• Sonuç bulunamadı

Kıpçakların Rus Knezleri Arasındaki İç Çekişmelere Karıştırılmaları ve

I. TARİHİ SÜREÇLERDEKİ TÜRK GÖÇLERİ

I.4. Milattan Sonra Yapılan Türk Göçleri

I.4.2. Güney Yolu (Orta) Merkezli Göçler

2.2. Karadeniz’in Kuzeyinde ve Kafkaslar’da Kıpçaklar

2.2.6. Karadeniz’in Kuzey Bozkırlarında Kıpçak Rus Rekabetinin Yeniden Başlaması

2.2.6.1. Kıpçakların Rus Knezleri Arasındaki İç Çekişmelere Karıştırılmaları ve

1125 yılından sonra özelliklede Kiyef Knezi Monomach’ın ölümünden sonra bir müddet boyunca duraklamış halde bulunan Kıpçak–Rus ilişkileri yeni bir safha içerisine girmiştir. Bu dönemde Rus knezlerinin, kendi aralarındaki iç çekişmelere ve mücadelelere Kıpçak Başbuğlarını karıştırmaya başladıkları görülmektedir. Özellikle de Çernigov ve Kiyef knezleri, kendi eşlerinin de Kıpçak kökenli olmaları nedeniyle iç çekişmeler esnasında bu akrabalık ilişkilerinden faydalanarak rakiplerine üstünlük sağlamak adına Kıpçak Başbuğlarından yardım almışlardır. Örneğin; Çernigov Knezi’nin isteği doğrultusunda bir defasında 8.000 kişilik bir Kıpçak kuvveti yardıma gelmiştir.233 Rus knezlerinin birbirleriyle mücadeleleri ve bu münasebetle Kıpçakları iç

sorunlarına karıştırmaları neticesinde, kuzey ve güney doğrultudaki Rus knezlikleri Kıpçakların yağma ve tahribatına uğramıştır. Bu durumdan en çok Preyeslavl, Çernigov, Vyatiçler, Smolensk ve Novgorod-Seversk Knezlikleri zarar gördükleri gibi, daha kuzeyde bulunan bazı bölgelerde harabe haline getirilmiştir.234 Aynı şekilde Kiyef

Knezliği de sürekli olarak Kıpçakların yağma ve tahribatlarına maruz kalmıştır. Öyle ki bu Kıpçak akınları yüzünden adı geçen bu yerlerde insan kalmamış, köyler ve şehirler tamamen boşaltılmış, halkın büyük çoğunluğu; Kıpçaklar tarafından ya esir edilmiş ya da öldürülmüş olmakla birlikte geriye kalan ahali ise hayatlarını devam ettirebilmek adına Kuzey Rusya ve “ Suzdal ” bölgesine göç etmek durumunda kalmıştır.235

1170 yıllarına doğru Kıpçakların, kendilerini giderek toparladıkları görülmektedir. Bu dönemde Kıpçaklar, “Konçak” ve “Kobyak (Köpek-Kebek)” adlı savaşçı ve yetenekli başbuğları tarafından idare edilmekteydiler. Bu iki başbuğun komutasındaki Kıpçakların, 1174 yılında Preyeslavl Knezliği’ne karşı yaptıkları akınlar

232 Fahrettin Kırzıoğlu, s. 103. 233 Kurat, s.84.

234 Gökbel, s.736.

geri püskürtülünce, bu defa 1177 yılında yeniden akınlarını sistemli hale getiren Kıpçaklar, o dönemde “Rostovtsev” yakınlarındaki Rus kuvvetlerini yenilgiye uğratmışlardır. 1179 yılının Ağustos ayında ise Kıpçak Başbuğu Konçak, yeniden Rus bozkırlarına girerek bölgeyi yağma edip tahrip etmiştir.236 Aynı zamanda Kıpçak

Başbuğu Konçak, bu sıralarda Rus knezleri arasındaki mücadeleden yararlanabilmek adına Kiyef Knezi Svyatoslav Vsevodoloviç’e de yardım etmekteydi.

Bu dönemde Aksu (Buğ) Nehri boyundaki Kıpçaklar ise Kiyef coğrafyasına akınlar düzenlemekteydi. Bu Kıpçak akınlara karşı koyabilmek için Rus knezleri de diğer bir göçebe topluluk olan Berendi (Karakalpaklar) kuvvetlerini kullanmaktaydı.237

2.2.6.2. Kıpçak - Rus Savaşlarında İlk Ateşli Silahların Kullanılması ve İgor Bölüğü Destanı

1184 yılında Kıpçakların Preyeslavl sahasını tahrip etmelerinden dolayı muhakkak cezalandırılmaları gerektiğini savunan Kiyef Knezi Vladimir Svyatoslavl, diğer knezleri bir araya toplayarak Kıpçaklara karşı büyük bir sefer açtı. Yapılan bu savaşta; Kıpçaklar yenilgiye uğramışlar ve Orel Suyu boyunda Ruslara karşı 417 bey ve bey oğlu olmak üzere toplam olarak 7.000 kişilik Kıpçak nüfusu esir düşmüştür.238

