• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: BOġ ZAMAN ALGISI VE TARĠHSEL SÜREÇ ĠÇERĠSĠNDEKĠ

1.3. BoĢ Zaman Algısındaki DeğiĢim

1.3.1. ÇalıĢma ve BoĢ Zaman ĠliĢkisi

BoĢ zaman günümüzde üzerinde en çok tartıĢılan kavramlardan biridir. AĢırı uzmanlaĢma, iĢbölümü, kazanmak ve tüketmek için yılmadan durmadan çalıĢmanın egemen olduğu modern /endüstriyel toplumların “son”u tartıĢılırken; dünyanın baĢka bölgelerinde –özellikle az geliĢmiĢ ülkelerde- modern/kapitalist toplum yapısı inĢa edilmeye çalıĢılmaktadır. Bu bağlamda ortada ciddi bir paradoks görünse de; süreç ne olursa olsun; sonuçta insanların çalıĢma haricinde ihtiyaç duydukları bir serbest zaman olgusu bulunmaktadır ve bu insan olmanın temel bir özelliğidir.

24

BoĢ zamanın bağımsız bir yaĢam alanı olarak algılanmasının tarihi aslında çok da eski değildir. Bağımsız bir boĢ zaman algısı daha çok modern döneme ait bir yapı olarak karĢımıza çıkmaktadır.

EndüstrileĢme ile birlikte bağımsız yaĢam alanlarının ortaya çıkması, iĢin zorunlu, eĢgüdümlü, kuralcı, örgütlü bir yapıya kavuĢması, çalıĢma haricindeki alanın da endüstriyel egemen ilkeler doğrultusunda dönüĢmesine olanak vermiĢtir (Aytaç,2002:232).Yine Aytaç‟a (2002:232) göre Taylorist / Fordist çalıĢma düzeninin sınır tanımaz yayılmacılığı, çalıĢma dıĢı alanı da kendi ölçeğinde disipline ederek rasyonel bir örgütsel iĢleyiĢe fırsat tanımaktadır. Webster ve Robins (1989:334) taylorizmin üretim kadar tüketimi de düzenlemekte, boĢ vakit ve tüketim etkinliklerinin Taylorcu kar/maliyet hesaplarına göre iĢlediğini ifade etmektedir. (Aytaç;2002:231-260) Peki boĢ zaman ve eğlence zamanıyla kimler ilgilenir? Bu soruya çok net bir Ģekilde verilecek cevap tabi ki herkestir. Günümüzde özellikle Amerika‟da U.S.A. Tarım Departmanı, Ağaçlandırma Servisi gibi kurumlar insanların ortalama ne kadar boĢ zamana sahip oldukları, bunu ne Ģekilde değerlendirdiklerine yönelik pek çok çalıĢmaya sponsorluk yapmıĢlardır. Bu alanda çalıĢan birçok yazarın ortak düĢüncesi „çalıĢmayı tam olarak ifade edemedikçe, boĢ zamanı tanımlandıramayız‟ yönündedir (Kando ve Summers;1971:310-327). Buradan yola çıkarak çalıĢma kavramı açıklanırsa; çalıĢma kavramının etimolojisini incelediğimizde, Batı dillerinde çalıĢma anlamına gelen “travail” ya da Romalıların çalıĢma kavramına karĢılık kullandıkları “labour” kelimeleri zahmet, yorgunluk, iĢkence, ızdırap gibi çağrıĢımlara sahip olduğu görülmektedir (Bozkurt;2000:15). ÇalıĢma kavramının tam bir tanımını vermek son derece zor olsa da -neyin çalıĢma sayılacağı toplumsal, kültürel koĢullar bunların nasıl yorumlandığı ile ilgili- çoğu sosyolojik araĢtırma çalıĢma kavramını Grint‟in (2005) ifade ettiği gibi bir ücret karĢılığı yapılan faaliyet olarak tanımlamaktadır.

ÇalıĢma modern çağda endüstrileĢmeye paralel olarak, toplumsal yaĢamda merkezi bir önem kazanmıĢtır. Pre-modern dönemde böyle bir önem söz konusu olmamakla birlikte, bir toplumsal bütünlükten de bahsedilememektedir. Bozkurt‟a (2000:20) göre pre-modern dönemde atadan kalma doğal yaĢama ritmine bağlı sezgisel bir hüner olan çalıĢma, modern dönemle yeni bir çehreye bürünmüĢtür.

