• Sonuç bulunamadı

Opsiyon sözleşmesi, finansal bir değerin (para, menkul kıymet, finansal araçlar, emtia vs.), ilerideki bir tarihte (vadede) alınması (alım opsiyonu) veya satılması (satım opsiyonu) konusunda satan ve alan taraf olarak belirlenen yatırımcıları opsiyon primleri ile koruyarak alma ve satma hakkı veren sözleşmelerdir. Bir başka ifade ile opsiyon sözleşmeleri, daha önceden belirlenmiş bir vadede veya vadeye kadar belirli bir türev ürünü, daha önceden belirlenmiş miktarda ve fiyattan alma veya satma hakkı veren sözleşmelerdir.

Opsiyon sözleşmesi tanımını daha net yapabilmek için, opsiyon işlemlerinin belirlenmesi gereklidir. Türev ürünlerinden biri olan opsiyon sözleşmelerinde opsiyon işlemlerinin, iki tarafının bulunduğu sözleşmeye istinaden gerçekleşmektedir. Opsiyon işlemleri, aynı opsiyon sözleşmelerindeki gibi, belirlenmiş bir finansal değer üzerinden seçme hakkı sunulan tarafa (opsiyon alışını) bu seçim hakkını (sözleşmenin türüne göre alma veya satma hakkını) kullanırken bir kısıtlama olmadığını, alıcı tarafın bu hakkı kullanmaya karar vermesi durumunda ise opsiyon satışını yapan tarafın seçim hakkının şartlarını yerine getirmekle sorumlu olduğu işlemlerdir (Kırman, 1998: 716- 717, Reva, 2006: 531; Özharar vd., 2005: 94). Bu işlemler, alış ve satış arasında bir sözleşme durumu içerisinde gerçekleştiği için opsiyon sözleşmelerinden bahsedilmektedir.

Opsiyon sözleşmeleri; bir finansal varlığın taraflar arasında belirlenen vadesinde veya herhangi bir tarihte ve daha önceden belirlenmiş olan bir fiyatla; alım ya da satım anlaşmaları olarak tanımlanabilmektedir. Opsiyon sözleşmeleri sahibine; satın alındığı andan itibaren sözleşmenin yazıldığı anda belirlenmiş olan bir ürünü ve yine sözleşmenin yazıldığı anda belirlenmiş olan vadede belirlenen bir fiyattan alma veya satma hakkı vermektedir.

Opsiyon sözleşmesi alma hakkı veriyorsa, alım opsiyonu; satma hakkı veriyorsa satım opsiyonu adıyla anılmaktadır. Söz konusu bu hak sadece opsiyon sözleşmesinde belirlenmiş olan vadede uygulanabiliyorsa, Avrupa tipi opsiyon; belirlenen vadeye

7

kadar olan süreçte (belirlenen tarih dahil) istenilen herhangi bir zaman diliminde uygulanabiliyorsa Amerikan tipi opsiyon olarak sınıflandırılmaktadır. Bu durumda, Avrupa tipi alım opsiyonları ve satım opsiyonları ile birlikte Amerikan tipi alım opsiyonları ve satım opsiyonları vardır. Burada vurgulamak istediğimiz, bu iki opsiyon tipi arasındaki tek fark Avrupa tipi opsiyonların yalnız daha önceden belirtilmiş vadede uygulanabilmesi, Amerikan tipi opsiyonlar ise daha önceden belirtilmiş olan vadeye kadar istenilen herhangi bir tarihte uygulanabiliyor olmasıdır. Opsiyon sözleşmelerinde uygulama hakkı sözleşmeyi alan tarafta yani uzun pozisyonun sahibinde olduğu için bu iki sözleşme tipi arasındaki fark uzun pozisyon sahibinin haklarını kullanabilecek olduğu (sözleşmeyi uygulayabilecek) vadedir. Bahsettiğimiz Avrupa tipi opsiyonlarda uzun pozisyonun sahibi sözleşme ile oluşan hakkını yalnız vade sonunda sözleşme yapılan ürünün işlem gördüğü borsa ile belirlenen zaman diliminde kullanabilir. Bu vadeden daha önce kullanılamaz. Diğer Amerikan tipi opsiyonlar ise uzun pozisyon sahibinin sözleşmedeki hakkını daha önceden belirlenen tarihe kadar olan zaman içerisinde istediği bir an kullanabilir olmasıdır (Türev Araçlar Lisanslama Rehberi, 2010: 175).

