• Sonuç bulunamadı

Parasosyal ilişkiler, izleyicinin medya karakterine karşı geliştirdiği duygulardan oluşur ve bu duygular izleyicinin medya karakteri ile kendisi arasında özel bir bağ olduğunu düşünmesini sağlar. Ancak duygular, yalnızca o an izlenilen programa ilişkin değildir, program bittikten sonra da devam eder ve bir sonraki programa kadar da sürer. Karakterlerin bize devamlılığı olan böyle bir ilişki sunmaları, onları günlük hayatın bir parçası haline getirmektedir (Horton ve Wohl, 1956).

Ancak bazı televizyon programlarında, içeriğe bağlı olarak zaman içinde karakterler programdan ayrılabilir, yerlerine yeni karakterler gelebilir ya da program sona erebilir. Sevilen bir karakter programdan ayrıldığında ya da program sona erdiğinde; karakter ile izleyici arasında kurulan parasosyal etkileşimin bozulması durumu “parasosyal ayrılık” olarak tanımlanmaktadır (Cohen, 2003). Bu durumda izleyici programı izlemeyi bırakabilir ya da karaktere olan ilgisi ve bağlılığı azalabilir (Eyal ve Cohen, 2006).

24 Sosyal ve parasosyal ilişkilerin gelişimi arasındaki benzerlik göz önünde bulundurularak; gerçek bir ilişkinin sonlanması ile televizyon karakterlerinden ayrılma sürecinin de birbirine benzeyeceği düşünülebilir (Eyal ve Cohen, 2006).

Yakın bir dostluğun ya da romantik ilişkinin sona ermesindeki kadar yoğun olmasa bile, parasosyal ayrılık sonrası yaşanan üzüntünün de kişi üzerindeki etkisi oldukça güçlüdür (Cohen, 2003; Eyal ve Cohen, 2006). Cohen’e göre (2004) izleyiciler sevdikleri karakteri artık göremeyeceklerini düşünmeleri durumunda gerçek bir stres yaşamazlar ama gerçek bir ayrılık durumunda yaşayacakları duygusal stres tepkisini yansıtırlar.

İlişkinin bitmesine verilen tepkiler davranışsal ve duygusal bileşenlerden oluşur. En sevilen karakter diziden ayrıldığında yakın bir arkadaşını kaybetmiş gibi hissetmek, diziyi izlemenin bir anlamı kalmadığını düşünmek ya da karakteri özlemek duygusal tepkiler iken; sevdiği karakter diziden ayrıldıktan sonra onun oynadığı bölümlerin tekrarlarını izlemek ya da karaktere başka yollardan ulaşmaya çalışmak davranışsal tepkiler arasında sayılabilir (Cohen, 2003). Ayrılığa verilen bu tepkilerin yoğunluğu ise, ilişkiye bağlılığın derecesi ile ilişkilidir. Bir diziyi uzun süredir takip eden izleyicilerin dizi sona erdiğinde verecekleri tepkinin, diziyi kısa bir süredir izleyenlere oranla daha güçlü olması beklenebilir. Ancak, parasosyal ayrılık tepkisini açıklarken, sadece izleme miktarı ya da sıklığı değil, aynı zamanda izlemenin niteliği/kalitesi ve insanların kendilerini izledikleri programa ne ölçüde bağlı hissettikleri de önemlidir. Diğer bir deyişle, ayrılık sonrası yaşanacak üzüntünün belirleyicilerinden biri de yakınlık faktörü olduğu için programı izlemeye olan bağlılık parasosyal ayrılık tepkisinin yoğunluğunu belirler (Eyal ve Cohen, 2006).

25 Cohen (2003), katılımcılara sevdikleri karakter diziden ayrılacak olsaydı ne hissedeceklerini sormuş ve ergen katılımcıların yetişkinlere oranla, medya karakterleri ile daha fazla duygusal bağ kurduklarını ve ayrılık sonrası daha büyük tepkiler vereceklerini belirttiklerini gözlemlemiştir. Ancak, güçlü parasosyal ilişkileri olduğunu tarif eden kadınların, sevdikleri karakterin diziden ayrılmasına vereceklerini düşündükleri tepkilerin beklenildiği kadar şiddetli olmadığı görülmüştür. Cohen’in (2003) yaptığı bu çalışma; parasosyal etkileşimin ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak, ilişkinin sona ermesinin ardından yaşanan üzüntünün de o kadar yoğun olduğunu göstermektedir. Levy (1979), haber spikerleri ile kurulan parasosyal etkileşimin gücünü belirlemek için yaptığı çalışmasında, katılımcıların büyük çoğunluğunun, sunucu uzun süre tatile çıktığında; diğer bir kısmının da onu ekranda görmediklerinde üzüldüklerini belirtmiştir. Görüldüğü gibi pek çok çalışma parasosyal ayrılık sonrası izleyicinin verdiği duygusal tepkilere odaklanmıştır.

