• Sonuç bulunamadı

2.3. Radyo Haberlerinin Özellikleri

2.3.2. Radyo Haberlerinde Gerçeklik

2.3.2.2. Radyo Haberleri Ve Söz

Radyonun ilk dönemlerinde haberler günümüzde olduğundan süre olarak çok daha fazla uzun hazırlanmıştır. Televizyonun olmadığı dönemlerde toplumun büyük bir bölümü radyo haberleri sayesinde dünyada, ülkelerinde neler olduğunu öğrenmiştir. Bu dönemde sadece ses öğesini kullanan radyo olayların kurgusal gerçekliğini sağlayabilmek için haber metinlerinde ayrıntıya önem verirken istenilen dışında bir düşünce oluşmaması içinde kullandığı ses unsurlarının kurgusu dahil olmak üzere tüm unsurlarıyla dinleyiciye sanal bir deneyim yaşatma pozisyonundadır. Ancak yarattığı gerçeklik boyutu, daha sonraki teknolojik gelişimi takiben radyoyu tahtından eden televizyonun görüntü ile destekli, yorumu kısıtlayan ve inandırıcılığı nispeten daha yüksek olan gerçekliğinden farklı işlemiştir.

Televizyon metinlerinde gösterenler görsel unsurla beraber kişinin kavramlaştıracağı gösterilene müdahale etmektedir. Bu da kişinin örneğin elma göstereni sonrasında yeşil bir elma gösterilini kavramlaştırmasını kırmızı elma görüntüsüyle maniple etmek durumunda olduğu gibi kişinin kendi kavramını kullanmasını engelleyeceği anlamına gelir. Yani televizyon toplumun oluşturduğu kavramlara, gösterilenlere doğrudan müdahale eder. Televizyonun manipülasyonu örneğin aylaklık gibi soyut kavramlarda geçerlidir ve aylaklığı kahvehanelerde oyun oynayan insan görüntüsüyle vb somutlaştırma çabasına girişir. Bu durumda kişiler için o an oluşan aylaklık düşüncesi görüntüyle birleşecektir.

Televizyon, görüntüleri üretirken kavramları siler ve böylece soyutlama yeteneğimizi ve onunla beraber tüm anlama edimimizi azaltır (Sartory, 2004: 35). Radyo ise bu görsel müdahaleyi yapamadığı için farklı bir metot geliştirir. Radyoda kullanılan elma göstereni dinleyicinin kafasında kırmızı elma, yeşil veya sarı elma olarak farklı farklı canlanacaktır. Bu anlamda metni hazırlayanın manipülasyonu elmanın kırmızı olduğunu açıklamak zorundalığı ile gerçekleşir. Öte yandan soyut olan kavramlarda ise manipülasyon giderek zorlaşacaktır. Buda radyo haber metninin uzamasına neden olacağı gibi yine de tam olarak istenilen kurgusal geçekliği yakalamak uzun süren profesyonel bir çalışma sonunda çıkacaktır. Bu durumsa özellikle haberde yorumlama olduğu düşüncesiyle kuşku yarabilecek bir ortam hazırlar. Şöyle ki elmanın kırmızı olduğunu yada aylaklığın kahvehaneye gitmek olduğunu vb. gösteren televizyonda yorum yokmuş ve gerçekler olduğu gibi aktarılıyormuş izlenimi doğarken radyoda elmanın kırmızı olduğu açıklamasının yada özellikle soyut kavramların ne olduğuna ilişkin açıklamaların yorum olarak anlaşılmasının nedeni toplumun oluşturduğu genel anlamlardır. Bu anlamların oluşumu Somut olan şeyler için gösteren gösterilen ilişkisindeki maddi varlığın gösterilenin oluşmasındaki etkisiyle şekillenirken, soyut kavramlarda ise toplumun kültürel yapısı paralelinde şekil alır.

Gösteren gösterilen ilişkisine müdahale etmede zorlanan radyo önceden kavramsılaştırılan bir göstergeyi yeniden kavramsallaştırmak için uzun süren bir çalışma yapmalıdır. Ancak bu söylem sürekli olarak güvenilir bir istasyon tarafından tekrarlanırsa dinleyicinin kavramıyla oluşturulmaya çalışılan kavram çatışmaz ya da dinleyicinin kavramının yerine yeni kavram geçer. Uzman kişiler güvenilir kaynaklar

veya siyasi liderlerin söylemleri zaman içinde özellikle soyut kavramların yeniden şekillenmesini sağlayacaktır.

