• Sonuç bulunamadı

168 B. RF-Türkiye İlişklerinde Avrupa Konvensiyonel Kuvetler Anlaşması (AKKA)

169 başına değiştiremeyeceği, bütün tarafların rızasının gerektiği görüşündeydi. Aslında Türkiye, Osmanlıların izlediği politikayı devam ettiriyordu. Rus Çarlığı ile teke tek mücadeleleri kaybeden Osmanlılar, Batı’yı Rus Çarlığına karşı yanına alma politikasına yönelmişlerdi. Bu yönelim SSCB ve RF ile ilişkilerde de devam etti.

Kasım 1994’te RF’nin AKKA’daki değişim taleplerinin etkisiyle Türkiye askerlik süresini uzattı. Türkiye’nin ısrarına rağmen, Batı ve ABD’nin tavizkâr tutumu nedeniyle AKKA değiştirildi.

1. RF’nin AKKA’nın Değişimi Taleplerine Türkiye’nin Yanıtları, 1993

Türkiye, RF’nin 1993 sonbaharında istediği değişiklik taleplerini 1993 ve 1994’te engelledi. Türkiye, uluslararası hukuka göre çok taraflı bir anlaşma olan AKKA’yı RF ve Türkiye’nin kendi aralarında değiştiremeyeceğini iddia etti.

AKKA’nın değişimi süreci Eylül 1993’te Yeltsin’in mektubuyla başladı. Yeltsin’in 21 Eylül 1993’te, Demirel’e AKKA’nın 22 Eylül 1993’te uygulanmasıyla ilgili bir mektup gönderdiği açıklandı. 26 Eylül 1993’te ise Türkiye’nin tavrı belli oldu, Çetin, RF’nin Kuzey Kafkasya’daki tank sayısını arttırma talebinin, AKKA’nın yeniden değerlendirilmesini gündeme getireceğini hatırlatarak, AKKA’nın tek bir ülkenin konusu olmadığını ve konunun, bütün yönleriyle birlikte ele alınması gerektiğini belirtti. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, RF’nin talebi hatırlatılarak: “Avrupa’da kurulmasına çalıştığımız, güven ve istikrar ortamını tehlikeye düşüreceği açık olan girişimlere hoşgörü ile bakılmaması doğaldır. Bu nedenle Yeltsin’in mesajındaki hususların başta NATO olmak üzere AKKA’ya taraf bütün ülkeler tarafından, tüm muhtemel yansımaları açısından değerlendirilmesi gerekmektedir” denildi.269

RF basınında Yeltsin’in mektubuna Demirel’in bir mektupla karşılık verdiği iddia edildi. RF Dışişleri Bakanlığı Batı Asya dairesi270 başkanı Bahtiyar Hakimov; “…

Demirel, cevabî mektubunda, Yeltsin’in gerekçelerini anlayışla karşıladığını kaydederek, sınırların korunmasının Rusya’nın iç işi olduğunu ve Ankara’nın

269 http://www.byegm.gov.tr/ayin-tarihi2-detay.aspx?y=1993&a=9 erişim 27/11/2011.

270 SSCB devrinde olduğu gibi RF’de de Türkiye, RF Dışişleri Bakanlığının, içinde İran ve Afganistan’ın da olduğu dairenin görev alanında yer alıyordu (Kamel, 2007:99).

170 Moskova’yı kendi güvenliği için bir tehdit olarak görmediğini belirtmişti” dedi. 28 Eylül 1993’te ise Demirel’in, Yeltsin’e AKKA indirimleri konusunda herhangi bir cevabî mektup göndermediği, ayrıca Demirel’in, RF’nin Kafkasya’ya asker yığmasının işbirliği anlaşmasına zarar vereceği görüşünde olduğu bildirildi.

İzvestia’da Türk Hükümetinin, Moskova’nın, AKKA’nın bazı maddelerinin yeniden gözden geçirilmesi doğrultusundaki önerisine kesinlikle karşı çıktığı değerlendirmesi yer aldı. Dışişleri Bakanı Çetin, Eylül 1993’te: “Rusya tek yanlı olarak anlaşmayı değiştiremez. Türkiye ise anlaşmada değişiklik yapılmasını kabul etmeyecektir”

dedi.271

Türkiye girişiminden beklediği sonucu alamayan RF, 15 Ekim 1993’te, AKKA’nın kanat bölgesi için getirdiği bütün sınırlamaların kalkması talebini Batılı ülkelere bildirdi. RF ayrıca, Türkiye’yi de içeren kanat bölgelerinin kuvvet tavanlarını belirleyen AKKA’nın 5’inci maddesinin askıya alınmasını da istedi. Türkiye, 16 Kasım 1993’te, AKKA hükümlerine göre 217 tankı imha etti. RF ise imha etmesi gereken 900 tankın çoğunu imha etmedi. RF, imha etmesi gereken silahları özellikle Ortadoğu’ya satıyordu. RF, NATO’nun genişlemesi gündeme geldiğinde ise AKKA’dan tavizler istedi (Tagirov, 1999, s. 65).

