtır.

Tablo 30‟da görüldüğü gibi sonuçlar; Ģu anda herhangi bir ilaç kullanan katılımcıların davranıĢsal niyet ortalamalarının (χ ֿ = 3.52) ilaç kullanmayanlara göre (χ ֿ = 3.15) anlamlı biçimde daha yüksek olduğunu ortaya koymuĢtur (t= 5.710, p <. 001; bkz. Ek-1 Tablo 7).

Tablo 30: Ġlaç Kullanma ve DavranıĢsal Niyet Bağımsız Örneklem t Testi Sonuçları

Ġlaç Kullanımı

N Ortalama t Testi Sig.

ġu Anda Herhangi Bir Ġlaç Kullanıyor musunuz?

Evet 213 3.52

5.710 .000

Hayır 257 3.15

Sonuçlara göre 1e numaralı hipotez (ġu anda herhangi bir ilaç kullanan katılımcıların kullanmayanlara göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

“Herhangi bir hastalığa sahip olma” baĢlığı altında davranıĢsal niyete etki eden son faktör olarak “ilaç kullanma” faktörüne dair incelemenin ardından bu baĢlığa iliĢkin son değerlendirme tamamlanmıĢtır. Ġlgili teori çerçevesinde ikinci aĢamada bu aĢamada

131 davranıĢsal niyete etkisi muhtemel diğer bir değiĢken olan “bitkisel ürün tutumu”na dair inceleme gündeme gelmiĢtir.

Bitkisel Ürün Tutumu ve DavranıĢsal Niyet

“PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi” çerçevesinde davranıĢsal niyete etkisi incelenen ikinci değiĢken ise “bitkisel ürün tutumu” değiĢkenidir. Söz konusu değiĢken, likert tipi ölçekle beĢ farklı soru ile ölçülmüĢtür. Ancak bu beĢ farklı madde yukarıda betimleyici değerlendirmelerde olduğu gibi (aralıklı ölçüm düzeyinde) tek bir indekse dönüĢtürülmüĢtür.

Katılımcıların sahip oldukları bitkisel ürün tutum düzeyiyle, davranıĢsal niyet düzeyleri arasında iliĢki olduğunu öngören hipotezi sınamak amacıyla her ikisi de aralıklı ölçüm düzeylerindeki bu iki değiĢken arasında Pearson Correlation analizi uygulanmıĢtır.

Tablo 31‟de sonuçları görülen analize göre katılımcıların bitkisel ürün tutum düzeyleri ile davranıĢsal niyet düzeyleri arasında orta kuvvette, pozitif ve anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur (r= .491, p<.001). (bkz. Ek-1 Tablo 8).

Tablo 31: Bitkisel Ürün Tutumu ve DavranıĢsal Niyet Korelasyon Analizi Sonuçları

Bitkisel Ürün Tutumu

N r Sig.

DavranıĢsal Niyet 470 .491 .000

Korelasyon analizi sonuçları, katılımcıların bitkisel ürün tutumlarının pozitif yönde arttıkça davranıĢsal niyetlerinin aynı yönde arttığını ortaya koymuĢtur. Bu sonuçlara göre 3 numaralı hipotez (Katılımcıların bitkisel ürüne yönelik tutum düzeyleri ile davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri arasında pozitif anlamlı iliĢki vardır) kabul edilmiĢtir.

3.2.3.2. MEDYA ETKĠSĠ VE DAVRANIġSAL NĠYET

Ġlgili teori çerçevesinde katılımcıların davranıĢsal niyete etki etmesi muhtemel bir diğer değiĢken ise “medya etkisi” değiĢkenidir. Bu değiĢken de soru formunda dört

132 farklı biçimde yer almıĢtır. Bu baĢlık altında bu dört farklı biçimdeki sorgulamanın davranıĢsal niyet üzerindeki olası etkisi ayrı ayrı incelenmiĢtir. Bu çerçevede ilk aĢamada medya organlarında yayınlanan sağlık konulu haber, yazı, programların takip edilme sıklığının davranıĢsal niyet üzerindeki olası etkisi incelenmiĢtir.