Yapılan savaşın sonrasında Rus kuvvetleri, “Khorol” yakınlarında rastladıkları, Kıpçak Başbuğu Konçak’ı da yenilgiye uğratmışlardır. Dönemin vekayinamelerinde, bahse konu bu savaşta; Konçak’ın hizmetinde ateşli silah kullanan bir Müslüman’ın bulunduğu ve elli askerin zorla gerdiği bir yayın “canlı ateş” attığı kaydedilmektedir.239

1185 yılında Novgorod–Seversk Knezi İgor, biraderi Vsevolod ve diğer birkaç kneziyle birlikte Çernigov Knezliği’ne bağlı ”Kovuy” yani Karakalpakları da ordusuna katarak Kıpçaklara ağır bir darbe vurabilmek adına, 23 Nisan 1185 yılında Don boyuna doğru büyük bir sefere çıkmıştır. Kıpçaklara karşı sistemli bir seferi öngören Novgorod–Seversk Knezi İgor, “Doneç” Nehri ve güneyinden Kıpçakları sıkıştırırken, kardeşi Vsevolod ise “Kursk” civarından hareket ederek “Don” ve “Sal” ırmakları istikametinde Kıpçakları sıkıştırdı. Bu sırada Kıpçak Başbuğu Konçak komutasındaki Kıpçaklar, Rus Knezlerine karşı toparlanmaya başladılarsa da yapılan ilk savaşta Rus

236 Kurat, s.86. 237 Kafesoğlu, s.190.

238 Kurat, s.86; Kafesoğlu, s.190. 239 Kurat, s.86.

67

knezleri, Kıpçakları yenilgiye uğratarak çok sayıda ganimet elde etti. Bunun üzerine Kıpçaklara karşı cesaretleri daha da artan Rus knezleri, Kıpçaklara bitirici darbeyi vurabilmek adına topyekün olarak Kıpçakların üzerine yürüdüler. Nitekim Rusların gelmekte olduğu bozkır coğrafyasında süratle yayılmış olup, bu durumu haber alan Kıpçak atlıları ve göçebeleri, Ruslarla çarpışmak üzere toplandılar. Novgorod–Seversk Knezi İgor’un ordusu, Aşağı Don sahasındaki Kayalı Irmağı’na geldiğinde, her taraftan Kıpçaklar tarafından muhasara altına alındı. Savaşın ilk safhasında Kıpçaklar, Rus ordusuna karşı atılan oklarla zayiat verdirmeye çalışarak akabinde Rus ordusunu Kayalı Irmağı’ndan uzaklaştırmaya, bu şekilde susuz bırakmaya başladılar. Kıpçakların bu savaş stratejisi gereği gittikçe baskı altına alınan Rus ordusu gittikçe yorgun düşmeye başlayınca Kıpçaklar, Rus ordusunu dehşetli bir yenilgiye uğrattı.240 Bahse konu bu

savaşta “Kovuy” (Karakalpaklar) öldürüldükten sonra, sefere katılan Rus knezlerinin tamamı esir edilirken kendilerine iyi muamele edilmiştir. Ayrıca Kıpçak Başbuğu Konçak ise geçen seneki mağlubiyetin intikamını da bu şekilde almıştır.241 Bu savaş,

Rus edebiyatının en büyük eseri olarak kabul edilen ve Rusların meşhur milli destanı olarak sayılan; “İgor Bölüğü Destanı” (Slovo o Polku İgoreve) adlı destanın yazılmasına ortam hazırlamıştır. Bu destanda; 1185 yılındaki Kıpçak–Rus savaşının ayrıntıları, tabiat, üzüntü, İgor’un hanımının feryatlarının yanında; dil, savaş tekniği, donatım ve madencilik konuları ile ilgili olarak da Ruslar üzerinde Türk tesirlerinin etkileri belirtilmektedir.242

1185 yılından sonra Kıpçaklar ile Rus knezliklerinin, Karadeniz’in kuzey bozkırlarında; Macar, Selçuklular ve Moğollara karşı birlikte hareket ederek hâkim oldukları sahayı korumaya çalıştıkları görülür. Bu durum da bahse konu coğrafyada Kıpçak–Rus mücadelesinin eski hızını kaybetmesine ortam hazırlamıştır. Bu kapsamda; 1221 yılında Kıpçak–Rus ittifak kuvvetleri, “Suğdak” şehrinde yapılan savaşta Anadolu Selçuklu Devleti ordularına yenilmişlerdi.243 Yine 1223 yılında Kıpçak–Rus kuvvetleri,

“Kalkaçayı” boyunda Subutay–Batur ve Cebe Noyon komutasındaki Moğol ordusuna karşı mağlup olmuştur.244

240 Rasonyı, ss.140-141; Laszlo Rasonyı, Tuna Havzasında Kumanlar, Belleten, C.3, Ankara, 1939,

ss.11-12.

241 Uydu Yücel, s.421.

242 Kafesoğlu, s.191; Rasonyı, Tarihte Türklük, s.140.

243 Komisyon, Selçuklulardan Bugüne Tarih El Kitabı, İstanbul, 2004, s.85; Uydu Yücel, s.421. 244 Uydu Yücel, s.421; Rasonyı, s.142.

2.2.6.3. Kıpçak Başbuğu Atrak’ın Maiyeti ile Gürcü Krallığı’na Göç Etmesi