• Sonuç bulunamadı

Postherpetik nevraljide immünoterap

Nalan Çelebi

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara

Varisella zoster virüsü (VZV) iki enfeksiyona neden olabilir: suçiçe- ği veya herpes zoster (HZ). Nüfusun %95’i VZV’nin bir taşıyıcısıdır.

and musculoskeletal conditions.

Pain management is equally important and may reduce chronicity of symptoms. In the absence of an obvious disease process, man- agement of chronic pelvic pain syndrome (CPPS) needs to consider the predisposing factors, the chronic pain mechanisms for ongoing pain, associated visceral and musculoskeletal dysfunctions and the emotional, behavioural, sexual and social consequences.

IASP defined ‘chronic pelvic pain as chronic or persistent pain re- ceived in structures related to the pelvis. It is often associated with negative cognitive,sexual, and emotional consequences as well as with symptoms suggestive of lower urinary tract, sexual, bowel, pelvic floor or gynecological structures.’

The etiology comprises wide range of somatic and neuropathic dis- orders resembling infectious prostatitis, cytitis, cocycodinia, endo- metriosis, irritable bowel syndrome,sexual dysfunction.

The treatment consists of mainly multidiciplinary approach with medical treatment, diagnostic and theuropatic blocs, pyschother- apy and in case sacral nevre stimulation.

Adjuvant medical treatment, diagnostic somatic and sympatethic nerve blocks, sacral nerve stimulation implantation are the different treatment options.

Suçiçeği enfeksiyonları normal olarak çocuklarda yaygındır. Herpes zoster dermatolojik ve nörolojik tutulum ile karakterize bir viral has- talık olmakla beraber; HZ enfeksiyonları yaşlı insanlar arasında yay- gındır. Birincil VZV enfeksiyonundan sonra, virüs latent bir formda kalır ve Varisella zoster virüsü’de hücresel immünitenin yaşla birlikte azalmasına bağlı reaktivasyondan sonra, özellikle 50 yaşından sonra erişkinlerde HZ’ye neden olabilir. Herpes Zoster insidansı yaşla bir- likte artar ve spesifik hücre aracılı immünite ile ilişkilidir.

Herpes zoster virüsü, omurilik arka köklerine yerleşir. Herpes zoster dermatomal ağrı ile başlayıp ardından dermatomal veziküler şek- linde döküntü gelişir (291). Veziküler şekilli döküntü iyileşmesine rağmen ağrı devam eder ve buna postherpetik nevralji (PHN)deni- lir. Varisella zoster’in asıl komplikasyonu PHN’dir. Döküntü başlan- gıcından 72 saat sonra başlayan hızlı antiviral tedavinin, döküntü iyileşmesini hızlandırdığı, akut ağrı süresini kısalttığı ve bir dereceye kadar, PHN’nin gelişimini ve süresini kısalttığı gösterilmesine rağ- men PHN’yi önleyemediği görülmüştür.

Mevcut tedaviler, ağrının ve hastalığın süresinin azaltılmasında ol- dukça yetersiz kalmaktadır. Şiddetli PHN tedavisinde analjezikler, antidepresanlar, opioidler, lidokain içeren yamalar, kapsaisin içerikli topikal tedaviler ve bazı antikonvülsanlar gibi diğer yardımcı teda- vilere sıkça ihtiyaç duyulmaktadır ancak kullanımı kısıtlayan yan et- kilerle karşılaşılabilir. Epidemiyolojinin değerlendirilmesi, zayıflatıcı komplikasyonlar, mevcut optimal tedaviler ve HZ hastalarının tanı ve klinik/terapötik tedavisine ilişkin maliyetler, bu hastalığa karşı yeterli bir koruyucu önlemin araştırılmasının gerekçesi olmuştur. Önleme yakın zamanda canlı zayıflatılmış aşı antijen içeriğinin, pe- diatrik varisella aşılarının antijen içeriğinden en az 10 kat daha yük- sek olmasıyla mümkün olmuştur. Canlı, zayıflatılmış zoster aşısının yakın zamanda 60 yaşından büyük yetişkinlere uygulandığında HZ insidansını, PHN’yi ve genel hastalık yükünü önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir. Bu nedenle, HZ ve PHN’nin zoster virüs aşısı kullanı- larak profilaktik aşılama ile önlenmesi, bu durumların morbiditesini azaltmak için etkili bir stratejidir.

