• Sonuç bulunamadı

3. TERRY GILLIAM’IN DİSTOPİK ÜÇLEMESİNİN GÖSTERGEBİLİMSEL

3.4. Terry Gilliam Sineması

3.4.3. Sıfır Teorisi

3.4.3.1. Filmin Künyesi ve Konusu

Yönetmen: Terry Gilliam

Yapımcı: Nicolas Chartier, Dean Zanuck Senarist: Pat Rushin, Terry Gilliam

Oyuncular: Christoph Waltz, Matt Damon, Tilda Swinton Gösterim Yılı: 2013

Distopya üçlemesinin son filmi Sıfır Teorisi, hatasız sistemin "0"a eşit olduğu, Bing Bang'le beraber normalden sapma olup, bir hata sonucunda yaşam oluştuğu ve kara delik oluşup bütün gezegenler yok olduğunda hiç bir şey yaşanmamış gibi tekrar normale dönüş olacağı fikri üzerine kurulmuştur. Bu filmde yönetmen, nihilizm, teknoloji, kapitalizm ve tüketim toplumu gibi pek çok konuya değinmiştir. Gerçek bir bilgisayar dehası olan Qohen Leth, eski bir kilisenin yıkıntıları içerisinde içine kapanık, yalnız bir hayat sürer. Qohen, bu yıkık kiliseden çıkmak istemez ve orada kimden geleceği belli olmayan, nerdeyse ilahi kökenli bir telefon bekler. Telefon ona hayatın anlamını söyleyecektir. Brazil’deki totaliter hükümetin yerini Sıfır Teorisi’nde özel şirketler (Mancom) almıştır. Gözetim ve denetim faaliyetiyle iktidar, küçük güvenlik kameraları ve iletişim araçları üzerindeki hâkimiyetiyle insanlar üzerinde daimi bir kontrole sahiptir. Ve iktidar kelimenin tam anlamıyla bir işadamıdır. Yönetim yani Mancom şirketi, ticari fırsatlar ve karlılık gözüyle baktığı bir teori üzerinde gizlice çalışmalar yürütmektedir. Qohen Leth’in yeteneklerini fark eden ‘Yönetim’ Leth’e sıfırın yüzde yüze eşit olduğunu öne süren, hayatın anlam(sızlığ)ını kanıtlayacak olan Sıfır Teorisi’ni çözmesi için özel bir görev verir. Yönetim, bu teorinin matematiksel varlığını kanıtlaması için Qohen’in evine özel bir bilgisayar sistemi ve programı kurar; eğer başarılı olursa da hayatın anlamsızlığını kanıtlamış olacaktır. Bilgisayarın başında devasa bir labirenti andıran formüller arasında dolaşan Leth yavaş yavaş dış dünyayla bağlantısını koparır. Saatlerce teoriyi ispatlamaya çalışan Leth, internet üzerinden erkeklerle beraber olan bir kadınla tanışır ve ona âşık olur.

