• Sonuç bulunamadı

Planlama Alanının Kent İçindeki Yeri, Kentle ve Doğal Çevre ile Etkileşimi

Belgede Harran Yönetim Planı (sayfa 72-77)

2. ALANA İLİŞKİN GENEL ARAŞTIRMALAR

2.2. Analitik Çalışmalar

2.2.1. Genel Araştırmalar

2.2.1.1. Genel Çevre Özellikleri, Coğrafi, Fiziksel Yapı

2.2.1.1.2. Planlama Alanının Kent İçindeki Yeri, Kentle ve Doğal Çevre ile Etkileşimi

Yukarı Mezopotamya’nın tabii bir parçası olarak kabul edilen Harran İlçesi, Şanlıurfa’nın güneyinde Suriye sınırında yer almakta olup, yüzölçümü 801 km2’dir. Doğudan kuzeye kadar uzanan Tek Tek Dağları ile sınırlanan dağlık kesimi hariç tutulursa, toprakları, kuzeyden güneye doğru açılan düz ve geniş bir ova görünümündedir.

Harran Yönetim Planı alanı Harran İlçesindeki 1. ve 3. arkeolojik sit alanları ve kentsel sit alanları ile bağlantı noktası olarak belirlenen Han-el Ba’rür Kervansarayı, Şuayb Antik Kenti, Soğmatar Antik Kenti, Bazda Mağaraları Senem Mağarası ve Çimdin Kalesini kapsamaktadır (Şekil 11).

Şekil 11. Yönetim Planı Alanı ve Bağlantı Noktaları

Kaynak: Google Earth, 2015

HARRAN

Sosyal Yapı

Şanlıurfa’nın da içinde bulunduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, toplumsal değişmenin önemli bir dinamiği olan modernleşme çabalarının yanında, geleneksel yaşam biçimleri kentsel veya kırsal yapı özelliklerine göre değişik oranlarda kendisini ifade edebilmektedir. Bu geleneksel yapı içerisinde, yaklaşık bin yıllık bir kültürün mozaiğini bulmak mümkündür. Bu kültürün temel unsurunu da dini inançlar, özellikle de İslam dini oluşturur. Bu bağlamda Şanlıurfa’ya baktığımızda; bir yandan Güneydoğu Anadolu bölgesinin kültürel yapısını yansıtan, bir yandan da Türkiye Cumhuriyetinin devlet yapısına oldukça bağlı bölge kenti konumunda olduğu görülmektedir. Şanlıurfa, farklı yerel dillerin ve dinlerin birleşimi noktasında önemli bir kültür merkezi olması yanında, Türkiye’nin en büyük ve en önemli projelerinden olan Güneydoğu Anadolu Projesi’nin de merkezi konumundadır.

Bilindiği gibi devam etmekte olan bu projenin, bölgenin ekonomik kalkınmasında ve buna bağlı olarak toplumsal hareketliliğinde önemli değişiklikler ortaya çıkaracağı öngörüsü, günümüzde büyük oranda gerçekleşmektedir.

Şanlıurfa, bir yandan “Peygamberler Şehri” tanımlamasıyla bir anlamda kutsallaştırılarak dini yaşamın yoğun olarak yaşandığı, dini sembollere ve kutsal kabul edilen değer ve motiflere büyük önem verildiği, diğer yandan “modernleşme-kentleşme süreci”, “üniversite” ve “GAP”

gibi önemli dinamiklerin etkisiyle, toplumsal yaşamda bir değişim ve dönüşümün yaşandığı kent olarak karşımıza çıkmaktadır.

Geleneksel sosyo-kültürel yapıların korunmasında, toplumun içinden gelen iç dinamikleri yanında, geleneksel dini kabullerin, şeyh, ağa ve aşiret yapılarının da önemli payı vardır.

Cumhuriyet dönemindeki sınırlı açılıma karşın, kapalı toplumsal yapı günümüze kadar sürmüştür. Bu yüzden yöresel halk edebiyatı ürünlerinin de özgünlüklerini koruduğu görülmektedir. Yörede mani ve hoyrat söyleme çok yaygındır. Kentin adı, doğası, ermişleri, yörede yaşadığına inanılan Peygamberler, pek çok hikâyelerin konusu olmuştur. Bu anlamda Şanlıurfa ve Harran bir bakıma hikâyeler kentidir. Yerel ağız, ana çizgileri ile Azeri lehçesini yansıtmakla birlikte, Arapça, Farsça, Kürtçe ve kimi eski dil özelliklerinin de izlerini taşır.

Kent merkezindeki görece değişim, toplumsal katmanlaşma, giyim-kuşam ve beslenme biçimlerinde yerel, geleneksel özelliklerle çağdaş özelliklerin farklılaşması gibi bir durum oluşturmakta, kır-kent ayrımı belirginlik kazanmaktadır. Yörede yaygın olan kan bağına dayalı geleneksel aile, akraba, aşiret ve köy yapısı, bireysel davranışların önüne set çekmekte ve kişileri ait oldukları aile, aşiret gibi toplumsal gruplarla özdeşleştirmektedir. Kısacası, bireylerin davranışları, toplumsal ilişkileri birey düzeyinde değil, ait oldukları topluluk düzeyinde olmaktadır. Özgün bireysel davranışlar ve davranış biçimini ve yönünü belirleyen aile, aşiret ya da köy ağasıdır.

Harran’da da sosyal yapıyı kentteki büyük toprak mülkiyeti, geleneksel aşiret düzeni belirlemektedir. Evlenme-doğum gelenekleri yüzyıllardır değişmemiştir. Kent merkezindeki kır-kent ayrımı toplumsal katmanlaşma, giyim-kuşam ve beslenme biçimlerinde kendini göstermektedir.