Post Herpetik Nevralji, HZ’in en yaygın ve ciddi komplikasyonlarından biridir ve PHN %15-30 oranında gözlenir. Herpes zoster’in veziküler şekilli döküntülerinin kabuklanmasından 3 ay sonra ağrının devam etmesiyle PHN tanısı koyulur. PHN’de ağrı şiddetli, derin, zonklayıcı ve yanıcı özelliklere sahiptir. PHN’nin neden olduğu artan şiddetli ağrılar yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. PHN’nin şiddetli ağ- rısı depresyona, yorgunluğa, uyku bozukluğuna, sosyalleşmenin azalmasına, günlük yaşam aktivitelerinin değişmesine, anoreksiyaya, fiziksel inaktiviteye ve konsantrasyon güçlüğüne neden olabilir.

Yaşlanan bir toplum nedeniyle, yaşa bağlı hastalıklar gelişmiş ülke- lerde giderek artan bir yük haline gelmektedir. Altta yatan kronik hastalıklar HZ riskini artırır. Yaşam boyu HZ riski %20 ila %30 ara- sında değişmekle beraber daha ileri yaşlarda bu oran daha da art- maktadır.

Post Herpetik Nevralji kronik bir ağrı sendromudur. Ağrı poliklini- ğine başvuran hastaların %11-15’nin PHN tanısı mevcuttur. Ağrı te- davisi genellikle döküntü başlangıcında başlatılır ve uzun süre bo- yunca tedavi gerekli olabilir. Bazı hastalarda PHN, tedaviye dirençli olabilir.

Suçiçeğini önlemek için ilk varisella zoster aşısı 1970’lerde gelişti- rilmiştir. ABD’de varicella zoster’a karşı çocukluk çağı aşıları genel- likle tavsiye edilir, ancak tüm Avrupa ülkelerinde önerilmemektedir çünkü bazı ülkelerde yalnızca risk altındaki gruplar aşılanmaktadır. ABD’de 60 yaş ve üzeri olan ve herhangi bir kronik rahatsızlığı olan kişilerin HZ aşılaması herhangi bir kontrendikasyon yoksa öneril- mektedir.

Aşının etkinliği, büyük randomize kontrollü Shingles Prevention Study’de gösterilmiştir ve HZ insidansını %51 ve PHN insidansını %67 oranında azaltmıştır. Aşılama sonrası HZ’in neden olduğu ağrı daha az yoğun ve daha kısa sürelidir.

2006 yılında Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesi HZ ve sekellerini önlemek amacıyla eğer aşıya herhangi bir kontraendi- kasyon yoksa 60 yaş ve üzeri yetişkinlere tek doz HZ aşısını öner- mişlerdir. Herpes Zoster aşısının, HZ hastalık yükünü %61.1 ve PHN insidansını %66.5 azalttığı gösterilmiştir.

Zona aşısı çalışmasına katılan 70 yaşından büyük hastalarda, aşılan- mamış hastalarda PHN gelişme insidansı %18.5 iken aşılanan hasta- larda bu insidans %9.8’dir.

Bazı çalışmalar HZ ve PHN’nin ekonomik yükünü değerlendirmiş- lerdir; Fransa’da 50 yaş ve üstü hastalarda 170 milyon €, Kanada’da 67 milyon dolar, İtalya’da 41 milyon euro ve ABD’de 566 milyon do- lar gibi. Evrensel, geri ödenen aşı programları, HZ’nin ve özellikle de PHN’nin komplikasyonlarının toplumsal ve finansal sonuçlarını azaltmaya yardımcı olabilir.

KO-36

Psikodrama

Ayşegül Bilen

Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, İstanbul

“Düşünceler duygularımızın gölgesidir.” F. Nietzsche

Grup psikoterapisi ilk kez 1940 yılında ortaya çıkmıştır. Yeni klinik sendromlar, düzenlemeler ve teorik yaklaşımlar ortaya çıktıkça grup terapileri de çeşitlilik göstermiş ve günümüzde çok farklı tekniklerle kullanılmaktadır. Psikodrama da bir grup psiko-terapi yöntemidir. Psikodrama, Jacop Levi Moreno’nun (1884-1974) 1920’lerde geliş- tirdiği ve “Sosyometri” olarak isimlendirdiği bir eylem-işlem yönte- midir. Psikodrama, Yunancadaki “psyche (ruh)” ve “drama (eylem)” sözcüklerinden oluşur.

