• Sonuç bulunamadı

Ölçek Ekonomileri; Birarada Olmanın Doğurduğu Ekonomiler Sanayi kuruluşlarının yer seçiminde belirleyici olan bir diğer önemli nokta

A. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN KURULUŞ AMAÇLARI VE GELİŞİMİ

1. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN KURULUŞ AMAÇLARI

1.3. Ölçek Ekonomileri; Birarada Olmanın Doğurduğu Ekonomiler Sanayi kuruluşlarının yer seçiminde belirleyici olan bir diğer önemli nokta

da firmaları yığılmaya yönelten faktörlerdir. Çağımızda yığılma ekonomileri giderek yer seçimini belirleyen en önemli etmendir. Birarada olmanın doğurduğu

182 TÜMAŞ, (1990), a.g.e., s.2-12.

183 Asuman Çezik, Ayda Eraydın, (1982), a.g.e., s.53 ; DPT, Sekizinci BYKP ÖİK Raporu, s.99.

184 Mahmut Özdemir, (1990), a.g.e., s.10.

185 Muhammet Tatar, (2001), a.g.e., s.9.

186 TÜMAŞ, (1990), a.g.e., s.2,11.

bu ekonomiler: ölçek, konum (lokasyon) ve kentleşme ekonomileri olarak üç başlık altında toplanmaktadır.

Ölçek ekonomileri firma düzeyinde ortaya çıkan ve üretim miktarının artması ile birim maliyetlerin azalmasının sağlandığı ekonomilerdir.187 Bu ekonomiler uzmanlaşmayı ve işbölümünü kolaylaştırarak üretimi artırmanın, üretim kapasitesinin tam olarak kullanılmasını sağlamanın yanı sıra, daha kolay ve ucuz girdi ele edilmesine de yardımcı olurlar.

Konum ekonomileri firmaların belirli bir mekana birlikte yerleşmeleri durumunda ortaya çıkan dışsal ekonomilerdir. Ürünleri ile birbirini besleyen, üretimlerinde birbirleriyle ileri , geri ilişkileri olan yani birbirlerinin ürünlerini ara mal olarak kullanan firmaların bir arada bulunması, bu tür girdilerin ulaşım maliyetlerini asgariye indirir.188 Birlikte konumlandırılma firmaların aynı uzmanlaşmış işgücü pazarlarını, pazarlama kanallarını ve üretim hizmetlerini kullanmalarını sağlamaktadır.

Kentleşme ekonomileri, kentlerin sundukları fiziksel ve sosyal altyapının firmalara sağladığı dışsal ekonomilerdir. Bunların başında sanayinin gelişmesi için kaçınılmaz olan kentsel ulaşım ve kamu hizmetleri gelir. Kent yönetimi tarafından gerçekleştirilen altyapı yatırımları; sermaye birikim sürecine yatırım faaliyeti kanalıyla doğrudan kaynak aktarmanın yanı sıra, sermaye birikiminin artmasını sağlayarak sınai üretime de önemli ölçüde olumlu katkıda bulunur.

Çünkü devlet, sınai mülkiyet sahibi adına altyapı kurulmasını finanse ederek onun maliyetini azaltmakta189 dolayısıyla bireyin karını artırmaktadır. Kentleşme ekonomileri devlet eliyle kentsel olanakların OSB’ ne sunulması sonucu ortaya çıkmaktadır.

187 a.k., s.2,13., Waller Isard'dan aktarılıyor.

188 Muhammet Tatar, 2001, a.g.e. , s.12.: TÜMAŞ,1990, a.g.e., s.2,13.

189 Birgül Ayman Güler, Yerel Yönetimlere Liberal Açıklamalara Eleştirel Yaklaşım, TODAİE Yay, Ankara, 1992, s.25-230.

Kentlerin sunduğu temel dışsal ekonomiler bununla da sınırlı kalmamaktadır. Kentteki konut stoku, kentsel fiziksel altyapı, eğitim kurumları, araştırma laboratuvarları, hastaneler, parklar, kültürel kurumlar v.b. gibi unsurlar da bu bağlamda sayılabilir. Bu olanaklardan yararlanılması için, organize sanayi bölgelerinin ya büyük kentlerin yakınında ve günlük ulaşılabilirlik mesafesi içinde olması veya bazı organize sanayi bölgelerinde olduğu gibi bu ekonomileri kendisinin yaratacağı boyutlarda planlanması gerekmektedir.190

Organize sanayi bölgeleri içinde yer alan sanayiler çoğunlukla orta büyüklükte sanayiler olup; daha çok birbirlerinin kullandıkları ara malları veya doğrudan tüketiciye sunulacak malları üreten ve bu nedenle hem birbirlerine hem de pazara yakınlığın ortadan kaldıracağı ulaşım maliyetinin öneminin büyük olduğu birimlerdir. Bu nedenle, yığılma ekonomilerinin –özellikle konum ve kentleşme ekonomilerinin- varlığı ve etkinlik düzeyi bu firmalar için hayati önemdedir. Kısaca, orta büyüklükteki firmalar için yığılma ekonomileri yer seçiminde gözönünde tutulması gereken temel faktör olup; OSB, dışsal ekonomilerden yararlanmayı sağlayan bir arazi kullanım türü olarak özellikle orta büyüklükteki firmaların yararına bir uygulamadır ve amaçlanandır.

