• Sonuç bulunamadı

Kıpçak Kökenli Asen ve Peter Adlı Kardeşlerin, Bizans İmparatorluğu’na Karşı

I. TARİHİ SÜREÇLERDEKİ TÜRK GÖÇLERİ

I.4. Milattan Sonra Yapılan Türk Göçleri

I.4.2. Güney Yolu (Orta) Merkezli Göçler

2.3. Orta Avrupa ve Balkanlar’da Kıpçaklar

2.3.4. Kıpçak Kökenli Asen ve Peter Adlı Kardeşlerin, Bizans İmparatorluğu’na Karşı

Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos döneminden itibaren ülke genelinde “Pronoia” denilen yani ağır silahlı ve tam teçhizatlı askerler yetiştirilmesi için ülke içerisindeki büyük mülk arazileri, birtakım kimselere tahsis edilerek bu şekilde Bizans İmparatorluğu ordusunun asker ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır.300 Öte yandan bu

“Pronoia” sistemi, Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu Selçuklu Devleti’nde uygulanan ikta sistemi ve Osmanlı İmparatorluğu’nda uygulanan tımar sistemi ile benzer özellikler taşımaktadır. Bizans İmparatoru Andrenikos Komnenos (1183-1185), bu “Pronoia” sistemine Kıpçakları da dâhil ederek toprak karşılığında askeri hizmetlerde bulunmaları karşılığında Kıpçaklara büyük mülk arazileri tahsis etmiştir. Bizans İmparatoru II. İsaak Angelos (1185-1195) döneminden itibaren yeniden “Pronoia” isteyen Kıpçak kökenli

297 Ostrogorsky, ss.330-332; Kurat, ss.180-182. 298 Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, s.158. 299 Rasonyı, ss.31.

Asen ve Peter adlı kardeşlere bu kez “Pronoia” verilmeyince, bu dönemde Bizans İmparatorluğu’na karşı Balkanlar’da bir isyan hareketi başlatılmıştır.301 Bu isyan

neticesinde; 1186 yılından itibaren Kıpçak kökenli Asen ve Peter adlı kardeşler, kavimdaşları olan Kıpçakların yardımına ihtiyaç duymuşlardır. O dönemde Kıpçaklar, her ne kadar yağma faaliyetlerinde bulunsalar da özellikle büyük hayvan sürülerinin de olması nedeniyle yazlık ve kışlık olarak konakladıkları bölgelerde göçebe bir yaşam tarzını sürdürmüşlerdir. Bu suretle Kıpçakların; yaz aylarında Tuna Nehri’nin kuzeyine, kışın ise Tuna Nehri’nin güneyine doğru göç ettikleri görülür. Böylelikle Kıpçaklar, bu yaşam tarzından dolayı o dönemlerde Tuna’nın kuzeyinde bulundukları sıralarda Rus Knezleri ile mücadele ederken, diğer taraftan Tuna’nın güneyine geçtiklerinde ise bu kez de Bizans İmparatorluğu gibi güçlü bir devlet ile mücadele etmek durumunda kalmışlardır. Konumuza dönecek olursak; Asen ve Peter adlı kardeşler, yaz mevsimi olması nedeniyle Tuna Nehri’nin sol kuzey bölgelerinde bulunan Kıpçaklar ile hem temas kurmak hem de onların desteklerini sağlamak üzere o dönemde Tuna Nehri’ni geçmişlerdir. Öte yandan bölgedeki Bulgar ve Ulahları302 da Bizans İmparatorluğu’na

karşı teşkilatlandırma yoluna giderek bölgede kendi otoritelerini kurma adına Bizans İmparatorluğu ile bir mücadele içerisine gireceklerdir.

1186 yılında Bizans İmparatoru II. İsaakios, Normanlara karşı Bizans ordusunu başarılı bir şekilde komuta eden ünlü asker Aleksios Branas’ı, Balkanlar’da Asen ve Peter kardeşlerinde içinde yer aldığı Kıpçaklar ile mücadele etmesi için Başkomutanlık rütbesine getirdi. Ne var ki çok geçmeden İmparator II. İsaakios’a karşı rakip olarak imparatorluk tahtında hak iddia eden Aleksios Branas, kısa sürede Kuman savaşçılarını da ordusuna dâhil etti. Nitekim 1187 ilkbaharında yapılan savaşta; imparatorluk ordusu başında bulunan II. İsaakios, Aleksios Branas ile birlikte hareket eden Kıpçakları bozguna uğratmıştır. Konuyla ile ilgili olarak Niketas Khoniates, Aleksios Branas’ın ordusunda yer alan komutanlardan birinin adını Skythian Elpumes yani Kuman Alpamış olduğunu belirtir.303

301 Bkz. Istvan Vásáry, Kumanlar ve Tatarlar - Osmanlı Öncesi Balkanlar’da Doğulu Askerler (1185-

1365), (Çev.,Dr. Ali Cevat Akkoyunlu), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2008, ss. 30-31; Rasonyı, s.153.