Doğaçlama tiyatroyla ilgili yöntemler 1921 yılından beri araştırıl- makla birlikte, klasik psikodramada kullanılan tekniklerin çoğu 1936’dan 1940’ların başlarına kadar yavaş yavaş geliştirilmiştir. As- lında dramayı bir iyileştirme aracı olarak kullanma düşüncesi yeni değildir. Yerli sağaltıcılar, şamanlar ve geleneksel ayinlerde de çoğu zaman dramatik unsurlar yer almaktadır. Moreno’dan önce başka doktorların da ruhsal sorunu olan hastalıkların sağaltımında tiyat- royu kullandığı bilinmektedir. Moreno ilk psiko-drama çalışmalarını fahişeler, mülteci kampları ve ceza evlerinde yapmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında grup terapisi askeri hastanelerde ve savaşı yaşamış askerlerin tedavisinde kullanılmıştır.

Psikodrama, bireylerin yaşadıkları sorunları yeniden ele alıp sorgu- lama ve sahneleme biçimi olarak tanımlanabilir. Bireyler bir grup ortamı içinde, diğerleriyle etkileşim içinde girdikleri rollerle, dola- yısıyla kendileriyle ilgili farkındalık kazanırlar. Psikodrama bireylere, dramatik canlandırmalar yoluyla, geçmiş ve güncel sorunlarını ve çatışmalarını ya da geleceğe dair beklenti, kaygı ve güçlüklerini ele alarak hazırlanma, başa çıkma becerilerini görme ve bunları dene- me olanağını sağlar. Bu yönüyle psikodramanın terapötik etkisi yanı sıra, pedagojik etkinliğinden de söz edilebilir.

Psikodramada rol, temel bir kavramdır ve tiyatro dilini kullanır. Moreno’ya göre roller benden çıkmaz, ben rollerden çıkar ve psikod- rama gerçeğin aksiyonla yeniden keşfedilmesidir. Psikodrama insan- daki üç temel özelliğe dikkat çeker. Bunlar eylem, yaratıcılık ve spon- tanlıktır. İnsan eylemsiz olamaz. Eylemsizliğin uç noktası katatonidir. Psikodrama oturumu aslında rol oynama eylem ve bunun paylaşım sürecidir diye de özetlenebilir. Moreno’ya göre roller geçmişi oldu- ğu gibi şimdiyi ve geleceği de ilgilendirir. Rol oynama sayesinde ge- lecek düşünülebilir, prova edilebilir, hayal gücünde ve eylem olarak araştırılabilir. Geçmiş daha canlı anımsanabilir ve psikolojik açıdan geçerli bir biçimde, onarılıp kapatılabilir.

Bir grup psikoterapi yöntemi olan psikodrama kronik ağrılı hastalar ve hasta yakınlarının sağaltımında algoloji uzmanlarına tedavi yön- temleri de tamamlayıcı ve yardımcı rol oynar.

Kaynaklar

1. Altınay D. Psikodrama 400 Isınma Oyunu ve Yardımcı Teknikler 23–67. 2. Özbek A, Leutz G, Psikodrama. Grup Psikoterapisinde Sahnesel Etkileşim,

2011, Abdülkadir Özbek Psikodrama Enstitüsü Yayınları, p. 1–30. 3. Yalom I, 2015. Grup psikoterapisinin Teori ve Pratiği, Kabalcı, p. 9-13.

KO-36

Psyhcodrama

Ayşegül Bilen

Department of Anesthesiology and Reanimation, Okmeydanı Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey

“Thoughts are the shadows of our feelings.” F. Nietzsche

Group psychotherapy was founded in the year 1940. As new clinical syndromes developed, configurations and theoretical approaches surfaced, group therapies have also diversified through time and today they are being applied with various techniques. A crucial ex- ample of such psychotherapy techniques is group psychodrama. Psychodrama was founded in 1920’s by Jacob Levi Moreno (1884- 1974). It is a type of action – operation technique and It was first named as “sociometry”. The name has evolved to psychodrama afterwards by proceeding practitioners and it emerged from the Greek words “Psyche” and “Drama” which means soul and action respectively.

Along with the techniques of improvisational theatre being re- searched and studied on since 1921, the techniques of psycho- drama also have improved through 1936 to the early 1940’s. When looked at, the idea of using drama as a healing process is not a brand-new idea. At their traditional rituals, shamans and local heal- ers have included dramatical contents and themes. It is also known that before the time of Moreno, other doctors have also used the- atre as a remedy in the healing processes of their patients who suf- fered from psychic problems. Moreno applied his initial psychodra- ma studies on prostitutes, at refugee camps and at penitentiaries.

KO-37