• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM: RAZGRAT OLAYI ve TÜRK KAMUOYU

3.4. Olayın Türk Kamuoyuna Yansımaları

Razgrat Hadisesi527 Türk basınına 17 Nisan pazartesi günü ulaşmıştır.528 Bunu sağlayan ise Anadolu Ajansı Sofya muhabiri Ali Naci Karacan’dır. Ali Naci Karacan’a ise bu durumu bir mektup ile olayı bizzat yaşayanlardan olan Necmeddin Deliorman ve Arif Necip beydir. Bu iki gazeteci aynı zamanda Sofya Elçisi Tevfik Kamil Bey’e de durumu bildirmişlerdir.529

Cumhuriyet gazetesi olayı: “Bulgaristan’da İnanılmayacak Feci Bir Hadise, Türk Mezarlığı Feci Şekilde Tahrip edildi”530

başlığıyla duyurmuştur. Vakit gazetesi: “200 Bulgar Türk Mezarlığını Yıktı”,531

Milliyet gazetesi ise: “Bulgaristan’da Çirkin Bir Hadise”532

başlığını kullanmıştır.

Bu feci hadise Deliorman Türkleri arasında derin bir heyecan uyandırmıştır. Türk ahali olaydan sonra mezarlığın başına toplanarak anne, baba, evlat ve kardeşlerinin harap edilmiş kabirleri başında ağlamışlardır. Razgrat müftüsü, cemaat reisi ve Türk halkının imzaları ile Bulgar nazırlarına, parlamentodaki grupların şeflerine, Bulgar basınına telgraflar çekmişlerdir.533

Cumhuriyet gazetesi bilgi almak için Sofya Elçisi Tevfik Kamil Bey’e ulaşarak bu hadise hakkında malumat almıştır. Sofya elçimizin verdiği bilgiye göre olay kesin yaşanmıştır. Ancak elçilik olayı araştırdıklarını kesin bilgilere ulaşmaları gerektiğini söylemiştir. Olay duyulur duyulmaz Ankara’da da derin bir teessür uyandırmıştır. Türk hükümeti de olay hakkında Bulgaristan makamlarından bilgi istemişlerdir.534

Milli Türk Talebe Birliği başta olmak üzere hadise Türk gençliği üzerinde de büyük bir üzüntüye sebebiyet vermiştir. MTTB Başkanı Tevfik Bey (İleri), olay

527

Bu hadiseden yola çıkarak yazılan, Razgrat Türklerini anlatan, kişilerin isimleri değiştirilerek yazılmış tarihi bir roman için bkz: Tayyar Tahiroğlu, Eminin Ciğeri, Tarihsellikten Güncelliğe Razgrat Olayları, İzmir 1985.

528 Cumhuriyet, 18 Nisan 1933, s.1, Milliyet; 18 Nisan 1933, s. 1, Vakit; 18 Nisan 1933, s. 1. 529 Necmeddin Deliorman, a. g. e., s. 45-46.

530 Cumhuriyet, 18 Nisan 1933, s.1. 531 Vakit, 18 Nisan 1933, s. 1. 532 Milliyet, 18 Nisan 1933, s. 1. 533 Cumhuriyet, 18 Nisan 1933, s.1. 534 Cumhuriyet, 19 Nisan 1933, s.1.

119

nedeniyle bir toplantı yapacaklarını ve oradaki kardeşlerimizin kaderlerine iştirak edeceklerini açıklamıştır.535

Cumhuriyet gazetesinde 20 Nisan tarihli bir yazıda: “Gospodinler, anlayalım; dost muyuz düşman mıyız?” diye sormuştur. Yazının devamında ise şu ifadeler yer almıştır: “Bulgaristan’da Razgrat’ta ki hadise, her Türk’ün yüreğinde derin bir teessür ve nefret uyandırdı. Ölülerin ebedi uykularını uyudukları mezarlara tecavüz, hangi memlekete, hangi millete karşı yapılırsa yapılsın her medeni insanda nefret oluşturur. Bu mezarlar Türklere değil de başka bir millete ait olsaydı da Türkiye bunu yine nefretle kınardı.536