Medyada Yayınlanan Sağlık Konulu Haber, Yazı ve Programların Takip Edilme Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet

Medyada yer alan sağlık konulu haber, yazı ve programları daha sık takip eden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin daha seyrek takip edenlere göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için ikiden fazla bağımsız örneklem kategorisi olan bu tür yayınları takip etme sıklığı değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır.

Tablo 32‟de ayrıntıları yer alan analiz sonuçlarına göre davranıĢsal niyet düzeylerine ait ortalamalar katılımcıların son medyada yer alan sağlık konulu içerikleri takip etme sıklıklarına göre anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır (F= 16.278, p <.001; bkz. Ek-1 Tablo 9). Medyayı takip etme sıklıklarına göre farklılık gösteren davranıĢsal niyet genel ortalama puanının hangi alt gruplar arasında anlamlı olarak farklılaĢtığını tespit etmek amacıyla çoklu karĢılaĢtırma tabloları hesaplanmıĢ, bu amaçla Tamhane testi uygulanmıĢtır.

Test sonucunda elde edilen çoklu karĢılaĢtırma tablosuna göre medyada yer alan sağlık konulu içerikleri “genellikle çoğu zaman” takip eden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları (χ ֿ = 3.58), “merak ve ihtiyaç duyduğunda” takip edenlere (χ ֿ = 3.20) ve hiç takip etmeyenlere göre (χ ֿ = 2.98) anlamlı biçimde daha yüksektir. Ayrıca bu tür içerikleri ara sıra zaman zaman takip eden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları da (χ ֿ = 3.48), “merak ve ihtiyaç duyduğunda” takip edenlere (χ ֿ = 3.20) ve hiç takip etmeyenlere göre (χ ֿ = 2.98) anlamlı biçimde daha yüksektir (bkz. Ek-1 Tablo 10).

133 Tablo 32. Medyada Yer Alan Sağlık Konulu Haber, Yazı ve Programları Takip Etme

Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet ANOVA Sonuçları

Medyayı Ġzleme Sıklığı N Ortalama F Testi Sig.

Medyada Yer Alan Sağlık Konulu Haber, Yazı ve ProgramlarıTakip Etme Sıklığı

Hiç Takip Etmem 110 2.98

16.278 .000

Ara sıra Zaman Zaman 195 3.48 Merak ve Ġhtiyaç Duyduğumda 101 3.20 Genellikle Çoğu Zaman 64 3.58

Elde edilen bu sonuçlara göre medyada sağlık içerikli yayınları daha sık takip eden katılımcıların daha yüksek davranıĢsal niyet düzeylerine sahip oldukları söylenebilir. Sonuçlara göre 1c numaralı hipotez (Medyada yayınlanan sağlık konulu yayınları daha sık takip eden katılımcıların daha seyrek takip edenlere göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

Medyada Yayınlanan Sağlık Amaçlı Kullanılan Bitkisel Ürün Ġçeriklerinin Takip Edilme Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet

Medya etkisi baĢlığı altında davranıĢsal niyete (muhtemel) etkisi incelenen bir diğer değiĢken ise medyada yayınlanan sağlık amaçlı kullanılan bitkisel ürün içeriklerinin takip edilme sıklığıdır. “Medyada yer alan bitkisel ürün içeriklerini daha sık takip eden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin daha seyrek takip edenlere göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için ikiden fazla bağımsız örneklem kategorisi olan bu tür yayınları takip etme sıklığı değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır.

