• Sonuç bulunamadı

Okulların Bulundukları Çevrenin Sosyoekonomik Düzeyine Göre Temel Eğitim Hakkının Kullanılmasına ĠliĢkin Sonuçlar

KISALTMALAR LĠSTESĠ

5.3. Okulların Bulundukları Çevrenin Sosyoekonomik Düzeyine Göre Temel Eğitim Hakkının Kullanılmasına ĠliĢkin Sonuçlar

AraĢtırmanın üçüncü probleminde Ġnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve eğitim alanında standartlar getiren diğer uluslararası antlaĢmalar dikkate alındığında okulların bulundukları çevrenin sosyoekonomik düzeyine göre eğitim hakkının kullanılması ne düzeydedir sorusuna cevap aranmıĢtır. Verilerin analizi sonucunda ulaĢılan sonuçlar aĢağıda verilmiĢtir.

Ġnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve eğitim alanında standartlar getiren diğer uluslararası antlaĢmalar dikkate alındığında okulların bulundukları çevrenin sosyoekonomik düzeyine göre eğitim ve eğitim ortamının niteliği, öğrencinin geliĢtirilmesi ve müfredat, dezavantajlı gruplar için eğitimde fırsat ve imkan eĢitliği, engelli bireylerin eğitime eriĢim ve oyun alanlarının uygunluğu ve güvenliği boyutları ve ölçeğin geneline iliĢkin görüĢler arasında anlamlı fark olduğu bulunmuĢtur. Sosyoekonomik düzeyi düĢük olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢleri, okulun bulunduğu alanın sosyoekonomik düzeyi orta ve yüksek olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢlerine göre daha olumsuzdur.

Eğitim ortamında saygı görmeye iliĢkin öğretmen ve veli görüĢleri okulun bulunduğu alanın sosyoekonomik durumu değiĢkenine göre anlamlı farklılık göstermektedir. Sosyoekonomik düzeyi düĢük olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢleri, okulun bulunduğu alanın sosyoekonomik düzeyi yüksek olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢlerine göre daha olumsuzdur.

Eğitime devamın sağlanmasına iliĢkin öğretmen ve veli görüĢleri okulun bulunduğu alanın sosyoekonomik durumu değiĢkenine göre anlamlı farklılık göstermektedir. Sosyoekonomik düzeyi düĢük olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢleri, okulun bulunduğu alanın sosyoekonomik düzeyi orta olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢlerine göre daha olumsuzdur.

Temel eğitimin yeterliliğine ve okula fiziki eriĢime iliĢkin öğretmen ve veli görüĢleri okulun bulunduğu alanın sosyoekonomik durumu değiĢkenine göre anlamlı farklılık göstermektedir. Sosyoekonomik düzeyi düĢük olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢleri, sosyoekonomik düzeyi orta ve yüksek olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢlerine göre daha olumsuzdur. Aynı Ģekilde sosyoekonomik düzeyi orta olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢleri, sosyoekonomik düzeyi yüksek olarak tanımlanan okulların öğretmen ve velilerinin görüĢlerine göre daha olumsuzdur.

Okulun bulunduğu bölgenin sosyoekonomik durumu açısından değerlendirildiğinde tüm boyutlarda sosyoekonomik durumu düĢük olarak tanımlanan bölgelerdeki okullara iliĢkin görüĢler en olumsuz olanlardır. Tam tersine okulun bulunduğu alanın sosyoekonomik durumu yüksek olarak tanımlanan bölgelerdeki okullara iliĢkin

görüĢler ise tüm boyutlarda en olumlu olanlardır. Bu sonuçlar okulların bulundukları alanın sosyoekonomik durumunun temel eğitim hakkına eriĢmede önemli bir değiĢken olduğunu göstermektedir. Bu durumda araĢtırmanın nitel boyutunda pek çok katılımcının da belirttiği gibi tüm devlet okullarında eğitimin niteliğine iliĢkin koĢulların eĢit olmadığı söylenebilir. Sosyoekonomik durumu yüksek olarak tanımlanan bölgelerdeki öğrenci velilerinin okulları mali olarak desteklediği ve çocuklarının temel eğitim hakkından daha iyi faydalanmalarını sağladıkları düĢünülmelidir. Ancak temel eğitim zorunlu ve parasız olduğu ve ayrıca sosyal devletin görevleri göz önüne alındığında okullar arasında böylesi bir fark kabul edilemez bir durumdur. Devlet tüm okulların en iyi duruma getirmelisi bakımından gerekli yatırımları en hızlı Ģekilde yapmalı ayrıca ekonomik açıdan zor durumda olan ailelerin çocuklarının eğitimini desteklemelidir.

