• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BĠLGĠLER

2.2. Sınıf III Maloklüzyon Tipleri ve Özellikleri

Sınıf III maloklüzyonları değiĢik yazarlar değiĢik Ģekilde sınıflandırmıĢlardır.

Tweed sınıf III maloklüzyonları katagori A ve katagori B olarak iki sınıfta incelemiĢtir (15):

Katagori A: Mandibulanın normal konumunda olduğu, maksiller yetersizliğin gözlendiği sınıf III maloklüzyon (false prognati inferior) tipidir.

Katagori B: Mandibular geliĢim fazlalığının gözlendiği sınıf III maloklüzyon (prognati inferior) tipidir.

Tweed‘in bu sınıflandırması çok genel bir sınıflandırma olmasından dolayı tüm sınıf III maloklüzyonları tam olarak ayrıĢtıramamaktadır ve yetersiz kalmaktadır.

Ellis ve McNamara (16) yaptıkları sınıflandırmada maksillayı ve maksiller alveolar kaideyi; mandibulayı ve mandibular alveolar kaideyi ve vertikal geliĢimi değerlendirerek 243 farklı kombinasyon ortaya çıkarmıĢtır. Her bir değerlendirmekriterine +,- ve 0 skoru vererek incelediği 302 eriĢkin bireyde 69 farklı sınıf III maloklüzyon tipi tanımlamıĢtır. Fakat böyle yapılan bir sınıflandırma pratik olmadığından kullanıĢlı olamamıĢtır.

Ortodontistlerin genel olarak kullandığı sınıf III maloklüzyon sınıflaması aĢağıdaki gibidir. Her bir sınıf III maloklüzyon tipi değiĢik diĢsel, iskeletsel ve fonksiyonel karakterler gösterebilmektedir.

2.2.1. DiĢsel Sınıf III Maloklüzyonlar

Maksiller ve mandibular iskeletsel kaideler sagittal düzlemde birbirleriyle uygun iliĢkidedirler. Maloklüzyon diĢler arasındaki uygun olmayan iliĢkiden kaynaklanmaktadır. DiĢsel olarak alt 1. molar diĢin üst 1. molar diĢe göre olması gerekenden daha mezialde konumlanmasından kaynaklanmaktadır.

Sefolametrik analiz sonucuna göre iskeletsel değerler normal sınırlardadır.

YumuĢak dokuda sınıf III maloklüzyon bulguları görülebilir veya görülmeyebilir.

DiĢsel sınıf III maloklüzyonun ortaya çıkması temelde iki nedenden kaynaklanmaktadır:

 Alt kesici diĢlerin labiale, üst kesici diĢlerin linguale eğimli olmaları nedeniyle sınıf III maloküzyon oluĢabilmektedir (17, 18).

 Alt süt 2. molarların erken kaybına bağlı olarak daimi alt 1. molarların mezializasyonu sonucu sınıf III maloklüzyon oluĢabilmektedir (17, 18).

2.2.2. Ġskeletsel Sınıf III Maloklüzyonlar

Bu tip sınıf III maloklüzyonlar iskeletsel yapılardaki uyumsuzluk sonucu oluĢmaktadır. Maksillanın geride, mandibulanın ileride konumlanmasına veya bu iki

durumun kombinasyonuna bağlı olarak oluĢabilmektedir (17). Bu oluĢum farklılıklarına göre üç tip iskeletsel sınıf III maloklüzyon vardır.

2.2.2.1. Herediter Prognati Ġnferior

Mandibulanın kraniyel kaideye göre geliĢim fazlalığı belirgindir. Bununla birlikte maksiller geliĢim normal sınırlardadır. Herediter prognati inferior vakaları De Nevreze hareketine olumlu yanıt veremezler. Genellikle ailesel hikâyesi mevcuttur ve Ģiddetli olgularda ortognatik cerrahi olası tedavi yaklaĢımıdır.

Tipik özellikleri Ģunlardır;

DiĢsel olarak; oklüzyonda alt daimi 1. molarların mezialde konumlanması, anterior ve/veya posterior çapraz kapanıĢ, negatif overjet, üst kesici diĢlerin protrüzyonu ve alt kesici diĢlerin retrüzyonu sıklıkla karĢılaĢan durumlardandır (4, 19).

Sefalometrik analizler değerlendirildiğinde iskeletsel olarak bazı farklılıklar bulunmaktadır; SNA açısı normal sınırlarda, SNB açısı artmıĢ, ANB açısı negatif değerlere düĢmüĢ; gonial açı, artiküler açı, mandibular ve palatal düzlem açıları artmıĢ veya azalmıĢ olabilmektedir. Bu açıların artmasına veya azalmasına bağlı olarak alt ön yüz yüksekliği artmıĢ veya azalmıĢtır (3).

YumuĢak dokularda mandibulanın aĢırı geliĢimine bağlı olarak çene ucu belirgindir ve profil konkavdır. Dil morfolojik olarak yassıdır, ileride ve aĢağıda konumlanmıĢtır (20).

