• Sonuç bulunamadı

I. TARİHİ SÜREÇLERDEKİ TÜRK GÖÇLERİ

I.4. Milattan Sonra Yapılan Türk Göçleri

I.4.2. Güney Yolu (Orta) Merkezli Göçler

1.4. Balkan Ve Anadolu Coğrafyasında Peçenekler

1.4.7. Peçenekler ile Çaka Bey’in Bizans’ı Bitirme Planı ve Bizans Entrikası

Aleksios Komnenos geçmiş olup bu hükümdar ülkenin batı sınırındaki Norman tehlikesini ortadan kaldırdıktan hemen sonra topyekûn olarak Peçenekler ile bir mücadele içerisine girmiştir. Bu dönemde üst kısımlarda belirttiğimiz gibi Balkan yarımadasının doğusunda Bogomillerin akıncı Peçenek kitleleriyle birlikte hareket etmeleri, imparatorluk üzerindeki Peçenek tehdidini bariz hale getirmişti. Özellikle bu tarihten itibaren Peçenekler o kadar güçlü bir hale gelmişlerdir ki, 1090 yılında Bizans’ın imparatorluk merkezi olan İstanbul’un surlarına kadar ilerlemişlerdir. Bu yetmezmiş gibi Peçenekler, 1086 yılında İzmir ile çevresini ele geçirerek bölgede Bizans’a karşı müstakil olarak kurulan ve yükselen bir güç odağı haline gelen Çaka Beyliği ile de ilişkilerde bulunmaya başlamıştır.175 Bu sayede hem Peçenekler hem de

Çaka Bey bu ilişkiler sonucunda Bizans İmparatorluğu’na karşı bir antlaşma dahi yapmışlardı. Yapılan bu antlaşma, Bizans’a karşı olarak topyekûn bir savaşı ihtiva etmekte olup aynı zamanda Bizans İmparatorluğu’nun koordineli olarak üçlü bir mekanizma ile kıskaca alınmasını öngörmekteydi. Peçenekler ve Çaka Bey tarafından bu gelişmeler olurken şimdi Anadolu Selçukluları tarafından konuya bakalım:

1086 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah’ın ölümünden sonra Anadolu Selçuklu tahtı belli bir süre boş kalmıştı. Bu süre zarfında Bizans orduları, Selçuklu topraklarına düzenli ve sürekli olarak akınlarda

172 Diehl, s.110; Kurat, ss.195-196; Anna Kommena, s. 228. 173 Uydu Yücel, s.722.

174 Anna Kommena, s. 239-241.

bulunmuşlardı. Öte yandan Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos döneminde, Selçuklu toprakları işgal edilerek bu toprakların büyük bir bölümü Bizans İmparatorluğu tarafından ele geçirilmişti. İşte bu dönemde Anadolu Selçuklu Devleti’nin başına geçen I. Kılıç Arslan’ın yapmış olduğu ilk faaliyetlerinden biri de Bizans İmparatorluğu’nun düzenlemiş olduğu akınlara son vererek bunları işgal edilen Selçuklu topraklarından çıkarmak oldu. Bu sebeple de I. Kılıç Arslan, bir çatı altında topladığı Türk boylarından oluşan ordusuyla, Bizans üzerine şiddetli akınlar ve sefer hareketlerinde bulunarak Bizans’ın, Anadolu Selçuklu Devleti üzerindeki nüfuzunu kırmaya çalıştı.176 Nitekim

Bizans İmparatorluğu üzerine yapılan bu yıldırma ve zayıflatma politikalarında gayet başarılı olan I. Kılıç Arslan, Anadolu’da kendi devletinin gücünü yeniden sağlamaya çaba harcadı. Görüldüğü üzere Anadolu coğrafyasında da Selçuklu ve Bizans münasebetleri bu konumdaydı. Şimdi de Peçenekler, Çaka Beyliği ve Anadolu Selçukluları açısından Bizans İmparatorluğu’nu bitirme planına bakalım:

Belirttiğimiz gibi Peçenekler ve Çaka Bey arasında Bizans İmparatorluğu’na karşı bir antlaşma yapılmıştı. Bu antlaşmaya Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı Kılıç Arslan’ı da dâhil etmek isteyen Çaka Bey, bu dönemde kızını verdiği Anadolu Selçuklu hükümdarı Kılıç Arslan’a akrabalık vasfını kullanarak onun savaşa katılmasını istemiştir. Bu kapsamda Bizans İmparatorluğu bu dönemde Türkler tarafından doğu, batı ve güney merkezli olarak üç kısımdan sıkıştırılmaya başlanacaktı. Çünkü bu dönemde yapılan bu antlaşmalar ile Bizans’ın imparatorluk merkezi İstanbul; Balkanlar’dan Peçenekler, güney sahillerinden Çaka Beyliği ve Anadolu yakasından ise Anadolu Selçukluları tarafından üç koldan kuşatılarak ele geçirilecekti. Nitekim 1090 yıllarına doğru kuşatılmış olan İstanbul’a bu tarihte Çaka Bey de destek verip güney sahillerinden ilk donanmalarını göndermiştir.177 Böylece İstanbul’un hem Balkanlar’dan

hem de nispeten güney sahillerinden kuşatılması sağlanmıştır. Ancak Çaka Bey’in ve Peçeneklerin, Bizans İmparatorluğu’na indirici darbeyi vurabilme planları başarısız olacaktı. Çünkü bu plandan rahatsız olan Bizans İmparatorluğu’nun endişesi giderek artmaya başlamış olup bu nedenle bu durumdan bir an evvel kurtulabilmek adına Bizans, türlü türlü yollara başvurarak bu kıskaçtan kurtulmaya çalışmıştır. Nitekim her zaman olduğu gibi Bizans entrikaları bu dönemde de devletlerarasındaki ilişkilerde

176 Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ankara, 1996, s.90-95..