Görsel olarak algılanan şeylerin kişilerin zihinlerinde gerçeklik konusunda hatta kimi zaman yanılgıya düşecek boyutta bir netleşmeye neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle görmediğimiz ve maddileştirilemeyen soyut kavramların ve bilmediğimiz somut kavramların toplum tarafından anlamlandırılma süreçleri görülene göre daha uzun bir zaman alır. Örneğin tanrı işitselinin şuan ki kavramı tek tanrılı dinlerde geçmişe nazaran ciddi farklılıklar içermektedir. Güneşe tapınma aya tapına veya putlara tapınma sırasında tanrının bir görüntüsü vardır. Ancak şuan tanrının bir görüntüsü olmadığından dolayı tek tanrılı dinlere geçiş sürecinde toplumlar kavramsallaştırmayı yapma konusunda zorlanmışlardır. Çünkü tek tanrılı dinlerde gösterilecek bir tanrıdan çok inanılacak bir tanrı olduğundan işitselin kavramının hemen oluşması beklenemez.

Toplumsal anlamları etkilediği iddia edilen kitle iletişim araçlarından radyoda, görsel unsur eksikliği nedeniyle toplumun daha önceden sahip olduğu bir takım anlamlara doğrudan müdahale etmek televizyona kıyasla zordur. Çünkü kişilere sunulan kurgusal gerçeklik gösterilerek değil radyo istasyonuna duyulan güvenle ve onun söylemine sağlanan inançla gerçekleştirilir. Burada anlatılmaya çalışılan şey radyonun, işitsel imgesinin yani gösterenin alıcının zihninde ki kavramı yani gösterileni değiştiremeyeceği değil ancak daha uzun sürede ve daha fazla ayrıntı vererek ve güven sağlanarak değiştireceğidir.

Toplum tarafından anlam yüklenmeyen yeni göstergelerin anlamlarıysa radyo ile üretilebilir. Bu da özellikle siyasi konularda entelektüel seviyeleri düşük toplumlar için radyonun etkisini arttırır. Örneğin Avrupa Birliği ile ilgili anlamlandırma toplum tarafından yaygın bir şekilde yapılmamışsa radyo burada Avrupa Birliği göstereninin, gösterileninin belirleyicisi olur. Ancak tüm bunlara ilave edilmesi gereken konu bunun özellikle yukarda da belirttiğimiz gibi kişinin inançlarıyla ve toplumla aynı ya da aynı olmayan düşünceleriyle yakından alakalıdır.

Televizyonun kitle iletişim araçları arasında üstünlüğünü ilan etmesiyle ve yaygınlaşmasıyla beraber radyonun anlam ve gerçeklik üretme konusunda çektiği sıkıntı ve zorluklarda son bulmuştur. Çünkü toplumsal anlamları yeniden üreten televizyon sayesinde elmanın kırmızı, aylaklığın kahvehaneye gitmek olduğunu artık

herkes bilmeye başlamıştır. Đşte tam bu noktada radyo haber metinleri anlam üretme konusunda yada gösterenle kişilerin kafasında oluşturdukları gösterileni maniple etme işlevi yerine ‘yeni’ gösterileni pekiştirme yada televizyondaki söylemi tekrar etme görevini devralmıştır.

Tüm bunlara binaen televizyonun olmadığı dönemde radyo haber bültenlerinin gevşek formatta yani farklı okuma imkânlarını sunan nitelikte olduklarını söyleyebilirken televizyon sonrasındaki dönemde radyo metinleri de gösteren gösterilen ilişkilerinin geniş kitlelerce televizyon tarafından yeniden belirlenmesiyle farklı okuma imkânı sunmayan sıkı bir yapıya ulaşmıştır. Ancak bu iddia toplumdaki kişilerin televizyon ve radyoyu beraber kullandıkları ya da kitle iletişim aracı olarak sadece radyonun kullanılmadığı varsayımından hareketle ortaya atılmıştır. Aksi durumda yani diğer kitle iletişim araçlarının kullanılmadığı ve sadece radyonun kullanıldığı durumda radyo haber metinleri günümüzde ayrıntıdan daha da uzaklaştığından dolayı geçmişe nazaran daha gevşek formatta olacaktır.

Eklenmesi gereken diğer bir durumda haberlerde kanalın sunucusu dışında canlı bağlantı veya kayıtla siyasi liderlerin söylemlerine yer verilmesi durumudur. Bu durumda liderlerle ilgili genel algı ve güvenilirlik gibi birçok parametre devreye girer ki siyasi propaganda ile ilgili olduğundan bu çalışmada yer verilmemiştir. Bu manada radyo haberinin algılanması kanalın kendi söylemi doğrultusunda işlenmiştir.