• Sonuç bulunamadı

ÜNİVERSİTELER İÇİN DEĞERLENDİRME MODELİ ÖNERİSİ

4. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KRİTERLERİ

Sürdürülebilirlik kriterlerinin belirlenmesindeki en büyük zorluk çok farklı alanları ve başlıkları bir araya getirmeye çalışmaktır. Bir araya getirmedeki sorun gerçekçi ve dengeli kriterler belirlerken, bu kriterlerin yansız veya anlamsız olmasından kurtaracak derece çok veri toplanmasındaki sıkıntılardır (Dahl, 2007).

Sürdürülebilirliği karar vermek için kullanılan ilk raporlardan biri, bir maden işletmesi olan Voisey’s Bay’ın çevre değerlendirme raporudur. Daha sonraki zamanlarda organizasyonların sürdürülebilirlik algısı sadece çevre ile ilgili olmaktan çıkmış; sosyal, ekonomik, ekolojik, sosyo-ekonomik, kültürel hatta ya da politik olguları da belirlenecek geniş bir zemine yayılmıştır.

(Gibson, Hassan, Holtz, Tansey ve Whitelaw, 2005). Bu zeminlerin bir arada bulunabileceği en uygun organizasyonlar ise üniversitelerdir.

Üniversitelerin kıyaslanmaları ve başarılarına göre sıralanmaları için oluşturulan değerlendirme araçları için ilk ölçüm kriteri getiren çalışmalardan biri Shriberg (2002)’dir. Sürdürülebilirlikle ilgili on altı değerlendirmeyi derleyen Yarime ve Tanaka (2012) de aynı Shriberg (2002) gibi değerlendirilmelerin eko-verimlilik kadar üniversitelerin diğer çevre boyutlarına da değinmelerinin gerekliliğine değinmiştir. Özellikle eğitim ve araştırma boyutları çoğu sürdürülebilirlik değerlendirilmesinde yeterince yer almamıştır. Yani bakış açılarını çeşitlendirmek ve değerlendirmeleri daha bütüncül hale getirmek gereklidir (Bouckaert, 2015). Daha önce yapılan başka bir kriter belirleme Yale ve Columbia Üniversiteleri tarafından çevre sistemleri, stresi azaltma, insanlığa zararı önleme, sosyal ve kurumsal kapasite, küresel hizmet olmak üzere toplam beş başlık altında 21 kriterledir (Hák,

51

2007). Ancak bu bütüncül bakış açısı için yanlılıktan uzak, ölçülebilir ve anlaşılabilir ölçüm araçları gereklidir ki bu tür ölçümler şu anda mevcut değildir. Yine de Türkiye’deki üniversitelerin de sürdürülebilirlik kaygılarının dışında kalmaları söz konusu olamaz ve sürdürülebilirliği ölçebilmek için bir ilk endeks oluşturmak gereklidir. Bu çalışma bu değerlendirme için Türkiye’deki ilk çalışmalardan biri olmayı amaçlamıştır.

Bouckaert (2015) değerlendirme araçlarını karşılaştırırken Shriberg (2002)’den yola çıkarak dört kriter oluşturmuştur. Yarime ve Tanaka (2012)’den farklı olarak tüm değerlendirmeleri tek tek incelemek yerine bu değerlendirmeleri Global Üniversite Sıralamaları, Spesifik Araştırma Değerlendirmeleri ve Sürdürülebilirlik Değerlendirme Çerçeveleri olarak üç alt başlıkta incelemeler yapılmıştır. Bouckaert (2015)’in dört temel kriteri geçerlilik, ölçülebilirlik, bütüncüllük ve algılanabilirliktir. Geçerlilik en basit haliyle yansız olmayı ve güçlü bir metodolojiye sahip olmayı gerekli kılar.

Ölçülebilirlik ise indikatörlerin kesin ve kolayca ölçülebilmeleri anlamına gelmektedir. Algılanabilirlik çıktıların basit, şeffaf ve anlaşılabilir olmalarıdır.

