• Sonuç bulunamadı

OSB’lerinin Mevcut Durumu ve Çevre Sorunları

A. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMLERİNİ UYGULAMA GEREKLERİ

2. Ulusal Zorunluluklar

2.1. OSB’lerinin Mevcut Durumu ve Çevre Sorunları

Ülkemizde 1950 yılından itibaren artan sınai üretimle birlikte, işletme sayısında ve büyüklüklerinde ve çevre kirlenmesinde bir artış söz konusudur.

1927 yılında yapılan sanayi sayımında, ülkemizde üretim yapan 65.245 işyerinin, sadece 2052’si 10’dan fazla işçi çalıştıran imalat sanayi işletmesidir.

Bu işletmelerdeki sektörel ağırlığı, gıda, tütün, deri tekstil, ağaç ve maden işleme sanayileri oluşturmaktadır.531 DİE Türkiye İstatistik Yıllığı verilerine göre, 1950 yılında yapılan sanayi sayımında, sanayi işletmelerinin sayısı 32 331, çalışanlarının 335.756’dır. Büyük işletmelerin toplam içindeki payı ise % 3,2 dir.

Bu sayılar, 1964 Sanayi ve İşyerleri Sayımına göre, imalat sanayi işyeri sayısı 160.771, çalışanların sayısı ise 694.472 şeklindedir. İşyeri toplamı içindeki büyük işletmelerin oranı % 18.74 tür. 532

529 Ömer Dinçer, Yahya Fidan, İşletme Yönetimine Giriş, 3. Baskı, Beta Basım ve Yayım, Dağıtım A.Ş. ,1997, s.65-67.

530 Esra Nemli,(2000),a.g.e., 170.

531 Çağlar Keyder, Dünya Ekonomisi İçinde Türkiye, Yurt Yayınları, Ankara, 1982, s.78-81;

Orhan Türkdoğan, Türkiyenin Sanayileşmesi, Devlet Yayınları, Ankara,1981,s.456-458.

532 Esmeray Alacadağlı, Sanayileşen Türkiye ve Çevre Kirliliği, TODAİE Kamu Yönetimi Yüksek Lisans Programı, Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi, Ankara, 1997, s.10-14.

1960’lı yıllar sonrasında tüketim malları (gıda, içki, dokuma, giyim gibi) üretiminin toplam imalat sanayi içindeki payı azalırken, ara mallarının (kimya, petrokimya, petrol ürünleri gibi) ve yatırım mallarının (madeni eşya, makine, tarım makine ve araçları, elektrikli makineler ve benzerleri) payı artmıştır.533

Sanayideki bu değişim, işletme ölçekleri, atık kompozisyonları açısından çevreye farklı etkileri olan ve çevresel planlama gerektiren değişimlerdir.534 Sınai üretim sürecinde, üretimde bulunan sektöre ve üretim cinsine bağlı olarak kirletici parametreler ve kirlilik özellikleri farklıdır. Bir petrol rafinerisi ile bir un fabrikası aynı kirletici özelliklere sahip değildir.535

DİE’ce yapılan 1997 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımına göre imalat sanayi işyeri sayısı 203.546, çalışanların sayısı ise 1.687.298’dir. 2001 Türkiye İstatistik Yıllığı verilerine göre 2000 yılı imalat sanayi işyeri sayısı 196.700, çalışanların sayısı ise 1.527.624’dür.536

Bir süreci yansıtan ve rakamlarla ifade ettiğimiz bu durum, ekonomik ve teknolojik değişim dinamiklerinin sonucu olarak ortaya çıkan ve 1980’li yıllardan beri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tümünde yaygınlaşarak varlığını duyuran “küçük ve orta boy işletmeler ile girişimcilik akımının,”537 (ekonomideki kötüye gidişin bir sonucu olarak 2000 yılındaki küçülme dışında) ülkemizde de genel kabul gördüğünün ve giderek arttığının bir göstergesidir.

