• Sonuç bulunamadı

RETİKULO PERİTONİTİS TRAUMATİKA (TRAUMATİC RETİCULİTİS)

Süt emen buzağılar dışında, her yaştaki sığırlarda ve yılın her mevsiminde görülebilen bir hastalıktır. Hastalık akut lokal, akut diffuz ya da kronik olmak üzere üç formda görülür.

• Sığırlar obur hayvanlardır. Herşeyi çabucak yemek ve

yutmak eğilimindedirler. Bu nedenle gıdaları arasında yabancı cisimleri de alabilirler. Sığırların dil ve yanaklarındaki papillaların yönü, ağıza alınan yabancı cisimlerin yutulmasını kolaylaştırır.

Ayrıca Ca veya P gibi inorganik madde yetersizlikleri, hayvanlarda iştah ve zevk hissinin sapmasına neden olduğundan yabancı cisimlerin

alınmasına rol oynarlar.

• Madeni olan yabancı cisimler ağırlıkları dolayısıyla hemen daima retikuluma düşerler.

Küt olanlar retikulum içerisinde zararsız olarak kalabildiği halde, uçları sivri (tel, iğne, çivi vs.) yabancı cisimler ise retikuluma batarlar. Retikulumun petek şeklindeki mukozası, cisimlerin batması için iyi bir dayanak olur. Zira retikulum, kardiya yönünde yapmış olduğu maksimal kontraksiyon sonucu yumruk kadar küçülür.

• Ayrıca karın boşuğunda basıncı arttıran gebelik, diyet hataları ve hayvanların araçlarla sıkışık olarak uzak yerlere taşınmaları hazırlayıcı nedenlerdendir.

• Hastalık, ineklerde çoğunlukla gebeliğin son devrelerinde görülmektedir. Doğum sırasında harcanan çabalar ve karın organların yaptığı basınç, batıcı sivri cisimlerin hareketlerini arttırır. (Boğalarda ise aşım nedeniyle yabancı cisimler arkaya doğru ilerler).

Retikulum mukozasına batan sivri cisimlerin boyları kısa ise epitelyal ve müsküler tabakalara gömülü kalırlar, uzun olanları peritonuda delerek civardaki hatta daha uzaklardaki organlara (Diyaframa, pericardium, kalp, akciğer, karaciğer ve dalağa) ulaşır. Nadirende abdomenin yan ve alt kısımlarına gömülerek, karın veya kaburgalar üzerinden dışarıya çıkarak abseler meydana getirirler.

Yabancı cismin retikulumu delmesine: Reticulitis traumatica, peritona batmasına: Reticulo- peritonitis traumatica, diyafrağma'yı hastalandırmasına: Reticulo-Frenitis traumatica denir. Çoğunlukla pericardiumu delerek Pericarditis traumatica yapar ve bazende kalbin içine kadar girer.

Belirtileri:

• Genellikle aniden meydana gelirler. Hayvan derhal yemesinin keser ve pek az su içer. • Şayet hasta laktasyon devresinde ise, süt verimi azalır veya tamamen kesilir.

Rumen kontraksiyonları azalmış ve zayıflamıştır.

• Bazen ön midelerin faaliyetleri tamamen durmuştur. O zaman hafif bir meteorismus dikkati çeker. Ayrıca barsak hareketleri de azalmıştır.

• Ender olarak gaita'da ancak benzidin reaksiyonu ile anlaşılabilen hafif kan vardır.

Retikulitis traumatika'nın erken dönemlerinde beden ısısı 40 °C kadar hafif bir artış gösterir. Derece genellikle birkaç gün içinde normale döner.

Akut lokal peritonitis (peritonitis traumatica circumscripta):

• Erken dönemlerde solunum daima ağrılıdır. Solunum abdominal karakterdedir ve expirasyon başlangıcında hafif bir hırıltı sesi işitilir.

• Diş gıcırdatma, dirsek ve kavram kaslarında titremeler görülür. • Nabız biraz artmıştır.

• Peritonda penetrasyon bölgesindeki akut yangısel reaksiyon nedeniyle, retikulumun her türlü hareketi ağrıya sebebiyet verir. Onun için hastalar ayakta hareketsiz ve kambur olarak

durmayı tercih ederler. Kolaylıkla dönme hareketleri yapamazlar, dönerlerken adeta harp gemisi gibi hareket ederler.

Yabancı cisimler retikulumu delerken, mikroorganizmaları da beraberinde sürüklediğinde ilkin sınırlı akut bir peritonitis yaparlar. Bu noktadan fibrin şekillenmesi başlar ve katılgan doku bu fibrin arasına girerek bir yapışmaya sebebiyet verir (adhesion). Bu durumda solunum daha az ağrılı ve dönme hareketleri daha rahattır. İştiha da kısmen eski durumunu alır.

Şayet yabancı cisim retikuluma tekrar düşerse (ki bu durum pek nadirdir) daimi kalacak adhesion'a rağmen tam bir iyileşme olabilir. Ancak yabancı cisim ilerlemek eğilimindedir

Akut diffuz peritonit:

• Genel durum hızla bozulur ve hasta kısa süre içinda ağırlaşır. Kronik peritonitis:

• Sindirim bozuklukları tekrarlayıcıdır.

Hayvanın zayıflaması ve bitkinleşmesi yavaş yavaş olur.

Hastalığın seyir ve süresi:

Yabancı cismin alınmasıyla hastalığın oluşumu arasında geçen süre çok değişiktir. Genellikle belirtiler yabancı cismin batmasından 1-4 gün sonra dikkati çekerler.

• Akut peritonitis sircumscripta'da belirtiler 1-5 gün içinde azalır ve kaybolur. • Akut diffuz peritonitis genellikle 2-7 gün içinde ölümle sonuçlanır.