Opsiyon sözleşmelerinin tarihçesini inceleyecek olursak, opsiyon sözleşmeleri ilk olarak eski Yunan ve Roma devrinde kullanılmıştır. Bilinen en eski uygulama milattan önce 6., 7.yy. ‘da filozof Thales’in astronomiden yararlanarak bir sonraki ilkbaharda zeytin hasadını tahmin etmesi ile hasat döneminden önce Zeytin presleri için yaptığı opsiyon sözleşmeleri ile hasat zamanında zeytin preslerini çiftçilere kiralayarak elde ettiği karı örnek verebiliriz. Ancak tarihsel olarak bu kadar eski zamana işaret etmesine rağmen 17. yy. da Hollanda’daki lale soğanları ile yapılan opsiyon sözleşmeleri önemli bir yer tutmaktadır. Lale alım satımının oldukça önemli olduğu o dönemde ciddi fiyat yükselişleri için alım opsiyonlarını kullanan lale tacirleri ve düşüşleri içinde üreticilerinin kullandığı satım opsiyonlarını örnek verilebilir (Reva, 2006: 531-532). İngiliz “North Sea” şirketinin 1711’de kendi hisse senetlerinin üzerine yazdığı sözleşmeler ile opsiyon sözleşmeleri tekrardan kullanılmaya başlamıştır. Bu opsiyon sözleşmelerinde, takas işlemleri esnasında sözleşmenin tarafları, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Tarafların yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle piyasa zarara uğramıştır. Yaşanan bu olayların sonucunda opsiyon sözleşmelerinin alım ve satım işlemlerinin yasadışı olduğu ilan edilmiştir. Avrupa'da uygulamaya koyulan fakat iki kez üst üste başarısızlıkla sonuçlanan opsiyon

8

işlemleri Amerika'da ise iç savaş döneminde uygulamaya sokulmuştur. Savaş nedeniyle piyasadaki emtia ve girdi fiyatlarının sürekli belirsizlik içinde olması çiftçileri, tüccarları ve girdi sağlayanlarla gelecekteki fiyat istikrarsızlıklarına karşı sözleşme yapmaya zorunlu kılmıştır (Demir Erol, 2015; 1-100).

