• Sonuç bulunamadı

1990’larla güçlenen siyasal-İslami hareket 28 Şubat süreci ile beraber dönüşümden geçmiş, bu süreçte yaşanan ayrışım, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) kuruluş sürecini başlatmıştır.

Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Abdullah Gül, İdris Naim Şahin, Bülent Arınç gibi önde gelen isimlerle birlikte, 14 Ağustos 2001 tarihinde AK Parti kurulmuştur. Çok kısa zamanda genel seçimlere giren parti, 3 Kasım 2002 seçimlerinde en yüksek oranda oyu alarak (geçerli oyların %34,63’ü), Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümeti’ni kurmuştur. Ercins’in (2007), Çarkoğlu’ndan aktardığına göre, “2002 seçimleri Türkiye’de siyasi bir deprem olarak algılanabilir. Bunun nedeni 2002 seçimlerinde seçmen davranışındaki temel değişmelerdir. AK Parti’nin ani yükselişi, ülkedeki merkez siyasi tutumun, seçimlerdeki yok oluşunun bir adımı olarak görülmektedir” demektedir (s. 35). Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan almış olduğu siyaset nedeniyle, kabine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yer alamamış, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) de desteklediği bir Anayasa değişikliği ile bu engel aşılmıştır (“Muhtar Bile Olamayacak”, 1998).25

Bu gelişmenin akabinde, Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart 2003 tarihinde Siirt’te yapılan yenileme seçimlerinde milletvekili seçilerek Meclis’e girebilmiştir. Abdullah Gül başkanlığındaki 58. Cumhuriyet Hükümeti’nin 11 Mart 2003 tarihindeki istifasının ardından dönemin Cumhurbaşkanı

25

Ahmet Necdet Sezer’den hükümeti kurma görevini alan Recep Tayyip Erdoğan’a vermiştir. 15 Mart 2003 tarihinde 59. Cumhuriyet Hükümetini kurulmuştur (Erler, 2007: 129).

2004 yılında yapılan yerel seçimlerde, İl Genel Meclisi seçim sonuçlarına göre yüzde 41.67’lik oyla birinci parti olan AK Parti, belediyeler bazındaki sonuçlara göre 1.950 belediye kazanmıştır. 15 Büyükşehir Belediyesi’nden 11’ini de kazanan AK Parti, Ege ve Güneydoğu Anadolu’daki bazı il belediyeleri hariç tüm Türkiye’de başarılı olmuştur (www.akparti.org.tr).

2007 yılında gerçekleşen genel seçimler; daha öncesinde meydana gelen cumhurbaşkanlığı seçimi ve 27 Nisan Bildirisi gibi tartışmalarının gölgesinde girmiştir. AK Parti, aldığı %46.58'lik oy oranı ile Türkiye tarihinde hükümette ve iktidarda olarak girdiği seçimlerde oy oranını arttıran birkaç partiden biri olmuştur. Türkiye'nin 81 ilinin, Tunceli hariç 80'inden milletvekili çıkarmıştır (www.akparti.org.tr). Ercins (2007), makalesinde, seçmen oy davranışı etkileyen unsurlardan birisinin de “güvenlik isteği” olduğunu belirmiştir. Güvenlik isteği kişileri “istikrar arayışına” itmektedir. “Düşük ama düzenli bir gelire sahip kişiler, mevcut siyasal iktidarın devamı yönünde oy kullanmaktadır. Bu tür seçmen grupları, gelirini artıracak, daha iyi koşullar sağlayabilecek partilere seçimlerde pek itibar etmemektedir” (s. 35). Bu durum 2007 genel seçimlerinde, AK Parti’nin oy oranlarını artırmasının sebeplerinden biri olarak görülmüştür.