Tablo 33‟de ayrıntıları yer alan analiz sonuçlarına göre davranıĢsal niyet düzeylerine ait ortalamalar katılımcıların medyada yer alan bitkisel ürün konulu içerikleri takip etme sıklıklarına göre anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır (F= 21.075, p <.001; bkz. Ek-1 Tablo 11). Bitkisel ürün içerikli programları takip etme sıklıklarına

134 göre farklılık gösteren davranıĢsal niyet genel ortalama puanının hangi alt gruplar arasında anlamlı olarak farklılaĢtığını tespit etmek amacıyla çoklu karĢılaĢtırma tabloları hesaplanmıĢ, bu amaçla Tamhane testi uygulanmıĢtır.

Test sonucunda elde edilen çoklu karĢılaĢtırma tablosuna göre medyada yer alan bitkisel ürün konulu içerikleri “genellikle çoğu zaman” takip eden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları (χ ֿ = 3.85), “ara sıra zaman zaman” (χ ֿ = 3.44) ve “merak ve ihtiyaç duyduğunda” takip edenlere (χ ֿ = 3.20) ve hiç takip etmeyenlere göre (χ ֿ = 3.04) anlamlı biçimde daha yüksektir. Ayrıca bu tür içerikleri ara sıra zaman zaman takip eden katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları da (χ ֿ = 3.44), “merak ve ihtiyaç duyduğunda” takip edenlere (χ ֿ = 3.20) ve hiç takip etmeyenlere göre (χ ֿ = 3.04) anlamlı biçimde daha yüksektir (bkz. Ek-1 Tablo 12).

Tablo 33. Medyada Yer Alan Bitkisel Ürün Konulu Haber, Yazı ve Programları Takip Etme Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet ANOVA Sonuçları

Medyayı Ġzleme Sıklığı N Ortalama F Testi Sig.

Medyada Yer Alan Sağlık Amaçlı Kullanılan Bitkisel Ürün Konulu Haber, Yazı ve ProgramlarıTakip Etme Sıklığı

Hiç Takip Etmem 140 3.04

21.075 .000

Merak ve Ġhtiyaç Duyduğumda 109 3.20 Ara sıra Zaman Zaman 167 3.44 Genellikle Çoğu Zaman 54 3.85

Elde edilen bu sonuçlara göre medyada bitkisel ürün içerikli yayınları daha sık takip eden katılımcıların daha yüksek davranıĢsal niyet düzeylerine sahip oldukları söylenebilir. Sonuçlara göre 4b numaralı hipotez (Medyada yayınlanan sağlık amaçlı bitkisel ürün kullanımı konulu yayınları daha sık takip eden katılımcıların daha seyrek takip edenlere göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

135

Medyada Yayınlanan Sağlık Amaçlı Kullanılan Bitkisel Ürün Ġçeriklerinin Takip Edilme Sıklığı ve DavranıĢsal Niyet

Medya etkisi baĢlığı altında davranıĢsal niyete (muhtemel) etkisi incelenen bir diğer değiĢken ise medyada yayınlanan sağlık amaçlı kullanılan bitkisel ürün içerikli yayınlara güven düzeyidir. “Medyada yer alan sağlık amaçlı kullanılan bitkisel ürün içerikli yayınları daha güvenilir bulan katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeksinin daha az güvenilir bulanlara göre anlamlı biçimde daha yüksek olacağını öngören hipotezi sınamak amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır. Ġlgili hipotezi sınamak için ikiden fazla bağımsız örneklem kategorisi olan bu tür yayınlara güven düzeyi değiĢkenine bağlı olarak, aralıklı ölçüm düzeyindeki davranıĢsal niyet indeks ortalamalarının karĢılaĢtırılması söz konusu olduğu için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıĢtır.

Tablo 34‟de ayrıntıları yer alan analiz sonuçlarına göre davranıĢsal niyet düzeylerine ait ortalamalar katılımcıların medyada yer alan sağlık amaçlı kullanılan bitkisel ürün konulu içeriklere güven düzeylerine göre anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır (F= 28.758, p <.001; bkz. Ek-1 Tablo 13). Sağlık amaçlı kullanılan bitkisel ürün içerikli programlara güven düzeyine göre farklılık gösteren davranıĢsal niyet genel ortalama puanının hangi alt gruplar arasında anlamlı olarak farklılaĢtığını tespit etmek amacıyla çoklu karĢılaĢtırma tabloları hesaplanmıĢ, bu amaçla Tamhane testi uygulanmıĢtır.