Türkiye, bütün komşularıyla olduğu gibi Bulgarlarla da dost geçinmek için elinden geleni yapmış ve yapmaya da devam etmiştir. Bulgar devlet ricali de Türk dostluğunun kıymetini takdir ediyorlar ve etmeye de mecburdurlar. Çünkü Bulgaristan her taraftan düşmanlarla sarılmıştır ve biz Bulgarlara işte böyle bir zamanda dostluk elimizi uzatmışızdır. Resmi Bulgar hükümetinin Türkiye ile dost olmasına rağmen bazı Bulgarlar, Türklere, Türkiye ve Türklüğe karşı sönmez bir kin besliyorlar. Onun içindir ki Bulgaristan da ikidedir hadise çıkmaktadır.537

Gerçekten de Bulgaristan yöneticilerinin düşünceleriyle Bulgarların düşünceleri arasında bir tutarlılık olmamıştır. 1932 yılının sonlarında Bulgaristan Başvekili Muşanov’un ülke gezisi sırasında Razgrat’a da uğramıştı. Kendisini karşılayan Türk Cemaati ile sıcak bir sohbet etmişti. Ayrıca Türkçe yayınlanan Karadeniz gazetesine röportaj da veren Muşanov, (Röportajın tamamı için bkz: Ek- 6) Ankara ziyaretinden de bahsetmişti.538 Ayrıca Muşanov, İsmet Paşa ile olan hatıralarını da anlatmıştır.539

Dostumuz olan Bulgar hükümeti, Türk dostluğunu Bulgarlara anlatamamıştır. Yoksa Bulgaristan’da tekrar eden hadiseler, bize Bulgar dostluğunun köprüyü geçinceye kadar devam edecek bir dostluk, daha doğrusu bir riyakârlık hissini

535 Cumhuriyet, 19 Nisan 1933, s.1. 536 Cumhuriyet, 20 Nisan 1933, s.1. 537 Cumhuriyet, 20 Nisan 1933, s.1. 538 BCA, 030.10.00.00.240.625.3.1 539 Cumhuriyet, 10 Ekim 1932, s. 1.

120

vermektedir. Sık sık tekrar eden hadiselerden sonra bu son olay hepsinin üzerine tüy dikmiştir.540

Razgrat Olayı’nı Rodna Zachtite örgütü tarafından yapıldığı Sofya Anadolu Ajansı tarafından bildirilmiştir.541

Örgütün öncülüğünde ve Bulgar milliyetçi gençlerin oluşturduğu kalabalık bir grup tarafından hadise gerçekleştirilmiştir. Hadisenin neden yapıldığına yönelik bir bahaneleri vardı. Neden olarak bu mezarlığı yıkıp yerine bir futbol sahası yapmak istemelerini göstermişlerdir.542

Bu gerekçe Türk kamuoyuna ve basınına pekte inandırıcı gelmemiştir.

Bulgaristan’dan gelen tafsilata göre Türk mezarlığının arazisi üzerinde Türk cemaati ile belediye arasında bir itilaf bulunduğu ve Türk mezarlığına taarruz edenlerin belediye lehine fazla bir gayretçilik yapmış oldukları anlaşılıyor. Bu meseleleri Bulgaristan’da halletmesi gerekenler mahkemelerdir.543

Buradan da anlaşılacağı üzere mezarlığın sadece kabristandan ibaret olmadığı ve önemli sayılabilecek bir de arazisinin var olduğudur. Ancak yine o dönem şartlarında Bulgaristan gibi bir ülkede arazi sıkıntısı çekilmesi gibi bir durum olması pek mümkün gözükmemektedir.

Razgrat Olayı’nın yaşanmasından birkaç gün sonrada Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde bir Türk asılmış ve üzerine yafta yapıştırılmıştır. Cumhuriyet gazetesi olayı: “Bulgaristan’da bir cinayet daha, Ya buna ne diyelim?” başlığıyla duyurmuştur.544

Ancak bu olay üzerine fazla gidilmemiş ve bu olay münferit bir olay olduğu düşünüldüğünden üstü kapatılmıştır.

Bu sırada İstanbul Dişçi Mektebinde okumakta olan 200 Bulgar öğrenci bu çirkin hadiseyi protesto etmiştir.545

MTTB Başkanı Tevfik Bey’de İstanbul’da öğrencilerin öncülüğünde bir protesto mitingi yapılacağını bildirmiştir.546

20 Nisan 1933 Cuma günü MTTB önderliğinde İstanbul’da büyük bir miting yapılmıştır. Cumhuriyet gazetesi olayı: “Talebe Dün Büyük Bir Nümayiş Yaptı”,

540 Cumhuriyet, 20 Nisan 1933, s.1. 541 Vakit; 18 Nisan 1933, s. 1. 542 Tezel; a. g. e., s. 39. 543

Yunus Nadi, “Bulgaristan’da Bir Türk Mezarlığına Taarruz Hadisesi”, Cumhuriyet, 20 Nisan, 1933. s.1.