İzleyicilerin parasosyal ayrılık sonrasındaki duygusal tepkilerini inceleyen çalışmaların yanı sıra davranışsal tepkilerini inceleyen araştırmalar da vardır.

Örneğin; Lather ve Moyer-Guse (2011) parasosyal etkileşim düzeyi yüksek olan izleyicilerin ayrılık sonrası yaşadıkları üzüntünün oldukça güçlü olduğunu ve sosyal etkileşimlerini artırmak adına kişilerarası ilişkilere yönelmek yerine, izledikleri programdan boşalan vakitlerini diğer medya kanallarına yönelerek (internette dolaşmak vb.) doldurduklarını belirtmişlerdir. Ünlü kişilerin ölümünün ardından hayranlarının gerçekleştirdiği törensel davranışlar, bu kişiye ne kadar değer verdiklerini ve onun ölümünün ardından yaşadıkları zorluğu göstermelerinin bir yoludur (Cohen, 2004). Örneğin, ülkemizde yayınlanan “Kurtlar Vadisi” dizisinin başrol oyuncularından Süleyman Çakır’ın rolü gereği ölmesi üzerine bazı izleyicilerin diziyi izlemeyi bıraktığı görülmüştür. Benzer şekilde yurt dışında

26 yayınlanan “Breaking Bad” dizisinin kahramanı Walter White final bölümünde öldüğünde, dizinin takipçileri onun adına cenaze töreni düzenlemişlerdir.

(http://cadde.milliyet.com.tr/2013/10/14/HaberDetay/1777008/walter-white-acenaze-toreni).

Hayali bir ilişkide ölen kişinin ardından hissedilen üzüntünün bu kadar yoğun olması, hayali ilişkilerin bağlanma ihtiyacının giderilmesine hizmet etmesi ile açıklanabilir (Cohen, 2004). Ya da herkes tarafından popüler kabul edilen bir medya karakteri ile parasosyal ilişki kurmak sosyal olarak çekici bulunabilir ve böyle bir ilişkinin sonlanması kişide daha fazla parasosyal ayrılık tepkisine yol açabilir (Eyal ve Cohen, 2006). Sonuç olarak, insanların sevdikleri karakterler programdan ayrıldığı zaman üzüntü yaşamaları beklenen bir davranıştır.

İzleyiciler dizi bittikten sonra dizinin tekrar bölümlerini izleyerek sevdikleri karakteri yeniden görebileceklerini bildikleri halde, son bölüm izleyiciler tarafından sevdikleri karakterlerle bir “vedalaşma” olarak görülmektedir (Eyal ve Cohen, 2006).

Bu yüzden uzun süreli ve çok sevilen dizilerin final bölümleri çok yoğun ilgi görmektedir. İzleyicilerin büyük bir çoğunluğu dizideki karakterlerle olan ilişkilerinin hayali bir ilişki olduğunu bilmelerine rağmen, yaşadıkları heyecan, üzüntü ve izlenme oranı göz önünde bulundurulduğunda; böyle ilişkilerin sonlanmasının izleyici açısından duygusal bir anlam ifade ettiği anlaşılmaktadır.

Yani, parasosyal ayrılık sırasında yaşanan üzüntünün en güçlü yordayıcısı, sevilen televizyon karakteri ile kurulan parasosyal ilişkinin şiddetidir (Cohen, 2004; Eyal ve Cohen, 2006). Ayrılığın yarattığı üzüntünün yoğunluğu üzerinde etkili olan diğer

27 faktörler ise; izlenilen programa bağlılık, karaktere duyulan yakınlık, karakterin algılanan popülerliği ve izleyicinin yalnızlığıdır (Eyal ve Cohen, 2006).