Filmde sanal gerçekliğin reel gerçekliğin yerine geçtiği bir dünya portresi çizilmiştir. Jean Baudrillard’ a göre “saf ve temiz bir görünüme sahip olmak isteyen her şey karşıtına dönüşmektedir… İktidarlar ancak bir ölüm simülasyonuna başvurarak gerçek ölümden kaçabileceklerine inanır.” Filmde ‘sıfır teorisi’ simülasyon üzerine kuruludur ve simülasyon bir türlü çözülememiştir. Mancom, simülasyonu çözmek için onlardan tamamıyla farklı olan ve düzene karşı gelen Qohen Leth'ı kullanır. Filmin sonunda Mancom, Qohen'i sistemin karşıtı olduğu için kullandığını itiraf eder. Qohen'in her şey için bir "araç" olduğu anlaşılmıştır. Mancom’un oğlu olan ve Qohen’e yardım etmek için gelen Bob bunu finalden önce dile getirmiştir. Qohen yalnızca teoriyi bilgisayar ortamında kanıtlayabilmesi için kullanılan bir araç olarak düşünülmüştür. Fakat tam tersi, teorinin bilgisayar ortamında kanıtlanması mümkün değildir. Bu yüzden Qohen’in bizzat kendisinin teorinin birebir kanıtı olduğunu ve hayatındaki anlamsızlığın telefon hattının öbür ucundaki sese olan bu sarsılmaz inancından kaynaklandığını söyler. Varlık ve hiçlik kavramları üzerinden iktidar, Qohen Leth’i antitezi olarak görür. Böylece hayatın bir amacı olduğuna inanan ve bunun için bekleyen insanların mutsuz, yalnız ve içine kapanık olarak öleceği gözler önüne serilir. Öyle ki Qohen aşkı bile çağrı için reddetmiştir. Filmin sonunda Qohen, sistemin araçlarından kaçamaz ve hiçliğe gömülür. Film, hayatın hiçten başlayan ve zaten hiçe dönecek olan bir şey olduğunu ve bu yüzden her anın mutlu bir şekilde yaşanması gerektiğini savunur.

Gilliam’ın üçlemesinin sonuncu filmi de daha öncekilerde olduğu gibi Orwell’den izler taşımaktadır. Hiyerarşinin en tepesindeki güç kameralardan gözetler. Teknolojik dünyada insan ilişkilerinin duygusuzlaşması, insanların yalnızlaşması, yabancılaşma, inanç ve itaat, hayatın anlamına dair varoluşçu sorgulama gibi filmin alttan alta işlediği temalar ise aslında Brazil’i biraz tekrar eder. Haz dürtüsünü temel alan Mancom’un iktidarı, “insani” hazların maskesi altında bir hegemonya kurmuştur. Bu yönüyle bürokratik otoriteryen distopya özelliğiyle Brazil, George Orwell’in 1984’ü olarak düşünülürse, Sıfır Teorisi de Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünyası olarak düşünülebilir. Parlak renkli giysiler, rengârenk saçlar, çılgın kalabalık partiler, sınırsız yemek ve içecek, sürekli alıma teşvik eden interaktif ve daimi reklam panoları Sıfır Teorisi’nin gündelik hayatını oluşturur.

3.4.3.2. Filmin Göstergebilimsel Analizi

Qohen Leth, teknolojinin çevrelediği eski bir kilisede yaşamaktadır. Yaşadığı yerin bir kilise olması ve hayatının anlamını söyleyecek telefonu burada beklemesi karakterin inanca sığındığının göstergesidir. Qohen Leth dışarı çıkmak için kapıyı açar. Kapıda 4 tane kilit vardır. Bu güvensiz, tehlikeli bir ortamın olduğunun göstergesidir. Dışarıya çıktığında ise

kapıyı zincirle bağlayıp kilitleyen Qohen kapısının önünde evsiz bir adam görür. Sistem içinde yaşayan ve sistemin dışına itilmiş insanlar olduğunun göstergesi olarak evsiz adam düşünülebilir. Qohen, her şeyin, hiçbir şeye eşit ve anlamsız

olduğunu ispatlayacak bir kuram inşa etmek için kullandığı formüllerden oluşan küp şeklindeki binanın, her şeyin bir amaca yönelik olarak kurgulandığı bir dünya görüşünü gösteren kilise arasında zıtlık kurulmuştur. İnşa edilmeye çalışılan kuramın da tam bir bütün oluşturamaması ve tıpkı ana karakterin içinde yaşadığı kilise gibi dağılan bir harabe olması da dikkat çekmektedir.

Sokaklarda renkli kıyafetli çocuklar koşmaktadır. Karanlık bir distopya anlatılmasına rağmen, göz alıcı ışıklarla süslü sokaklar, rengârenk giyimli insanlarla oldukça canlı bir ortam resmedilmiştir. İnsanların içleri ile dışları arasındaki zıtlık ortaya çıkarılmıştır.