Son olarak, bütüncüllük ise değerlendirmelerin çok boyutlu olmasıdır. Ne yazık ki şu anda hiçbir değerlendirme modeli tüm kriterleri yerine getirebilecek durumda değildir. Genel Akademik Sıralama değerlendirmeleri saygınlık, eğitim ve araştırma gibi kriterleri ağırlıklarını alarak ölçmektedir. Basit tek bir son sıralama ve puan vermesi ve göstergelerin çoğunun ölçülebilir olması iyi özellikler olsa da özellikle saygınlık ölçütünün yanlılığı ve sadece araştırma odaklı olması geçerlilik ve bütüncüllük kriterleri sağlanamamaktadır. Spesifik araştırma değerlendirmeleri ise hem geçerli hem de ölçülebilirdir. Ancak sadece spesifik alanlarda karşılaştırmalar yaptıkları için hem bütüncül değiller hem de çok karmaşık sonuçlarından dolayı akademi dışında algılanmaları zordur. Sürdürülebilirlik değerlendirmeleri çerçeveleri ise her ne kadar şu ana kadar yanlılık ve ölçülebilirlik sorunlarını yukarıda bahsedilen veri eksikliğinden dolayı aşamamış olsalar da diğer kriterlere göre çok daha bütüncül bakış açısına sahiptirler (Bouckaert, 2015).

Bu çalışmadaki amaç üniversiteler için bir sürdürülebilirlik endeksi oluşturmaktır. Diğer yandan, endeks oluşturmanın ve değerlendirmenin bazı

kısıtları bulunmaktadır. İlk olarak sürdürülebilirlik değişkenlerinin bütüncül bir yaklaşım sergiledikleri söylenemez, yapılan daha çok elimizde olan veriler üzerinden puanlama yapılmasıdır. İkinci olarak endeksteki maddelerin kabul edilmiş ağırlıkları ve sıralamaları yoktur (Böhringer ve Jochem, 2007).

Çalışmamızda geliştirilen endeks Ebert ve Welsch (2004) tarafından önerilen tutarlı ve anlamlı metodolojik yaklaşıma uygundur. Bu yaklaşımda oluşturulacak endeksin maddelerinin birbirlerine üstünlükleri belirli olmadığı için üniversitelerin değerlendirilmesinde puan toplamlarını karşılaştırmak uygun bir bilimsel yöntem değildir. Birimleri farklı maddeleri toplamak uygun olmayacağından derneşik bir sonuç için maddelerin puanlarının geometrik ortalamasının kullanılması daha doğrudur (Ebert, Welsch, 2004). Bu doğrultuda, yukarıda değinildiği gibi, Bouckaert’in (2015) kriterlerinden bütüncüllük kriterine öncelik vererek Türkiye’ye özgü bir sürdürülebilirlik değerlendirmeleri çerçevesi oluşturulmuştur.

5. YÖNTEM

İlgili yazındaki sürdürülebilirlikle ilgili kriterler gözden geçirilerek 13 madde belirlenmiştir. Bu maddeler sırasıyla; ulaşım, arazi kullanımı, bina planlaması, yenilenebilir enerji, çevre dersi bilgisi, çevre kulüpleri ve düzenlenen aktiviteler, çevre kodifikasyonu, satın alma, kariyer desteği, ekolojik ayak izi, kampüs atıklarının değerlendirilmesi, ilgili kurum ve kuruluşlarla eşgüdümdür.

a. Prosedür

Endeksteki her bir kriterin puanlanmasında Trakya Üniversiteler Birliğine dâhil dört üniversitenin web sitelerindeki bilgiler kullanılmıştır. Web siteleri son yıllarda özellikle nitel araştırmalar için geçerli bir veri olarak sıklıkla kullanılmaktadır (Vatansever ve Yılmaz, 2015, Ehnert, 2009). Her 4 üniversite için de web sayfalarındaki arama motorlarına sırasıyla sürdürülebilirlik, yeşil ve çevre anahtar sözcükleri girilerek, öncelikle ulaşılan kayıtlar endeksteki kriterler bazında gruplanmış sonrasında da Tablo 2’deki değerlendirme kriterlerine göre puanlama yapılmıştır. Verilerin kayda alınması ve

53

sınıflandırılması araştırmacılar tarafından yapılmıştır. Değerlendirmedeki nesnelliği sağlamak amacıyla puanlama iki araştırmacı tarafından, ayrı ayrı yapılmış, farklı değerlendirilen konular tartışılarak görüş birliğine varılmıştır.