• Kronik diffuz peritonitis ise aylarca uzayabilir ve sonuç ölüm veya kesimdir.

Tanı:

Özellikle akut devreyi atlatan olaylarda zordur. Genellikle muhtemel bir teşhisle yetinilir

Teşhis'te anemnez, klinik bulgular, ağrı deneyleri, kandaki değişiklikler ve metal dedektörlerden yararlanılır.

1- Ağrı deneyleri:

• Williams'ın tracheal auskultasyon deneyi: Bir yardımcı rumen hareketlerini kontrol ederken,hekim stetoskopla trachea'yı dinler.Burda duyulan inleme sesini takiben 2-3 saniye sonra birincil rumen hareketinin oluşması retikulumdaki ağrı için oldukça tipiktir.

• Sağ el yumruk yapılarak sol xyphoidal bölgede retikuluma dışardan basınç uygulanır. Daha güçlü bir basınç uygulayabilmek için diz kullanılabilir. Bu yöntemde de inleme sesi tracheadan steteskop vasıtasıyla daha iyi duyulur.Bu deney vakaların % 60'ında doğru netice vermektedir.

Karın ve thorax cidarı, diyafrağmanın hizasında çekiçle perküte edilir ve gerekirse tracheal auskultasyon yapılır.

Götze'nin sopa deneyi: İki ucu ayrı ayrı yardımcılar tarafından tutulan bir sopa, yatay olarak hayvanın karın altına geçirilip, cartilago xyphoidea'nın bir el ayası gerisinden başlayarak memelere kadar, karnın ventral kısmını yavaşça kaldırıp hızla indirmek suretiyle yapılır. • Karchschimidt deneyi: Cidago arkasında 6-8. thoracal omurlar arası bölge ile, retikulumda

yabancı cisimlerin battığı bölgeler, N. spinalise giden aynı sensible sinir bölgesindedirler. Bu nedenle 6-8. thoracal omurlar arasında deriye yapılacak hafif bir kıvrım hareketi, müsbet olaylarda hayvanın ağrı duymasına ve inlemesine neden olur.

Teşhiste salt ağrı denemeleriyle yetinilmez, zira bazen aşağıdaki hastalıklarda ağrı deneyleri müsbet olabilir:

• akut tympani • diyafram hernisi

• mide-barsak yangıları, • akut metritis,

kosta kırıklarının olduğu osteomalasia, raşitzm • ağır pneumonie ve tuberculose

• şiddetli anfizem • traumatik perikardit

abomasum ülser ve dislokasyonları • peritonit

• hepatomegali • fluorozis

• genitoüriner sistem kolikler

2- Laboratuvar muayeneleri

• Akut retikulitis traumatikanın erken döneminde kanda akyuvar sayısı artar. • Formül lökositte, ortalama olarak Nötrofiller %68'e çıkar.

(Normali ortalama olarak %55 civarındadır), • Lenfositler %29’a düşer

(Bunun da normali ortalama olarak %55 civarındadır).

• Polymorph neutrofiller özellikle immatür olanlarının arttığı görülür. (Schilling'in sola kayışı.) • Bu bakımdan 12-24 saat ara ile iki kez kan sayımı, tek kan sayımından daha çok anlam

ifade eder.

(olgunlaşmamış neutrofillerde artış)

Dejeneratif (lökopenili) Schillingin sola kayışı Rejeneratif (Lökositozlu) Schillingin sola kayışı

Akut diffuz peritonit Akut lokal peritonit

parçalı çekirdekli olgun nötrofiller parçalı olmayan/bant çekirdekli immatür nötrofiller • Gluteraldehid testi: Sığırlarlar da görülen yangısal durumlarda kanda fibrinojen üretimi

hızlıdır. Böylece me kapasitesine sahiptir. Bu nedenle fibrinojen tayini esasına dayalı gluteraldehid testi ve benzeri testler, bir hastalığın yangısal tabiatlı olup olmadığını göstermek açısından yarar sağlarlar. Test solüsyonuyla kan karıştırıldığında ilk 5 dakika

içersinde pıhtılaşma oluyorsa RPT gibi şiddetli bir yangının mevcudiyetinden söz edilebilir. Pıhtılaşma süresi 15 dakikayı geçiyorsa sonuç negatiftir.

3-Metal Dedektörü:

• Metal dedektörün önemli sakıncası, pek çok sığırda olduğu gibi retikulumda bulunan veya mukozaya batarak zarar vermemiş durumlarda da müsbet sonuç vermesidir.

Ayırıcı tanı :

Rumenin dolgunluğu, akut tympanie, mide-barsak yangıları, abomasum ülser ve dislokasyonları,hofflund sendromu, invagination ve torsiyouteri düşünülmelidir.

Prognoz :

Akut durumlarda operasyon ile tedavi olanağı vardır. Buna karşılık diffuz peritonitli olaylarda iyileşme şansı çok azdır.

Tedavi:

En ekonomik çözüm hayvanın kesime gönderilmesidir. Eğer hayvan değerliyse akut ya da lokal peritonitli olgularda

rumenotomi yapılır.

• Hayvan değerli olsa bile eğer laboratuvar muayeneleriyle diffuz peritonit saptanmışsa kesime gönderilmesi daha doğrudur.

• Rumenotomi yapılacaksa hem operasyonun masrafı ve hem de operasyon nedeniyle hayvanın kilo ve verim kaybı göz ardı edilmemelidir.

Besi hayvanları kesim zamanı gelene kadar, süt hayvanı gebelik ya da laktasyon sona erene kadar ön ayakları yükseğe gelecek şekildeki zemin ya da platform üzerinde beslenebilirler.

METEORİSMUS-TYMPANİE ( METEORİSMUS RUMİNATORUM)