İçlerinde bir kara delik varken dışarıdan neşeli, canlı, hareketli görünmeye çalışan insanların dünyası resmedilmiştir.

Binaların üzerinde çeşitli şekillerde led ekranlar görülmektedir. Qohen yürürken bir şerit içinde reklam geçmektedir. Reklamdaki kadın Qohen’i görüyormuşçasına onu takip eder ve ona hitap eder. Sokaktaki bütün binaların üzerinde reklamlar görülmektedir.

Şekil 52. Sıfır Teorisi, Qohen Leth

“Günaydın iyi günler efendim. Yaşam tarzınıza çok önem veriyoruz, rüyalarınız bizim rüyalarımız. İşte bu yüzden diyoruz ki asla yeter demeyin.” Rüyaların bile başkalarına ait olduğu bir dünya çizilmiştir. Ekranlar konuşmaya devam eder. “Herkes köşeyi dönüyor. Sizin dışınızda, onların başarılarının sırları bu akşam… TV’de.” (Şekil 54.) Bu sahne reklamın artık insan hayatını ele geçirdiğinin ve her yerde ona maruz kalındığının göstergesidir. İnsanı tüketime zorlayan saldırgan bir pazarlama anlayışının olduğunun göstergesidir.

Qohen sokağın karşısına geçmeye çalışır. Fakat hiçbir trafik işareti görülmemektedir. Bireyselliği vurgulayan tek kişilik ufak arabaların hızla ilerlediği yolda yoğun bir trafik akışı vardır. Küçük arabalar bireyselliğin göstergesidir. Qohen zorlukla geçtiği yolun kıyısında durakta oturmuş ve elini başına götürmüştür. Durağın yanındaki çöpler taşmıştır. Qohen’in buradaki durumu evindeki gibi rahat olamadığını gösterir. Gürültüden rahatsızlığını elini başına götürmesiyle gösterir. Sokaklarda maruz kalınan tüketime dayalı reklamların ve trafiğin insanları rahatsız ettiği görülür.

Mancom şirketinin reklamında bir göz vardır. Göz, insanları gözetim ve denetim altında tutan bir sistem olduğunun göstergesidir. Otoritenin şiddeti ve geldiği yön değişmiştir. Kontrol büyük Şirket Mancom’a aittir. Bu anlamda iktidar tek bir kişinin varlığından ziyade ‘’Gözün İktidarı’’ olarak ortaya çıkar. Mancom Şirketi ve onun çalışanları gözetlemeye ve gözetlenmeye alışıldık bir profil çizer. Duvardaki afişte Mancom Şirketinin patronu kendinden emin bir duruş sergilemiştir.

Afişin altında ‘her şey kontrol altında’ yazmaktadır. Küçük cam bölmelerle ayrılan çalışma masalarından birine Qohen oturur. Cam bölmeler gözetimi ve denetimi çalışanların kendi aralarında da yaptığının göstergesidir. Bu çalışanları muhbir olmaya yönelten bir uygulamanın var olduğunun da göstergesidir. Qohen’in masasının üzerinde bir yerde kamera vardır ve altında ‘Mancom izliyor’ yazmaktadır. Orwellian bir anlatım vardır. Burada insanlar hem yönetim tarafından hem de kendi içlerinde cam bölmelerle bir gözetim ve denetim ağının içindedir. Yönetimin onu her zaman izlediği ve kontrol altında tuttuğunun göstergesidir. Qohen’in saçları ve kaşları dökülmüştür. Teknolojik cihazların içinde bilgisayar başında çalışan Qohen’in aşırı radyasyona maruz kaldığının göstergesidir.

Qohen muayene olmak için doktora gittiğinde, buradaki doktorlar abartılı kıyafetler giymiştir. Doktorlardan biri eldiveninin üzerine taşlı bir yüzük takmıştır. Bu insan sağlığından daha çok dış görünüşe önem verildiğinin göstergesidir.

