• Sonuç bulunamadı

1.1.12. Kamu Tercihi Okulu’nda Ekonomi-Politika Etkileşimi

1.1.12.1. Pozitif Kamu Tercihi Teorisi

1.1.12.1.1. Oylama Kuralları Teorisi

Özellikleri gereği, kamusal malların sağladıkları dışsal faydalar onlardan bedel ödemeden yaralanmayı mümkün kılmaktadır. Bununla beraber, kamu ekonomisinde hangi kamusal malın hangi öncelikle ve miktarla üretileceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Demokratik yönetimlerde halk hangi kamusal malın hangi öncelikte ve ne miktarda üretilmesi gerektiği kararına genel bir oylamayla katılabilir veya bu konuda kendi adına karar verecek temsilcileri seçerek tercihin yapılmasını sağlayabilir. Her iki durumda da oylama yöntemi kişisel tercihlerden toplumsal bir başka ifadeyle kamusal tercihe geçişi sağlayan bir araç olmaktadır2. Toplumsal tercihlerin tutarlı ve etkin gerçekleşmesini sağlayabilmek için çeşitli oylama kuralları

1 James M. Buchanan, “İktisat Politikası Anayasası”, Çev. Vural Fuat Savaş, Kamu Tercihi ve

Anayasal İktisat, , Edt. Aytaç Eker ve Coşkun Can Aktan, İzmir, 1991, s. 307.

2 Osman Demir, Nazım Öztürk, “Kamu Tercihinin Oylama Yöntemiyle Tespitinde Karşılaşılan

önerilmiştir. Bunlar genel olarak oy birliği ve oy çokluğu başlıkları altında incelenebilir. Ayrıca puanlı oylama kuralı ve nokta oylama kuralları bulunmaktadır.

i. Oybirliği Kuralı

Bu kural tüm seçmenlerin tercihlerinin toplanarak toplumsal tercihe ulaşma imkanını veren tek kuraldır. Bu kurala göre seçmenlerin tümü aynı görüşte olmalı yani aynı tercihlere sahip olmalıdır aksi taktirde karar almak mümkün olmaz. Dolayısıyla demokrasiler de bu şekilde bir karara varmanın zorluğu ortadır ve bu nedenle uygulamada nispi oybirliği kuralının geçerli olması gerektiği Wicksell tarafından öne sürülmüştür1. Buna göre bu kural oybirliğine yakın olan fakat küçük bir oranda azınlık oyunu (seçim sonucunu onaylamayanların oranını) ortaya çıkaran 3/4 veya 4/5 gibi bir çoğunluğun oyunu gerektirmektedir.

ii. Oy Çokluğu Kuralı ve Arrow’un İmkansızlık Teoremi

Oybirliği kuralının gerçekleşmesinin zorluğu nedeniyle günümüzde daha yaygın olarak görülen oylama kuralı oy çokluğu kuralıdır. Oy çokluğu kuralına göre en çok oyu alan alternatif seçimi kazanır. Bu kural pratik olmasının yanı sıra çoğunluğun tercihinin azınlık tarafından bloke olmasını engeller2. Oy çokluğu kuralının başlıca uygulama türleri şunlardır:

Mutlak Çoğunluk Kuralı: Seçmen oylarının yarısından bir fazlasını alan alternatif seçimi kazanır.

Kaliteli Çoğunluk Kuralı: Seçmen oylarının 3/4’ünü veya 2/3’ünü alan alternatif seçimi kazanır. Bu durumda Wicksell’in önerdiği nispi oy birliği kuralına yaklaşılmış olunmaktadır.

Nispi Çoğunluk Kuralı: Bu kurala göre tüm oylar birbirine göre oranlandığında en fazla oyu alternatif seçimi kazanır.

Bireysel tercihlerden toplumsal tercihlere ulaşabilmek için oy çokluğu kuralının uygulanması durumunda, oy çokluğu kuralının etkinliğini bozan bazı engeller ortaya çıkmaktadır. Kenneth Arrow hangi şartlarda tutarlı toplumsal tercihlere ulaşılamadığını belirlediği beş varsayım altında açıklamış ve söz konusu

1 Orhan Şener, Kamu Ekonomisi, 5. Baskı, Beta Basım Yayım, İstanbul, 2001, s. 151.

varsayımların gerçekleşmesi durumunda bir oylama paradoksunun yaşanacağını belirtmiştir. Bu varsayımlar1,

a. Toplumda üç birey bulunmaktadır. Bireysel sıralamalar ile toplumsal sıralamalar arasında olumlu ve rasyonel bir ilişki mevcuttur.

b. Bireylerin sıralama yapacakları en az üç alternatif bulunmaktadır. c. Sıralamanın dışında kalan alternatif bağımsızdır.

d. Bireyler oylama sırasında serbestçe hareket edebilmektedirler.

e. Alternatiflerden herhangi birinin seçilmemesi durumunda diğer alternatifler arasında sıralama biçimi değişmemektedir.

