Varoluş Süreci özümüzde olduğumuz şeyin zihin olmadığı kavramına dayanır. Bizler ebedi varlıklarız.
Varoluş Süreci metni içinde 'zihin' bizim fani insanlık dene
yimimiz süresince etkileşim aracımızdır. Bu bizim fiziksel (bedenimiz), zihinsel (düşüncelerimiz) ve duygularımız (duy
gusal durumlarımız)'dan oluşur. Başka kaynaklarda insanlar zihinleri hakkında konuştuklarında genellikle sadece düşünce
lerinden bahsederler.
54 I VA R O L U Ş S Ü R ECİ
Varoluş Süreci bir kitap formunda sunulan şimdiki an far
kındalığının deneyimlenmesidir. Bu nedenden ötürü, bizim alışık olmadığımız bir yapıda yazılmış olabilir. Bizim düşünen zihnimizi (kitapta zihinsel beden olarak geçmekte) bir araç olarak çalıştırsa da aslında bizi düşünmeye sevketmek için yazılmamıştır. Düşünen zihnimiz şimdiki zaman farkındalığı
nı hiçbir zaman deneyimleyemez çünkü o sadece zamana bağ
lı paradigmada çalışır. Düşünmek ve şimdiki zaman farkında
lığı birlikte yaşamaz.
Biz gerçekten şimdiki zaman farkındalığına girdiğimiz
de, bunun bir göstergesi de zihinsel analizlerimizin azalması
dır. Ama bizler zihnimizi kendimiz için çalıştıracağımız yer
de düşünen zihnimizin köleleri haline geldiğimiz için, bu içsel sessizliğe ve hareketsizliğe ulaşmak için oldukça ince tasarlan
mış bir 'yapmama' süreci gerektirir. İşte Varoluş Süreci budur, bir 'yapmama' süreci. Onun için bu yazının ritmini biraz alı
şılmışın dışında bulabilirsiniz.
Zihinsel bedenimiz yazının temposu ile mücadele edebilir.
Bize 'Bu çok tekrarlı. Bu daha önce de yazılmış ve detaylı ola
rak açıklanmıştı, neden tekrar ediliyor? Yazar bizim zekadan yoksun olduğumuzu mu düşünüyor?' diye sorabilir.
Zihinsel bedenimizin bu şekilde reaksiyon göstermesinin sebebi bizim algılarımızın zamana dayalı paradigmaya dayan
ması ve zihnimizin tüm düşünme özelliğinin 'anlamak' üzeri
ne olmasıdır. Düşünerek anlamaya çalışma zihinsel bedenin en geniş şekilde kullanılan özelliğidir. Hatta anlamak zihinsel beden için tanrısal bir eylemdir.
S Ü R ECE U Y U M LA N M A I 5 5
Zihnin düşünen yönü bir şeyi anladığına inanıyorsa, o konu tekrar edildiğinde, özellikle de tam olarak aynı şekilde tekrar ediliyorsa alınganlık gösterir ve de sıkılır, hele ki bu tekrar eğer birebir aynı yapılıyorsa. Düşünen zihin anlama ve analiz etme olan rolünün dışında bilginin başka bir amacını görmez.
Ama bu kitabın içerdiği bilgilerin sadece 'anlama'nın ötesin
de daha derin yönleri vardır. Bu sayfalardaki bilgilerin bir yönü de bizlerin bu karmaşık sürecin akışında nazikçe hareket etmesine olanak sağlamaktır.
Zihnin düşünsel yönü bir kitapla karşılaştığında, otomatik olarak onun kendisi için yazılmış olduğunu farz eder ve onun için her bir cümlenin yeni ve heyecan verici olmasını ister, her bir bölüm en heyecanlı yerinde bitsin ister. Heyecana ve deği
şime açtır ve ona bağımlılık duyar, sürekli eğlendirilmek ister.
Sessizliği ve döngüsel deneyimlerin yarattığı durağanlığı anla
yamaz - özellikle de Varoluş Süreci'nin içinden doğduğu ve bizi içine davet ettiği sessizlik ve hareketsizliği.
Zihnin düşünsel yönüne göre döngüler anlamsız tekrarlar
dır. Bu yüzden düşünen zihin bir kumsalda oturup sessizce sonsuz dalgaları seyretmekte, gün batımının sessizliğinin tadı
nı çıkartmakta ve de bir ağacın yanında durup o hareketsizli
ği paylaşmakta zorlanır. Tekrarlar onu rahatsız eder ve şika
yet etmesine sebep olur: 'Bu tekrarların ne gereği var?' Zihni eğleyen düşüncelerinin çoğu anlamsız döngülerin tekrarından oluşuyor gerçeğine rağmen, onun tepkisi bu şekilde olacaktır.