Tablo 14 Karşıtlıklar BİLİM DİN RENKLİ RENKSİZ GÜRÜLTÜ SESSİZLİK GÜVEN GÜVENSİZLİK ÖZGÜRLÜK TUTSAKLIK

Tablo 15: Distopik Göstergelerin Çözümlenmesi

Gösterge Düz Anlam Yan Anlam

Durum Qohen Leth eski bir kilisede yaşamaktadır.

Toplumsal bir yabancılaşma yaşayan Qohen karakteri içindeki boşluğu inançla doldurmaya çalışmaktadır. Durum Qohen’in Kapısının dört

kilidi olduğu ve dışarı çıktığında da bir zincirle kilitlediği görülmektedir.

Yaşadığı toplumun güvensiz olduğu anlaşılmaktadır. İnsana özgü değerlerin yok olduğu ve korku içinde yaşayan bireyler tasvir edilmiştir.

Reklam panoları

Sokakta yürürken, durakta beklerken sürekli olarak reklama maruz kalan insanlar görülmektedir.

Kar hırsıyla duvarlara yerleştirilen reklam panoları insanları sürekli tüketime teşvik etmektedir.

Eylem Qohen’in yolun karşısına geçtiğinde elini başına götürmesi

Yoğun trafik akışı ve gürültünün insanı rahatsız ettiği görülür. Qohen evinden çıktığında mutsuz olur. Afiş Her şeyin kontrol altında

olduğu yazmaktadır.

Orwellian bir unsur olan afiş, Mancom Şirketi’nin gücünü ve denetimini sürekli kılmak için propaganda yaptığını gösterir. Nesne Kamera altındaki ‘Mancom

is Watching you’ yazısı

Distopyanın özelliği kişilerin sürekli gözetim mekanizmaları tarafından denetlenmesidir. Mancom Şirketi gücünü korumak için sürekli izler ve propaganda yapar.

Küçük arabalar

En fazla iki kişinin sığabileceği küçük arabalar

Bireyselliği göstermektedir.

Durum Qohen’in saçlarının

dökülmesi

Teknolojik cihazlar içinde çalışan Qohen’nin aşırı radyasyona maruz kaldığı anlaşılır.

Qohen şefinin düzenlediği bir partiye gitmiştir. Partide müzik çalmasına rağmen herkes kendi tabletinden veya telefonundan müzik dinler. Bireyselliğin vurgulandığı bir sahnedir. İnsanlar arasında bir ilişki yoktur. Bir araya gelen boş bir kalabalık ve hiç kimse birbirini umursamamaktadır. Bu insanlar arasındaki iletişimsizliğin göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Qohen gürültüden ve kalabalıktan kaçar ve boş bir odaya girer. Koltukta otururken karşı koltuktaki kumaşla aynı desen ve renge sahip bir takım elbise giyen yönetici Mancom ile karşılaşır. Qohen bir başka odaya geçtiğinde bu kez perdenin renginde ve deseninde bir takım giyen yönetici Mancom’u görür.

Mancom’un bukalemun gibi

bulunduğu ortama uyum sağlayarak kamufle olabileceği görülür. Bu sistemin kamufle olabileceğinin ve her yerde ortaya çıkabileceğinin göstergesidir.

Qohen’in boğazına takılan bir şeker nedeniyle boğulma tehlikesi geçirdiği bir anda, partide bulunan

kadınlardan biri cep telefonuyla Qohen’nin fotoğrafını çekmektedir. Bu durum toplumsal duyarsızlığın göstergesi olarak düşünülebilir. Renkli devam eden film ara ara siyah beyaz bir kamera görüntüsüne döner. (Şekil 60.)