Bu varsayımlar bireysel tercihlerden toplumsal tercihlere ulaşmak için gerekli koşullardır. Ancak Arrow çoğunluk kuralının gerçekleşmesi durumunda söz konusu varsayımların gerçekleşmeyeceğini ve tutarlı – rasyonel kamusal karar alınamayacağını belirtmiştir. Arrow’un teorisi bir örnek yardımıyla açıklanabilir2, A, B ve C olmak üzere üç bireyden oluşan bir toplumda, bireylerin X, Y ve Z alternatifleri arasındaki tercih sıralaması aşağıdaki gibidir:

A B C

1. Tercih X Y Z

2. Tercih Y Z X

3. Tercih Z X Y

Bireylerin tercih sıralamasında önce Z, sonra X ve daha sonra Y alternatifi dışarıda bırakılarak ikili tercih yapılmaktadır. Buna göre A, B ve C’nin bireysel tercih sırlaması bireysel tercihlerden ulaşılan toplumsal tercih sıralaması şu şekildedir:

1 Coşkun Can Aktan, Dilek Dileyici, “Kamu Ekonomisinde Karar Alma ve Oylama Yöntemleri”,

Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat Dergisi, Sayı:1, İzmir, 2001, s. 102.

2 Coşkun Can Aktan, Dilek Dileyici, “Kamu Ekonomisinde Karar Alma ve Oylama Yöntemleri”,

A B C Toplumsal Tercih Z Alternatifi Dışarıda Bırakıldığında XY YX XY XY  X Alternatifi Dışarıda Bırakıldığında YZ YZ ZY YZ  Y Alternatifi Dışarıda Bırakıldığında XZ ZX  ZX  ZX 

Toplumsal tercih sıralamasına, her bir alternatif dışarıda bırakıldığında bireylerin çoğunluğu tarafından tercih edilen sıralama seçilerek ulaşılmıştır. Bununla beraber toplumsal tercih sıralamasında bir tutarsızlık söz konusudur. Tercihlerde geçişlilik özelliği gereği X’in Y’ye; Y’nin de Z’ye tercih edilmesi durumunda X’in Z’ye de tercih edilmesi gerekir. Oysa tam tersi bir sonuca ulaşılmış ve Z, X’e tercih edilmiştir. Bu çelişkiye Arrow Paradoksu denilmektedir. Ayrıca tercih sıralamasında her üç alternatif de bireylerden aynı puanı almıştır. İkili sıralama dikkate alındığında X, A ve C tarafından; Y, B ve A tarafından; Z ise C ve B tarafından toplam oyların 2/3’ünü alarak seçilmektedir. Böylece hiçbir seçeneğin seçilememesi söz konusu olmaktadır. Bireylerin tercihleri bu şekilde çeşitlilik gösterdiğinden sıralama konusunda uzlaşmaları mümkün değildir. Bu duruma çok zirveli tercih sıralaması denilmektedir. Çok zirveli tercih sıralamasında bireylerin tek bir tercih üzerinde anlaşamamalarına dönemsel çoğunluk denir. Dönemsel çoğunluk sorununu Arrow’dan önce ortaya koyan Condorcet, bu sorunun giderilmesi için Condorcet ölçütü olarak adlandırılan seçeneklerin ikişer ikişer oylamaya sokulmasını önermiştir. Fakat bu öneri çözüm için her zaman geçerli olamamaktadır.

Arrow ise bu sorundan kurtulmanın yolu olarak bireylerin tek zirveli tercihlere sahip olması gerektiğini belirtmiştir. Ancak bu koşulun gerçekleşmesi için bireylerin uzlaşması gerekmektedir. Yukarıdaki örnekte bireylerin Y’nin en kötü seçenek olmadığı konusunda uzlaşmaya varması durumunda toplumsal tercih sıralaması;

YZ ZX YX

şeklinde olacaktır. Bu durumda artık tercih sıralaması oluşturulabilir. Buna göre, Y ZX şeklinde bir tercih sırlaması elde edilir.

iii. Puanlı Oylama Kuralı

Bu yöntemde her bireyin belirli bir oyu bulunmaktadır ve bu oyları seçenekler arasında her alternatife en az bir oy vermek koşuluyla istedikleri gibi dağıtmaktadırlar. Oylama sonucunda en fazla oyu alan alternatif seçimi kazanmış olur1.

iv. Nokta Oylaması Kuralı

Bu yöntem puanlı oylama kuralına benzemekte fakat farklı olarak bireylerin alternatiflere hiç oy vermeme hakkı bulunmakta ayrıca toplam oy sayısı puanlı oylama sisteminden oldukça fazladır. Yine en fazla oyu alan alternatif seçimi kazanmış olmaktadır2.