• Sonuç bulunamadı

4. MEKANSAL DEĞĠġKENLERĠN ALGISAL ETKĠNLĠĞĠ

4.2 Mekansal Uyarım Elemanları

4.2.1.3 Renk ve Tonalite ġemaları

Renkler, aralarında görünüĢlerine göre ayrılmaktadırlar. Ancak aralarındaki benzerlik ve farkları anlamak için itinalı tanımlayıcıların yardımına ihtiyaç duyulmaktadır. Renk Ģemaları, renkler arasındaki iliĢkileri tanımlamaya yaramaktadır.

KomĢu renkler, renk dairesindeki komĢu tonalitelerdir. Benzer renklerse birbirlerine yakın bulunan ancak renk dairesinde komĢu olmayan renklerdir. Orta renkler, renk dairesinde, aralarında 90 derecelik bir açı bulunan renklerdir. Zıt renkler uyuĢmayan ve komplementer renkler ise renk dairesinde birbirlerinin tam karĢısında bulunan renklerdir (www.epson.com.tr/whatsnew/tecno/colore.htm-20.12.2004).

ġekil 4.5: EĢ ton değerleri

(http://www.epson.com.tr/whatsnew/tecno/color.22.12.2004)

ġekil 4.6: Benzer ton değerleri

(http://www.epson.com.tr/whatsnew/tecno.22.12.2004)

ġekil 4.7: Kontrast (karĢıt) ton değerler

(http://www.epson.com.tr/whatsnew/tecno/colore/cap4.htm-22.12.2004) Farklı tonalitelere bağlı renkler, tonla oynanmasıyla (aydınlık ve kromatiklik) uyumlu hale getirilebilirler. ġekil 4.5, 4.6 ve 4.7‟de görülen, aynı tona sahip Ģemalar; eĢ tonlu Ģemalar, benzer tona sahip Ģemalar; benzer tonlu Ģemalar ve büyük ton farklılıkları bulunan Ģemalar; kontrast (karĢıt) ton Ģemaları olarak adlandırılmaktadır. (www.epson.com.tr/whatsnew/tecno/colore.htm-20.12.2004)

4.2.2 Doku

Doğada canlı ya da cansız, hareketli ya da hareketsiz bütün varlıkların meydana getirdiği, tabiatın düzenini ifade eden bir doku düzeni vardır. Kayalık bir arazi, kurak ve çatlamıĢ bir toprak, bir buğday tarlası, engin bir çöl, ya da dingin bir göl, dokularına göre insana hareket, monotonluk, kuraklık, bereket gibi birtakım duyguları ifade etmektedirler. ġekil 4.8 ve 4.9‟da doğada var olan dokusal düzenlerden örnekler görülmektedir.

Dokunun görme yoluyla zihinde oluĢturduğu etki objelerin görsel dokusudur. IĢığı yansıtma veya yutma durumuna göre farklı ifadeleri bulunmaktadır. Görsel dokular renkle, motifle, çizgi ve tonlama ile oluĢturulmuĢ elemanlardır ve insan üzerinde farklı duygular oluĢmasına neden olurlar (Gürer, 1970, s.66).

Bütün yüzeyler dokunulduğu zaman birtakım duygulanmalar meydana getirirler. Dolayısıyla yüzeylerin birtakım dokunsal değerleri vardır. Dokunsal değerler, objenin yüzey kalitesine, yani dokusuna bağlı olarak etkiler yaratmaktadır. Örneğin, bir çiçek, ya da kaya parçası dokunulduğu zaman farklı duygular uyandırmaktadır. Dokunma duyusu ile algılanan bu tip dokular gerçek dokulardır. Gerçek dokular insan üzerinde yumuĢaklık, sertlik, soğukluk, sıcaklık gibi çeĢitli duygular meydana getirmektedirler (Tüzcet, 1967, s.1).

Mimari mekan algısında, mekanın görsel değerlerine büyük ölçüde etkisi olan doku, aynı zamanda mekan ve malzeme arasındaki iliĢkiyi de karakterize eden önemli bir kavramdır. Çünkü malzeme, mekana, dokusu ile katılmaktadır. Mekanın sınırlanmasında, malzemenin fiziki özelliklerinin ve görsel değerlerinin kendi öznel ifadesini bulması, malzemenin dokusu sayesinde gerçekleĢmektedir. Konut, büro, mağaza gibi mekanlarda, insanların temasta bulunacağı kapı, pencere, merdiven korkulukları, koltuk, sandalye, masa ve dolapların sürekli temas noktaları, dokunma duyularına hoĢ gelen dokularla düzenlenmektedir.

