• Sonuç bulunamadı

4.1. Karbon Piyasasının Bileşenleri

Karbon piyasasını oluşturan uygulamaların, birinci ve ikinci ticaret döneminde farklı sektörleri ve ülkeleri kapsadığı görülmektedir. Karbon piyasası öncelikle, piyasa temelli (ETS) ve proje temelli (CDM, JI) esneklik mekanizmalarından oluşmaktadır. Bu mekanizmalar, azaltılan ton başına emisyon kredilerinin ve kirletme hakkını temsil eden permilerin işlem gördüğü mekanizmalarındır. İkinci olarak Kyoto Protokolü’nde öngörülen yükümlülüklere tabi olmayan ve kendi tercihleri sonucu oluşan gönüllü piyasalar seklinde de sınıflandırılabilir. Karbon piyasaları tek bir ülke içinde ya da birçok ülkeden oluşan uluslararası nitelikte yapılan uygulama olabilir. Küresel karbon

20 Karbon piyasası terimi karbon fiyatı için kullanılsa da, literatürde genellikle sera gazlarının tümünü temsil etmektedir. Sera gazlarının büyük kısmı karbondioksit ticaretinden oluşturduğundan ve diğer sera gazları da karbon eşdeğeri olarak çevrildiğinden karbon piyasası olarak adlandırılmaktadır.

piyasası ise tüm karbon piyasalarının toplamını ifade etmektedir (Ellis ve Tirpak, 2006). Piyasa temelli esneklik mekanizması olan Emisyon Ticareti (ET) ve proje temelli esneklik mekanizmaları olan Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM) ve Ortak Yürütme (JI) 1997 yılında Kyoto Protokolü’yle dünya gündemine girmiş ve karbon piyasasının oluşumunda önemli rolü oynamışlardır. Danimarka, İngiltere ve Norveç 2002 yılından itibaren emisyon ticareti sistemleri ile ülke bazında karbon piyasası oluşumunun öncülüğünü yapmıştır. 2005 yılında Kyoto Protokolü’nün yürürlüğe girmesiyle karbon piyasasının gelişimi ivme kazanmıştır. EU ETS bölgesel karbon ticareti sisteminin başlaması karbon piyasasının gelişmesinde en önemli neden olmuştur. Kyoto öncesi dönemde (2005-2007) CDM’in hızlı bir şekilde gelişme sağladığı, JI’in ise Kyoto dönemi (2008-2012) resmi ticaretinin mümkün olması sonucu daha yavaş geliştiği görülmüştür.

Kyoto Protokolü’nde öngörülen hedeflere ulaşmak amacıyla Protokolde tanımlanan esneklik mekanizmaları haricinde kurulan, tamamen gönüllülük esasına göre gelişen ve farklı unsurlardan oluşan gönüllü emisyon piyasaları da faaliyet göstermektedir (Bayon, Hawn ve Hamilton, 2007). Sosyal sorumluluk gereği kendi emisyonlarına karşılık olarak başka bir yerde uygulanan proje sonucu azaltılmış sera gazı emisyonlarının satıldığı denkleştirici (offset) piyasalarda VER kredileri satılmaktadır. Benzer şekilde, gönüllü emisyon piyasaları olarak Avustralya'daki New South Wales sera gazı azaltımı Planı (NSW) ve Amerika Birleşik Devletleri'nde bir kısım çok uluslu şirketlerin dahil olduğu karbon ticaret sistemi olan “Chicago Climate Excanges” (CCX) mübadele platformu 2003 yılından beri faaliyet göstermektedir (Ellis ve Tirpak, 2006).

