• Sonuç bulunamadı

Piyasa Gözetim ve Denetimi

4. AB MEVZUATI VE HUKUKUNDA TARİFE DIŞI ENGELLER

5.3 Piyasa Gözetim ve Denetimi

Piyasa gözetimi ve denetimi, yetkili kamu kuruluşları tarafından ürünün piyasaya arzı veya dağıtımı aşamasında veya ürün piyasada iken ilgili teknik düzenlemeye uygun olarak üretilip üretilmediğinin güvenli olup olmadığının denetlenmesi veya denetlettirilmesidir.(http://www.bayindirlik.gov.tr/turkce/yapidenetim/html/dokuman lar/4703SayiliCerceveKanun.ppt#755,8,PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ) Piyasa gözetimi ve denetiminin hukuki alt yapısı, 11 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe koyulan 4703 sayılı “Ürünlere İlişkin Temel Mevzuatın Hazırlanmasına ve Uygulanmasına Dair Kanun” ve “Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik” ile oluşturulmuştur. (Dış Ticaret Müsteşarlığı 2007)

Ticarette teknik engellerin kaldırılması konusundaki Topluluk araçları 2/97 sayılı OKK ile belirlenmiş ve bu alanda uyumu gerçekleştirecek olan kamu kuruluşları 15 Ocak 1997 tarihli ve 97/9196 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit edilmiştir. (Dış Ticaret Müsteşarlığı 2007)

Uyumlaştırma süreci tamamlanan ve devam eden teknik mevzuatın etkin bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli hukuki alt yapının oluşturulabilmesini teminen ilgili kamu kuruluşlarının katkısıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan 4703 sayılı “Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun”, kısa adıyla Çerçeve Kanun, 11 Temmuz 2001 tarihli ve 24459 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 11 Ocak 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. (Dış Ticaret Müsteşarlığı 2007) Aynı tarihte, bu kanuna istinaden çıkarılmış “Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik” de yürürlüğe girmiştir. (Avrupa

Birliği’nde Piyasa Gözetim ve Denetimi,

http://www.dtm.gov.tr/dtmweb/index.cfm?action=detay&yayinID=1179&icerikID=7 36&dil=TR, DTM web sitesi, erişim: Ağustos 2008)

11/01/2002 tarihinde yürürlüğe giren 4703 sayılı “Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun” esas olarak Avrupa Birliği’nin 92/59/EC sayılı Genel Ürün Güvenliği Direktifini uyumlaştırmakta, bunun yanı sıra AB’nin Yeni ve Klasik Yaklaşım olarak adlandırılan ürün bazlı teknik mevzuat politikasının temel noktalarını iç hukukumuza yansıtmaktadır.

4703 sayılı Kanun ile, piyasaya arz edilen tüm ürünlerin teknik düzenlemesine uygun ve güvenli olması zorunluluğu yasal dayanak kazanmış; bu doğrultuda üreticilerin, dağıtıcıların, ithalatçıların yükümlülükleri düzenlenmiş, ürünlerin test, muayene ve belgelendirilmesi faaliyetini yürüten uygunluk değerlendirmesi kuruluşları ile onaylanmış kuruluşların uyması gereken temel kriterler belirlenmiş ve piyasa gözetimi ve denetimi yapan kamu kuruluşlarının yetki, görev ve sorumlukları düzenlenmiştir.

Halihazırda bazı Bakanlıklarımızca birtakım ürün grupları açısından sürdürülen piyasa kontrollerinin tüm ürünlere yönelik olarak ve ortak kurallar çerçevesinde ilgili bütün kamu kuruluşları tarafından uygulanmasını öngören 4703 sayılı Kanunun piyasa gözetimi ve denetimini düzenleyen maddeleri Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelikte ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

Piyasa gözetimi ve denetimi esas olarak, ürüne ilişkin teknik mevzuatı hazırlamaya ve yürütmeye yasal olarak yetkili bulunan kamu kuruluşlarının ürünün piyasaya arzı veya dağıtımı aşamasında veya ürün piyasada iken ilgili teknik düzenlemeye uygun olarak üretilip üretilmediğini, güvenli olup olmadığını denetlemesi veya denetlettirilmesi faaliyetini içermektedir.

Piyasa gözetimi ve denetiminin usul ve esasları ile yetkili kuruluşların bu çerçevedeki yetki ve sorumluluklarını ayrıntılı olarak düzenleyen Yönetmelik, aynı zamanda bu sistemin etkin işleyişinin sağlanabilmesi ve piyasa gözetimi ve denetimi yapacak kuruluşlar arasında yakın işbirliğinin kurulmasını teminen Piyasa Gözetimi ve Denetimi Koordinasyon Kurulunun oluşturulmasını da hükme bağlamaktadır. Bu Kurulun oluşturulmasındaki temel amaç, ülkemizde tüm ürünlere yönelik olarak kurulması öngörülen yeni sistemin getirdiği sorunların yetkili kuruluşlarla

elbirliğiyle aşılması, hali hazırda piyasa kontrolleri konusunda bilgi birikimi bulunan ve tecrübe sahibi olan kuruluşlarımızın bu sisteme yeni giren diğer kamu kuruluşlarına destek olmasının sağlanması, yetkili kuruluşların görevi olan piyasa gözetimi ve denetimi konusunun her an gündemde tutularak, etkin bir şekilde

izlenmesidir. (Avrupa Birliği’nde Piyasa Gözetim ve Denetimi,

http://www.dtm.gov.tr/dtmweb/index.cfm?action=detay&yayinID=1179&icerikID=7 36&dil=TR, DTM web sitesi, erişim: Ağustos 2008)

Yeni ve Klasik yaklaşım mevzuatı dahil olmak üzere, halihazırda ülkemizde uyumlaştırılarak yürürlüğe konulan AB teknik mevzuatının önemli bölümü 4703 sayılı Kanuna dayandırılmaktadır.