Herediter prognati inferior vakalarında iki farklı yüz yapısı görülebilmektedir.

Bunlar; palatal düzlem, mandibular düzlem ve gonial açıların arttığı, sıklıkla ön açık kapanıĢın eĢlik ettiği diverjan yüz tipi ve palatal düzlem, mandibular düzlem ve gonial açıların azaldığı ve ön derin kapanıĢın eĢlik ettiği konverjan yüz tipidir (21).

2.2.2.2. False Prognati Ġnferior

Maksillada geliĢim geriliğine bağlı olarak ortaya çıkan sınıf III maloklüzyon tipidir. Herediter prognati inferiorda olduğu gibi false prognati inferior olguların etiyolojisinde de kalıtımın etkili olduğu düĢünülmektedir. False prognati inferior

vakalarında De Nevreze hareketine olumlu yanıt gözlenmez. Tedavi planlamasında temel hedef maksillanın öne getirilmesidir. Bu amaçla prepubertal dönemde yüz maskesi sıklıkla kullanılmaktadır (11, 22, 23). DiĢsel, iskeletsel ve yumuĢak dokudaki özellikleri Ģunlardır;

DiĢsel olarak; oklüzyonda alt 1. molarların mezialde konumlanması, anterior ve/veya posterior çapraz kapanıĢ, negatif overjet, üst kesici diĢlerin protrüzyonu ve alt kesici diĢlerin retrüzyonu sıklıkla karĢılaĢan durumlardandır (4, 19). Oklüzal projeksiyondan bakıldığında maksiller diĢsel kaide küçüktür. Bunun sonucunda çapraĢıklıklar, kaninlerin ark dıĢında konumlanması ve diĢlerin gömülü kalması gibi durumlar oluĢabilir.

Sefalometrik analizler değerlendirildiğinde iskeletsel olarak; maksilla geridedir, SNA açısı azalmıĢtır, SNB açısı normal sınırlardadır ve ANB açısı negatif değerlere düĢmüĢtür. Gonial açı, artiküler açı, mandibular düzlem ve palatal düzlem açıları artmıĢ veya azalmıĢ olabilmektedir. Bu açıların artmasına veya azalmasına bağlı olarak alt ön yüz yüksekliği artmıĢ veya azalmıĢtır (3).

YumuĢak dokularda maksiller geliĢim geriliğine bağlı olarak orta yüzde çöküklük ve konkav profil mevcuttur. Üst dudak kısa ve geride konumlanabilmektedir. Diverjan veya konverjan yüz tipleri görülebilir (20).

2.2.2.3. Mandibular GeliĢim Fazlalığı ve Maksiller GeliĢim Geriliği Kombinasyonu

Retrognatik maksilla ve prognatik mandibulanın kombinasyonu sonucu ortaya çıkan sınıf III maloklüzyon tipidir. Bu vakalarda De Nevreze hareketine olumlu yanıt gözlenmez. DiĢsel, iskeletsel ve yumuĢak doku özellikleri maloklüzyonun hangi çeneden etkilendiğine göre değiĢmektedir. Temelde diğer sınıf III maloklüzyon tiplerindeki özellikler bu sınıf III maloklüzyon tipinde de görülebilmektedir.

2.2.3. Psödo (Fonksiyonel) Prognati Ġnferior

Psödo sınıf III maloklüzyonda mandibular ve maksiller kaideler arasında iskeletsel olarak boyut uyumsuzluğu bulunmamaktadır fakat normal büyüklükte olan mandibula genellikle anterior prematur kontak nedeniyle öne yönlenir ve kapanıĢ halinde sınıf III iliĢkiye gelir. Yani psödo sınıf III maloklüzyon iskeletsel değil fonksiyonel bir maloklüzyondur ve De Nevreze hareketine olumlu yanıt verir.

Moyers (24) psödo sınıf III maloklüzyonu mandibulanın pozisyonel yanlıĢ iliĢkisi olarak tanımlamaktadır.

Psödo sınıf III maloklüzyonun özellikleri Ģunlardır:

 Çenelerin istirahat durumunda sınıf I, sentrik oklüzyonda sınıf III veya baĢbaĢa iliĢkisi

 AzalmıĢ orta yüz yüksekliği

 Boyutları normal fakat önde konumlanmıĢ mandibula

 Anterior ve/veya posterior çapraz kapanıĢ ve bunun sonucu alt orta hatta sapma

 DikleĢmiĢ üst keserler

 Ailesel bir hikâyenin olmaması

 Normal değerlerde SNA açısı, artmıĢ SNB açısı ve negatif değerde ANB açısı olarak sıralanabilir (17, 25).

Psödo sınıf III maloküzyonlar erken dönemde tedavi edilmezse fonksiyonel olan maloklüzyon morfolojik hale dönüĢebilir ve tedavi protokolü değiĢebilir (20).