• Sonuç bulunamadı

Üretim ve tüketim sürecinde ortaya çıkan sera gazlarının azaltımının ekonomik maliyetleri olacağı için karbon piyasasında oluşan karbon fiyatının öngörülebilmesi önem arzedecek, ekonomik birimlerin temiz enerji teknoloji vb. yatırım kararlarını etkileyecektir. Çünkü bir üretim sürecinde sera gazı emisyonun azaltılması bir takım teknolojik yenilikler ve optimizasyon gerektirmektedir ve karbon fiyatı bu değişimin sağlanmasında önemli bir görev alır. Karbon fiyatı artışları sera gazı emisyonlarını azaltıcı faaliyetleri teşvik eder, emisyonları azaltma derecesi yine karbonun fiyatına bağlıdır (CEPS, 2007). Karbon fiyatının yüksek olması tasarrufu, temiz teknolojileri ve yenilenebilir enerjileri daha çok teşvik ederek emisyonları daha fazla azaltırken, karbon

fiyatının düşük olması durumunda emisyonların düşmesi daha yavaş olacaktır. Fakat birçok farklı etkiye bağlı olan karbon fiyatlarının öngörülebilmesi oldukça zordur.

Karbon fiyatlarının öngörülememesinin ana nedenlerin birisi farklı karbon piyasalarındaki birbirinden oldukça farklı olan karbon fiyatları olduğu söylenebilir. 1 ton karbonun her piyasa için homojen olduğu düşünülürse, farklı piyasalarda azaltım maliyetinin farklılık arz etmesi bu fiyat farklılığın en temel nedenidir. Örneğin ulusal ölçekte uygulanan emisyon ticareti sistemindeki hacim, uluslararası ölçeğe yayılmış daha büyük karbon piyasası uygulamasındaki hacimden çok daha küçük olacağı için emisyon permileri daha pahalı olabilecektir. Özellikle emisyon azaltım hedefi almamış ve azaltım potansiyeli yüksek olan geçiş ekonomileri ve gelişmekte olan ülkelerde yürütülen CDM projelerinin azaltım maliyeti daha düşük olacağından proje temelli piyasalarda oluşan fiyatlar daha ucuz olmaktadır. Benzer şekilde, emisyon ticareti sistemine gelişmekte olan ülkelerin katılması durumunda karbon fiyatları daha ucuz olabilecektir (Buchner ve Galeotti, 2003). Homojen olan bir ton karbonun fiyatının tüm piyasalarda dengelenmesi ancak farklı piyasaların birbirilerine entegre olması ile mümkün olabilir. İktisatta “arbitraj” kuralı gereği aynı malın farklı yerlerde fiyatı farklı ise, o mal fiyatı düşük olan yerde satın alınıp yüksek olan yerde satılacaktır. Böylece talebi artan düşük fiyatlı malın fiyatını artarken, arzı artan malın yüksek olan fiyatı düşerek piyasada fiyatlar eşitlenir (Wolff, 2006). EU ETS içindeki işletmelerin CDM kredilerini kullanmasında arbitraj kuralının etkileri kısmen görülmektedir. Kyoto döneminde yapılan emisyon ticareti işlemlerinde, EUA fiyatlarının CER kredilerine göre pahalı olması CER kredilerinin talebini arttırmış ve fiyatlarını yükseltmiştir. İki ayrı piyasanın büyüklüğü ve bu piyasaların entegre olma düzeyi fiyatların birbirine yaklaşmasında önemli bir etkendir.

İktisatta diğer mal piyasalarında olduğu gibi, karbon piyasasında oluşan karbon fiyatını arz ve talep kuralı belirleyecektir. Karbon piyasalarının özellikleri baz alınarak karbon fiyatını etkileyen başlıca faktörler aşağıda sıralanmıştır;22

1-) Tahsis edilen maksimum emisyon (kirletme) hakkı: Arz yönünü ifade eden toplam permi sayısı, fiyatı etkileyen en önemli faktörlerin başında gelir. Emisyon hakkının

22 Karbon fiyatlarını etkileyen temel faktörler üzerine araştırma yapan çalışmalardan bazıları PointCarbon (2004), Ellis ve Tirpak (2006), Reinaud (2007).

işletmelerin normal seyrine göre salacağı emisyondan düşük olması ya da ülkelerin alacağı emisyon azaltım hedefi düşük olması karbon fiyatını yükseltecektir.

2-) Ülkelerin veya işletmelerin emisyon hedeflerini tutturabilmeleri için mevcut seçeneklerin potansiyeli ve maliyetleri karbon fiyatını etkiler. Ülkenin azaltım potansiyelinin düşük ya da azaltım maliyetlerinin yüksek olması karbon piyasasında alıcı sayısını artıracaktır.

3-) Ekonomik büyüme: Ekonomik büyümenin hızına göre enerji kullanımı değişecektir. Ayrıca, büyümeye konu olan sektörlerin enerji-yoğun olup olmadığı da emisyonları etkileyeceğinden karbon fiyatlarını etkileyecektir.