Her bir kriter için, araştırmacılarca kullanılan değerlendirme ölçeği ve puanları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:

Tablo 2: Değerlendirme ve Puanlama Puan Değerlendirmenin Açıklaması

1 Konu hakkında hiçbir girişim ya da bilgi yok.

2 Konu hakkında en az bir veya daha fazla etkinlik mevcut.

3 Konu hakkında ortalamanın üzerinde başarı gösterilmiş.

4 Konu hakkında bölgede öncü ve ayrıntılı, ölçülebilir, sürecin sorumlularının belli olduğu etkinlikleri var.

5 Konu hakkında Türkiye’de (Bulunduğu ülkede) öncü ve ilk, uluslararası standartları (varsa) tam olarak uygulamakta ya da bu standartları belirleme.

Colorado State Üniversitesi (CSU) geçen yıl, AASHE tarafından verilen çevrecilik konusundaki Sürdürülebilirlik izleme ve değerlendirme sistemine göre en yüksek değerlendirme olan “STARS Platinum” seviyesine ulaşan ilk üniversite olduğundan kıyas noktası olarak seçilmiştir. Colorado State Üniversitesinin puanının %85’i kabul edilmiştir çünkü platin derecelendirme toplam puanın %85’ini ilk olarak geçen üniversite olarak kabul edildiğinden geometrik ortalama puanının da bu yüzdesi alınmıştır (AASHE, 2015).

b. Bulgular

Endeks puanı, üniversitelere verilen puan değerlerinin geometrik ortalaması alınarak oluşturulan sonuçların değerlendirilmesine dayanmaktadır.

Geometrik puanlamanın tercih edilme sebebi göstergelerdeki bir puanın düşüklüğünün başka bir gösterge puanı tarafından kompanse edilmesini

önlemektir. Böylelikle göstergeler yanlış şekilde aritmetik ortalamada olduğu gibi birbirlerini ikame edemezler. Bu aynı zamanda herhangi bir göstergedeki bir puanlık düşüşün sonuç üzerinde diğer gösterge değerlerinin bir puanlık düşüşle aynı etkiye sahip olması anlamına gelmektedir. Böylelikle herhangi bir boyuttaki zayıf performans geometrik ortalamaya yansır. Yani herhangi başka bir boyuttaki yüksek performans doğrusal olarak zayıf bir performansı telafi etmez. Özellikle aşama kaydetmelerin birçok boyutunun takip edildiği endeksler için basit aritmetik ortalamadan çok daha gerçeğe uygun sonuçlar verir. 2010 yılından beri Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik endeksi de yukarıdaki sebeplerden ötürü Geometrik Ortalamaya geçiş yapmıştır (hdr.undp.org).

TÜB’ü oluşturan dört üniversite ve Colorado State Üniversitelerinin karşılaştırmalı endeks kriter puanları ile geometrik ortalama alınarak oluşturulan endeks puanı Tablo 3’de gösterilmektedir:

Tablo 3: TÜB Üniversitelerinin ve CSU’nun Geliştirilen Endekse Göre Puanlama Sonucu

Madde adı/

Üniversite

Çanakkale

18 Mart Kırklareli Namık

Kemal Trakya Colorado State

1. Ulaşım 1 1 2 1 5

2. Arazi kullanımı 3 1 3 1 5

3. Bina planlaması 1 3 1 1 5

4. Yenilenebilir

enerji 1 1 1 1 5

5. Çevre dersi

bilgisi 2 1 2 1 5

6. Çevre kulüpleri ve düzenlenen aktiviteler

3 1 1 1 5

55

7. Bilimsel çevre

araştırmaları 5 4 4 3 5

8. Çevre

kodifikasyonu 2 1 1 1 5

9. Satın alma 1 1 1 1 5

10. Kariyer desteği 1 2 1 1 5

11. Ekolojik ayak izi 1 1 1 1 5

12. Kampüs atıklarının

değerlendirilmesi

1 2 1 1 5

13. İlgili kurum ve kuruluşlarla eşgüdüm

1 1 1 1 5

Geometrik

Ortalama 1.49 1.35 1.35 1.09 4,25

Tablo 2’de verilen sonuçlara göre bir üniversitenin endeks puanının yükselmesi, bir endeks kriterinden yüksek puan almasına değil bunun yerine her bir kategoriden mümkün olduğunca yüksek puan almasına bağlıdır.

Buna göre Trakya Üniversiteler Birliğine dâhil üniversitelerden en yüksek puanı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi almıştır. Kırklareli ve Namık Kemal Üniversitelerinin puanları aynıyken, en düşük puanı ise Trakya Üniversitesi almıştır. Dört üniversitenin de performansları görüldüğü gibi Colorado State Üniversitesi’nin oldukça gerisindedir.