544 Cumhuriyet, 20 Nisan 1933. s. 1. 545 Cumhuriyet, 20 Nisan 1933. s. 1. 546

121

(gazetenin manşeti, Ek- 11) başlığıyla duyurmuştur. Binlerce kişilik bir kafile Bulgar kabristanına giderek Razgrat tecavüz hadisesine mukabele olmak üzere mezarlığa çelenk koymuşlardır.547

MTTB’nin kuruluşu 14 Aralık 1916 tarihidir. Ancak savaş koşulları nedeniyle uzun bir süre varlık gösterememiştir. 1929 ise, MTTB için adeta bir başlangıç yılı olmuştur. Özellikle Tevfik Bey’in başkanlığında, 1933’ün sonlarına kadar devam edecek olan aktif bir döneme girilmiştir. Dönemin koşulları gereği Cumhuriyet Halk Partisi ve iktidarının izni olmadan her hangi bir eyleme geçilmesi veya düşünce açıklanması neredeyse imkânsızdı.548

Buna rağmen MTTB bu eylemi gerçekleştirmiştir.

Halkında karıştığı bu kanun dışı hadiseyi zabıta kuvvetleri dağıtmıştır. 80 kişilik bir öğrenci grubu tevkif edilmiş ve hükümet olayı tahkikata başlayarak derinleştirmiştir.549

Ayrıca MTTB’nin kapatılması da gündeme gelmiştir. Bu cemiyetten sadece zabıta ve kolluk kuvvetleri şikâyetçi değildi. Bunlarla birlikte İstanbul Üniversitesi rektörü de, Başbakan İsmet Paşa’ya bir mektup yazarak Milli Türk Talebe Birliği adını taşıyan bu cemiyetin zararlı hale geldiğini, vali ve Fırka İdare Reisi beyefendilerle birlikte bu cemiyetin kapatılmasını istediklerini yazmıştır.550

İstanbul’daki nümayişler ve Bulgar konsolosluğu önünde atılan nutuklar Bulgaristan’ı korkutmuştur. Bulgarlar, Deliorman Türklerinin de isyan edeceklerinden korkuyorlardı. Bunun üzerine Sofya’dan resmi bir tahkik heyeti Razgrat’a gelmiştir. Bu heyet Karagörgiyef namında Galatasaray mezunu, fasih Türkçe konuşan bir mülkiye müfettişinin başkanlığındaydı.551

Bu heyet pek çok kimselerle temas etmiştir. Sofya’ya dönmek üzere olan Necmeddin Deliorman bu heyetle görüşmek için seyahatini ertelemiştir. Deliorman: “Kaymakamlık binasında, kaymakam Vazelof’un da bulunduğu bir toplantıda, Karagörgiyef beni sorguya çekmeye çalıştı. Çok canım sıkıldı. Bulgarlar kabahatli oldukları halde biz sorguya çekiliyordu. Ayağa kalktım ve kaymakamı göstererek,

547

Cumhuriyet, 21 Nisan, 1933. s. 1.

548 M. Çağatay Okutan, Milli Türk Talebe Birliği, İstanbul 2004, 25. 549 Cumhuriyet, 21 Nisan, 1933. s. 1.

550 BCA, 030.10.00.00.117.817.7 551

122 mesul arıyorsanız işte dedim.”552

Necmeddin Deliorman’ın ifade ettiği gibi Bulgar hükümeti ciddi tahkikata başlamış ve beş kişiyi tutuklamıştır.553

Bu günlerde Sofya’da yapılacak olan Türk-Bulgar milli takımları arasında yapılan olan futbol müsabakasına, hassasiyet gösteren ve maçı yapmak istemeyen Türk milli sporcularının gitmek istemediklerini federasyona bildirmişlerdir.554