1. 4. Çevrenin Korunması

Toplumsal gelişmenin bir ekolojik boyutu olduğu ve herşeyin doğada ve doğayla birlikte sağlam temellere oturması gerektiği, günümüzde yadsınamaz bir gerçektir.

Kentleşme ve sanayileşme, toplumun ekonomik ve toplumsal gelişmesine katkıda bulunan olumlu etmenleri kentlerde toplamakla birlikte, hava ve su kirlenmesi, gürültü, sanayi ve yapım etkinlikleri için toprağın aşırı derecede kullanılması gibi çevre üzerindeki olumsuz sonuçları da artırmaktadır.191

190 TÜMAŞ, (1990), a.g.e. , s.2,13.

191 Ruşen Keleş, (1997), a.g.e. , s.445.

Sınai işletmelerin bir plan ve program yapılmadan başlangıçta kent merkezlerinde yerleşmesiyle, yerleşim alanlarında çevre düzenini192 ve sağlığını bozan etkiler ortaya çıkmıştır. Ayrıca, yerleşme merkezlerindeki altyapı toplumun gereksinimlerini karşılayamazken, sanayi için ek ihtiyaçlar ortaya çıkmış ve olanaksızlıklar nedeniyle, kurulan işletmeler bir çok altyapı hizmetinden yoksun ve ekonomik olmayan şekilde çalışmak zorunda kalmışlardır.193

Plansız ve düzensiz bir biçimde gelişmekte olan sanayi bölgeleri giderek çevredeki halk için, kirli ve çirkin görünüşlerinin yanı sıra çıkardıkları duman pislik, koku gibi olumsuzluklarıyla “toplumun yararına fakat toplumdan uzak olması gereken bir unsur” olarak istenmeyen komşu ilan edilmiştir.194

İnsanların sanayi kuruluşlarının kendi yerleşim merkezlerinin içinde veya yakınında kurulmasına karşı çıkmaları, sadece ekonomik açıdan değil, mekan düzenlenmesi, çevre sağlığının korunması açısından da sanayi bölgelerinin kurulmasını zorunluluk haline getirmiştir.

Bir ülkede sanayileşme ile birlikte yeni “Ekonomik Mekansal Sistem”

oluşuyorsa, doğal olarak bu sisteme bağlı olarak, toplumsal yapı hem üretim, hem de coğrafyaya bağlı yeni biçimler alacak ve yeni “Toplumsal Mekansal Sistemler” oluşacaktır. Yeni “Toplumsal Mekansal Sistemin” sağlam temellere oturtulabilmesi içinse bütüncül195 yaklaşabilmek ve planlama aracını sağlıklı kullanabilmek gerekmektedir. Aksi halde, toplumun temel nitelikteki dönüşümlerini, çevre-doğa ilişkisini kurabilecek şekilde planlamak, yönetmek olanaklı olmayacaktır.

Bu nedenle; kentleşme – sanayileşme ilişkilerini düzenlemede önemli bir araç olarak kullanmak üzere planlanan organize sanayi bölgelerinin, sanayi

192 Mahmut Özdemir, 1990, a.g.e. , s.12.

193 Ertuğrul Karaoğuz, Mersin Ekinci Organize Sanayi Bölgesi Yer Seçimi ve Proje Fizibilite Ön Raporu (Yayınlanmamış ), Temmuz 1996, s.18.

194 Esen Onat,(1969), a.g.e. , s.10-11.

195 Çetin Göksu, “Bir Toplumsal-Çevresel Planlama Modeli Olarak Kümelenmiş Kentsel Sistemler”, Sanayileşme Sürecinde Çevresel Etkiler, CO.P.İ.S.E.E. Sempozyum, 14-16 Nisan 1982, TUBİTAK Matbaası, Ankara, s.5.

birimlerinin çevrede yaratacağı olumsuz etkileri denetleyebilmek için; sanayi birimlerinin topluca yer aldığı alanlarda196 ortak altyapı hizmetlerinden yararlanarak, kent planlamasına uygun olarak ve kentten yeşil bantlarla ayrılan özel bölgelerde yerleştirilmesi yaklaşımı benimsenmiştir.197 “Bu durum organize sanayi bölgelerinde kurulacak işletmelerin fiziki bakımdan sıkıca denetlenmelerini ve bölgede, bölgenin estetik değerinin ve çevre güzelliğinin korunması amacı ile yüksek standartlar uygulanmasını” 198 kolaylaştırmaktadır.

Çevresine kir, zararlı gaz, koku ve duman yayarak çevre kalitesini büyük ölçüde etkileyen sanayi kuruluşlarının; altyapısı tamamlanmış, düzenli gelişmelerine imkan veren rezerv alanlarına sahip, kirlenme ve atıklarının kontrol altına alındığı OSB’ne taşınmaları ile, kent içinde ve çevresinde çevre kalitesinin büyük ölçüde artırılmasını sağlayıcı bir etken olması199, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması beklenilmektedir.