• Sonuç bulunamadı

SÖZLÜ KAYNAKLARDA 1959 KATLİAMININ TÜRKMENLER İÇİN

Türkmenler Irak topraklarında sadece 14 Temmuz 1959 katliamını değil başka katliamlara ve saldırılara da maruz kalmışlardır. Fakat 1959 Kerkük katliamı Türkmenlerde ayrı bir yerde bulunmaktadır. Bunun nedeni ise sorulan bu soru ile anlaşılmaya çalışılmıştır “Kerkük katliamının Türkmenlere yapılan geçmişteki

katliamlardan daha derin izler bıraktığı görülmektedir. Bunun sebebi nedir?”

Öncelikle katliam tanıklarının hepsinin ortak ifadesi, 14 Temmuz 1959 katliamının geçmiş katliamlara ve saldırılara göre “Planlı, günlerce sürmüş, hazırlıklı,

vahşiyane ve siyasi amaçlı olmakla beraber katliamda hedef gösterilenlerin Türkmen liderler ve kültürlü insanlar” olduğu yönündedir. Aynı zamanda 1959 katliamının

“demografik yapının değişiminde diğer katliamlara oranla daha etkili olması.” Tanıklar 1959 katliamının diğer katliama göre önemini anlatırken herhangi bir fikir ayrılığına düşmemişleridir. E**** H****,

“Çünkü 1959 yılındaki tamamen siyasi bir çatışma sebebinden oldu. 1924’teki olay İngilizlerin getirdiği teyari/hava güçlerinin kavga çıkararak yarattığı bir olaydır. 1946’daki olay, işçilerin meşru ve haklı talepleri ve devletin resmi polisinin ateş açması sonucu olan bir olaydır. Fakat 1959

74

hadisesi çok ayrı bir olaydır. Milis kuvvetlerin siyasi bir olay olarak Türkmenlere soykırım hadisesi yapmaya çalıştıkları için diğerlerinden farklı oldu.”

Şeklindeki ifadeleriyle 1959 Kerkük katliamının önemini anlatırken, S**** S**** “1924 katliamı gâvur eliyle yapılmış bir şeydi. Müslüman olmayan Levy (devşirme) askerleri tarafından sanki Müslümanlara karşıydı. Fakat 1959 katliamında direkt etnik kimliğe yönelik bir saldırı vardı. Türkmenlerin kökünün kazınması, soykırım yapılması ve gözdağı vermek gibi çok insanın şuurunu da tepki olarak bilinçlendiren bir katliamdı. O yüzden hem izleri derin hem de tepkisi yüksek oldu. Kerkük katliamı tabii Türkmenlerin de büyük bir yalnızlık ve mazlumiyet içerisinde Irak devletinde yaşadıklarını göstermek açısından büyük bir mesaj verdi. O bakımdan Kerkük katliamı Irak Türkmenlerinin tarihinde büyük bir dönüm ve kırılma noktası yaratmış oldu.”

Şeklindeki bir diğer ifadesiyle E**** H****’nin ifadesini destekler nitelikte bir açıklamada bulunmuştur.

N**** K**** ise; “1959 katliamı ilk büyük katliam oldu. Birde hepsini isim

yaza yaza çektiler. Yoldan geçeni almadılar, tamamen planlı bir katliamdı. Türkmenleri lidersiz bırakma çabaları vardı.” Yorumunu yaparken, S**** N****

T****,

“1946 yılında devlet zıddına bir yürüyüş oldu. Ben öyle çok meyil etmem o dönemdeki olayların lafını konuşmayı. Çünkü o dönemde olayları yapan komünistlerdi hatta Türkmenlerden de bu olaya katılanlar oldu. Ya komünisttiler ya da amele idiler. Maaşımız fazla olsun tarzı talepleri olan komünist işçilerdi. Onun için ben 1946 olayını arzu etmem pek. 1959 yılında Türkmenler hiçbir şey yapmamışlardı ne kavga vardı ne Abdülkerim Kasım zıtlığında bir şey vardı. Plan tam kurulmuş. Bu öldürülenler içinde ne bir Kürt ne bir Arap ne de bir Hristiyan var. Öldürülenlerin hepsi Türkmen idi. Tamamen Türkmenlere karşı bir saldırıydı. Bu katliamı yapanlara idam cezası çıktığında da onların hepsi Kürt’tüler.”