İstanbul’da düzenlenen mitingin ardından MTTB üyesi bazı öğrenciler tutuklanmışlardır. Bu nedenle basın başta olmak üzere bu milliyetperver talebe gençliğinin desteklendiği yazılar yazılmıştır. Peyami Safa gençlere desteğini şu ifadelerle dile getirmiştir:

“Bulgarların yaptığı hadise açıkça meydandadır. Buna karşı Türk gençleri ne yapmışlardır? Her karşılığın daha şiddetli olması gibi en tabii haklarından da vazgeçerek Bulgar mezarlığına çiçek koymuşlardır. Burada herkesin gözünü yaşartacak yüksek bir beşeri duygu vardır. İnsanlığın umumi sulh için yırtındığı, silahların azaltılmaya çalışıldığı günlerde, sulhperver ve milliyetperver Türk çocukları, sulh ve milliyet aşkını en ulvi şekilde birleştiren insanca bir iş yapmışlardır.555

Nümayiş sonrasında tutuklanan 80 kişiden 60’ı yapılan tahkikata göre serbest bırakılmıştır.556

İstanbul emniyet müdürü, Talebe Birliğinin kapatılması için vilayete müracaat etmiştir. Bununla birlikte tahkikat iki kısımda devam etmiştir. Birinci safhası bu nümayişe önayak olanlar, ikinci safhası da tezahüratın başından sonuna kadar zabıtanın görevini yapmasına karşı koyanlardır. Önce Bulgar konsolosluğu önünde toplanan gençler, Bulgarların yaptıkları şekilde karşılık vermeyeceklerini bildirmişler ve sloganlar atarak Hürriyeti ebedîye tepesinde bulunun Bulgar mezarlığına doğru yürümüşlerdir. Polis ve jandarma kuvvetleri öğrencilerin mezarlığa girmelerine mani olmak istemişlerse de buna muvaffak olamamışladır. Gençler duvarlardan atlayarak girdikleri mezarlıkta, bir Bulgar’a ait mezarın başına çiçek koymuşlardır.557

552 Necmeddin Deliorman, a. g. e., s. 49. 553

Cumhuriyet, 21 Nisan, 1933. s. 1.

554 Cumhuriyet, 21 Nisan, 1933. s. 1.

555 Peyami Safa, “Bu Çiçekler…”, Cumhuriyet, 22 Nisan, 1933, s. 1. 556 Cumhuriyet, 22 Nisan, 1933, s. 1.

557

123

Bu hadiseleri takip eden ve İstanbul’da yaşadığı anlaşılan bir Bulgar, Cumhuriyet gazetesine bir mektup göndermiştir. Mektubu, gazetenin Dost muyuz? Düşman mıyız? Başlığına cevap olarak yazdığını belirten Bulgar şöyle karşılık vermiştir:

“500 sene babalarımız dedelerimiz Türk boyunduruğu altında yaşamıştır. Onların çektikleri biz bütün gençlerin kalbinde kızıl kanla yazılıdır. Bizim bütün kahramanlarımızı astınız, kestiniz, mahvettiniz. Bulgar hükümet ricali Türklere dostmuş, kaç para eder! Bulgar milleti Türk’ün düşmanıdır. Mekteplerimizde bunu öğrendik. Bulgaristan’da Türk’ün yeri yoktur. Başlarını alıp gitsinler. Mezarlıklarınızı da park yapacağız.”558

Bu mektubu alan ve yayınlayan Abidin Daver cevap yazan Bulgar’a şu şekilde bir karşılık vermiştir:

“Mektubu yazana teşekkür etmiştir, en azından mertlik gösteren riyakârlık yapmayan bir Türk düşmanı Bulgar olduğu için. Bu Türk düşmanlığının yeni bir şey olmadığı ve Umumi Harpte bile Bulgarları kurtarmak için Dobruca’ya, Makedonya’ya beş Türk fırkasının gönderilerek, Bulgar topraklarının çiğnenmesine mani olunduğu sırada da var olduğunu… Türk düşmanlığı, Bulgarların senelerden beri aldıkları terbiyenin tabii bir neticesidir. Yalnız, biz zannediyorduk ki Balkanlar da Türklerden başka hiçbir dostu kalmamış olan Bulgarlar, artık Türk düşmanlığından vazgeçmiş olsun. Çünkü Türkler, Bulgarların, doğru yanlış, Bulgarlar toprakları addettikleri Dobruca, Makedonya ve Garbı Trakya’dan arazi almamışlardır. Fakat Bulgarların kalplerini düşmanlık ve taassup o kadar bürümüştür ki onlar hala, mazide ki tahrikâta kapılarak bu günkü dostlarını ve düşmanlarını ayırt etmekten aciz bulunuyorlar.”559

