• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: YENĠ ÇALIġMA ETĠĞĠ VE BOġ ZAMAN ÇALIġANLARI

2.4. Bir BoĢ Zaman ÇalıĢanı Olarak Spor ĠĢçileri

2.4.2. Oyunu Sahada Üreten Emekçi: Futbolcular

Spor branĢları içinde futbol, seyirlik bir spor olması ve kitlelerden yoğun ilgi görmesi nedeniyle diğer branĢlardan farklılık göstermektedir. Sporculuk mesleğinin en önde gelen aktörleri de Ģüphesiz futbolculardır. Bourdieusian (1997) perspektife göre, futbol, futbolcuların yaĢamlarının merkezindedir ve futbolcular sürekli futbolu düĢünen emekçilerdir. (Roderick;2006:16).

Ġskoçya‟da profesyonel futbolcular üzerine bir araĢtırma yapan McGillivray (2005) futbolculuk mesleğinde üç önemli noktaya iĢaret etmektedir. Bunlardan ilki, futbolcular mesleklerinin gereği olarak, oyun kurallarını, futbol dilini iyi bilen, saha içerisinde verilen kararları net bir biçimde anlaması gereken kiĢilerdir; bu onların iĢinin bir

84

gereğidir. Ġkinci olarak, futbolculuk fiziksel ve zihinsel bir çabayı gerektirdiğinden futbolcular fiziklerine, vücutlarına iyi bakmaları, iyi beslenmeleri, zararlı alıĢkanlıklardan uzak durmaları, uykularının düzenli olması ve vb.. konulara dikkat etmeleri gereken kiĢilerdir. Parker‟ın (1996:1) ifade ettiği gibi futbolcular ağır kas gücü gerektiren, hiyerarĢik yapılanmanın çok yoğun görüldüğü bir ortamda çalıĢmaktadırlar. Üçüncü ve son olarak ise futbolcular, baĢka kariyer seçimlerine sahip olsalar bile futbolu hayatlarının merkezine oturtan ve futboldan baĢka hiç bir Ģey düĢünmeyen kiĢilerdir.

Profesyonel futbol temelde kaçınılmaz olarak kendi kimliği kendisi tarafından belirlenen fiziksel olarak talep edilen bir kariyer gibidir. Max Weber‟in (2002) terminolojisinde iĢ basitçe hayatta kalmak için kullanılan bir araçken meslek baĢka bir sebep gerektirmeyen kendi içinde bir sondur (Roderick;2006:17). Weber‟in (2002:312) söyleminden hareketle aslında futbolculuğun hem bir meslek hem de bir iĢ olduğunu ifade etmek yanlıĢ olmayacaktır.

KüreselleĢme ile birlikte futbol kulüpleri sadece kendi ülkelerinde mücadele eden değil uluslararası arenada da mücadele eden örgütler haline gelmiĢtir. Bu da iyi, kaliteli ve yetenekli oyuncuların takımlara transfer edilmeleri ile mümkündür. Futbolculuk mesleği de bu geliĢmelere paralel olarak daha rağbet gören bir meslek haline gelmiĢtir (Doğru, 2008).

Alemdar ve Erdoğan‟a (1994:86) göre, “spor iĢçileri” denince, genellikle küçük yaĢta, çoğunlukla erkeklerden oluĢan, sendikalaĢma olanakları kısıtlı bir grup akla gelmektedir. ġüphesiz izlenme, ilgi duyma rakamlarına göre, en popüler spor dalı olarak görülen futbolda da pek çok spor iĢçisi bulunmaktadır. Futbol, fiziki iĢ, dolayısıyla fiziksel uygunluk gerektirir. Kariyerler sakatlık ya da yaĢ nedeniyle kolayca bitebilir (Alemdar ve Erdoğan;1994:86).