Şekil 58. Mancom

Şekil 59. Qohen’in boğulma sahnesi

Şekil 60. Siyah beyaz görüntü

Şekil 2. Bainsley ve Qohen’in sanal cenneti

Şekil 63. Bainsley

Bu durum, Qohen’in sürekli izlendiğinin göstergesidir. Qohen evde çalışmaya başlamıştır. Başında Noel baba şapkası vardır. Noel günü olduğunun göstergesidir. Dışarıda kar yağar ve Qohen takvimden bir sayfa koparır. Evde bir aydır çalıştığının göstergesidir. (Şekil 61.)

Qohen ve Bainsley

konuşurlarken bir anda ekranda psikolog kadın belirir. Qohen ve Bainsley’nin yalnız olduğunu düşündükleri bir anda sitemin araçları tarafından da izlendiklerinin göstergesidir. Qohen hemen bilgisayarı kapatır. Bu durum onları

rahatsız etmiştir. Bainsley ve Qohen bilgisayar ortamında kurdukları bir dünyada deniz kıyısındalardır ve güneş batmaktadır. Burada istedikleri kadar yiyip içebilirler. Fakat ne şişmanlar ne de sarhoş olurlar. Burası sanal bir cennettir. Qohen’in buradaki mutluluğu sistemden kaçmak istediğinin göstergesidir. Bainsley yönetim tarafından seçilmiş ve Qohen’nin dikkatini dağıtmak için işe alınmıştır.

Bainsley’nin fiziğini öne çıkaran bir kıyafet giymesi, Qohen’le arasında yaşanan diyaloglardaki cinselliğe ve erkeğin “zayıflığına” yönelik göndermeler, sistem içindeki kadın temsilini vurgulamaktadır. Laura Mulvey’in ‘Görsel Haz ve Anlatı Sineması’

makalesinde değindiği gibi kadının “arzu nesnesi” olarak kullanılması söz konusudur. Qohen ve Yöneticinin oğlu Bob evde çalıştıkları bir sıra, acıkdıkları için pizza siparişi verirler. Bob pizzasından bir dilim yer, geri kalanını farelere atar. Fare delikten çıkar ve pizza parçasını alır. Buradaki fare deliği bir havalandırma sisteminin üzerindedir.

Burada “Mancom tarafından güçlendirildi” yazmaktadır. Mancom şirketinin bir işinin olduğunun göstergesidir. Yere atılan her şeyi anında kapıp yuvasına götüren fareler, insanların pazara sunulan her şeye saldırması ve tüketim arzusunun göstergesidir.

Tablo 17: Distopyanın Karakteristiği Canavarlaşan Bir Düzenin Göstergeleri

İnsanın içindeki boşluğa uyabilecek en uygun gösterge kara delik olarak düşünülmüştür. Qohen bu sanal cennette Bainsley’e yönetimin istediklerini artık yapmak istemediğini söylediğinde aniden bu sistemden yani sanal cennetten kovulur. Yere düşen Qohen’in durumu iktidara boyun eğmezse içinde bulunduğu sistemden kovulacağı yani dışlanacağının göstergesi olduğu düşünülebilir.

Tablo 16 Karşıtlıklar SAĞLIKLI SAĞLIKSIZ GERÇEK SANAL KADIN ERKEK KALABALIK YALNIZLIK

Gösterge Düz Anlam Yan Anlam

Durum Qohen’e bakan doktorlardaki dış görünüş aşırı abartılı ve süslü görünmesi

İnsan sağlığının önüne geçen dış görünüş merakı ve kapitalist sistemin ortaya çıkardığı çeşitli akımlara kapılan bireyler gösterilmiştir.

Eylem Qohen’in yediği şekerin boğazına takılması nedeniyle nefes alamadığı ve bir kadının onun bu halinin fotoğrafını çektiği görülmektedir.

Kadının Qohen’e yardım etmek yerine fotoğrafını çekmesi toplumsal duyarsızlığı temsil eder.

Durum Mancom’un her ortama uyum sağlayarak ortaya çıkması

İktidarın her yerde olduğunu gösterir.