Modern anlamda opsiyon sözleşmeleri, ilk olarak on dokuzuncu yüzyılda tezgahüstü piyasalarda hisse senetleri üzerinde alım ve satım hakkı sağlamak üzere düzenlenmiştir. Literatürlere baktığımızda yirminci yüzyıla kadar olan süreç için opsiyon sözleşmeleri hakkında ve yapılan opsiyon işlemleri hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. 1900’lü yıllara gelindiğinde ise bir grup broker ve dealer bir araya gelerek, “Satım ve Alım Opsiyonu Broker ve Dealerları Derneği’ni ve bir opsiyon piyasası kurmuşlardır. Opsiyon sözleşmelerinde alım ve satım yapanları bir araya getirmeyi amaçlayan bu kuruluş, yapılan opsiyon sözleşmelerine taraf bulunamayan durumlarda kurum kendisi sözleşmenin karşı tarafı olmayı üstlenmiştir. Fakat sözleşmenin iki tarafta bir araya geldikten sonra sözleşmenin vadesi dolmadan pozisyon kapatmaya imkân sunmuştur bu nedenle likidite sorunları yaşanmıştır. Likidite bazlı yaşanan sorunların yanı sıra takas garantisi verilmediği için güvenilirlik konusunda da sorunlar yaşanmıştır. Bu yaşanan güvenilirlik ve likidite sorunları nedeniyle yapılan işlemlerin maliyetleri çok yüksek rakamlarda olduğu gözlemlenmiştir. İlerleyen zamanda, emtia üzerine kayıtlı vadeli işlem sözleşmelerinde dünyanın ilk ve en büyük borsası olan Chicago Ticaret Kurulu hisse senetleri üzerine yazılı opsiyon sözleşmelerini de işleme alabilmek için SEC’den (Securities Exchange Commission) izin alamaz. Bu durumun neticesinde hisse senedi üzerine yazılı opsiyon sözleşmelerinin işlem görebileceği organize opsiyon borsasını, “Chicago Opsiyon Borsası Kurulu” (Chicago Board Options Exchange-CBOE) adıyla 1973 yılında kurulmasına neden olur. Chicago Opsiyon Borsası Kurulunda ilk defa 26 Nisan 1973’te on altı hisse senedi üzerine alım opsiyonu sözleşmeleri yapılmıştır. Satım opsiyon sözleşmelerinin kullanıma başlanması 1977

yılının Haziran ayında gerçekleşmiştir.

(www.baskent.edu.tr/~gurayk/finpazpazartesi12.doc).

İlk olarak Chicago Opsiyon Borsasının işlemlerinden sonra opsiyon sözleşmeleri çeşitli borsalarda işleme alınmış ve yoğun talep gören türev ürünü haline gelmiştir. Dayanak varlığı döviz olarak esas alınan opsiyon işlemleri 1982 yılında işleme alınırken fiyat endeksine bağlı olan opsiyon işlemleri 1983 yılında işleme başlamıştır. Opsiyonlar organize ve standartlara sahip düzenli piyasalarda kullanıldığı gibi

9

tezgahüstü piyasalarda da kullanılmaktadır

(www.baskent.edu.tr/~gurayk/finpazpazartesi12.doc).

Türkiye gelişmekte olan Hindistan, Rusya, Polonya, Macaristan ve Romanya gibi ülkelerin ardından 1999 yılının son çeyreğinde Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın (VOB) temellerini oluşturmuş, 2002 Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanacak şekilde tescil ettirilmesinden sonra 2005 yılında vadeli işlemler borsasını (VİOB) İzmir’de işleme açıştır. VİOB’da döviz, faiz, hisse senedi ve emtia’dan oluşan dört piyasada vadeli işlem sözleşmelerinin alım satım işlemlerine başlanırken, opsiyon sözleşmeleri ile ilgili işlemlerin ise sonraki süreçlerde faaliyete alınması planlanmıştır.1 Ülkemizde vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri borsalarına yönelik çalışmalar ve bu sözleşmelerin uyarlanıp kullanılmaya başlaması çok uzun sürmüştür. Türkiye’nin ilk özel sektör borsa kuruluşu olan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. (VOBAŞ), Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 17.08.2001 tarihinde 9/1101 sayılı kararı istinaden, 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunundaki 40’ıncı madde hükmü uyarınca, Bakanlar Kurulu tarafından 19.10.2001 tarihinde 2001/3025 sayılı kararla kurulmuştur. Ticaret Siciline tescilini 04.07.2002 tarihinde olmuştur. Bu tescil 09.07.2002 tarihinde yayınlanan Ticaret Sicili Gazetesinde duyurulmuştur. 04.07.2002 sicil tarihi ile kurulan VOBAŞ faaliyetlerine 04.02.2005 tarihinde başlamıştır. Türkiye’de Opsiyon sözleşmeleri ile alım ve satım işlemleri yapılmasına rağmen organize piyasa olarak İzmir’de yeni kurulan VİOB yakında zamanda faaliyet göstermeye başlayacaktır.