Yaşam özünde 'yeni' değildir. Yaşam her zaman olduğu şey olarak tamdır ve bu gerçeğin doğası değişmeyecektir. Bu ışık altında, bu dünyadaki yaşam bir dalga gibi süregelen
döngü-5 6 I VA R O L U Ş S Ü R ECİ
lerle maddenin içine akıp ondan çıkan sonsuz sessizlik ve din
ginliktir. Bu döngüler tekrarlama değil, ifadenin sonsuz dan
sından doğan pekiştirmelerdir. Bu olağanüstü dünyada, onlar ortak Varlıksallığın kalp atışlarıdır.
Varoluş Süreci zihinsel bedenimizi eğlendirmek için değil, daha çok onu dengelemek ve uyandırmak için yazılmıştır.
Düşünen zihnimize 'tekrar' olarak gözüken aslında şim
diki an farkındalığının yavaşça uyanmasını sağlayan 'pekiştirme'dir. Düşünen zihnimizin tek görevi metni okuma
mıza yardımcı olmak ve zihinsel olarak bilgileri tutmasıdır, ki böylece bunları bizim fiziksel ve duygusal deneyimlerimi
ze geçirebilelim. Hakkında düşünmemiz gerekli değildir hat
ta istenmez. Şimdiki zaman farkındalığının içinde yolumuzu düşünemeyiz. Bir kutunun içinde bulunurken o kutunun dışı
nı düşünemeyiz!
Bu metnin neden bu şekilde aktığı ve neden belirli bilgile
rin tekrarlı olarak okuduğumuz sayfalarda yeraldığı sonra
dan bizim için çok büyük anlam ifade edecektir. Ama metnin arkasındaki yapısal amacın bir kısmını anlamak onun içine girmeden önce bize yardımcı olacaktır. Bu bizim düşünen zih
nimizi yatıştıracak ve bizi onun sıkılganlık ve rahatsızlık eği
limlerine karşı koruyacaktır.
Varoluş Süreci bilinçaltımızın farkındalığımıza yükselme
si için tasarlanmıştır. Varlığa olan farkındalığımızı gölgele
yen yanlış algılarımızı çözmemizi sağlar. Bilinçaltı bu şekil
de yüzeye çıkarken belli bilgilerin tekrarlanarak pekiştirilmesi gerekir ki bizler olmakta olanın doğruluğu konusundaki far
kındalığımızı koruyalım.
S Ü R E C E U Y U M L A N M A I 5 7
Metin aynı zamanda nazik bir şekilde "çocuk benliğimiz"e olan farkındalığımızı da canlandırır - bu Varlığımızın çocuk
luğumuz bittiğinde terkettiğimiz oldukça önemli bir yönüdür.
Varlığımızın bu yönü şifa için farkındalık düzeyine çıkarken, belli bilgilerin tekrarlanarak pekiştirilmesi gerekir ki çocuk yanımız geçmişi-orayı ve oradakini bırakıp şu anki yaşam deneyimimizde şimdi-burada- bize katılmanın güvenli olduğu
nu bilsin. Onun için aslında metin bu sayfaları bilinçli olarak çevirmekte olan tarafımızla konuşurken aynı zamanda içimiz
deki çocuğa ve bizim bilincinde olmadığımız farkındalığımızın diğer yönlerine de konuşuyor. Çocuklar bu pekiştirmey aynı yetişkin olarak halen taşımakta olduğumuz bilinçaltımız gibi ihtiyaç duyarlar.
Varoluş Süreci ne başladığımızda aslında sadece 1 O haftalık bir uygulamaya değil yaşam boyu sürecek bir maceraya başla
mış oluruz. Varoluşumuz şimdiki zaman farkındalığımız gün
den güne arttıkça daha derin bir bağ ile gelişir. Varoluş Süre
ci bizi ebedi şimdiki an farkındalık denizine götürecek olan deneyim-canlandırma bilgilerinin nehridir
Bölüm, paragraf ve cümleleri atlamanın bu kitapta bize kesinlikle hizmet etmeyeceğini anlamak oldukça önemlidir.
Sunulan bilgiler tasarlanmış katmanlar halinde ve belirli bir önem sırasına göre verilmiştir. En basit talimatları izleyerek, sayfa sayfa, adım adım, günden güne, andan ana ilerleyerek, bizler algılarımızı nazik bir şekilde temizleyip şimdiki zaman farkındalığını hayatımızın her yönüne daimi olarak demir
lemiş olacağız. Bilinçli ve tutarlı olarak yaklaştığımızda bu rutinlik bizim yolumuzu bulmamızı sağlayacaktır.
58 1 VA R O L U Ş S Ü R EC İ