Ancak Avrupa Birliği, 92/59/EC sayılı Genel Ürün Güvenliği Direktifini yürürlükten kaldırarak yerine 2001/95/EC sayılı Direktifi yürürlüğe koymuştur. Böylece 4703 sayılı Kanunun esas aldığı kaynak değişmiştir. Yeni direktif AB üyesi ülkelerce 2004 ve 2005 yılları içerisinde yasalaştırılmıştır.

AB mevzuatında meydana gelen değişiklikler ile ürün güvenliğini düzenleyen (Yeni Yaklaşım, Klasik Yaklaşım, düzenlenmemiş alanda yer alan ulusal teknik mevzuat ile bu alanda karşılıklı tanıma ve Genel Ürün Güvenliği) AB sisteminin temel unsurlarının bir arada yeniden ele alınması ihtiyacı, 4703 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılarak, yerine “Ürün Güvenliği Kanunu” tasarısının hazırlanması zorunluluğunu doğurmuştur. Bu doğrultuda “Ürün Güvenliği Kanunu Tasarısı Taslağı” hazırlanmış olup, yasalaşma süreci içindedir. (Ürün Güvenliği Kanunu Tasarısı Taslağı, Dış Ticaret Müsteşarlığı Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürlüğü,http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/DTS/TeknikAltYapiGelistirme Db/2GenelGerekce.doc, DTM web sitesi, erişim: Ağustos 2008)

Çerçeve Kanun, esas itibarıyla piyasaya sadece teknik düzenlemesine uygun ve güvenli ürünlerin arz edilebilmesi için devletin, üreticilerin ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarının üzerine düşen vazifeleri belirlemektedir. Gümrük Birliği çerçevesinde Türkiye'nin Tek Pazar'a dahil olması öngörüsü dikkate alındığında, Çerçeve Kanun'un işlevinin; orta ve uzun vadede Türkiye'deki kamu birimlerinin mevzuat hazırlama ve bu mevzuatı uygulama yönteminin ve Türk

üreticisinin de söz konusu mevzuat uyarınca üretim tekniğinin AB'dekine benzeştirilmesini sağlamak olduğu görülecektir. Çerçeve Kanun ve Türkiye'nin Gümrük Birliği taahhütleri kapsamında uyumlaştıracağı ürün bazındaki teknik mevzuat bir arada düşünüldüğünde, Türk üreticisi, AB Tek Pazarı'nda piyasaya arz edilebilecek üretimde bulunması gereği nedeniyle buna göre tedbirlerini alabilecek ve kamu birimleri de bu kapsamda üzerine düşen mevzuat hazırlama ve denetleme görevlerini yerine getireceklerdir. Yeni sistemle Türk ürünlerinin sadece AB pazarına serbestçe girebilmesi imkanı yaratılmakla kalınmayacak, bu gelişmiş sistem çerçevesinde ürünlerin dünya piyasalarında da teknik engellere maruz kalmaları büyük ölçüde engellenmiş ve ayrıca güvenli olmayan ürünlerin Türkiye piyasasına girişi de önlenmiş olacaktır. (Dış Ticaret Müsteşarlığı 2007)

Çerçeve Kanun Türk mevzuatında dağınık bir şekilde yer alan ve etkin bir şekilde uygulama imkanı bulamayan piyasa gözetimi ve denetimi (PGD) kavramına büyük önem vermekte, mevcut mevzuatta yer almayan, üretimde teknik kurallara uyulduğunun üretim esnasında uygunluk değerlendirme kuruluşları vasıtasıyla denetlenmesi ve piyasada güvensiz ürün tespit edildiği takdirde bu ürünlerden zarar görmesi muhtemel kişilerin durumdan haberdar edilmesi mekanizmalarının hukuksal altyapısını oluşturmakta ve AB ortak mevzuatının bulunmadığı alanlarda teknik mevzuat geliştirirken ilgili mevzuatın ticarete gereksiz engel teşkil edip etmeyeceğinin belirlenmesi amacıyla AB tarafından geliştirilen karşılıklı bildirim mekanizmasına Türkiye’nin de dahil olmasını sağlamaktadır. (Dış Ticaret Müsteşarlığı 2007)

Teknik mevzuat uyumu; uyumlaştırma ve uygulama olmak üzere iki süreci kapsamaktadır. Uyumlaştırma, AB Teknik Mevzuatının Türk Teknik Mevzuatı olarak iç hukuka dahil edilmesini, uygulama ise ürünlerin tasarım ve üretim aşamasında uygunluk değerlendirilmesi işlemleri ile ürünün piyasaya arzı aşamasında ve piyasada iken gözetimi ve denetimi olmak üzere iki aşamalı gerçekleştirilen bir uygulamayı ifade etmektedir.

5.4 Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Düzenlemelerinde Tarife Dışı