İmalat sanayiinde 1-250538 arası işçi çalıştıran ve OSB uygulamasının temel objesi olan işletmeler 1997 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımına göre,

533 Serdar Şahinkaya, “Sermaye Birikimi, Sınai Birikim ve İmalat Sanayii”, 3. İzmir İktisat Kongresi Sektörel Gelişme Stratejileri, DPT Yayınları, Ankara,1993, s.114.

534 DPT, Çevre Sorunları, Sanayi İle İlgili Çevre Sorunları Alt Komisyon Raporu, Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ÖİK Raporu, DPT Yayınları, Ankara, 1979, s.12-13.

535 Füsun Şengül, Organize Sanayi Bölgelerinde Çevre Sorunları ve Çözümleri Projesi Tanıtım Toplantısı, 18 Kasım 1994, TOBB Yayınları, Ankara, 1994, s.27.

536 DİE, Türkiye İstatistik Yıllığı, DİE Yayınları, Ankara, Ağustos 2002, 318-319.

537 DPT, Sanayi Politikaları Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı OİK Raporu, DPT Yayınları, Ankara, 2000, s.85

538 Ülkemizde kabul gören kriterlere ve bu konulardaki düzenlemelere göre, büyüklükleri açısından bu işletmeler küçük ve orta ölçekli işyerleri olarak tanımlanmaktadır.

imalat sanayiindeki toplam işletme sayısının % 99.5’ini, istihdamın % 63.5’sini, katma değerin % 32.3’ünü oluşturmaktadır.539 1997 yılı için bu değerler, 8.BYKP ÖİK Raporunda "işyeri sayısının % 91.5’ini, istihdamın % 46.01’sini, katma değerin % 27.57’sini oluşturmuşlardır"540 olarak verilmekte, Johannesburg Zirvesi'ne yönelik hazırlanan Sürdürülebilir Kalkınma Ulusal Raporu"nda ise işletme sayısının % 99.5’ini, istihdamın % 54’ünü oluşturuldukları541 belirtilmektedir.

İmalat sanayiinde işyeri sayısı, istihdam açısından en büyük paya sahip en ilk üç sektör büyüklük sırasıyla, tekstil, makine ve gıdadır. GSMH ve yaratılan katma değer söz konusu olunca kimya sanayi, yaratılan katma değer açısından birinci, GSMH açısından üçüncü sıraya yerleşmektedir. İmalat sanayiinde ihracat payı en büyük sektör de tekstildir. Onu yine makine ve gıda izlemektedir. 542

Sanayideki gelişmeyle birlikte, ülkemizde etkilediği ve tahrip ettiği alan, canlı, doğal kaynak sayısı giderek artan bazı çevre sorunlarının ortaya çıktığı ve son yıllarda bazı yörelerde bu sorunların yarattığı çevre tahribi ve kirlenmelerin doğal ve insan yaşamının taşımayacağı tehlikeli boyutlara ulaştığı da gözlenmektedir.543 Bu konuda yapılan çalışmalar bu sorunların, sanayinin büyüklüğünden değil, bilinçsiz bir biçimde planlamasından, daha doğrusu planlama ve yer seçimi hatalarından kaynaklandığını 544 sanayideki gelişme ve değişimlere göre önlem alınmadığını ortaya koymaktadır.

Daha önce OSB’nin kuruluşu, yerleşim yerlerinin seçimi ile ilgili bölümde değinildiği üzere; sanayileşme ile birlikte ekonomik sistemin gereği olarak oluşan yeni toplumsal mekansal sistemlerin, sağlam temellere oturtulabilmesi545 ve toplumun temel nitelikteki dönüşümlerinin, çevre-doğa ilişkisini kurabilecek

539DİE, 1997 Türkiye İstatistik Yıllığı; DPT, Sanayi Politikaları ÖİK Raporu, s.84-85.

540 DPT, (2000),Sanayi Politikaları Sekizinci ..OİK..a.g.e., s.34.

541 ÇB,UNDP, Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Ulusal Raporu 2002, s. 149.

542 DPT, (2000)Sanayi Politikaları Sekizinci Beş Yıl...OİK...age, s.28-43

543 DPT, (1979), a.g.e. , Dördüncü Beş Yıllık ..., , 6-9 .

544 İlkay İzer, Sanayi ve Çevre Konferansı, TÇV Yayını, Ankara 1986, 213.