302 ’’Ulah’’ tabiri, bazı kaynaklarda da ’’Vlah’’ olarak zikredimekte olup bu tabir günümüzde Romen

milletinden olanları karşılayan bir ifadedir.

303 Konuyla ilgili olarak ayrıntılı bilgi için Bkz. Niketas Khoniates, Historia (Ioannes ve Manuel

Komnenos Devirleri), s. 120-123; Ayrıntılı bilgi için Bkz. Laszlo Rasonyı, Kuman Özel Adları, T.D.A., III-IV., 1966-1969, s.71.

85

Eylül 1187 yılında Kıpçak ve Ulahlar, Agathopolis304 bölgesinde akınlarda

bulunarak bu bölgedeki tarlaları yakmak suretiyle Temerriea bölgesini de içine alan geniş bir alanda yağma amaçlı saldırılarda bulunmuşlardır. Bunun üzerine İmparator II. İsaakios, hem bu akınları durdurmak hem de bölgedeki emniyeti yeniden sağlamak adına o dönemde himayesinde bulunan 2.000 paralı asker ile birlikte ilk olarak Taorukomos takiben Lardea ve Basternai adlı bölgelerde kapsamlı bir sefer harekâtlarında bulunmuştur. Nihayet İmparator II. İsaakios’un ordusu ile Kıpçak ve Ulahlar’dan müteşekkil birleşik kuvvetleri, 11 Ekim 1187 yılında Beroe305 yakınlarında

karşı karşıya geldi. Yapılan bu savaşta; Bulgar- Kıpçak ve Ulahlardan müteşekkil kuvvetler, Bizans İmparatorluğu ordularını büyük bir bozguna uğratmıştır. Bahse konu savaş için Niketas Khoniates, Kıpçaklar ve Bizans kuvvetleri arasındaki çarpışmaları anlatırken, göcece savaş tekniklerinin kusursuz bir tanımını yaparak özellikle Kıpçak askerleri ile ilgili olarak; ’’Kumanlar, babalarından öğrendikleri, her zamanki alışkanlıklarıyla savaştı. Saldırırlar, oklarını yağdırırlar, sonra da mızraklarıyla savaşmaya başlarlar. Çok geçmeden, saldırılarını kaçışa çevirirler ve düşmanı peşlerine düşürürler. Sonra, havayı yaran kuşlar gibi, sırtlarının yerine yüzlerini dönerler, düşmanlarıyla yüz yüze boğuşurlar ve daha fazla çabalarlar. Bunu birkaç kere yaparlar ve Romalılara [Bizanslılar] üstünlük sağladıklarında, kaçmaktan vazgeçerler. Ondan sonra kılıçlarını çekerler, ürkütücü bir nara atarlar, düşünceden daha da hızlı saldırırlar. Cesurca savaşanlarla korkakça hareket edenleri ayırmaksızın, yakaladıklarını öldürürler.’’ 306 şeklinde ifade etmiştir. Bu mücadeleden başarı ile çıkan

Asen, 1187 yılında Bizans İmparatorluğu’nun Anadolu’daki Selçuklular ile mücadelesini de fırsat bilerek II. Bulgar Devleti’nin başına geçmiştir.

304 Günümüzde Bulgaristan sınırları içerinde yer alan ve Karadeniz sahil kenti olarak bilinen Ahtopol

şehrinin Latin dilindeki adının karşılığını ifade etmektedir.

305 Günümüzde Bulgaristan’daki eski Zağra kentinin olduğu bölgeyi ifade etmekte olup Osmanlı

döneminde nüfusun büyük çoğunluğu Türk olan şehirde günümüzde 15.000’ e yakın Türk yaşamaktadır.

306 Niketas Khoniates, Historia (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri), s.120-123; ayrıntılı bilgi için

2.3.5. Asen ve Peter Adlı Kardeşlerin, Bizans İmparatorluğu ile Mücadelesi