AKKA’da değişiklik talebinin ardında, RF’nin, Transkafkasya ve Kuzey Kafkasya’daki askerî varlığını takviye arzusu vardı. Türkiye, 1993’te RF’nin kanat kotalarının yeniden gözden geçirilmesi yönündeki bütün çabalarını sert bir şekilde engelledi. Kuzey Kafkasya ve Transkafkasya Cumhuriyetlerinde RF ile Türkiye’nin çıkarları, 1993 ve 1994’te sık sık çatışmaktaydı. Eski SSCB-Türkiye sınırı boyunca daimi Rus askerî zinciri kurulması, Türkiye’nin pek hoşuna gitmedi.272

271 Maksim Yusin, “Ankara ile Moskova Arasında Aniden Patlak Veren Sürtüşmeler”, İzvestia, 28 Eylül 1993, 014:HBR_00054638: 28/09/1993.

272 Pavel Felgengauer, “Güney’e Hamle Gerçekleşti”, Segodnya, 22 Nisan 1994, 070:

HBR_00061969, 22/04/1994.

171 2. RF’nin AKKA’yı İhlâli ve Türkiye’nin Tavrı, Askerlik Süresini Uzatması, 1994-1995

RF, AKKA’da talep ettiği değişikliklerin kabul edilmemesi üzerine önce anlaşmanın RF’yi bağlamayacağını iddia etti, ardından da anlaşmayı ihlal etti. 10 Haziran 1994’te İstanbul’da düzenlenen Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi (KAİK) toplantısına katılan 41 ülke Dışişleri Bakanları, Barış İçin Ortaklık (BİO) ilkelerinde görüş birliğine vardı. Çetin zirve ile ilgili açıklamasında, RF’nin, AKKA konusunda bazı taleplerinin olduğunu, ancak kabul edilen ilkelerin değiştirilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. 26 Ekim 1994’te Türk Dışişleri Bakanlığı, RF’yi AKKA’nın RF’yi bağlamayacağı yönündeki açıklamasından dolayı uyardı. Dışişleri Bakanlığı AKKA’nın öngördüğü sınırlamaların kaldırılmasının veya antlaşmanın oluşturduğu hassas dengeyi bozacak şekilde değiştirilmesinin Türkiye’nin güvenliğini olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti. 11 Kasım 1994’te Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, RF’nin, nükleer silahlar ve AKKA’da belirtilen tavanların aşılmasına ilişkin açıklama ve çalışmalarının Türkiye’yi endişelendirdiğini hatırlatarak, bu tür çevresel tehditler nedeniyle askerlik sürelerinin de Bakanlar Kurulu tarafından uzatıldığını bildirdi. 27 Aralık 1994’te RF Dışişleri Bakanlığı RF’nin, AKKA kanat sınırlamalarına ilişkin maddelerine “gerekirse uymayacağını ve Rusya’nın kendi güvenliğinin gerektirdiği önlemleri tek taraflı olarak alabileceğini” açıkladı.273 14 Mayıs 1995’te Başbakan Yardımcısı Çetin: “Her ülkenin kendine özgü koşulları var.

Bu silahsızlanma anlaşması bir yerde delinirse, Rusya’ya AKKA’yı delme hakkı tanınırsa bunun içinden ne çıkacağı belli olmaz. Anlaşma herhangi bir ayrıcalığı kabul edecek durumda değil” dedi.274

16 Temmuz 1995’te Mesut Yılmaz Moskova’da; “… Ayrıca Soğuk Savaş günleri hâlâ sürmektedir. Rusya’nın AKKA’ya göre yapması gereken Kafkasya’daki kuvvet indirimini askıya alması … siyasi ilişkilerimizde önemli bir pürüzdür” dedi. 16 Kasım 1995 gece yarısı yürürlüğe giren AKKA’nın Kuzey Kafkasya’yı içeren, güney kanadında indirimlere gidilmesini öngören maddelerini RF’nin ihlal etmesi

273 http://www.byegm.gov.tr/ayin-tarihi2-detay.aspx?y=1994&a=9 erişim 04/12/2011.

