• Sonuç bulunamadı

KURAMSAL ÇERÇEVE

5- Genital Dönem

2.4 Okul Öncesi Dönemde Sosyal Yeterlik

2.4.2 Okul Öncesi Dönemde Sosyal Yeterliliği Etkileyen Etmenler

2.4.2.2 Olumsuz Etmenler (Saldırganlık ve İçe Kapanıklık)

“Erken dönem çocuklarda heyecan ve kiĢilik geliĢiminin temel yönü, toplumca kurulan kurallar içinde düĢmanlıkla ve saldırganlıkla baĢa çıkmanın “yap”larının ve yapma”larını öğrenmektedir” (Gander ve Gardıner, 2015 s. 417). Benmerkezciliğin hakim olduğu erken dönemde akran iliĢkileri sırasında zaman zaman problemler yaĢandığı gözlemlenmektedir. Çocuklar problem yaĢar ve uzlaĢma stratejilerini öğrenirler”(Kernan ve Singer, 2013 s.88).

Bazı çocuklar bu stratejileri geliĢtirmede baĢarısızdır ve diğerleri tarafından sosyalleĢme sürecinde yetersiz görülmektedir. Çocuğun sosyal açıdan yetersizliği, akademik baĢarısızlık, davranıĢ bozukluğu, suça yatkınlık ve çeĢitli psiko-sosyal bozukluklar gibi olumsuzlara neden olabilmektedir (Karaca ve ark.,2011).

Çorapçı ve ark., (2010) erken dönemin kritik ögelerinden doğru zamanda doğru sosyal beceriyi kullanabilme, iliĢkilerde uyum davranıĢı gösterme, akran kabulü gibi birçok sosyal yeterlilik duygu düzenlemeyi gerektirmektedir. Duygu düzenleme becerisi, kiĢilerin duygusal durumlarını, deneyimlerini ve ifadelerini düzenleme yeteneği anlamındadır. Bu becerinin negatif yönde ilerlemesi, özellikle erken dönemde bazı çocuklarda öfke nöbetleri, karĢı çıkma gibi dıĢardan gözlenebilen davranıĢ sorunları oluĢturabilirken, bazılarında ise kaygı, içinedönüklük, kaçınmacı gibi içsel sorun belirtileri gözlemlenmektedir. Bu tür davranıĢlar gösteren çocukların sosyal ortamlarda az sayıda iliĢki kurubildiği,

41

akranları tarafından kabul görmediği ve okula uyum davranıĢı gösteremediği bulunmuĢtur (Gülay, 2011b).

Ayrıca okul öncesi dönemdeki olumsuz akran iliĢkileri, ileriki yıllarda suç iĢleme, kiĢiler arası iletiĢim sorunları ve akranlar ile karĢılaĢılan sorunlar ve sosyal uyumsuzluk ile iliĢkilendirilmiĢtir (M.ġen, 2009).

Çocukların yaĢıtlarında hoĢlanmama nedenleri olabilecek saldırganlık ve çekingenlik/içe kapanıklılık üzerinde duran Graham ve Hoehn (1995) dört-on bir yaĢ çocuklarına saldırgan (sözel, fiziksel, öğretmene saygısızlık) ve çekingen (hiç el kaldırmıyor, arkadaĢlarınca en son seçiliyor, alınıyor) çocuklarla ilgili öykücükler anlatmıĢ ve bu çocuklara tepkilerini sormuĢtur. Sonuçlar, dört yaĢ çocuklarının çekingenlik ve saldırganlık arasında pek ayrım yapmadığını göstermektedir. Altı yaĢtan baĢlayarak çocukların saldırgan çocukları çekingen çocuklardan daha olumsuz değerlendirip reddettiklerini, saldırganlığın içsel nedenlerden kaynaklandığını düĢünüp saldırgan çocuğu davranıĢından sorumlu tuttukları görülmüĢtür. Bu araĢtırmada saldırganlığın çekingenliğe göre daha kalıcı bir özellik olduğu görüldüğü ve dokuz-on bir yaĢ çocuklarının saldırgan çocuğun çekingen çocuğa kıyasla daha yüksek özgüveni olduğunu düĢündükleri de anlaĢılmıĢtır (akt. Hortaçsu, 2003 s.189).

Olumsuz etmenler; sırasıyla saldırganlık ve içe kapanıklılık aĢağıda açıklanmaktadır.