4-) Enerji fiyatları: Enerji fiyatlarından ziyade fosil yakıtların fiyatlarındaki değişiklikler emisyonları ve dolayısıyla karbon fiyatlarını etkileyecektir. Elektrik sektörü başta olmak üzere birçok enerji yoğun sektörde kömür, petrol ve doğal gazın nispi fiyatları enerji dönüşümüne yol açacaktır. Ayrıca emisyon salımı olmayan yenilenebilir enerji ya da nükleer enerji fiyatları da karbon fiyatını etkileyecektir.

5-) Hava sıcaklıkları: Kışın çok soğuk geçmesi daha fazla enerji kullanımını ve daha fazla emisyonu getirecektir. Dolayısıyla ülkelerin ya da işletmelerin emisyon hedefine ulaşmada daha fazla zorlanacağı için karbon fiyatları yükselecektir. Ilık geçen kış aylarında ise tersi bir durum söz konusu olacaktır. Yaz aylarındaki hava durumu da enerji kullanımını etkileyerek karbon fiyatlarını etkileyebilecektir.

6-) Diğer karbon piyasaları ile ilişki seviyesi: Özellikle proje temelli esneklik mekanizmaları olan CDM ve JI kredilerinin bir emisyon ticareti sistemi içinde kullanılıp kullanılmayacağı, kullanılacak ise payının ne kadar olacağı karbon fiyatı üzerinde önemli etkiye sahip olacaktır. Genellikle CDM kredilerinin fiyatı, emisyon ticareti sistemi içerisinde oluşan karbon fiyatından daha ucuz olmasından dolayı sisteme dahil olması halinde fiyatları aşağıya çekecektir (Karakaya, 2008).

Günümüzde artık karbonun uluslararası piyasada oluşmuş bir fiyatı olduğu düşünülürse, emisyon ticaretine konu olan işletmeler faaliyetlerini yürütürken karbon fiyatını önemli ölçüde hesaba katmak zorunda kalacaklardır. Kurumlar eğer üretim sürecinde çevreyi kirletirlerse yaptırımı olacaktır. Zorunlu emisyon azaltım hedefine sahip olan ülkeler ya da emisyon azaltmayı planlayan gönüllü kuruluşlar karbon fiyatını hesaba katmak zorunda kalacaklardır. Böylece karbon piyasası, küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının azaltılmasında önemli bir araç olacaktır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MODELLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:

LİTERATÜR VE TÜRKİYE ANALİZİ

Sosyal Bilimler ve mühendislik gibi farklı disiplinleri içeren küresel ısınma eksenli çalışmalarda farklı modeller kullanılmaktadır. Bu çalışmalar, iklim değişikliği senaryolarını ya da sektörlerin sera gazı oluşturma etkisini ölçebileceği gibi çevre-enerji-ekonomi ilişkisini ve ekonomik etkileri ölçmeye amaçlayan çalışmalardır.

Çevre-ekonomi ilişkisi incelenirken enerjiden kaynaklanan çevre sorunları gündeme gelmektedir. Çevre-enerji-ekonomi ilişkisi açısından bakıldığında, bu modellerin temel amacı iklim değişikliği alanında olabilecek ekonomik maliyetleri hesaplamak ve bu maliyetlere göre uygun politika seçimi için öngörüler sunmaktır. İklim değişikliği alanında söz konusu ekonomik maliyetler üç ana kategoride incelenebilir. Bu maliyetler sırasıyla, iklim değişikliğinin etkisi sonucu oluşacak hasar maliyeti (impact cost), bu hasarı azaltmaya yönelik uyum maliyeti (adaptation cost) ve son olarak iklim değişikliği sorununu önlemek amacıyla sera gazı emisyonlarını azaltmak için geliştirilen stratejilerin, uygulanan önleyici politikaların maliyetleridir (mitigation cost). Bu maliyetlerden hasar ve adaptasyon maliyeti iklim değişikliği gerçekten dünyamızı etkilendiğinde söz konusu olabilecek maliyetlerdir. Önleyici maliyetler ise önceden uygulanması gereken politikaların sonucu oluşacağından iklim değişikliği sorununun gerçekleşme durumundan bağımsızdır. Önleyici politikaların yoğun ve etkin kullanılması söz konusu ise hasar maliyeti ve adaptasyon maliyeti düşük olacaktır (Kuik vd., 2007).

Küresel ısınma literatüründe önleyici politikaların maliyeti konusunu, hasar maliyeti ve adaptasyon maliyeti konularına göre öncelikli olarak incelemiştir (Karakaya, 2007a). Türkiye açısından iklim değişikliği ile mücadelede henüz yükümlülük alınmamış olması ve önleyici politikaların ülkemiz açısından getireceği maliyet olacağı endişesi bu konunun ayrıntılı incelenmesini haklı göstermektedir.

Bu bölümde, öncelikle çevre-enerji-ekonomi analizi çerçevesinde kullanılan modeller incelenecek, iklim değişikliği ile mücadelede kullanılan ekonomik

enstrümanların literatür özeti verilecek, dünyada ve ülkemizde yapılan iklim değişikliği modelleri ve sonuçları tartışılacaktır23

.

5.1. İklim Değişikliği Modelleme Yaklaşımları: Temelden-Yukarı ve