Doku, rengin algılanan etkinliğini değiĢtirmektedir. Aynı renk ve aynı güçte iki yüzey, farklı doku karakterine sahip ise, farklı renkte görülecek, ton farkı ortaya çıkacaktır. Bazı dokusal özelliklerin, mekanın bir bütün olarak algılanması sonucu daha sıcak veya daha soğuk etkiler yarattığı deneysel çalıĢmalar ile saptanmıĢtır. Düz dokulu bir yüzey soğuk etki yaratırken, pürüzlü bir yüzey sıcak etki yaratmaktadır. (Porter, 1979, s.46)

ġekil 4.8: Bir tarlanın doğal dokusu. (http://www.uzaklar.com-22.12.2004)

ġekil 4.9: Çölde kumların oluĢturduğu doğal doku düzeni.

(http://www.uzaklar.com/images.html.22.12.2004)

IĢık-ıĢıksızlık, hareket-durağanlık, sıklık-seyreklik gibi dokunun mekanda aldığı değiĢik değerlerin yakınlık ve uzaklık etkilerinin düzenlenmesi insan üzerinde çok çeĢitli etkiler meydana getirmektedir. Tasarımcı, farklı doku düzenleri, gerçek ve amacına uygun düzenlenmiĢ doku değerleri sayesinde farklı mekan algıları oluĢturmaya da olanak sağlayacaktır.

4.2.3 Form

Form kavramı, bir nesnenin genel biçimini belirleyen sınırların sürekliliği ile oluĢan biçimsel düzenini ifade etmektedir. Mimarlıkta form kavramı, nesnenin ya da mekanın sahip olduğu biçimin bütünsel, genel düzenidir. Kitlenin ya da mekanın formundan söz edilebileceği gibi, parçaların ya da elemanların formlarından da söz etmek mümkündür. Bu düzeni biçimsel açıdan etkileyen kalıcı, temel unsurlar Ģöyle sıralanabilir:

 Forma genel karakterini veren biçimsel ilkeler, tutumlar

 Formu oluĢturan parçalar, biraraya getiriliĢ biçimleri

 Boyutlar, büyüklükler

 Oranlar

 Konum ve yönelme

 Hareketlilik

Kitlesel form, mimarlık ürününün fiziksel ve toplumsal çevresiyle iliĢkilerini belirleyen, iĢlevsel, mekansal, tinsel, anlamsal ve benzeri yüklemlerle dolu bir olgudur. (Onat, 1995, s.2). Bunun yanında form, üçüncü boyut özelliğinden ötürü renk ve dokunun yarattığı iki boyutlu etkilere nazaran mimarın en duyarlı olduğu problem alanlarından biridir.

Çevremizde canlı ya da cansız tüm objeler geometrik ya da eğrisel birtakım formlara sahiptirler. Mimaride bu formlardan ilham alarak tasarım yapan mimar, aynı zamanda fonksiyonellik, güzellik, estetik gibi kriterleri de göz önüne alarak görsel açıdan tatmin edici olan bir sonuç ürün elde edebilecektir.

Mimari formlar, belirli ya da sınırlı hacimde olmayan, serbest olarak biraraya getirilmiĢ açık formlar; ve sınırlı bir hacim içinde tasarlanmıĢ, tek bir ifade hakim olan kapalı formlar olmak üzere iki genel grupta toplanabilir (Doruk, 1973, s.76). Formun insan üzerinde yarattığı psikolojik etkiler de kullanılıĢ biçimine göre birtakım farklılıklar içermektedir. Kesin hatlar taĢıyan kare, dikdörtgen gibi dik açılı formlar hareketli ve güçlü bir etki verirken, dar açılı formların rahatsız edici, dairesel formların ise dinlendirici bir etki yarattığı gözlenmiĢtir.

Çizgi karakterleri ve temel geometrik formların insan üzerinde yarattığı etkiler Ģu Ģekilde sıralanabilir:

 Yatay çizgi: Devamlılık, rasyonellik, durağanlık

 DüĢey Çizgi: Sonsuzluk

 Düz Hat: Rijitlik, kuvvet

 Eğri Hatlar: Esneklik, yumuĢaklık, tereddüt

 Spiral: Dünyasal sorunlardan kopma

 Küp: Bütünlük, eĢitlik

 Daire: Üstünlük, sonsuz denge

 Elips: Hareket

Mimari formun uyarıcı etkileri ve onu hisseden (yaĢayan) bireyde meydana gelen etkileĢim, gözlenen ve gözleyen arasındaki iliĢki üzerinde odaklanmaktadır. Gözlemci bir taraftan niceliksel değerleri kaydederken, diğer taraftan niteliksel tanımlamaları içeren öznel verilere sahip olmaktadır. Niceliksel değerlerin görsel etkileri, çizgi, yüzey, hacim gibi görsel öğelerin biraraya geliĢ ilkeleri doğrultusunda biçimlenirken; geçmiĢ deneyim, kültür farklılıkları gibi öznel verilerle birleĢmektedir. (Aydınlı, 1993, s.57)

Benzer Belgeler