Saldırganlık

Olumsuz sosyalleĢmenin baĢka bir sonucu saldırganlıktır. Saldırganlık “birine veya bir Ģeye zarar veya acı vermek amacıyla yapılan davranıĢtır” (ġ.Yapıcı ve M.Yapıcı, 2005 s.169). Okul öncesi dönemde çocuğun saldırgan davranıĢlar sergilemesi akran iliĢkilerinin niteliğini etkilemekte ve birçok etkileĢimin baĢlamadan sonlanmasına neden olmaktadır. Saldırgan tutumun birçok sebebi

42

olabileceği gibi duygularını kontrol edemeyen, çeĢitli stratejiler geliĢtiremeyen çocukların da saldırgan davranıĢlar sergilediği gözlemlenmektedir.

Eisenberg ve Fabes‟e (1992) göre, “erken çocukluk döneminde özellikle duygusal öz düzenleme becerisindeki herhangi bir kusur ya da eksiklik davranıĢ problemlerinin ve saldırganlığın ortaya çıkmasına neden olabilmektedir” (akt. Ural ve ark., 2015).

Bir çalıĢma, okul öncesi dönem çocuklarının bir gün içinde ortalama 90 kez isteklerinin engellendiğini göstermiĢtir. Bazı çocuklar bu durumdan daha fazla etkilenirken bazıları daha az etkilenebilmektedir. Bazı çocuklar hemen yeni hedef geliĢtirir. Örneğin; bir vazo ile oynarken vazo elinden alınırsa oynamak için hemen yeni bir nesne bulur. Bazısı ise bu durumda saldırgan davranıĢı tercih etmektedir (Bayhan ve Artan, 2005). Çocuğun etkileĢimler sırasında gösterdiği duygusal öz düzenleme stratejisinin negatifliği saldırganlığı tetiklemektedir.

Saldırgan olarak nitelendiren çocuklar genellikle çevresiyle uyum davranıĢı gösterememekte ve duygusal sorunlar yaĢamaktadır. Bu çocuklar gergin, sinirli her an eyleme geçecek görünümdedirler, adeta kavgaya hazır gidilerdir, dikkat yoğunlaĢtırma sorunları bulunmaktadır, akranlarıyla aktivelerinde “oyun bozan” davranıĢlar sergiler, diğer çocuklar tarafından sürekli Ģikayet edildiğinden çok az sayıda arkadaĢı olduğu görülmektedir (Atay, 2014 s.36).

Hay, Payne ve Chadwick (2004) “saldırganlık okul öncesi dönemdeki akran iliĢkilerinin seyrini etkileyebilecek değiĢkenler arasındadır” (akt. Gülay, 2009). Bu davranıĢların sürekliliği akran iliĢkilerini ve sosyal uyumu etkilemekte ve çocuğu yalnızlığa itmektedir. Okul öncesi saldırganlık derecesi, çocuğun mizacına, bulunduğu ortama, edindiği deneyime ve verdiği duygusal tepkilere göre değiĢkenlik göstermektedir.

43 İçe Kapanıklılık (Dönüklük) / Çekingenlik

Sosyal içe dönüklük akran reddiyle ilintili görülmektedir. Ġçe dönüklük küçük çocukların akranlarıyla iliĢkileri hakkındaki düĢüncelerinde saldırganlık kadar önde gelmemektedir. Ancak, çocuklar büyüdükçe içe kapanma, reddedilmeyle daha iliĢkili olmaktadır (Kauffman ve Landrum, 2015).

Çocukta içe dönük olma sosyal becerilerdeki baĢarısızlığın bir sebebi olarak düĢünülebilir. Bazı çocuklar oyun gruplarında keyifli zaman geçirirken bazı çocukların hiçbir oyuna ya da etkinliğe katılmadıkları gözlemlenir. Bu çocuklar sevilmediklerini, değerli olmadıklarını düĢünüyor olabilirler (Bayhan ve Artan, 2005). Bu tür çekingen davranıĢlar sergileyen çocuklar, arkadaĢ iliĢkilerinden kaçınma ve zayıf duygu düzenleme becerisi göstermektedir.

Okul öncesi dönemde ortaya çıkan çekingenliğin yaĢamın ilerleyen yıllarında (ilköğretim, ergenlik ve yetiĢkinlik) döneminde devam edebildiği belirtilmiĢtir. Fakat yetiĢkinlerin desteği ve akran gruplarındaki olumlu etkileĢimler çocuğun çekingenliğini olumlu yönde etkileyebilmektedir.