545 Çetin Göksu, (1982), a.g.m, s.5.

şekilde planlaması ve yönetilmesi için, konuya bütünsel(bütünleşik) yaklaşabilmek ve planlama aracını amaca uygun kullanabilmek gerekmektedir.

OSB’leri, “yerleşim ve çevre kirlenmesi konularına disiplin getirilmesi aşırı kentleşme ve nüfus problemlerinin çözülmesi”546, “sanayileşmenin çevre sorunlarına yol açmayacak veya bu sorunları en düşük tutacak şekilde gerçekleştirilmesi ve yatırımların yönlendirilmesi amacıyla”547 ülkemizde de uygulanan bir modeldir. Batılı toplumların aksine, ülkemizde, sanayinin düzenli yerleşmesini ve gelişmesini sağlamak amacıyla oluşturulan OSB veya KSS’lerinde sanayi arsaları yer bölümleri sanayicilere satış yoluyla devredilmektedir. Bu durum kentlerde OSB istemlerini kamçılamakta ve artırmaktadır.548

DPT tarafından hazırlanan yer seçimi kriterlerine göre, OSB’nin konumu itibarıyla tarım arazilerini, hava, su, toprak ve canlı kaynaklarını olumsuz etkilememesi gerekir.549 Ancak, TBMM Araştırma Komisyonu Raporu ve çevreyi koruma ve geliştirmekten sorumlu Çevre ve Orman Bakanlığı’nın saptamaları;

OSB’nin yer seçimine gereken özen gösterilmediği için su, toprak, hava, doğal kaynaklarımızın tahrip edildiği yönündedir.550 OSB’nin yarattığı kirlilik ile ilgili mevcut veriler de bunu doğrulamaktadır. Örnek vermek gerekirse1989’da bir tona yaklaşan balık ölümüne sahne olan Gediz’e Manisa OSB’nin atıkları deşarj edilmektedir. Ergene nehri Çerkezköy OSB’nin tekstil, makine ve diğer sanayi işletmelerinin atıklarıyla kirlenirken, Bursa OSB Nilüfer çayını kirletmektedir.

Göllerimiz ve denizlerimiz için de durum pek farklı değildir.551 Acı Göl, Denizli Çardak OSB’nin, Burdur Gölü, Burdur OSB’nin tehdidi altındadır.552 Ülkemizdeki akarsuların birçoğu, denizlerimiz, göller, topraklarımız kirlenmiş ve ekolojik taşıma kapasiteleri aşılarak gelişme kapasiteleri ortadan kalkmıştır.

546 TÇV, Türkiye’nin Çevre Sorunları 95, s.353.

547 TUBİTAK, 1992 Sonuç Raporu 5.i 1993

548 Ruşen Keleş, Kentleşme Politikası, 4. basım, İmge Kitabevi,Ankara, 1997,s.440

549 DPT, OSB Yatırım Kararı, Yer Seçimi, İmar Planlama ve Esasları, age,s.3

550 TBMM, 10/6 sayılı Meclis Araştırma Raporu, s.144

551 DPT, Su Havzaları Kullanımı ve Yönetimi ÖİK Raporu, s.46-48.

552 Cumhuriyet Gazetesi, 12 Temmuz 2003, s.6

OSB’nin mevcut durumunu anlatırken belirtildiği gibi;1961 yılında başlatılan uygulama çerçevesinde Sanayi Bakanlığı 2004 yılı verilerine göre, 18.137 ha alan üzerinde toplam 76 OSB kurulmuştur. Bu rakamlara Bakanlık kredisi kullanmadan yapılan OSB dahil değildir. 2004 yılı Yatırım Programında;

yeralan toplam 57 adet OSB projesinden553 mevcuttaki eksikliklere karşın sadece ikisi çevre yönetimine yönelik olarak tasarlanmıştır.