Tablo 4.1: Küresel Karbon Piyasasının Farklı Aktörleri ve Dönemsel Gelişimi Uygulanan Dönem Kyoto Öncesi (2005-2007) Kyoto Dönemi (2008-2012) Kyoto Sonrası (2013-2020) Esneklik Mekanizmaları EU ETS (NAP1) CDM EU ETS ve EK-1-ETS (NAP2) CDM-JI EU ETS ve Tam Küresel Ticaret CDM Gönüllü Piyasalar Gönüllü Piyasalar Gönüllü Piyasalar Sera gazı Türü CO2 Tüm Sera

gazları CO2 Tüm Sera

gazları CO2 Tüm Sera gazları Uygulanan

Sektörler Bazı Sektörler Tüm Sektörler Tüm Sektörler

Uygulanan Ülkeler

AB, Danimarka, İngiltere, Norveç

AB (Ek-1 Ülkeleri), İsviçre, Norveç, Kanada,

Japonya, Bölgesel Uygulamalar (Amerika-CCAR, RGGI) Kyoto Dışı Gönüllü Piyasalar VER (CCX, NSW) Yüksek Emisyonu Olan Tüm Ülkeler

Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.

Danimarka ve İngiltere ulusal sistemleri hariç şimdiye kadar oluşturulmuş olan karbon piyasaları Kyoto ve sonrası dönemde de faaliyetlerine büyüyerek devam edeceklerdir. Kyoto döneminde yeni uygulamaların karbon piyasasına dahil olduğu görülmektedir. Bunlardan en önemlisi Kyoto Protokolü’nde öngörülen uluslararası emisyon ticareti sisteminin faaliyete geçecek olmasıdır. EK-I ülkeleri arasında AAU’nin ticaretinin yapılacağı bu sistem EU ETS’de dahil olmak üzere yükümlülük almış tüm ülkelerin karbon piyasaları için bir çatı niteliğinde olacaktır. Bu dönemde ayrıca AB üyesi olmayan Japonya, İsviçre ve Kanada gibi Kyoto üyesi ülkeler kendi ulusal ETS’ni kurmayı planlanmaktadır (Worldbank, 2007). Birinci ticaret dönemindeki gönüllü uygulamalara ilave olarak özellikle Kyoto’ya taraf olmayan ABD’nde bazı eyaletlerin bölgesel oluşumlara giderek karbon ticareti sistemini oluşturmuştur. California ve çevresindeki bazı batı eyaletlerinden oluşan “California Climate Action Register” (CCAR) ve kuzeydoğu eyaletlerinden bazılarının oluşturduğu “Regional Greenhouse Gas Initiative” (RGGI) gönüllü ETS uygulamalarına Kyoto dönemi içinde başlamıştır (www.sanayi.gov.tr, Erişim: 06.06.2012). Faaliyette olan Chicago İklim Borsası CCX’e ilave olarak New York borsası (NYCX) ve kuzeydoğu Eyaletleri Borsasıda (NECX) Kyoto döneminde karbon ticaretine başlamıştır (Worldbank, 2007:19). Şekil 4,1’de Uluslararası Karbon Piyasası ve uygulandığı ülkeler verilmiştir.

Kyoto sürecine dahil olmayan Amerika’nın tutumunun belirsizliği ve Kyoto sonrası görüşmeleri henüz sonuçlanmadığı için uluslararası emisyon ticaretinin 2012 sonrasında nasıl gelişeceği net değildir. Ancak, şimdiki üyelere ek olarak Kyoto’yu imzalamayan gelişmiş ülkeler ve bazı büyük emisyon salan gelişmekte olan ülkeleri de içerecek daha büyük bir uluslararası karbon piyasasının oluşacağı beklentisi büyüktür (CEPS, 2007). Diğer taraftan, Kyoto sonrası dönem için daha yüksek emisyon hedefi almış olan Avrupa Birliği, mevcut EU ETS uygulamasını daha fazla sera gazı ve sektörü içerecek şekilde geliştirerek bölgesel karbon ticaretine devam edeceğini ifade etmiştir (EC, 2007). ETS’nin yanı sıra Temiz Kalkınma Mekanizması’nın, (CDM) Kyoto sonrasında da karbon piyasasının en önemli unsurlarından bir tanesi olacaktır. Şekil 4.1: Uluslararası Karbon Piyasaları ve Uygulandığı Ülkeler (2012)

Kaynak: UNEP RISØ, 2011:18.

Not: WCI: Batı İklim Girişimi (Western Climate Initiative), RGGI: Bölgesel Sera Gazı Girişimi

(Regional GreenHouse Gas Initiative), NZ ETS: Yeni Zelenda Emisyon Ticareti Sistemi, NSW: New South Wales Sera Gazı Azaltımı Planı.