2007 yılı Türkiye ve AK Parti için iç siyaset, dış politika ve ekonomi alanında kritik bir yıl olmuştur. Türkiye’nin 2007 yılındaki en önemli konusu Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve bu seçim diğer tüm konuları da etkilemiş ve şekillendirmiştir. AK Parti tarafından Cumhurbaşkanı adayı olarak, Abdullah Gül gösterilmiştir. CHP, cumhurbaşkanlığı seçiminin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş ve mahkemenin seçimi iptal etmesi üzerine erken seçime gidilme kararı alınmıştır (“CHP Anayasa Mahkemesi’ne Başvuru Yaptı”, 2007).26

AK Parti kutuplaşan bir zeminde girdiği 22 Temmuz Genel Seçimleri'nde de seçmen oylarının

26

-

http://arama.hurriyet.com.tr/arama.aspx?t=%22anayasa+mahkemesi%22&a=&s=&d=2007&p=1&r= (Erişim Tarihi: 18-11-2011)

%46,7'sini alarak, bir kez daha oylarını arttırarak çıkmış ve Recep Tayyip Erdoğan, hükümeti kurma görevini almıştır.

22 Temmuz Seçimleri'ne göre TBMM’ ye giren üçüncü parti ve ikinci güçlü muhalefet partisi konumunda olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), CHP'nin aksine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etmek amacıyla genel kurula gelmeme fikrini benimsememiştir. Böylelikle tekrar aday gösterilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 28 Ağustos 2007’de Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı olmuştur. Tezin kapsamının dışına çıkılmaması amacı ile metin içinde AK Parti iktidar dönemlerinde yaşanan siyasi olaylar ve parti hiyeraraşik yapılanması detaylı olarak yer verilmemiştir. Yalnız bu konularla ilgili detaylı bilgi edinmek isteyenler olabileceği düşünülerek Ek-1’de bu konulara değinilmiştir. EK- 1’de Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, AK Parti’nin kadın, aile ve çocuk konularındaki faaliyetleri, AK Parti Genel Merkez Kadın Kollarının Faaliyetleri anlatılmaktadır.

AK Parti, bu yaşanan gelişmelerin hemen ardından 2009 yerel seçimlerine girmiştir. Bu seçimlerde, 15.513.554 seçmenin oyunu alarak yüzde 38,8 ile oy oranını düşürse de Türkiye genelinde birinci parti konumunu korumuştur. AK Parti bu sonuca göre, İstanbul ve Ankara dâhil 10 büyükşehir belediyesi ile beraber toplamda da 1442 belediye kazanmıştır. (www.akparti.org.tr). 2011 genel seçimlerinde ise neredeyse %50 oranında ve yaklaşık 21 buçuk milyon oy alarak 326 milletvekili çıkarmıştır. Kuruluş tarihinden itibaren girmiş olduğu dört seçimde de birinci parti olarak çıkan ve ayrıca Türkiye siyasi tarihinde girdiği üç seçimde de oyunu yükselterek iktidarda kalmayı başaran ilk partidir (www.akparti.org.tr).

AK Parti on yıllık iktidarı sürecinde beş adet seçim gerçekleştirmiş ve birçoğunu oy oranlarını arttırarak sonuçlandırmıştır. Nerdeyse her iki yılda bir girdiği seçim atmosferi AK Parti’nin kendisini yenilemesi ve tazelenmesini sağlamıştır. Nitekim daha önce de belirtildiği gibi AK Parti, 3 Kasım 2002 genel seçimlerde %34.29 ile 10,848,704 oy alarak 363 milletvekili çıkarmıştır. 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde %46.58 ile 16.327.291 oy alarak 341 milletvekili çıkarmıştır. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde %49.83 ile 21.399.082 oy alarak 327 milletvekili çıkarmıştır. 2004 yerel seçimlerinde %42.18 ile 13.448.18 oy alarak 1783 belediye

başkanlığı kazanmıştır. 2009 yerel seçimlerinde %38.17 ile 15.675.17 oy alarak 1500 belediye başkanlığını kazanmıştır.