Biten ve devam eden Organize Sanayi Bölgelerinin büyüklüğü 50 hektar ile 1850 hektar arasında değişmekte olup, bazı yerlerdeki organize sanayi bölgeleri; deri, besi, plastik, kimya, mermer, haddeciler, tekstil boyahaneleri, boya ve vernik, gıda, sera, otomotiv yan sanayi, makine ve imalat gibi “ihtisas sanayi bölgeleri” olarak planlanmıştır.554

Sanayi Bakanlığı’nın 2004 yılı verilerine göre mevcut 76 OSB’de toplam 11.477 işyeri yer almaktadır.555 Yine Nisan 2003 verileri ile mevcut 358 KSS sitesinde 82.797 işyeri bulunmaktadır. Proje halinde ve devam eden KSS tamamlandığında KSS sayısı 425’e, işyeri sayısı 101.533’e ulaşacaktır.556 DİE 1997 yılı rakamlarıyla 203.546 olan imalat sanayi işyeri sayısını dikkate aldığımızda bile halen, imalat sanayiinde yer alan işletmelerin % 50’si organize edilememiş ve mekansal düzenlemenin içinde yer almamıştır. OSB ve KSS şeklinde organize edilen işyerlerinin mekansal düzenlenmesinde ise, çevresel etkenler, doğal kaynakların sürekliliği gibi kriterler, bizzat bu işe onay veren, planlayan makamlarca da kabul edildiği üzere, dikkate alınmamıştır.557

DİE 1997 Türkiye İstatistik Yıllığı verilerine göre; imalat sanayiinde faaliyet gösteren toplam 2548 işyerinde yapılan bir araştırma sonucunda, arıtma tesisi olan işyeri sayısı 502 olarak saptanmıştır. Arıtılmaksızın sanayiden atılan atıksu miktarı 727.403.806 m3 tür. Arıtılarak sanayiden atılan atıksu miktarı

553 <<http://www.sanayi.gov.tr/webedit/gozlem.aspx?sayfano=1868 >> (26.4.2004)

554 Sanayi Bakanlığı Verileri ,Nisan 2004, Ek-1 ve Görüşme Notları

555 Sanayi Bakanlığı Yerbölümü, Üretim, İstihdamVerileri, Nisan 2004.

556 Sanayi Bakanlığı Verileri, Nisan 2003.

557 DPT, Sanayi Politikaları Sekizinci Beş.. OİK, a.g.e., s.100; DPT, Sekizinci Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ÖİK, Raporu, Çevre, DPT Yay., Ankara, 1994, s.68-69; UÇEP, a.g.e., s.40;

Görüşme Notları.

149.321.263 m3 tür. Ön arıtma sonrası atılan 53.885.021 m3 tür. Bu rakamlara bakıldığında arıtma tesisi olan işyeri sayısı veri toplanan işyerinin beşte biri kadar olup, arıtılarak atılan suyun beş katı su arıtılmadan alıcı ortama bırakılmaktadır. Yine bu istatistiklere göre, bu işyerlerinden sadece 12 tanesinde gelişmiş arıtma tesisi bulunmaktadır ve bu arıtma tesisinde arıtılan toplam atıksu 56.178.715 m3 tür. Fiziksel, kimyasal, biyolojik her tür arıtma yapılarak atılan su miktarı ise, toplam arıtılan suyun %9,8 idir.558

DİE ve Çevre ve Orman Bakanlığı kaynaklarından (katı atıklarla ilgili güncel veriler oldukça sınırlıdır.) sağlanan verilerden, DİE'nce toplam 55 OSB'nde atıklarla ilgili yapılan bir çalışmanın verilerine göre; 46 OSB'nin evsel katı atık miktarı 2.678.415, endüstriyel katı atık miktarı ise 103.975 ton/yıldır.559 Çevre ve Orman Bakanlığı’nca 31 ilde 762 sanayi kuruluşu ile yapılan bir çalışmada ise bu kuruluşların %45’inin katı atık kirliliği yarattığı saptanmıştır.560

Sürdürülebilir Kalkınma Ulusal Raporu"na göre; Türkiye'de imalat sanayii tarafından yılda 13.2 milyon ton atık üretilmektedir. Türkiye'de imalat sanayii üretiminden kaynaklanan atıkların; %41'i metal, %27 gıda, %14 kimya, %5 makine ve diğer, %3 kağıt ve orman, %9 taş toprak, %1 tekstil sektöründen kaynaklanmaktadır. İmalat sanayii atıklarının %57'si bertaraf edilmektedir.

