• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

3.2. Tüketiciler ve Sağlık Hizmeti Talebi

3.2.1. Sağlık Hizmeti İhtiyacı

İhtiyaçlar, insan yaşamını sürdürmek için kesinlikle gerekli şeylerdir. Bunlar yiyecek, giyecek ve barınak dahil olmak üzere temel hayatta kalma gereksinimlerini içerir (Clayton, 2007: 6). Başka bir deyişle ihtiyaç, aklın bir nesnesidir, öncelikle bilinmesi gereken bir şeydir (O’Boyle, 1993: 15). İhtiyaç kavramı eksiklik, istek, yoksunluk veya arzu gibi terimlere daha iyi hizmet edilebilecek birçok durum için geçerli olan bir ifadedir. Böylece ihtiyaçlar, zamana ve yere özgü ek anlamlar kazanabilir. Bazı durumlarda muhtaç olmak, ihtiyaç duymak anlamına gelebilir, çünkü ikisi de zorunludur. İhtiyaçlar sınırlıdır çünkü çok azı vardır. Öte yandan, istekler ise sınırsızdır. Bazı durumlarda ise ihtiyaçlar ve istekler arasında benzerlikler vardır. Hem ihtiyaçlar hem de istekler ilgili oldukları koşullara bağlıdır çünkü tatminleri kaynaklandıkları koşullardan gelmektedir. Ayrıca ihtiyaçlar özünde insan doğasından kaynaklanmaktadır. Gereksinimlerin karşılanması gereken bir seçim meselesi olmadığı için ihtiyaçların karşılanmaması ise bireylerin koşullarını zayıflatacaktır. İhtiyaç olarak tanımlanan bu şeylerin gerçekten oksijen veya yiyecek gibi varlıktan mı yoksa arzudan veya varlığı etkileyen diğer koşullardan kaynaklanan acil ihtiyaçlardan mı kaynaklandığı sorgulanabilir (Rivers, 2007: 104,105). Maslow (1943) insanların temelde beş ihtiyacı olduğunu ve sırasıyla adım adım bu ihtiyaçların giderilmesiyle bir sonraki ihtiyacın ortaya çıkacağını iddia etmektedir. Bunlar; fizyolojik, güvenlik, sevgi, saygı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır (Maslow, 1943: 144). Maslow daha

24 Ayrıca üç alt başlık içeriğinin her birinde konusuna uygun olarak sağlık hizmeti talebi ve

86

sonra bu ihtiyaçlar hiyerarşisi modelini genişleterek saygı ihtiyacından sonra sırasıyla bilişsel (bilme, anlama, kişisel farkındalık), estetik, kendini gerçekleştirme ve üstünlük ihtiyaçlarına yer vermiştir (Ward ve Lasen, 2009: 142,145).

Sağlık ihtiyacı ise sağlık statüsünü korumak, geliştirmek ya da yeniden istenen düzeye getirmek için içsel ve dışsal birtakım girdilerin bir araya gelmesi ile oluşur (Liss,1993: 30). Bu açıdan temel olarak sağlık ihtiyaçları; yoksunluk, barınma, beslenme, eğitim ve istihdam gibi daha geniş sosyal ve çevresel sağlık belirleyicileri etrafında şekillenmektedir (Wright ve Kyle, 2006: 22). Sağlığa duyulan ihtiyaç geniş kapsamlıdır ve şu anda tedavisi olmayan hastalıkları da kapsayabilir (Scott, 2016: 30). Sağlık seviyesinde yaşanan yoksunluk ya da eksiklik durumlarında sağlık ihtiyaçlarını belirleme ancak bireylerin sağlık durumlarını ölçmeyi gerektirir (Liss, 1993: 30). Başka bir açıdan sağlık ihtiyacı sağlık hizmetlerinden yararlanabilme yeteneği ve kabiliyeti olarak da ifade edilebilir. Burada sağlık ihtiyacı, insanların tıbbi bakımdan faydalanma becerisine ve potansiyeline bağlıdır (Hasman, Hope ve Østerdal, 2006: 147; Robinson ve Elkan, 1996: 16,19). Genel olarak bireysel sağlık ihtiyacı, toplumsal sağlık kaynaklarına olan ihtiyaç haline dönüşebilir. Bu bakımdan sağlık ekonomistleri ve planlamacıları yaygın olarak sağlık ihtiyacını sağlık kaynaklarına olan ihtiyaç şeklinde değerlendirme eğilimindedir (Bowling, 2014: 74; Green, 1995: 168,170).

