• Sonuç bulunamadı

7. ULUSLARARASI KADIN KONFERANSLARI

7.5. Pekin+5 Toplantıları (2000)

2000 yılına gelindiğinde yani Pekin Konferansı'ndan 5 yıl sonra, "Pekin+5"

olarak bilinen toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantıda, geçen 5 yıllık süreçte devletlerin hangi amaçlara ulaşabildiği, hangi sorunların devam ettiği ve yeni ortaya çıkan sorunların hangileri olduğunun değerlendirmesi yapılmıştır. Ayrıca devletler, kendilerini değerlendirdikleri raporları BM'ye sunmuşlardır. Pekin +5 Toplantıları, 2000 yılının Mart ve Haziran aylarında, bir dizi toplantı halinde devam etmiştir. 5 ile 9 Haziran arasında gerçekleştirilen “Kadın 2000: 21. Yüzyıl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Kalkınma ve Barış” adlı oturum sonucunda ise Siyasi Deklarasyon ve Sonuç Belgesi duyurulmuştur.163

160 Pınar İlkkaracan, vd., Pekin+5: Birleşmiş Milletler’de Kadının İnsan Hakları Ve Türkiye’nin Taahhütleri, Yeni Çözümler Vakfı: Kadının İnsan Hakları Projesi, İstanbul: Stampa, Aralık 2001, s. 12.

161 UN, Report of the Fourth World Conference on Women, Beijing, 4-15.09.1995, ss. 2-3,

https://www.un.org/womenwatch/daw/beijing/pdf/Beijing%20full%20report%20E.pdf , (16.01.2020).

162 TBMM, Dördüncü Dünya Kadın Konferansı, 15.09.1995, s. 14-15, https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/kefe/docs/pekin.pdf , (16.01.2020).

163 N. Nalan Şahin Hodoğlugil ve Ayşe Akın, "Cinsiyet Eşitliği, Barış ve Gelişme Yolunda Pekin +5 Sonuçları ve Türkiye'de Durum", Aktüel Tıp Dergisi (Kadın Sağlığı Özel Sayısı), Sayı: 6, Cilt: 1, 2001, s.

9.

47

Siyasi Deklarasyonda üzerinde durulan en önemli konulardan biri, toplumsal cinsiyet eşitliğidir. Tam anlamıyla eşitlik hedefine ulaşılabilmesi için toplumsal cinsiyet bilincinin temel politika ve programlara adapte edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca bu hedefe ulaşmada sivil toplum kuruluşlarının rolünün vazgeçilmez olduğu ve erkeklerin katkısının gerekliliği üzerinde de durulmuştur. Son olarak deklarasyonda, kalkınma ve barış hedeflerine ulaşılmasında CEDAW'ın önemi de vurgulanmıştır.164 Sonuç Belgesi ise dört kısımdan meydana gelmektedir. İlk kısımda temel kavramlardan;

ikinci kısımda Pekin’de yapılan bir önceki konferansta belirlenen 12 alanla ilgili kaydedilen gelişmelerden ve karşılaşılan engellerden; üçüncü kısımda Dördüncü Dünya Kadın Konferansı'ndan 2000 yılına kadar dünyada cereyan eden olayların kadına etkilerinden ve dördüncü kısımda ise gelecekte yapılacak girişim ve eylemlerden söz edilmiştir. Üçüncü kısımda geçen konular arasında, dünyada artan kadın işsizliği ve yoksulluğu, küreselleşen dünyada kadınların bilgi ve teknoloji kaynaklarına erişiminin yetersizliği, tüm dünyada yaygınlaşan HIV/AIDS gibi hastalıkların özellikle kadınların hayatını mahvettiği, eğlence sektörünün kadınları ve kız çocuklarını istismar ettiği gibi konular bulunmaktadır. Dördüncü ve son kısımda ise Sonuç Belgesi'nin diğer kısımlarında bahsedilen sorunların çözümü için ulusal ve uluslararası düzeyde yapılması gerekenler üzerinde durulmuş ve 1995 yılındaki konferansta onaylanan Eylem Platformu'nun tam anlamıyla ve hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesinin önemi vurgulanmıştır.165

Çalışmanın birinci bölümünde, öncelikli olarak ‘kadının insan haklarından’ ve farklı açılardan kadının kimliğinden bahsedilmiştir. Böylece kadının hak mücadelesinin nasıl ve neden başladığı belirlenerek bu mücadeleye kısaca değinilmiştir. Ardından uluslararası alanda kadın haklarıyla ilgili olarak yapılan bazı sözleşme ve konferanslar aktarılmıştır. Bu şekilde, kadınların hak mücadelesinin uluslararası alana yansımaları ve kazanımları belirlenmeye çalışılmıştır.