Nesne Noel şapkası Noel gününün geldiğini gösterir Kadın Bainsley’nin cinselliği çağrıştıran

kıyafetler giymesi

Kadının yönetim tarafından arzu nesnesi olarak konumlandırıldığı aktarılmıştır.

Durum Teknoloji aracılığıyla oluşturulan sanal cennet

Gerçeklerden kaçış için oluşturulan sahte cennet

Şekil 66. Qohen ve Hz. İsa heykeli

Şekil 67. Qohen’in cennette olduğu plan

Qohen ve Bainsley duygusal bir konuşma yaparlarken, Bainsley’in üzgün olduğu bu sahnede, Bob onun fotoğrafını çeker. Bob bu durumla dalga geçmektedir. Bu durum insanların duygularının bir önemi olmadığının göstergesidir.

Bob ve Qohen bir parkta oturmaktadırlar ve arkalarında yasak işaretlerinin oluşturduğu büyük bir çarpı (x) işareti vardır. Bisiklet kullanmak yasaktır. Fakat parkta bisiklet kullanan insanlar vardır. Yasakların herkesçe dikkate alınmadığının göstergesi olarak kullanılmıştır.

Kilisenin her yerine yönetim tarafından kamera yerleştirilmiştir. Yöneticinin oğlu burada hastalanmıştır. Qohen, Bob’a yardım etmeye çalıştığı bir anda kameraları fark eder. Burada aynı zamanda oğlunun hastalığına duyarsız kalan bir baba vardır. Qohen sinir krizi geçirip bir çekiçle bütün kameraları kırar. Son olarak Hz. İsa heykelinin başına yerleştirilen kamerayı indirir.

Kameraların oluşturduğu sürekli izlenme hali, Qohen’nin Hz. İsa heykelinin üzerindeki kamerayla yaptığı mücadele ve bu heykelle birlikte aşağı düşmesi de dinsel sorgulamaların göstergesi olarak düşünülebilir.

Şekil 65. Yasak işaretleri Şekil 64. Bainsley ve Qohen

Filmin sonunda Qohen’nin beklediği böyle bir çağrının olmadığı ateizmle ilişkilendirilmiştir. Filmin son sahnesinde güç kaynağındaki bütün boruları çıkarır. Fakat sistem yeniden bağlar. Qohen’in umutsuzluğa kapıldığı bir anda güç kaynağına aynı anda bağlanan borular patlamaya

neden olur. Burada borularla yine orwellian bir anlatım görülmektedir. Patlama sonucu kara delik oluşur ve insan fotoğrafları uzay boşluğunda savrulur. Kara deliğe sürüklenen tanıdığı bütün yüzler, zihin haritası sonsuz evren olarak gösterilir. Bu evrende bir toz zerresi olduğumuzun göstergesi olarak düşünülebilir. Qohen, yine güneşli bir sahilde, cennet imgesi içindedir. Büyük patlamayla dünyanın başlangıçta oluştuğu gibi bir sonu olacağı gösterilmiştir.

Tablo 19: Bireylerin Mükemmel Dünya Yanılsamasının Göstergeleri

Gösterge Düz Anlam Yan Anlam

Eylem Qohen’nin bir karadelik hayal etmesi, sanal cennetten uzay boşluğuna kesme

Qohen’nin içinde bulunduğu topluma yabancılaştığı, kendisini yalnız ve sonsuz bir boşluk içinde hissettiği tasvir edilmiştir.

Durum Bainsley ağlarken Bob’un fotoğraf çekmesi

Bireylerin insani değerleri yitirerek karakter aşınması yaşadıkları gösterilmiş ve duyarsızlık tasvir edilmiştir. Her şeyin kapitalist sisteme özgü faydacı anlayışı bireylerin vicdanına da sirayet etmiştir. Nesne Yasak tabelalarından

oluşan X işareti

Distopik bir toplumun göstergesi olan yasaklar ve katı kurallar sembolize edilmiştir.