Bulgaristan’da yapılan tahkikat neticesinde şüpheli bulunan ve tutuklanan kişilerden 60’a yakını 21 Nisan da serbest bırakılmışlardır.560

Bulgarlar ise olayın üstünü örtmek istemekteydiler. Zaten bu olayı ülke dışına çıkartıp büyümesine neden olan kişileri arıyorlardı. Razgrat yöneticisi, Bulgaristan’a zarar vermekte olan bu durumun düzeltilmesi için girişimlerde bulunmuştur. Yönetici, hadisenin dış

558 Cumhuriyet, 22 Nisan, 1933, s. 1.

559 Abidin Daver, “İşte Bulgar Dostluğu”, Cumhuriyet, 22 Nisan, 1933. 560

124

matbuata mübalağalı bir şekilde sunulduğunu ve Türk cemaati tarafından tavzih edilmesini istemiştir. Necmeddin Deliorman olayı kendisin bildirdiğini ve bunu da ne Türk cemaatinin nede müftülüğün bildiğini yazmıştır.561

Daha sonra Razgrat yöneticisinin arzusunu yerine getirmek üzere Sofya’daki mesul makamlara telgrafla bir tavzih name gönderilmiştir. Aynı zamanda Bulgar hükümetinin aldığı tedbirlere karşı yerli halkın şükran ve minnetini de arz etmişlerdir.562

Bir kısmı serbest bırakılmış olmalarına rağmen nümayişe katılan Darülfünun ve yüksek tahsil öğrencisi 23 kişi tutuklanmıştır.563

23 Nisan tarihli Cumhuriyet gazetesinde Bulgar basınında Razgrat Olayı hakkında yazılan yazılara yer verilmiştir. Znema gazetesi, “Hadise bir çılgınlıktır” ifadesini kullanmıştır. La Bulgaria gazetesi de belediye ve mezarlık davasını anlattıktan sonra bu hareketin Türklere karşı değil, Bulgar belediye meclisine karşı yapılmış olduğunu ifade etmiştir. Ekseriyetle gazeteler hükümete ait olan bir konuda Bulgar gençlerinin olaya müdahil olmasını tasvip etmemektedirler. Cumhuriyet gazetesi ise bu yazılanlara şu şekilde bir soruyla karşılık vermiştir. Neden Razgrat da tevkif edilenler kısa bir süre sonra serbest bırakılmışlardır?564

Bulgarlarla Mayıs ayının ilk haftası yapılması planlanan futbol maçının iptal edilmesi gündeme gelmiştir. Ancak 23 Nisan da Futbol Federasyonu Başkanı Hamdi Emin Bey, Anadolu Ajansına yaptığı açılmada, Sofya’da yapılacak olan maçın belirlenen tarihte yapılacağını açıklamıştır.565

Razgrat Olayı ve İstanbul’da yaşananlar, Türkiye’nin değişik bölgelerinde de protestolara ve tepkilere sebep olmuştur. 23 Nisanda İzmir orta tahsil talebeleri Alsancak Meydanında Gazi Heykeli önünde toplanmak ve Razgrat Olayı’nı protesto etmek istemiştir. Ancak zabıta kuvvetlerince izin verilmemiştir. Bunun üzerine talebe valiye bir heyet göndererek İstanbul’da tevkif edilen arkadaşlarının affedilmeleri için lazım gelen makamlara telgraf çekeceklerini bildirmişlerdir. Vali Paşa bu telgrafı

561

Necmeddin Deliorman, a. g. e., s. 48.