ÇalıĢmanın sonuçları literatürde yer alan pek çok araĢtırma ve raporun sonuçlarıyla uyumludur. Herkes Ġçin Eğitim (EFA) 2010 raporunda yoksulluğun, iĢsizliğin artması ve gelirlerin azalması nedenleriyle pek çok yoksul aile, çocuklarını okula göndermek için yaptıkları harcamalarda kısıntıya gitmekte veya çocuklarını okuldan almaktadır denilmektedir. Gül‟e (2008) göre Türkiye‟de eğitimde fırsat eĢitsizlikleri söz konusudur. En temel insan sermayesi göstergesi olan okuma yazma oranı, kırda kente göre yarı yarıya düĢerek, yüzde 18‟e gerilemektedir. Kentlerin varoĢ bölgelerinde eğitim kalitesi düĢmekte, öğretmen baĢına düĢen öğrenci sayıları ikiye katlanmaktadır. Türkiye‟nin eğitim eĢitsizliği sosyal ve ekonomik geliĢimi açısından bakıldığında geleceğiyle ilgili endiĢeleri arttırmaktadır. Bilhassa kırsal alanlardan kente doğru, doğu bölgelerden batıya doğru göç, ülke çapında eğitimdeki dezavantajları arttırmaktadır. Özellikle gecekondu bölgesi olarak adlandırılan alanlar, sosyal ayrımcılık ve eğitimsel dezavantajların merkezidir (EFA, 2010). Bir baĢka çalıĢmada da il ve ilçe ilköğretim okullarının zayıf yönleri sınıf mevcutlarının kalabalık olması okul bahçesinin yetersiz olması, sağlık ve ilk yardım birimlerinin olmaması olarak sıralanmıĢtır (Yıldırım, 2008). 2003 yılı verilerine göre Türkiye‟de %20‟lik zengin kesimde eğitim yılı ortalaması 9,2 iken, %20‟lik fakir kesimde bu ortalama 6,3 olarak ifade edilmektedir. Kırsal ve fakir bölgelerdeki kız çocuklarındaki eğitim yoksunluğu oranı 21,4 olarak verilmiĢtir (EFA, 2010). AraĢtırmanın sonuçları ve alan yazında yer alan çalıĢmalar birlikte değerlendirildiğinde sosyoekonomik durum değiĢkeni gerek aileler açısından gerekse

okulların bulunduğu bölgeler açısından önemli bir değiĢkendir. Bu durumda öğrencilerini daha iyi sosyoekonomik koĢulları olan bölgelerdeki okullara kaydettiren öğrenci velilerinin en azından kendi çocuklarının temel eğitim hakkına ulaĢmaları yolunda doğruyu yaptıkları söylenebilir. Ayrıca temel eğitim veren okullara kayıt yaptırma sırasında uygulanan kayıt bölgesi uygulamasının öğrenciler arasında eĢitsizlik yarattığı ve bu eĢitsizliğin yasa yoluyla zorla yeniden ve yeniden üretildiği söylenebilir. Oysa öğrencilerin evlerine en yakın okula gitmeleri temel haklarından birisidir. Kayıt bölgesi uygulaması (MEB-1) bu hakkı koruyor görünse de evinin karĢısındaki okul baĢka kayıt bölgesinde olduğu için daha uzak okullara gitmek zorunda kalan öğrencilerin olduğu bir gerçektir. Bunun yanında evine en yakın okuldaki koĢulların iyi olmadığını düĢünen velilerin öğrencilerini daha uzak okullara kaydettirmek için adres taĢıdıkları bugün eğitim alanında herkesçe bilinen bir durumdur. Tüm bu koĢullar göz önüne alındığında devlet okullarının standartlarının yükseltilmesi ve tüm okullarda eĢitlenmesi gerektiği söylenebilir.

5.4. Aileye Özgü Bazı DeğiĢkenler Açısından Temel Eğitim Hakkının