Bertaraf edilen atıkların %30'u belediye çöplüklerinde, %70'i ise düzensiz ve denetimsiz olarak uzaklaştırılmaktadır.561

Daha önce arıtma tesisileri ile ilgili bölümde değinildiği gibi; varolan 76 OSB’nde belediyenin arıtma sistemine bağlananlar da dahil 23 atıksu arıtma tesisi vardır. 76 OSB 56 ile dağılmış iken, bu illerin 13’ünde atık arıtma tesisi bulunmaktadır. 43 ilde (%76,79) arıtma tesisi bulunmamaktadır. Proje halindekiler dahil edilse bile (o zaman arıtma tesisi sayısı 32 olacak) ülke

558 DİE, 1997 Türkiye İstatistik Yıllığı, DİE Yay., 1997, Ankara, s.179

559 DİE, Yayınlanmamış Veriler, Resmi Başvuru İle Ücreti Karşılığı Talep Edilerek İlgili Birimden Alınmıştır.

560 Mustafa Şahin, (2000),a.g.e., s.86.

561 ÇB,UNDP, Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Ulusal Raporu 2002, s. 157

genelinde OSB olan illerin çoğunda (36ilde) %64,3’ünde, arıtma tesisi bulunmamaktadır.

OSB’nde arıtma tesisleri 1990’lar sonrasında kurulmuş olup, ilk arıtma tesisi İstanbul-Tuzla OSB’de 1992 yılında faaliyete geçmiştir.562 OSB’nde sanayi parsellerinin tahsisinde peysaj planlama ve çevre düzenleme projelerinin bulunmasına yönelik uygulamalar da 1990 sonrasında başlamıştır.563 Bilindiği gibi, ÇED Yönetmeliği 1993 yılında yürürlüğe girmiştir.564 OSB Kanunu ve Çevre Denetimi gibi yönetmeliklerin yürürlüğe giriş tarihi ise 2000 ve sonrasıdır.

Çevre ile ilgili ölçünlere uyum, yasalarla belirlenen sorumlulukların yerine getirilmesi ve uluslararası ticaret açısından önemli olan ÇYS uygulamalarına 1990 sonrasında başlanmış ve ilk belgelendirme 1991 yılında yapılmıştır.565 KALDER'den alınan verilere göre ise ilk belgelendirme 1993 yılında yapılmış olup, bu belgelerin biri tekstil diğeri makine imalat sektörüne aittir. Bu listeye göre toplam 135 firmanın ISO 14000 belgesi olup bunun dokuz tanesi Ankara'da faaliyet göstermektedir.566

ÇYS uygulamalarını teşvik amacıyla devletçe alınan bazı önlemler vardır.

Bunlardan biri olan, "İhracata Yönelik Devlet Yardımları Kapsamında Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" ile (DTM'nin 97/5 sayılı) işletmelerin uluslararası pazarlarda çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik olarak varolan teknik mevzuata uymalarını sağlamak üzere devlet desteği verilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca akredite edilmiş kurumlardan veya TSE'den, ÇYS, kalite belgeleri veya CE işareti almaları halinde yaptıkları harcamalarının bir kısmı karşılanacaktır (en fazla %50'si).567

562 DİE, Yayınlanmamış Veriler, Ocak 2004. Resmi başvuru ile ücreti karşılığı talep edilerek ilgili birimden alınmıştır.

563 Sanayi Bakanlığı Görüşme Notları, Ekim 2002.

564 Resmi Gazete, 7.2.1993 tarih ve 21849 sayılı.

565 ÇB,UNDP, a.g.e.,s. 158.

566 KALDER ISO 14000 Belgeli Firmalar Listesi ,Ekim 2003.

567 Özden Ergün, Avrupa Birliği Çevre Etiketi, DTM İGEME Yay., Ankara,1999, s. 8.

2.2. Yasal Zorunluluklar