4 tanığın bu ifadeleri 10 tanığın ortalama ifadelerinin özeti niteliğinde olup buradan 1959 Kerkük katliamının diğer katliamlardan farkı ve önemi ortaya konulmuştur. Katliamın diğer katliamlara oranla Türkmenleri neden bu kadar etkilediği ise aslında S**** S****’nin ifadelerinde biraz daha karşımıza çıkmaktadır.

75

“Türkmenlerin tarihinde büyük bir dönüm ve kırılma noktası olmuştur” şeklinde ifadesi “nasıl bir dönüm noktası olmuştur?” sorununun sorulmasına neden olmaktadır. Tanıklar bu dönüm noktasının ileriye dönük iyi sonuçlar doğurduğu yönünde ifadeler de bulunmuş olsalar da negatif etkisini de bildirmişlerdir.

A**** T****, “artık hiçbir zaman güven duymuyorsun. Aklına gelir miydi

aynı yerde olduğun insanlar sana silah çekti. Kimi Türkmenler Kerkük’ten göçtüler. İnsanlarda bir güvensizlik oldu ve gittiler” şeklindeki ifadesi ile Türkmenlerdeki

güven duygusunun kaybolmasından ve göç hareketlerinden bahsederek Türkmenler açısından negatif bir dönüm noktası olduğunu ifade etmiştir.

E**** H**** ise, “ciddi bir mezalim yaptılar ve artık bizimde ciddi bir şekilde

kendimizi koruma altına alıp, birleşip, beraber kalmamız ve ciddi bir şekilde milli davamız için çalışmamız gerektiğinin farkına vardık” yorumunu yaparak katliamın

Türkmenlerde birlik ve beraberlik kavramının ön plana çıkması konusunda dönüm noktası olduğunu ifade etmektedir.

N**** K****, katliamdan sonra Türkmenlerdeki birlik ve beraberlik duygusunun güçlenmesini anlatırken; “Türkmenler silkelendi ve herkes neyi var

ortaya koydu. Hiç karışmayan, milliyetçilik yapmayan, ben kendi çoluğumda çocuğumdayım diyen insanlar bile meydana geldi” ifadelerini kullanmıştır. Bu ifadeyi

destekleyici bir diğer ifade ise S**** M****’un “başladılar birleşmeye ve

toplandılar. Ne yapabiliriz? Türkmen’in birliği yoktu. Türkmen’i destekleyen kimse yoktu. Biz yok olmadık yine toparlandık ve birbirimizi tuttuk” cümleleridir.

F**** H****’nın yapmış olduğu yorum ise A*** T****’in güven kavramı üzerine yaptığı yorumu biraz daha açmış ve bir başka sorunsal ile karşılaşılmıştır. F**** H****, “katliamdan sonra Kürt-Türk düşmanlığı çıktı. En büyük aşama budur

Artık o güven kalmadı. Kürtlerle aramızda bir güvensizlik başladı hem de nasıl bir güvensizlikti ki kocaman bir duvar.”

14 Temmuz 1959 Kerkük katliamının Türkmenler açısından nasıl bir dönüm noktası olduğuna tanıkların ifadeleri çerçevesinde bakıldığında olumlu ve olumsuz noktalar karşımıza çıkmaktadır. Olumlu kısmı, Türkmenlerin birlik ve beraberlik içerisinde birbirlerini tutmaları ve örgütlenmeleri olarak görülmektedir. Olumsuz dönüm noktası ise olumlu kısmından daha fazladır. Güven probleminin ortaya

76

çıkması ve bugün hala devam eden Türkmen-Kürt çatışmasının temellerini tanıkların ifadeleri çerçevesinde 1959 katliamına dayandırmak yanlış olmayacaktır. Aynı zamanda Kerkük’ten Bağdat’a ve ülke dışına göçler de Kerkük’teki Türkmen nüfusu açısından olumsuz etki yaratmaktadır. E**** İ**** H****, Türkmenlerin katliam sonrası Kerkük’ten ayrılışını şu şekilde ifade etmektedir; “katliamdan sonra 100.000

kişi Bağdat’a ya da Türkiye’ye geldiler. Bu da Barzani’nin istediğiydi. Barzani’nin amacı Kerkük’te Türkmen’in kalmamasıydı.”

3.6 SÖZLÜ KAYNAKLARDA TÜRKMEN-KÜRT GÜVENSİZLİĞİ