562 Necmeddin Deliorman, a. g. e., s. 48. 563 Cumhuriyet, 23 Nisan, 1933. s. 2. 564 Cumhuriyet, 23 Nisan, 1933. s. 1. 565

125

kendisinin çekeceğini, Türk dünyasının bu işle alakadar olmamasına imkân olmadığını söylemiştir. Bunun üzerine talebe dağılmıştır.566

Adana öğretmeleri de, Bulgaristan’da Razgrat’ta ki hadiseyi haber alır almaz bir toplantı düzenleyerek bu hadise hakkında protestoda bulunmak üzere Ankara’daki Yüksek Maarif Vekâletine telgraf çekerek rahatsızlıklarını bildirmişlerdir.567

Türkiye’de bu gelişmeler yaşanırken Cenevre’ye gidecek olan Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey İle Bulgar Başvekili M. Muşanov Filibe tren istasyonunda görüşmüşlerdir. Samplon Ekspresi 23 Nisan sabahı Filibe istasyonuna gelmiştir. Muşanov, tren istasyonuna gelerek Tevfik Rüştü Bey ile uzunca bir görüşme yapmışlardır. Mülakat çok samimi olmuştur. Bu mülakatta son hadiseyle beraber iki memleketi alakadar eden meselelerin görüşüldüğü tahmin edilmektedir. Ayrıca Sofya elçimiz Tevfik Kamil Bey’de bir müddet Hariciye vekili ile seyahat edecek ve bilgi verecektir.568

Tevfik Rüştü Bey, Bulgar topraklarından çıkarken, kendilerini ziyaretlerinden dolayı öce Bulgar Kralına sonrada ziyareti yapan Bulgaristan Başvekili Muşanov’a birer teşekkür yazısı göndermiştir.569

Bu görüşmeler gerçekleştikten sonra anlaşılmıştır ki Tevfik Rüştü Bey’in yanına Muşanov ile birlikte Bulgaristan Kralı da gelmiştir. Sofya elçiliğimizden alınan bir rapor bunu kanıtlamaktadır. Raporda; Hariciye Vekilimizin Bulgaristan’dan geçmesi esnasında bizzat Kral Hazretleri ve Bulgar hükümeti tarafından gösterilen alaka ve dostluk dolaysıyla müteşekkir olduğumuzun ve Reisicumhur Gazi Hazretlerinin Tevfik Rüştü Bey’e gösterilen iltifattan dolayı ayrıca teşekkür ettiğini ve bunlara karşılık Muşanov’un da cevap verdiği bildirilmiştir.570

Bulgaristan’ın bu şekilde davranması elbette Türkiye’yi böyle bir hadiseden dolayı karşısına almak istememesinden kaynaklanmıştır. Türkiye’de aynı şekilde bir Bulgar düşmanlığını istememiştir. Türkiye’nin tehlike olarak gördüğü devlet bu sırada Musollini İtalya’sıdır.

566 Cumhuriyet, 24 Nisan, 1933. 567 Cumhuriyet, 24 Nisan, 1933. 568 Cumhuriyet, 24 Nisan, 1933. 569 BCA, 030.10.00.00.241.630.13 570 BCA, 030.10.00.00.241.630.11

126

Bulgaristan da yayınlanan Trakya gazetesi, “Yabancı Kışkırtması” başlıklı bir makale yazmıştır. Makalede, Tevfik Rüştü Bey’in Türk-Bulgar dostluğuna karşı düşman olanlarla mücadele etme şeklindeki beyanatı ile Bulgaristan Başbakanı Muşanov’un yabancı kışkırtmaları üzerine sözleri alınarak İstanbul ve Razgrat’ta ki olaylar anlatılmıştır. Beş asırdan beri köle olan bir halkın Türk dostluğunu kabul etmeme hakkının olduğundan bahsedilmektedir.571

Farklı düşüne Bulgar gazeteleri de mevcuttur. Mesela Demokratieçki Sagovor gazetesi olayı bir “Cinayet” olarak değerlendirmiş ve ifade etmiştir.572

Olaya gayri ciddi bir şekilde yaklaşan Bulgar Komünist Eho gazetesi de Razgrat Olayı ilgili fıkralar yazılmıştır.573

Bulgar Başbakanı Muşanov’un Türk dostluğunun devamı için çalıştığı bir gerçekti. Mümkün olan her fırsatta bundan bahsetmekten geri durmamıştır. Bulgar meclisinde Hariciye bütçesinin görüşüldüğü sırada Muşanov, Bulgaristan’ın komşuları hakkında izahat vermiştir. Sosyalist ve Radikal gruplara mensup vekillerden bazıları Muşanov’u tenkit etmişlerdir. Muşanov şu cevabı vermiştir:

