• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.1. Sağlık Kavramı

2.1.1. Sağlık Kavramı Tanımlama Modelleri

Sağlık kavramının belirli bir çerçevede anlaşılması ve değerlendirilebilmesi için farklı sağlık tanımlama modelleri ile ele alınmasında yarar vardır. Sağlık kavramını daha kolay anlamak için belirli sağlık tanımlamaları oluşturulmuş ve kategorilendirilmiştir. Sağlık tanımlama modellerini içinde bulunulan çağın gereklerine göre oluşan ihtiyaçlar doğrultusunda kapsamlarını farklılaştırarak şekillendirmek ve çoğaltmak mümkündür. Önemli ve temel nitelikte olan sağlığın tanımlanmasında ana tema oluşturabilecek özellikteki birkaç model ele alınıp anlatılmaya çalışılmaktadır (Larson, 1991: 2;Edlin, Golanty ve Brown, 2000:4).

2.1.1.1.Tıbbi Model

Sağlığın en yaygın kabul edilen tanımlarından biri tıbbi modeldir. Tıbbi model sağlığı en sade anlatımla “hastalığın olmaması” olarak tanımlar ve sağlıklı olma halini

32

hastalığın ciddiyetiyle ölçer (Scriven, 2017: 5). Model sağlığı tanımlamaya çalışırken vücudu çalışan ve tamir edilmesi gereken bir makine gibi görmektedir. Kişinin vücudunda bir rahatsızlık yoksa, kişinin sağlıklı olduğu kabul edilir. Vücut patojenlerle enfekte olmuşsa ya da vücutta sistem veya organ bozukluğu varsa, hastalık ortaya çıkar(Raphael, 2009: 1, 2). Modelin en önemli noktası hastalığın altında yatan patolojik süreci ve bunların mümkün olabilecek etkilerini ortaya çıkarmaya çalışmasıdır. Bu modelde daha çok bireyin fiziksel hastalıklarının tedavisi vurgulanır ve bu yaklaşımla hastanın sosyal durumu veya maruz kaldığı çevre gibi sağlığını etkileyen diğer önemli etkilerin gücü göz ardı edilmektedir (Bury, 2005: 3,4). Tıbbi model, hastalığı bir halk sağlığı sorunu olarak görür ve hastalık durumlarının tedavi edilmesi ve kolayca teşhis edilmesine olanak sağlar (Scriven, 2017: 5). Ayrıca şu da bir gerçektir ki toplumun sağlığını geliştirmek için sadece bilinen hastalıkları tedavi etmekten daha fazlasını yapmaya ihtiyacı vardır (Ahmed, Kolker ve Coelho, 1979:7).

2.1.1.2.Holistik Model

Holistik sağlık modeli, dünyada yaygın olarak kullanılan ve DSÖ’nün yapmış olduğu sağlık tanımlaması ile benzer özellikler taşır ve bu model tıbbi modelin bir alternatifi olarak değerlendirilir (Larson, 1991: 13). Modelin odağı çeşitli boyutlardan meydana gelen sağlık kavramını “bütünsel” olarak incelenmesidir. Burada sağlık kavramını oluşturan her bir boyutun etkisi ve boyutların birbirleriyle etkileşimi bir bütün olarak ele alındığı için önem kazanmaktadır (Naidoo ve Wills, 2016: 4). Bu model, insan vücudunu bir bütün olarak ele alır ve kişiyi fizyolojik, zihinsel, duygusal, sosyal, manevi ve çevresel açılardan incelemektedir (Edlin vd., 2000: 6). Modelde sağlık kavramının bütününü oluşturan psikolojik, duygusal, sosyal ve manevi farkındalıkların en az bedensel farkındalık kadar önemli olduğuna dikkat çekmekte de yarar vardır (Lyng, 1980: 81).

2.1.1.3.Yaşam Modeli

Yaşam modeli ya da iyilik modeli olarak bilinen modelde sağlık kavramı zindelik ile bağlantılı olarak açıklanmaktadır. Zindelik, en sade anlamı ile bireylerin yaşamı ve çevresiyle ilgili memnun olma, olumlu hissetme duygusu ve genel bir mutluluk halini ifade eden bir ölçüdür. Sağlık ve zindelik kavramlarının merkez

33

noktası bireylerin yaşamlarını fiziksel, sosyal ve duygusal açıdan belirli bir dengede tutmaya çalışmasıdır. Sağlıklı yaşam modeli, bireyin kendisi ve çevresiyle uyum içinde yaşam kalitesini artıran sağlıklı bir dengede olmayı sağlayan dinamik ve zinde bir yaşam sürecini içerir. Model bireylerin yaşamları üzerinde duygu ve davranışlarını yönetebilme, yaşamları hakkında karar verme ve sağlıklarını geliştirebilme imkanı verir. Burada bireylerin fiziksel, zihinsel, iyi ve zinde olma duygusu ile sağlıklı davranışlarda bulunması, bireysel sağlıklı yaşam kalitesini oluştururken rekreasyon, kültür ve değerler ögeleri ve bu ögeleri teşvik eden ortamlar, kişinin genel sağlık yaşam kalitesini oluşturmaktadır (Beale, 2017: 5). Bu sayede insanlar ve çevreleri arasındaki oluşan sosyo-ekolojik ilişki, toplum sağlığı ve insanların zinde hissetmelerini destekler ve sağlık kapasitelerini geliştirebilmelerine olanak sağlar (McMurray ve Clendon, 2015: 8).