Kadınların hak mücadelesi, hükümetler ve uluslarüstü organlar tarafından dikkate alındığında anlam kazanmıştır. Böylece kadınlar, hem mücadelesini verdikleri birtakım hakları kazanmışlar hem de yaşadıkları hak ihlalleri devletlerarası bir sözleşmenin konusu olarak tüm dünya tarafından tanınmıştır. Feminizmin öngördüğü eşit haklar ve ayrımcılık yasağı, tüm dünya kadınları için aynı hızda ilerlemese bile bu

164 Taşkın, op. cit., s. 18.

165 Güngör, op. cit., ss. 210-218.

48

tür uluslararası konferanslar ve sözleşmeler sayesinde konuyla alakalı ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir. Zira kadınların sorunlarının dile getirilebilmesi ve tanınması dahi çözüm yolunda atılan ciddi adımlara işarettir.

49

İKİNCİ BÖLÜM

AVRUPA BİRLİĞİ'NDE KADIN HAKLARININ KONUMU

Bu bölümde, AB’de kadın haklarının konumundan kurucu antlaşmalar aracılığıyla bahsedilmiştir. Bunu yapabilmek için öncelikle AB’nin kuruluş aşamasına ve geçmişine değinmek yerinde olacaktır. AB’nin temeli Avrupa Toplulukları’dır.

Avrupa Toplulukları zaman içerisinde AB’ye dönüşmüştür. Bu dönüşümde, AT’ye üye devletlerin olumlu yöndeki yaklaşımları etkilidir.166 Avrupa Toplulukları terimi, Avrupa Topluluğu (AT), Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (AAET) ve Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT) için kullanılmıştır.167 25 Mart 1957'de imzalanıp 1 Ocak 1958’de yürürlüğe giren Roma Antlaşması ile kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)’nun adı, Maastricht Antlaşması ile Avrupa Topluluğu olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla AET isminin yerini AT ismi almıştır. Avrupa Toplulukları ise Lizbon Antlaşması’ndan sonra AB’ye dönüşmüştür. Dolayısıyla Lizbon Antlaşması’ndan önceki dönem için AB ismini kullanmak yanlıştır.168

Avrupa'da birlik kurarak ekonomik ilerlemeler kaydetmek ve sosyal bütünleşme sağlamak fikri çok eskilere dayanmaktadır. Bugünkü anlamda ‘AB’nin kurulabilmesi ise dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman öncülüğünde mümkün olmuştur.

Schuman'ın 9 Mayıs 1950’de duyurduğu plana göre, Fransa ve komşusu Almanya, kömür-çelik kaynaklarını birleştirecek ve bu madenleri işletecek uluslarüstü bir organ oluşturulacaktı. İki devlet arasındaki üretim dayanışmasının, savaş ihtimalini de ortadan kaldıracağı düşünülmekteydi. Yapılan çalışmalar sonucunda AKÇT Kurucu Antlaşması, 18 Nisan 1951’de Fransa’nın başkenti Paris'te imzalanmış ve elli yıl geçerli olmak üzere 23 Temmuz 1952 tarihinde yürürlüğe girmiştir.169 Almanya, Fransa, İtalya ve Benelüks ülkeleri tarafından kurulan AKÇT, sadece kömür ve çelik sektöründe kullanabileceği yetkilerle donatılmıştır.170

166 Reçber, op. cit., s. 5.

167 Kamuran Reçber ve Çiğdem Aydın, “Avrupa Birliği’nde Üye Devletler Tarafından İnsan Haklarının İhlal Edilmesi Durumunda Öngörülen Yaptırımlar”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:

53, Sayı: 1, 2004, s. 89; Tuğrul Arat, “Avrupa Toplulukları Hukuku”, der. Mehmet Özdemir ve Songül Altınışık, Avrupa Birliği El Kitabı, Ankara: TCMB Yayını, 1995, ss. 30-32.

168 Reçber, Avrupa Birliği Hukuku ve Temel Metinleri, Giriş Bölümü.

169 Rıdvan Karluk, Avrupa Toplulukları ve Türkiye, Eskişehir: Bilim Teknik Yayınevi, Ocak 1990, ss. 1-3; Reçber, op. cit., ss. 17-19.

170 Reçber, op. cit., s. 19.

50

AKÇT’yi kuran altı devlet daha sonrasında AAET ve AET’yi kurmuştur. Her topluluğun görev ve yetkileri farklıdır. Yukarıda da belirtildiği gibi Avrupa Toplulukları zaman içerisinde AB’ye dönüşmüştür.

1. AB KURUCU ANTLAŞMALARINDA KADIN HAKLARI

AB’yi oluşturan temel hukuki belgeler kurucu antlaşmalardır. Kurucu antlaşmalarda kadın haklarının genişletilmesine, kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesine ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına dair düzenlemeler bulunmaktadır.

Bu kısımda öncelikle Roma, Maastricht, Amsterdam, Nice ve Lizbon Antlaşmaları'ndan bahsedilmiş, ardından bu antlaşmalarda yer alan kadın-erkek eşitliğine dair maddeler değerlendirilmiştir.