Test sonucunda elde edilen çoklu karĢılaĢtırma tablosuna göre medyada yer alan sağlık amaçlı kullanılan bitkisel ürün konulu içerikleri “genellikle çoğu zaman güvenilir” bulan katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları (χ ֿ = 3.87), “kısmen güvenilir” (χ ֿ = 3.48), “nadiren güvenilir” bulanlara (χ ֿ = 3.22) ve hiç güvenilir bulmayanlara göre (χ ֿ = 2.92) anlamlı biçimde daha yüksektir. Ayrıca bu tür içerikleri “kısmen güvenilir” bulan katılımcıların davranıĢsal niyet genel indeks ortalamaları da (χ ֿ = 3.48), “nadiren güvenilir” bulanlara (χ ֿ = 3.22) ve hiç güvenilir bulmayanlara göre (χ ֿ = 2.92) anlamlı biçimde daha yüksektir (bkz. Ek-1 Tablo 14).

136 Tablo 34. Medyada Yer Alan Sağlık Amaçlı Kullanılan Bitkisel Ürün Konulu Haber, Yazı

ve Programlara Güven Düzeyi ve DavranıĢsal Niyet ANOVA Sonuçları

Medyayı Ġzleme Sıklığı N DavranıĢsal Niyet

Ortalama F Testi Sig.

Medyada Yer Alan Sağlık Konulu Haber, Yazı ve Programlara Güven Düzeyi

Hiç Güvenilir Değil 118 2.92

28.758 .000

Nadiren Güvenilir 113 3.22

Kısmen Güvenilir 192 3.48

Çoğu Zaman Güvenilir 47 3.87

Elde edilen bu sonuçlara göre medyada bitkisel ürün içerikli yayınları daha güvenilir bulan katılımcıların daha yüksek davranıĢsal niyet düzeylerine sahip oldukları söylenebilir. Sonuçlara göre 4c numaralı hipotez (Medyada yayınlanan sağlık amaçlı bitkisel ürün kullanımı konulu yayınlara daha çok güvenen katılımcıların daha düĢük güvenenlere göre davranıĢsal niyet geliĢtirme düzeyleri anlamlı biçimde daha yüksektir) kabul edilmiĢtir.

Bitkisel Ürünlerle Ġlgili DavranıĢsal Niyetin OluĢumunda Medya Tutumu, Ġnsanlar ve Kullanılabilir Kaynakların Etkisi

Medya etkisi baĢlığı altında son olarak bitkisel ürünlerle ilgili medya tutumunun davranıĢsal niyete (muhtemel) etkisi incelenmiĢtir. Söz konusu tutum, beĢli likert ölçeği ile dört farklı madde ile ölçülmüĢtür. Betimleyici bulgular kısmında ayrıntılı olarak maddelerin yer aldığı bu değiĢken, “compute variable” komutu aracılığı ile aritmetik ortalaması alınarak tek bir indekse dönüĢtürülmüĢtür.

“Bitkisel ürünlere yönelik medya tutumu ile davranıĢsal niyet arasında pozitif korelasyon öngören hipotezi sınamak amacıyla her ikisi de aralıklı ölçüm düzeyine sahip değiĢkenler arasında Pearson Correlation analizi uygulanmıĢtır. Tablo 35‟de sonuçları görülen analize göre katılımcıların bitkisel ürünlere yönelik medya tutum düzeyleri ile davranıĢsal niyet düzeyleri arasında orta kuvvette, pozitif ve anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur (r= .635, p<.001; bkz. Ek-1 Tablo 15).

137 Bununla birlikte “PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi” çerçevesinde davranıĢsal niyete