Yaşam modelinde zindelik, esenlik, iyi olma haliyle sağlık, bireylerin ve grupların optimal sağlık durumunu da kapsar (Naidoo ve Wills, 2009: 325). Optimal sağlık, yaşam döngüsü içerisinde dinamik bir şekilde yaşam taleplerine göre değişmektedir. Bu çerçevede sağlık; yaş, kültür ve kişisel sorumlulukla karşılanabilen bir ölçüde yaşam talepleriyle uyumlu fiziksel, zihinsel ve sosyal bir potansiyel ile karakterize edilen dinamik, iyi ve zinde hissetme durumunu ifade eder (Bircher, 2005: 335). Sağlıklı yaşam modelinde sağlık duygusal, entelektüel, manevi, mesleki, sosyal ve fiziksel yaşam olmak üzere farklı boyutlardan meydana gelmektedir. Boyutların her biri genel sağlık ve yaşam üzerinde etkiye sahiptir ve boyutlar yüksek sağlık seviyesine ya da optimal sağlık seviyesine sahip olduğunuzda, birbirleriyle entegre şekilde ve birlikte çalışmaktadır (Edlin ve Golanty, 2012: 8,9).

2.1.1.4.Ekolojik Modeli

Modern bilimin bir parçası olan ekolojik model, medikal modele bir tepki olarak geliştirilmiştir. Modele göre bireyler, sosyal ve çevresel bir bütünün parçasını oluşturan ağlar içerisinde yer alan organik yapılardır. Sağlık kavramı bireylerin yaşam tarzlarına ve içinde bulundukları toplumun sosyo-ekonomik durumuna göre şekillenmektedir (Blaxter, 2010: 17-19). Çevre modelinde, bireyler ve farklı sistemlerin etkileşimi çevre bağlamında analiz edilmeye çalışılarak sistem teorisinin bir ürünü haline gelmektedir. Bu sayede farklı kültürler, farklı organizmalar ve sistem

34

içerisindeki bileşenlerin etkileşimleri geniş ve küresel bağlamda kişinin sağlığı üzerindeki etkisi incelenme imkanı bulur (Larson, 1991: 5,6). Canlı olmayan çevrenin; bitki, hayvan, mikroorganizma grupları gibi canlı olan türlerle etkileşimi ile işlevsel ve dinamik ekosistemler meydana gelmektedir. İnsanlar ekosistemlerin canlı ve önemli birer parçalarıdır. Ekosistemler insanlara maddi ve manevi kaynaklar sağlarlar. Maddi olarak gıda, yakıt, enerji, lif, temiz su, toprak, hava, hayvansal ve bitkisel ürünler gibi. Manevi olarak ise kültürel, manevi ve dini değerler, bilişsel gelişim, yansıma, rekreasyon, yerel mekan duygusu, kültürel miras gibi. Ekosistemlerin düzenlenmesi ile hava kalitesi bakımı, iklim düzenlemesi, erozyon kontrolü, kentleşmenin yapılanması, insan hastalıklarının düzenlenmesi, taşkınların önlenmesi, kuraklığın engellenmesi, suyun arıtılması, radyasyonun önlenmesi, çevre kirliliğinin azaltılması, atık yönetimi, yaşamak için güvenli yerler, gıda güvenliği, yoksulluğun azaltılması, sağlık hizmetlerine kolayca erişim imkanı sağlanır. Bu sayede insanlar sürdürülebilir bir çevrede sağlıklarına özen gösterebilirler. Bireyler iyi bir yaşam için gelir elde etmek ve sağlık hizmetine erişimi önemser. Sağlık ve sağlıklı olmak, maddi ve manevi kaynaklara erişim, sosyal ve kültürel ilişkiler düzeyinde insanın özgür seçimleri doğrultusunda yerelden başlayarak küresel bir boyuta ivme kazanan çevrenin önemini vurgulayan iyi bir yaşamı temsil etmektedir (Millennium Ecosystem Assessment, 2003: 5,8).

Ekolojik modelde sağlık kavramı, insan biyolojisi, sosyal ve fiziki çevre, kalıtım, kişilerin yaşam tarzı ve alışkanlıkları, eğitim, istihdamı, sağlık bakım hizmetlerine ulaşım ve sağlık sistemleri için yöntemler gibi farklı faktörler tarafından belirlenmektedir. Sağlık uzmanlarına göre ekolojik modelde sağlığa etki eden genetik risk faktörlerinin ilerisine uzanan çevresel, sosyal, eğitim ve davranışsal faktörlerin birey, toplum ve grupların sağlığı üzerindeki etkisinin sebebi araştırılmalıdır (The National Academies, Institute of Medicine, 2003: 25,8). İnsanların daha iyi bir yaşam ve sağlığa sahip olabilmeleri için ekosistemlerin kullanımı, düzenlenmesi ve korunması ile sürdürülebilirlik sağlanabilir. Daha iyi bir ekosistem içinde ekolojik ve sosyal sistemlerin incelenmesi sağlam politika ve yönetim müdahaleleri ile etkin hale gelebilir. Birey ve toplum sağlığı içinde sağlık sistemlerinin yönetimi, sağlık

35

hizmetleri sunumu gibi faaliyetler de önem kazanmaktadır (Millennium Ecosystem Assessment, 2003: 1).