• Sonuç bulunamadı

OSMANLI DÖNEMİNDE KOSOVA’DAKİ EĞİTİME KISA BİR BAKIŞ

B. ORTA VE YÜKSEK SEVİYEDEKİ EĞİTİM KURUMLARI

II. OSMANLI DÖNEMİNDE KOSOVA’DAKİ EĞİTİME KISA BİR BAKIŞ

Kosova’nın Osmanlı tarihine girişi I. Kosova Savaşı ile başlar. Bu tarihte zafer kazanılmış olsa da dönemin padişahı I. Murad’ın muharebe meydanındaki şehadeti ve arkasından gelen Fetret Devri ile birlikte Kosova’da Osmanlı’nın hakimiyeti sağlaması Fatih Sultan Mehmed dönemine tekabül eder. Ancak Osmanlı tarzı eğitim bölgedeki beyler sayesinde daha evvel başlamıştır. Kosova’da klasik dönemdeki Osmanlı eğitim anlayışına uygun bir şekilde genelde cami bitişiğine inşa edilen ve bânînin ismini taşıyan medreseler ile genellikle mualliminin ismini taşıyan mektepler inşa edilmiştir.

Tanzimat ile birlikte eğitim alanında Osmanlı topraklarının hemen hemen her yerinde büyük bir atılım gerçekleşmiş Kosova vilâyeti de baş sıralarda bu durumdan faydalanmıştır. Yeni mekteplerin her biri öncelikli olarak Kosova vilâyetinde de kurulmuştur. Kurulduğu dönemde 25 vilâyette bulunan maârif meclislerinden biri de Kosova’dadır. Bütün bunlara rağmen bölgenin merkeze olan uzaklığı, farklı kimliklerin kışkırtmalarına, karışıklığa açık topraklar olmasının dezavantajları eğitim alanında da fark edilmektedir.

Osmanlı klasik dönem eğitim kurumlarının iki ana unsurundan sıbyan mektepleri genellikle cami ve mescitlerin yanına müstakil olarak zengin kişiler, paşalar, ağalar beyler tarafından yaptırılmıştır. İlk kez 16. yüzyılın başında ortaya çıkan mektepler 1891 yılına kadar İslâm mektebi adı altında toplandığından tam bir sayı verilememektedir.

Bu mekteplerde başlarda belli şartları taşıyan iyi eğitim almış kişilerce eğitim verilse de sonraları imam, müezzin ya da medrese bitirenlerin muallimlik yaptığı kurumlar olmuştur. Talebe miktarının fazla olduğu yerlerde muallimin yanında halife diye adlandırılan yardımcılar da bulunur. Muallimlerin sabit bir geliri olmayıp genelde onlara tahıl, un olarak ödeme yapılırdı. Çocuk anne-babasının uygun gördüğü zamanda

156 Unat, age, s.49-57.

37 mektebe başlayıp burada elifbâ, Kur’ân-ı Kerim, ilmihal, dört işlem dersleri alırdı.

Dersler sabah başlar, öğleye kadar ara vermeksizin devam eder ancak öğle yemeği ve namaz için ara verilirdi157.

Klasik dönemde Osmanlı’nın en önemli eğitim kurumu olan medreseler fethin hemen ardından inşa edilmeye başlamıştır. İlk medrese Üsküp fatihi payesi verilen Paşa Yiğit’in oğlu İshak Bey’in yaptırdığı ve kendi adını taşıyan medrese, cami ve imaretle birlikte kurulmuştur158. Bundan başka yine 15. yüzyılda Üsküp’te inşa edilen İsa Bey Medresesi de İshak Bey Medresesi ve birçok Osmanlı medresesi gibi bânîlerinin kurduğu vakıflarca idare olunmaktadır159.

1879 yılında Kosova’da 32 adet medrese bulunurken160 bu sayı 1893 yılında 35’e161, 1900 yılında 39’a ulaşmıştır. Kosova’da 1900 yılında kadar faaliyet gösteren medreseler; Cami-i Cedid, Saat Mahallesi, Bolazade, Osman Çavuş, Sinan Bey, Tekke-i Zir, Cami-i Kebir, Cami-i Cedid, Mustafa Bey, Bayram Paşa, Evsat, Debbağ Şahin, Mustafa Paşa, Nabi, İshakiye, İbn Kocacık, Kebir Mehmed Çelebi, Muradiye, İbn Şahin, Mehmed Bey, Sultan Selim, Pir Nazır, Gazi İsa Bey (Mitroviçe), Gazi İsa Bey ( Vulçıtrın), Çarşı Cami, Cami-i Atik, Dobrican, Cami-i Şerif, Altun İlim, Atik Mahallesi, Celaleddin Paşa, Mehmed Paşa, Sinan Paşa, Saraçhane, Terzi Mahallesi, Saat, Köprü, Büyük Mahalle, Cami-i Cedid (Preşova) medreseleridir162.

Medreselerin çoğu dini eğitim vermektedir. Örneğin Prizren’deki Mehmed Paşa Medresesi Kosova’nın bilinen ilk ilahiyat fakültesidir. Eğitimi 2-3 yıl süren medreselerde talep edenler 30 yıl aynı yerde eğitime devam edebilmektedir163

Ayrıca Kosova’da bir dönem yaşayan İsmail Hakkı Bursevî ve ömrünü burada tamamlayan Âşık Çelebi, Veysî, gibi ulema sayesinde Balkan toprakları ilim merkezi olma şerefini her zaman muhafaza etmiştir.