Değişik mimari biçimler, yöreye özgü apayrı bir mimari oluşturmuştur. Arap, Emevi, Süryani, Akkoyunlu ve Osmanlı kültürlerini bir arada görmek mümkündür. Bu bağlamda, geleneksel

inançlarını ve denetim mekanizmasını oluşturmuştur. Geleneksel sosyo-kültürel yapıların korunmasında, toplumun içinden gelen koruma mekanizmaları yanında geleneksel dini anlayışlar da etkili olmuştur.

Kente göç sonucu insanların toprak, aile ve aşiret bağları zayıflamaya yüz tutmuştur. Böylece kişi, aile üyesi olmanın dışında toplumsal birey olma, özgün davranma sürecine girmiştir.

Geleneksel ilişki ve kurumların etkinliği azalırken, değişime eskiden gösterilen direnç de kısmen kırılmıştır. Ancak, toplumda değişime uyum süreci uzadığından değişim kaynaklı toplumsal problemler de oluşmaktadır.

Ekonomik Yapı

Yukarı Mezopotamya’da Harran Ovası üzerinde kurulmuş olan ilçe toprakları tamamen düzlüklerden oluşmaktadır. Harran ekonomisi tamamen tarıma dayanmaktadır. Tarım sektörünün ilçedeki payı, %96,1 olup, bu oran ülke genelindeki ilçeler arasında da çok yüksek bir değerdir. Başlıca tarım ürünleri tahıl ve baklagiller olmaktadır. Pamuk üretimi ve seracılık da yaygınlaşmaktadır. Ancak, Harran Ovası geçmişte sahip olduğu su kaynaklarını kaybetmiş, günümüzde yanlış sulama tekniklerinden ötürü ovada tuzlanma sorunu baş göstermiştir. GAP kapsamında yeni sulama projelerinin yapımıyla birlikte ilçenin tarımsal potansiyelinin yeniden ve sürdürülebilir biçimde kullanılması hedeflenmektedir.

İlçede sanayi ve hizmetler sektörleri gelişmemiştir. İlçe merkezinde ve çevresinde bulunan çeşitli tarihi ve kültürel değerler, henüz turizm açısından yeterince değerlendirilememektedir. Harran’ın doğusunda Özkent köyü mevkiinde Roma Dönemi’nden kalan ve kaya mezarları üzerine inşa edilmiş olan Şuayb Şehri, Göktaş köyünde yer alan Han-el Ba’rur Kervansarayı ve ilçe merkezinin 16 km. doğusunda bulunan ve Bazda Mağaraları adı verilen tarihi taş ocakları, Harran turizm için önemli olmaktadır.

İlçedeki sektörel dağılım oranları ve sektörlerin il genelindeki payları grafik 1’de verilmektedir.

Grafik 1. Harran – Sektörel Dağılım Oranları ve il Genelindeki Payları

Kaynak: D.P.T, 2004

Grafik 1’deki bilgiler incelendiğinde Harran’ın, tarımsal nitelikli bir ilçe olduğu görülmektedir.

Turizm potansiyelinin değerlendirilmesi de en az tarımsal projeler kadar önemli olmaktadır.

Tarım

Tarım sektörünün ilçedeki payı, %96.1’dir. Ülke genelindeki diğer ilçelerle kıyaslandığında da bu oran oldukça yüksektir.

Ticaret

Harran’da ticaret alanları ana ulaşım aksları üzerinde yer almaktadır. Ticari faaliyetlerin ağırlıklı olduğu yer Hayati Harrani Caddesi üzerindedir. Harran Belediyesi’nin batısında ise en büyük ticaret alanları yer almaktadır. Bununla birlikte, kentin belirli noktalarında günlük ihtiyaçları karşılayacak şekilde market, eczane, lokanta vb. dükkanlar yer almaktadır.

İklim özellikleri

Yönetim planı alanı ve bağlantı noktalarının bulunduğu yer aldığı bölgelerde yazları çok sıcak ve kurak, kışları ise yağışlı, kısmen de ılıman karasal iklim özellikleri hakimdir. Şanlıurfa ve Harran çevresinde genel olarak. Aylık ortalama en düşük sıcaklık 5,6 ˚C ile Ocak ayında, en yüksek sıcaklık ise 31,9 ˚C ile Temmuz ayında görülmektedir.

Topografik özellikler

Harran ilçesi Harran ovasında düz bir alanda yer almaktadır. Eğim Yönetim Planı Alanı içinde Harran Höyük’ün bulunduğu alanda %10-%20 arasında iken, diğer alanlarda %10’dan düşüktür.

Hidrojeolojik özellikler

Yönetim planı alanında tepe yoktur. Harran ilçesi ve çevresi akarsular bakımından zengin değildir. Alan ve çevresinde nehir veya dere bulunmamaktadır.

Bitki örtüsü ve orman durumu

Harran ilçesinin bitki örtüsü bozkır olup, ağaçlık ve ormanlık alanlar mevcut değildir.

Çevre sorunları

Harran İlçesinin en önemli çevre sorunu çöplerin ve hayvan gübre/tezeklerinin gelişigüzel atılmasından kaynaklanan görüntü kirliliği ve yaydığı kötü kokudur. Yönetim planı alanında çevre düzenlemesinin olmaması, yolların toprak oluşu yağmurlu havalarda alanda yürümeyi imkansız hale getirmektedir. Buna ek olarak tarihi dokunun yıpranmış olması önemli çevre sorunları arasında karşımıza çıkmaktadır.

Belgede Harran Yönetim Planı (sayfa 72-77)