51

etkin bir güç olarak kullanılmıştır. Nitekim dönemin Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, imparatorluk merkezi İstanbul’un Peçenekler ve Çaka Beyliği tarafından ele geçirilmesini önlemek maksadıyla ilk çare olarak Anadolu Selçuklu hükümdarı Kılıç Arslan ile Çaka Bey’i birbirine düşürmeye çalışmış, bu sayede Çaka Bey’e karşı Kılıç Arslan’a bir mektup göndermiştir.178 Bu mektup aracılığıyla Çaka Bey’i, Anadolu

Selçuklu hükümdarı olan Kılıç Arslan’a kötüleyerek Kılıç Arslan’ı kışkırtmış; bu sayede Kılıç Arslan’ın, Çaka Bey’e destek vermesini önlemeye çalışmıştır.179 Bu entrikasında

başarılı bir politika takip eden Bizans, tarafları bu şekilde bertaraf edebilmiştir. Hatta 1094 yılında Kılıç Arslan, kayınpederi olmasına rağmen Çaka Bey’i sarayına çağırarak onu öldürmüştür.180 Nitekim Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, böylece Çaka Bey

tehlikesini de bertaraf edince, sıra siyasi mücadelede yalnız kalan Peçeneklere gelmişti. Öte yandan bu siyasi mücadeleler kapsamında şimdi de Bizans İmparatorluğu’nun almış olduğu tedbirlere ve faaliyetlere bakalım:

Türk zümreleri tarafından doğu, batı ve güney sahillerinden kuşatılmasını öngören plan karşısında, Bizans İmparatorluğu öncelikle imparatorluğun farklı vilayetlerinden asker toplama yoluna gitti. Daha sonra General Nikefor Melissenos komutasındaki bir askeri birliği, Trakya ve Makedonya bölgesine göndererek bu dönemde Ainos’u181 işgal etmesi akabinde o bölgede Bulgar ve Ulahlardan müteşekkil

bir askeri kuvveti Peçeneklere karşı teşkil etmesini istenmişti.182 Ayrıca bölgedeki

kaleler ve askeri garnizonlar, Peçenek akınlarına karşı güçlü hale getirilmişti. Öte yandan Flandre Kontu Robert’in göndermiş olduğu 500 kadar şövalye bu dönemde İzmit tarafındaki mevkiye gönderilirken, İznik’te bulunan Frenk şövalyeler ise Bizans kuvvetleri ile birlikte Meriç dolaylarındaki Enez’e yerleştirilmişti.183 Bu gelişmeler

olurken Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, bu dönemde de Türk’ü Türk’e kırdırma politikasını takip ederek Peçenek tehdidine karşı son kozu olan Kıpçak kartını da oynamak adına, 1080 yılında Kıpçaklar ile bir antlaşma yoluna gitmiştir. İmparator Aleksios Komnenos, Peçenekler ile mücadele edebilmek ve onların Balkanlar

178 Ostrogorsky, ss.332-333.

179 Yusuf Ayaönü, İzmir’de Türk Hâkimiyetinin Başlaması, Türk Dünyası İncelmeleri Dergisi, C.9, S.1,

İzmir, 2009, s.1-8.

180 Işın Demirkent, Sultan I. Kılıç Arslan, Ankara, 1996, s.16; Turan, s. 95; Ali Sevim- Erdoğan Merçil,

Selçuklu Devletleri Tarihi-Siyaset, Teşkilat ve Kültür, T.T.K., Ankara, 1995, s427-430.

181Günümüzde Marmara Bölgesi'ndeki Enez ilçesi yakınlarındaki bir antik yunan kentidir. 182 Uydu Yücel, s.723.

dolayısıyla Bizans üzerindeki tehdidini kesin bir şekilde bertaraf edebilmek adına bu dönemde atlı göçebe ve savaşçı Kıpçak topluluklarıyla irtibat kurmuş,184 Kıpçaklar ise

Peçeneklere karşı yapılacak olan mücadele sonucunda ele geçirilecek ganimetlerin yarısını kendilerine verilmesi şartıyla Bizans İmparatorluğu ile antlaşmaya varmıştır.

Kıpçakların, Peçeneklere karşı olarak Bizans İmparatorluğu ile antlaşma sağlamalarının en önemli nedeni; 1087 yılında Derster’de (Silistre) Peçeneklerin, Bizans kuvvetlerini yenilgiye uğratmaları sonucunda ele geçirilen ganimetleri Kıpçaklar ile paylaşmamalarıdır. Çünkü bu durumdan ötürü Peçenekler, Kıpçakların düşmanlığını kazanmışlar nitekim de 1091 yılında karşılarına çıkmışlardır.