274 http://www.byegm.gov.tr/ayin-tarihi2-detay.aspx?y=1995&a=5 erişim 27/11/2011.

172 konusunda, 18 Kasım 1995’te, Viyana’da yapılan toplantıda Türkiye’nin Viyana’daki AKKA Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ali Hikmet Alp, indirim yükümlülüklerini yerine getirilmesi gereken son tarih olan 17 Kasım 1995 itibariyle RF’nin kanatlardaki silah tavanlarını büyük sayılarla ihlal ettiğinin ortaya çıktığını bildirdi. Konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanı Deniz Baykal, AKKA’nın özünde sapmaya gitmeden, Türkiye’nin, kuvvet indiriminin ve silah imhasının kanat bölgelerinde anlaşma ölçülerine “en yakın” biçimde uygulanmasının takipçisi olacağını kaydetti. Baykal, anlaşmanın genel hatlarında bir değişiklik yapılmadan, kanatlarda “esneklik” yapılabileceğini bildirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel, AKKA’nın genel ve bölgesel silah sınırlamalarının yürürlüğe girişi dolayısıyla yaptığı açıklamasında, RF’nin, Doğu ile Batı arasında imzalanan bu önemli antlaşmaya tam olarak uymasını istedi. 28 Kasım 1995’te NATO Savunma Bakanları Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya geldi. RF Savunma Bakanı Graçov’un da katıldığı toplantıda, AKKA ve RF’nin bu anlaşmadan kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesi konusunun görüşüldüğü bildirildi.

3. Kuzey Kafkasya’nın Anlaşma Dışı Sayılması, Ek Süre (1996) ve Değişiklik (1999)

Türk Dışişleri Bakanlığı 15 Mayıs 1996’da, AKKA kapsamında, Türkiye ve RF arasında sorun olan kanatlar bölgesine çözüm bulunması için Türkiye ve ABD’nin yaptığı önerilerin, RF tarafından kabul edildiğini bildirdi. Bu arada RF’nin Kafkasya’daki asker sayısı, silah miktarı ve geri çekilme takvimi sorunları, Viyana’daki AKKA izleme toplantısında görüşülmeye başlandı. Türkiye’nin ısrarlı karşı çıkşına rağmen Batı’nın taviz vermesi üzerine 15-16 Mayıs 1996’deki Gözden Geçirme Konferansı’nda Kuzey Kafkasya “antlaşma dışı bölge” olarak kabul edildi.

Türkiye, RF’nin Kuzey Kafkasya’ya yapacağı askerî yığınağın bölge ülkeleri üzerinde etkili olmasından endişelenmekteydi.

RF’ye, 31 Mayıs 1996’da ağır silahların indirimi için üç yıllık ek süre tanındı. RF, II.

Çeçenya Savaşında, 1999 sonbaharında, AKKA’nın sınırlamalarını aştı. Bu ihlal sonrasında, Batı’nın tavizleriyle, 19 Kasım 1999’da AGİT zirvesinde AKKA’nın değiştirilmiş hali imzalandı.

173 Yukarıda uzunca aktarılan RF’nin değişiklik talepleri ve AKKA’nın ihlalinin arkasında yatan sebepler şu şekilde sıralanabilir; RF’nin yeni dış politika konsepti ve askerî doktrinle Kafkasya’yı algılayışının değişmesi, yakın çevre politikası, Kafkasya’da istikrarsızlığın süregitmesi; Çeçen başkaldırısı, Gürcistandaki iç karışıklıklar, Azeri-Ermeni çatışması. Yine yukarıda aktarılan Türkiye’nin, değişiklik talebine ısrarla karşı çıkmasının ve RF’den anlaşmanın uygulanmasını istemesinin nedenleri arasında, Ermenilere RF’nin yardım ettiğine ve Elçibey’in devrilmesini RF’nin planladığına ilişkin kuşku ile RF ile birkaç kez silahlı çatışmanın eşiğine gelinmesi tecrübesi önde gelen nedenlerdendi.275

C. RF-Türkiye İlişkilerinde Bosna-Hersek ve Kosova, Türkiye’nin Batı Desteği