Futbolda, oyunculara büyük transfer ücretleri ödeniyor gibi gösterilmesi futbolun popülerliğini arttırmak içindir. Ancak gerçek olan Ģu ki; futbolda çok az kiĢi, çok ciddi paralar kazanmakta, hatta futboldan büyük paralar kazanan bu azınlık bile, elde ettikleri gelir ve yaĢam düzeyini kısa süreli kariyerleri sonunda tutma olasılığına neredeyse sahip

85

değildir. Durum böyle olunca küreselleĢmeyle birlikte yenilenen futbolda „Nakata tipi‟15 bir futbolcu profili oluĢmaktadır. Artık oyuncular, futbol kariyerlerinin sonunu düĢünerek, gelecekleri için yatırım yapmaktadır. Profesyonel futbolcular öncelikle kulüplerinin ancak aynı zamanda oynadıkları ligin iĢçileridir (Mitten ve diğerleri;2005:41). Futbolcuların genellikle bireysel olarak pazarlık güçleri vardır ve bireysel iĢ sözleĢmelerini imzalayarak futbol endüstrisinin birer iĢçileri konumuna gelirler.

Futbol emek piyasasında futbolcuların ücretlerini belirleyen bir düzenleyici kurum olmadığından futbolda serbest piyasa kurallarının egemen olduğunu daha önce de ifade etmiĢtik. Böyle bir emek piyasasında Ģüphesiz futbolcuların aldıkları ücretlerin dağılımında ayırıcı bir takım argümanlara ihtiyaç vardır. Bunlardan en önde geleni „yetenek‟tir. Emek piyasasında yetenek farklılıkları önemli bir unsurdur. Ġktisadi anlamda nasıl bir iĢçinin ücretini birçok farklı unsur belirliyor ise –yetenek, sendikaya üye olup olmama, cinsiyet vb…- futbolda da bir futbolcunun diğer futbolcudan daha

15 Nakata Örneği: “Hücuma dönük orta saha oyuncusu Japon HidetoĢi Nakata‟nın önce Ġtalyan kulübü Perugia‟ya , sonra da AS Roma‟ya transferinin tek gerekçesi çok kârlı Japon pazarına girme isteğiydi. Bu oyuncu 1998‟de Perugia‟ya gelir gelmez, bölgeye akın eden binlerce japon turistle Perugia‟da tam bir ticari patlama yaĢandı. Esnafın büyük çoğunluğu bu yeni tüketicilerin satın alma açlığını karĢılayabilmek için, bir gün içinde kredi kartı makineleri edindi. Depremlerin ardından ıssızlaĢan bölgenin otelleri kapılarına yeniden yer yok tabelalarını astı. Kent birkaç gün içinde Japon turistlerin Roma‟dan sonra en çok uğradığı ikinci turist konaklama yeri oldu. 1998-1999 sezonunun sonunda Galex firması Nakata adının Japonca yazıldığı 80.000 forma sattığını açıklıyordu. BaĢka kaynaklar bu rakamı 500.000 olarak tahmin ediyordu. Nakata firmasının Perugia‟dan sonra Roma‟ya yerleĢmesi mantıklıydı. Bu iĢ Ocak 2000‟de gerçekleĢtirildi. AS Roma futbolcuyu 160 milyon frank karĢılığında, yani aynı dönemde Marsilya‟dan Bordeux‟ya geçen dünya kupası Ģampiyonu olmuĢ takımın futbolcusu Christian Dugarry‟nin transfer bedelinin dört katına transfer oldu. Elinde pek çok iyi hücum oyuncusu bulunduran Roma kulübü açısından, yetenekli ama pek de olağanüstü sayılamayacak bu Japon forveti de takıma katmak tamamen ticari bir operasyondu. Zaten yatırımın akıllıca olduğu ortaya çıkacaktı. HidetoĢi Nakata yarının futbolcusunun habercisidir. Nakata imajının iĢletmesiyle uğraĢan ve 1998-1999 mali yılında cirosu 120 milyon franka yaklaĢan Ģirketi Sunny Side UP‟ı yöneten bir iĢ adamı. Bu futbol simsarının yıllık geliri ise 50 milyon frank olarak tahmin edilmektedir ki bu da kulübünden aldığı yıllık ücretin dörtte birini bulmaktadır. Japon oyuncunun yaptığı çok sayıda reklam sözleĢmesi içinde, özellikle Armani ve Prada dikkati çekmektedir”(Authier;2002:19).

86

düĢük ya da daha yüksek ücret almasını belirleyen unsurlar bulunmaktadır. Doğru (2008) bu unsurları 3 temel baĢlıkta toplamıĢtır.