25

Aytaç‟a (2002:233) göre çalıĢma, amaçlı bir dizi eylemliliği ve bunun için geçirilen süreyi kapsamaktadır. Bu eylemlilik çoğu kez, zorunluluk, bağlayıcılık, disipline olma, örgütsel normlara dayanma gibi formel bir yapılanmaya kadar dayanmaktadır (Aytaç, 2002:233). Bu ifadelerden de anlaĢılacağı üzere çalıĢmanın doğasında, bireyin kendi isteğine hükmeden bir zorunluluk/bağlayıcılık vardır. BoĢ zaman ise insanın kendine ayırdığı, özgür zaman olarak tanımlanabilir. Aradaki ayrım daha net bir Ģekilde ifade edilecek olursa, Applebaum (1997:50) modern çağda “boĢ zaman” kavramını çalıĢmaktan farklı olan zaman veya koĢul olarak açıklamaktadır. ÇalıĢma gerginlik, çaba, gayret, zahmet ve zorunluluk içerirken; boĢ zaman çabasız, gönüllü ve zevk vericidir (Bozkurt;2000:17).

Yine Savater (akt Bozkurt; 2000:17) çalıĢma ve boĢ zaman arasındaki temel farklılıkları Ģöyle açıklamaktadır:

“Çalışma bir amaca yönelik bir araç olarak görülür, oysa boş zaman kendi içinde

bir amaç olarak kabul edilir. Çalışma diğerleri için harcanmış zamandır, oysa boş zaman insanın kendi zamanıdır. Çalışmanın toplumsal olarak yararlı ve toplum için zorunluluk olduğuna inanılır, oysa boş zamanın tadı bireysel olarak çıkartılır. Çalışma, ödüllendirilir, oysa boş zaman kendi kendinin ödülüdür ve kendi kendini tatmin eder. Çalışma sıklıkla rutin ve yeksenaktır, öte yandan boş zaman bir özgürleşme ve tatildir, rutinden özgürleşmeye ve kendi içinde seçim yapmaya imkân sağlar. Endüstriyel çalışma başkalarınca örgütlenir, sıkı sıkıya programlanmış ve saatler tarafından düzenlenmiştir, oysa boş zamanda, insan işvereninden, zamanlamalardan, programlardan ve sistematikleştirmelerden kurtulmuştur. Çalışmayı, oyun ya da sanat gibi başka hoşa giden uğraşlardan ayırt etmenin en iyi yolu, “zorunluluk ilkesidir” (Savater; 2000:100).

26 Tablo 3 ÇalıĢma ve BoĢ Zaman Ayrımı

ÇALIġMA BOġ ZAMAN

Gerginlik, Zahmet, Çaba, Gayret Çabasız, Rahat, Zevk Verici

Zorlama, Zorluk Zorlamasız, Zorunlu değil

Amaca yönelik araç Kendi içinde bir amaç

Diğerleri için harcanmıĢ zaman Ġnsanın kendi zamanı

Toplumsal olarak yararlı, Toplum için

zorunlu Tadı, zevki bireysel olarak çıkartılır

Ödüllendirilir Kendi kendinin ödülü, Kendi kendini tatmin

eder

Sık, Rutin ve Yeksenaktır ÖzgürleĢme, Tatil, Rutinden özgürleĢmeye kendi içinde seçim yapma imkanı sağlar BaĢkalarınca örgütlenir, ProgramlanmıĢtır,

Saatler tarafından düzenlenir Programlama,Zamanlama, SistematikleĢtirme yoktur.

Zorunluluk içerir Gönüllülük içerir

Kaynak: Veysel, Bozkurt (2000:15-55)

Adam Smith‟in 1776 yılında yayımladığı “Ulusların Zenginliği” (2002) adlı eserinin sadece baĢlığı bile çalıĢmaya yüklenen anlam açısından ilkel ve ortaçağ döneminin baĢlarından nasıl ciddi bir kopuĢ olduğunu anlamanın hiç de zor olmayacağını ifade etmektedir. Bu dönemde çalıĢma saatlerinde kayda değer bir değiĢimi beraberinde getiren endüstri devriminde temel amaç üretimi arttırmak olduğundan, çalıĢanların sömürülmesi, elveriĢsiz durumlara maruz kalmaları sıkça yaĢanan davranıĢlar olmuĢtur (Juniu, 2000:70).