İhtiyaç anında sağlık hizmetleri, belki de hastaların kendilerini daha iyi hissetmeleri için satın alabilecekleri tek şeydir (Getzen, 2012: 37). Sağlık hizmetleri ihtiyacı, sağlık bakımı için bir gereklilik ve zorunluğu ima eder. İhtiyaç tespit edilmezse, sağlık bakımı için açık bir talep haline gelemez (Earl-Slater, 1999: 94). Bazen de ihtiyaç duyulmayan bir talepte olabilir. Bu açıdan insanlar, sağlık durumları konusunda kötümser bir tahminde bulunuyor olabilir ya da iyimser olarak sağlık durumlarını iyileştirme olanakları konusunda yanılıyor olabilirler (Morris vd., 2012: 44). Bildirilmeyen semptomlar, epidemiyolojik literatürde "klinik buzdağı" olarak kavramsallaştırılmıştır. Buzdağı metaforu, bildirilen (su üstünde) ve bildirilmeyen (su altı) semptomlarla ilgilidir. Bu klinik buzdağı çalışmaları, sağlık ihtiyacı ile sağlık hizmeti talebi arasındaki boşluğu belirlemenin geleneksel semptom temelli bir yolunu temsil etmektedir (Rogers ve Elliott, 2016: 12). Bradshaw (1972) sağlık hizmetleri ile ilgili ihtiyacı dört farklı biçimde normatif veya değerlendirilen ihtiyaç, hissedilen ya

87

da algılanan ihtiyaç, ifade edilen ihtiyaç ve karşılaştırmalı ihtiyaç olarak tanımlamıştır (Bradshaw, 1972: 72-80). Bunlar şu şekilde açıklanmaya çalışılmaktadır:

❖ Normatif ihtiyaç veya değerlendirilen ihtiyaç, uzmanlar tarafından değerlendirilen minimum sağlık hizmeti standardı olan ihtiyaç türüdür. Tedavinin olası faydalarına ilişkin uzman yargısına dayanır. Elbette, uzmanlar her zaman aynı fikirde olmayabilir ve yargıları zamanla değişebilir bu da dikkatten kaçmamalıdır.

❖ Hissedilen ihtiyaç ya da algılanan ihtiyaç, bireyin kendi isteklerine ilişkin algı ve görüşlerini yansıtır. Bu, ihtiyaç bireylerin sağlık hizmetleri ve sağlık hakkındaki bilgisine ve sağlıkla ilgili normal olana ilişkin beklentisine bağlıdır. ❖ İfade edilen veya açığa vurulan ihtiyaç, hissedilen veya algılanan ihtiyacın eyleme dönüşmüş halidir. Başka bir ifade ile açıklanarak faaliyete geçirilen ve sağlık hizmeti talebine dönüşen ihtiyaç türüdür.

❖ Karşılaştırmalı ihtiyaç, fayda sağlamak için benzer yeteneklere sahip bireylere sağlanan sağlık hizmetlerini biri alabilirken diğeri alamazsa alamayan kişinin o hizmete ihtiyacı olduğu söylenir ve bu hakkaniyetle ilgilidir. Bu ihtiyaç kategorileri, birbirini dışlayan veya her şeyi kapsayan anlamında kullanılmayabilir. Ek kategoriler mümkündür ve sınıflandırmalar arasında bazı örtüşmeler olabilir. Nitekim bir hastalığı tedavi etmek veya önlemek için gerekli görülen sağlık hizmetleri ile alınan gerçek hizmetleri arasındaki eşitsizliği ifade eder (Scott, 2016: 30). Ücretsiz bakım, gözlemlenen karşılanmamış ihtiyaçlar üretebilir. Bu durumda, sağlık hizmeti almak isteyen herkes alamaz. Sağlık bakımı ya fiyat ya da başka bir mekanizma ile paylaştırılabilir. (Morris vd., 2012: 12).

İnsanların sağlığı, müdahale olsun ya da olmasın, mutlaka sabit kalmaz. Bu nedenle, bir kişinin söz konusu müdahaleyi alırsa veya almazsa deneyimleyeceği sağlık durumlarının doğal bir geçmişi olabilir ve bu tüm doğal geçmişe yerleştirilen genel bir değeri temsil eder. Bununla birlikte, önemli olan, sağlık durumlarının en azından daha iyi veya daha kötü durumlar açısından sıralanabilmesidir. Böyle bir sıralama, hastaların sağlık durumları için tercihlerine dayalı olabilir veya birçok farklı şekilde yapılandırılabilir. Bir müdahaleyi, hastanın durumunu tedavi dışı sağlık

88

durumundan tedavi sonrası sağlık durumuna değiştirmede anahtar rol oynayan bir tedavi olarak tanımlayabiliriz. Üzerinde düşünülen bir müdahale ancak olumlu bir etkiye sahipse ihtiyaç olabilir (Hasman, Hope ve Østerdal, 2006: 147,148). Sağlık bakımı ihtiyacı belirlenirken, sağlık hizmetinin amacı ve sağlık bakımı uygulaması önemli rol oynayabilir. Sağlık hizmeti ihtiyacının bir gereksinim veya zorunluluktan yeteneğe geçiş durumu; prognozun olasılıklı doğası, mevcut durumda herhangi bir müdahale yokken sağlık hizmeti ihtiyacının normatifliği ya da birinin ihtiyaç duymadığına veya ihtiyaç duymayacağı sezgisiyle en az bir fayda elde edilebileceği kanaati ile sağlanabilir (Gustavsson, 2013: 34).