1) Yetenek ve kalite 2) GeçmiĢ futbol yaĢamı 3) Üretkenlik

Bu üç unsur nedeniyle yetenekli bir futbolcunun marjinal hasıla değeri (MRP) diğerlerinden fazladır; ve bunun sonucunda bu futbolcu daha yüksek bir ücret alır (Doğru, 2008).

Futbolcular örgüt içinde kritik bir konuma sahiptirler. Günümüzde futbolcu tanımı „sermayesi oyun becerisi olan kiĢi‟ Ģeklinde tanımlanmaktadır. Bu beceri futbolcunun emeğinin kiralanmasıyla adeta alınıp satılan bir mala dönüĢür. Bu malın değerini belirleyen ise o ülkedeki futbol piyasasının yapısıdır. Bu yapı adeta futbol becerisini sömürürken, futbolu kitlelere zenginlik ve popülerlik kazanma aracı olarak sunmaktadır. Dünyanın her takımı tarafından (buna milli takımlarda dâhil) kiralanabilen, satın alınabilen futbolcu emeği, küresel pazarda aslında emeğin küreselleĢtirilmesine en tipik örneklerden biridir. Örneğin, Ġsviçre–Türkiye arasındaki milli karĢılaĢmada Türkiye‟ye golü atan Ġsviçre Milli takımında oynayan bir Türk genciydi; yine Türk Milli takımında aslen Brezilyalı olan Marco Aurelio (Mehmet Aurelio) yer almaktadır.

1980‟lerin baĢlarında baĢka bir ülkeye transfer olmak sadece öncü futbolcuların cesaret edebildikleri bir süreçti, adeta bilinmeze doğru bir serüvendi. Çoğu futbolcular, bu bilinmezlik içinde kaybolup gitmiĢlerdir. Authier (2002:37) bu futbolcuları birer „paralı asker‟e benzetmektedir. Günümüzde ise piyasa mantığı ile birlikte futbolun „paralı askerleri‟ nde artıĢ yaĢanmaktadır. 1999-2000 sezonunda Almanya 1. ligindeki oyuncuların %40‟ı, Ġspanya‟da %39.5‟i, Ġngiltere‟de %37‟si, Ġtalya‟da %32.8‟i ve Fransa‟da %22.5‟i yabancı futbolculardan oluĢmaktadır (Authier, 2002: 43). Aslında bu piyasa mantığı ile birlikte futbolcular bir kulüple daha az özdeĢleĢmekte ve futbol endüstrisinin birer „geçici iĢçilerine‟ dönüĢmektedirler (Authier,2002:39). Daha önce de ifade edildiği gibi bu aĢırı hareketlilik, hızlı tüketim anlayıĢı, hızlı arz-talep hareketleri en gözde birkaç futbolcunun yüksek ücretler almasını sağlarken; aynı süreç ortalama normal ve genç futbolcular için bir iĢ güvensizliği olarak iĢlemektedir.. Artık sıradan ya

87

da menajerler tarafından keĢfedilemeyen oyuncular kendini ispat etme, bir takıma yerleĢme zamanı ve olanağı bulamamaktadırlar. Özellikle Türkiye Lig‟lerinde birçok genç futbolcu profesyonel olabilmek için, 3-5 yıllık boĢ sözleĢmelere imza atmaktadır. 17-18‟li yaĢlarında boĢ sözleĢmelere imza atan bu genç oyuncular tam bir iĢ güvensizliği, belirsizlik ve sömürü durumuna maruz kalmaktadır. Yine özellikle futbolun bir „gösteri endüstrisi‟ haline gelmesiyle birlikte futbolcuların alınıp, satılan bir „mal‟ dan farkı kalmamıĢtır. Authier (2002:76-77) „interclub-net.com‟ adlı sitenin büyük kulüpler arasında bir iletiĢim servisi olduğunu belirtirken, bu siteye üye olmak için yıllık 270.000 frank ödeyen kullanıcı tam 20.000 futbolculuk bir veri tabanına ulaĢmakta, bu bağlamda artık futbolcular da internet üzerinden ayakkabı, araba, cd vb… gibi alınıp satılan bir nesneye dönüĢmüĢtür.