157 Mücahit Asımov, “Kosova Salnâmelerinde Yazıldığına Göre Kosova Vilâyetindeki Mektepler”, Çevren Dergisi, sy.30, Priştine: Rilindya Matbaası, (1981), s.27-30.

158 Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mi‘mârisinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri, c.II, İstanbul: Baha Matbaası, 1972, s.557-559.

159 Mustafa Özer, Üsküp’te Türk Mimarisi (XIV.- XIX. Yüzyıl), Ankara: TTK Yay., 2006, s.291.

160 KVSR, 1296, s.124-127.

161 KVSR, 1311, s.224-227.

162 SNMU, 1318, s.1510-1513.

163 Yaşar Recepagiç, “Bugünkü Yugoslavya Topraklarında 1912 Yılına Değin Türk Okullarının Gelişimi ve Niteliği”, Çevren Dergisi, sy.62 (1987), s.15-17.

38 Araştırmamızın konusu dönem içerisinde Osmanlı Devleti birçok bakımdan zor durumdadır. Hem elindeki toprakları korumak hem de buraları mamur bir hale getirmek belli bir bütçeyi gerektirmekte ancak vilâyetlerin bütçeleri daha çok askerî alanlarda harcanmaktadır. Örneğin vilâyetin 1877 yılında 16.065.480 kuruşluk giderlerinin neredeyse yarısı olan 7.029.011 kuruşu zabtiyeye, 306.764 kuruşu eğitime harcanmıştır164. Yaklaşık 20 yıl sonra 1896 yılında 43.288.464, 20 kuruş olan giderlerden 25.105.089, 20 kuruş nizamiyeye, 4.300.594 kuruş jandarmaya 385.808, 38 kuruş ise eğitime aktarılmıştır 165. Her türlü olumsuzluğa ve Balkan topraklarındaki karışıklıklara rağmen bilhassa Üsküp’te modern eğitim veren mektepler de açılmıştır.

- 1889 Üsküp İdâdîsi166

- 1893 Üsküp Askerî Rüşdiyesi167 - 1895 Hamidiye Sanâyi Mektebi

- 1900 Dâru’l-muallimin bunların en önemlileridir.

1879 yılında hukuk fakültesi ve eğitim fakültesi gibi üniversite formunda kurumlar açılması kararı168 Osmanlı’dan çok sonra bir üniversiteye kavuşan Kosova için kayda değer bir projedir.

164 KVSR, 1296, s.117.

165 KVSR, 1314, s.748-749.

166 Mahmud Cevad İbnü’ş-Şeyh Nâfi, Maârif-i Umumiye Nezareti Tarihçe-i Teşkilat ve İcraatı, c.I, İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1338, s.265’te 1891 yılında kurulduğunu aktarır.

167 İ.Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi Yıldız Albümü 779-92-11’de açılışı H. 1316 (1898) olarak verilmiştir.

168 Ebubekir Sofuoğlu, Kosova’da Osmanlı Asırları, İstanbul: Uluslar arası Kalkınma ve İşbirliği Derneği Kültür Yay., t.y., s.16-18.

39 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KOSOVA MERKEZİNDE EĞİTİM-ÖĞRETİM

40 I. PRİŞTİNE SANCAĞI

Priştine sancağı güneyinde Üsküp sancağıyla, doğusunda ve kuzeydoğusunda Sırbistan, kuzeybatısında Yenipazar sancağı batısında İpek, güneybatısında Prizren sancaklarıyla çevrilidir. Vilâyetin merkez kazası Priştine ise Üsküp’ün 80 km.

kuzeybatısında, Selanik demiryolu hattının 10 km. doğusunda güzel bir mevkidedir 169. Hunlar, Semadyalılar ve Ostrogonlar’ın istilalarına maruz kalan Priştine, en son Romalılar’ın eline geçmiştir170. I. Kosova Savaşı’nda Osmanlı Devleti tarafından fethedilmiş ancak yönetimi Osmanlı idaresine geçen Sırp Krallığı’na iyi niyet göstergesi olarak bırakılmıştır171. Bu bölgedeki diğer yerler gibi Priştine’ye Osmanlı’nın tam hakimiyeti II. Mehmed (Fatih) tarafından 1455 yılında gerçekleşmiş, Fatih burada kendi adına bir cami yaptırarak egemenliğini ilan etmiştir172.

Kosova vilâyetinin kuruluş tarihini 1877 olarak kabul edersek Priştine vilâyetin ilk merkezidir ve 1888’e kadar vilâyet merkezi olarak kalmıştır173. Priştine sancağı 1879 yılında merkez Priştine, İpek, Vulçıtrın, Gilan ve Preşova kazalarından oluşmaktayken174, 1883 yılında İpek sancak merkezi olarak Priştine’den ayrılmış175, 1885’ten sonra önceleri Yenipazar sancağı idaresinde olan Mitroviçe kazası sancak sınırlarına katılmıştır176.

1879 yılında Priştine’nin nüfusu kazaları dahil 43.055 Müslüman, 28.091 Hristiyan, 50 Yahudi, 3.926 Kıbti olmak üzere 75.122 iken177, 1900 yılında toplam nüfus 211.114’e yükselmiştir178.

A. PRİŞTİNE MERKEZİNDE EĞİTİM-ÖĞRETİM