Eylem Qohen’nin Hz. İsa heykeli üzerindeki kamerayı da kırması

Qohen’nin sığındığı inanç düşünceleriyle çatışmaya girdiği ve inancını kaybettiği gösterilmiştir.

Eylem Qohen’nin karadeliğe kendini bırakması

Hiçlik Nesne Uzay boşluğunda savrulan

fotoğraflar

İnsanların zihninde yer alan her şeyin sonsuz evrende yok olması

Karşıtlıklar VARLIK HİÇLİK İSYAN İTAAT KARANLIK GÜNEŞ SON BAŞLANGIÇ Tablo 18

SONUÇ

Frankfurt Okulu teorisyenlerinin modern topluma yönelik eleştirileri ışığında incelenen distopik anlatı, kötü durum senaryosu aracılığıyla toplumsal normları ve siyasi sistemi eleştirir. Distopik eserlerde görülen teknolojik gelişim, ona bağlı gelişen ekonomik güçler, kitlesel denetim ve tüm bunlar karşısında edilgenleştirilen insanlar sayesinde bu günün içinde bulunduğu felaketler gözler önüne serilir. Distopyaların ortak özelliği, insanlığı gelecekte bekleyen tehlikeleri göstermektir. Bu tehlike bazen mekanikleşen bir toplumda insanın duygu ve düşünce sistemlerinin yok olup gitmesi bazen de insan özgürlüklerinin, totaliter bir sistem tarafından yok edilmesi şeklinde karşımıza çıkar.

Distopya üçlemesinin incelendiği bu çalışma, bütününde üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde aydınlanma çağının bir ürünü olan modern toplum, eleştirel kuramcıların ışığında incelenirken, ikinci bölümde bilimkurgu türü ve onun ekseninde gelişen ütopya ve distopya kavramları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Üçüncü bölümde Roland Barhes’ın göstergebilimsel yöntemi ile film çözümlemesi yapılmıştır. Düzanlam ve yananlam yaklaşımında analizi yapılan filmlerin gösterge ve karşıtlıklar olarak çözümlemesi yapılmıştır.

Filmlerde teknoloji aracılığıyla sanal dünya sunan totaliter sistemler ve buna maruz kalanların bu sistemi nasıl algıladığına ilişkin ipuçları verilmektedir. Yönetmen, insanların kendi etraflarında yükselen duvarları fark etmeden ve kendilerine "mantıklı ve verimli" sözleriyle şekillenmiş bilinçleriyle bir distopyanın içerisine sürükleneceğini anlatmıştır. Yönetmenin filmlerinde kullanmış olduğu bütün nesneler, durumlar ve kamera hareketleri gibi unsurlar bir gösterge içermektedir. Gilliam, postmodern olarak nitelenen filmlerinde bilinçli bir şekilde, iktidar ve göz ilişkisini sorgulamış, totaliter eğilimli yönetimlerde bireyleri gözetleyen kameraları filmlerine yerleştirmiştir. Filmlerinde tasvir ettiği halk, yönetimin tahakkümünü kabullenmiş, gözetim ve denetim altında pasifize olarak tüketim odaklı yaşamı meşrulaştırmıştır. Gilliam, filmsel mekânda kör alanda kalan hemen hemen her yere yönetim tarafından propaganda amaçlı asıldığı anlaşılan ve Orwell’in 1984 isimli romanına benzeyen bir üslupla posterler yerleştirmiştir.

Distopya üçlemesinin ilk filminde, totaliter bir devletin hegemonyası söz konusu iken son filminde günümüz toplumlarına benzer bir kitle üzerinde küresel güçte bir şirket tarafından tahakküm kurulmuştur. İnsan ve iktidar ilişkileri göz önüne alınarak, bireyin davranışlarının yönlendirilmesiyle ne kadar pasif bir nesneye dönüşeceği filmlerdeki durumsal göstergelerle ortaya koyulmuştur. Brazil filminde

Benzer Belgeler