“Türkiye ile anlaşmalara bağlıyız. Münasebetimiz hissiyat ve menafimizin emrettiği şekilde çok samimidir. Hareketlerinin hesabını veremeyen güya Bulgar vatanperveri geçinen birtakım bedbahtların eseri olan Razgrat Olayı çok istismar edilmiştir. Fakat bütün bunlar dostluğumuza zarar vermemiştir. Biz bu dostluk için mümkün olan her şeyi yaptık. Seleflerimiz tarafından bize bırakılan dostluk vaziyetini muhafaza etmekle kalmayıp onu artırdık.”574

Tevfik Rüştü Bey’e Razgrat Olayı hakkında sorulan sorulara verdiği cevapta: “Hadisenin halledildiğini, fakat bu vaka gösteriyorki her iki hükümet kendi topraklarında komşu devlet aleyhine yapılan veya yapılması muhtemel olan propaganda ile mücadele etmek mecburiyetindedir”575 şeklinde durumu ifade etmiştir.

Razgrat Olayı TBMM’de de gündeme gelmiştir. Denizli Mebusu Mazhar Müfit Bey, Razgrat vakası hakkında Hariciye Vekâletinden şifahi sual takririnde 571 BCA 030.10.00.00.241.629.2 572 Cumhuriyet, 25 Nisan 1933. s. 1. 573 BCA 030.10.00.00.241.629.7 574 BCA 030.10.00.00.241.630.2 575 Cumhuriyet, 25 Nisan 1933.

127

bulunmuştur. Ancak sualinin işleme alınması sırasında Mazhar Müfit Bey mecliste olmadığından reis tarafından sualin gelecek celseye bırakılmıştır.576

Daha sonraki meclis zabıtlarını da incelemiş olmamıza rağmen bu konu tekrardan meclis gündemini gelmemiştir.

Razgrat’ta da Bulgarlar tarafından büyük bir miting düzenlenmiştir. Hükümet meydanında toplanan halka Grigor Tenekeciyef, Yordan Hirinof ve İvan Hristof tarafından nutuklar söylenmiş, Bulgaristan’daki Türk gençliğinin de Bulgarlarla beraber olduğu, Türkçe Karadeniz gazetesi başmuharriri Razgrat’lı Arif Necip Bey ile Deliorman gazetesi (gazetenin bir nüshası, Ek- 7)baş muhabiri Necmeddin Bey’in Türkleri tahrik ettikleri söylenmişti. Halk kalabalığı dağılmış olmasına rağmen korkan Arif Bey ile Necmeddin Bey, Razgrat’tan bilinmeyen bir yere kaçmışlardır.577

Necmeddin Deliorman, Bulgaristan’dan kaçışının bu Bulgar mitingi sırasında gerçekleştiğini belirtir. Razgrat’ta bulunan eski kilisenin çanları çalmış ve Bulgarlar galeyana gelmiştir. Protestocular Necmeddin Bey’in adını hain olarak haykırmaktaydılar. Bu durumdan çekinen ve Keserevo’da yaşan 80 hanelik Türk’ün imhasını hatırlayan Necmeddin Bey korkuya kapılmıştır. Türklerin yine aynı duruma düşmemesi için saklanmıştır. Yorucu ve sıkıntılı bir yolculuk yapan Necmeddin Bey, bir Türk köyünde gizlenirken Bulgar jandarması tarafından yakalanmıştır. Bulgar hükümeti nerede görülürse teslim olmadığı takdirde vurulsun emri vermiştir. Yakalanan bu şahıs Bulgarların gözünde dünyayı ayağa kaldıran işgüzar biriydi. Bu tutukluluk süresi fazla uzun sürmemiş ve bir Türk köy ağasının da yardımıyla kaçmaya muvaffak olmuştur.578

Bulgar Trakya Cemiyeti’nin yayın organı olan Trakya gazetesi, Bulgaristan’ın zararına bir Türk-Bulgar dostluğu olamayacağını yazmıştır. Ayrıca gazete, Razgrat Hadisesi’nin de ora kaymakamının lüzumsuz davranışında kaynaklandığını belirtmiştir. Aynı zamanda bu yazıda Edirne’de çıkan Milli gazetenin Trakya Cemiyeti ile diğer Bulgar milliyetperverlerini Türkiye aleyhine ve Sırplar lehine hizmetini itham etmekte iddia edilen yazılarına cevap vermekte ve Razgrat hadisenin abartılmakta olduğu yazılmıştır. Son olarak bir gün mutlaka