• Sonuç bulunamadı

Eğitim yönetiminde yeterliklerin tanımlanmasından önce yöneticinin görevlerinin ve sorumluluklarının bilinmesi gerekir (Deniz, 1997, s.20). Okul denilen açık sistemin etkililiğinden, çevreye uyumunu sağlamaktan, etkin bir biçimde sürekliliğinden, örgüt içinden ve dışından gelen istekleri yanıtlamaktan sorumlu kişi okul müdürüdür (Çelikten, 2004, s.124). Okul müdürü, hem ülke düzeyinde eğitimi yaymakla hem de yönettiği eğitim örgütünde eğitimin niteliğini yükseltmekle görevlidir (Başaran, 2008, s.246). Yöneticinin görevlerini algılama biçimleri, onları başarıyla yerine getirmelerini etkileyecektir (Haimann, 1992, s.14).

Okulu amacına uygun olarak yaşatabilmek için, her okul yöneticisinin belli yeterliklere (niteliklere) sahip olması, görev, yetki ve sorumluluklarının neler olduğunu bilmesi gerekir (Helvacı, 2007, s.146). Okul müdürü, yetki sınırlarına giren tüm görevlerden sorumludur. Okul müdürünün sorumluluğu, kendi makamıyla birlikte kendine bağlı tüm makamların sorumluluklarının toplamına eşittir (Başaran, 2008, s.243).

Okul müdürleri, milli eğitimle ilgili bazı yasa ve yönetmeliklerin kendilerine verdiği görevleri yerine getirmekle yükümlüdürler. Milli Eğitim Bakanlığı İç Hizmet Yönetmeliği’nde ve eğitim kademeleriyle ilgili yönetmeliklerde bu görevler açıklanmıştır. Buna göre okul yöneticisi, milli eğitimle ilgili mevzuat hükümleri,

programlar ve üst yönetimin emirlerinin sınırları içinde, okulun bütün işlerini yürütmeye, düzenlemeye ve denetlemeye yetkili olup okulun amaçlarına uygun olarak yönetilmesinden, değerlendirilmesinden ve geliştirilmesinden sorumludur (Şişman ve Turan, 2005, s.111).

İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 60. maddesi “Okulu müdür yönetir” şeklindedir. Okul müdürü yasa ve yönetmeliklerin kendisine vermiş olduğu yetkiye bağlı olarak okula her türlü girdilerin sağlanmasından ve bunların okul amaçlarını gerçekleştirme yönünde kullanılmasından sorumlu kişidir. Okul müdürü, okulun insan kaynağının ve diğer kaynakların sağlanması ve yerli yerinde kullanılması, eğitim ve öğretim ile ilgili tüm etkinliklerin planlanıp uygulanması, denetlenmesi, değerlendirilmesi, okulda iletişim ve eşgüdümün sağlanması, ortaya çıkan sorunların çözümü kapsamında yer alan görevlerini yerine getirmek durumundadır (Özden, 2005).

Çağdaş etkili okulun yaratılmasında en önemli işgören olan müdür (Gümüşeli, 2001), devletin eğitim politikalarını ve yetkili organların bu politikalar doğrultusunda saptadığı genel ve özel eğitim amaçlarını gerçekleştirmekle yükümlüdür (Kaya, 1991). Müdür, bu yükümlülüğünü yerine getirirken, yöneticisi olduğu okulu devletin eğitim politikaları ve eğitim amaçları doğrultusunda yaşatmaya ve etkili bir şekilde işler durumda tutmaya çalışır. Okulun amaçlarına ulaşması için öğretmen ve diğer çalışanları örgütler, emirler verir, iş görenlerin çalışmalarını yönlendirerek eşgüdüm sağlar ve aynı zamanda yapılan çalışmaları denetler (Demirtaş, 2005).

Okulun baş yöneticisi olan yöneticinin temel görevi, okulun amaç, hedef ve misyonunu açık bir şekilde ifade etmesidir. Eğitim sürecinin nasıl işlediğine ilişkin bir düşüncenin olmadığı bir okulda, sürecin başarılı bir şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine ilişkin kuşkuya gerek yoktur (Krug, 1992, s.8).

Yöneticiler, gerekli bilgileri sağlamak için sorumluluk almasını bilmelidirler. Gerektiğinde uzman görüşlerinden faydalanmalı, fakat uygulayıcının kendisi olduğunu unutmamalıdır (Drucker, 1995, s.371). Yöneticinin kararları ve hareketleri yönettiği kesimi etkiler. Yönetici, emrinde çalışan kişilerle örgütün ihtiyaçları arasında düzenli bir denge sağlayabilecek yollar aramalıdır (Penfield, 1969, s.1).

Okul müdürünün görevini başarı ile yerine getirebilmesi, kendi rolü ile okuldaki çalışanların rollerini doğru anlamasına ve davranışlarını buna göre ayarlamasına bağlıdır (Demirtaş, 2008, s.114).

Aydın (2000, s.188-189), okul yöneticilerinin en önemli sorumluluklarının, insanlarla etkili bir biçimde çalışma, etkili işletme yönetimi, yeterli bir okul binası ve çevresi hazırlama, eğitim programının geliştirilmesi ve mesleğe hizmet olarak sıralamıştır.

Müdürlerin, okul genelindeki ihtiyaçlara göre, hedefler belirleme, müfredatı seçme ve geliştirme, eğitim-öğretim yöntemlerini belirleme, aileleri bilinçlendirme, diğer bölge okullarıyla uyumlu çalışma, okul fonlarını hedef ve ihtiyaçlara göre tahsis etme, ihtiyaç duyulan personel sayısını ve pozisyonunu belirleme ve personel temin etme gibi önemli rolleri vardır (Keskinkılıç, 2007, s.10). Müdürler, yönetim süreçlerini iyi bilmelidirler. Personel yönetimi, iş yönetimi, bina ve tesisatın uygun şekilde kullanılması, güvenlik, danışma, iletişim, halkla ilişkiler konularında iyi yetişmiş olmalıdırlar (Güçlü, 2000).

Okul denilen sosyal sistemin birey ve kurum boyutlarını dengede tutabilmesi, müdürün bir örgüt mühendisi olması kadar sosyal mühendis olmasını da gerektirmektedir. Türk eğitim sisteminin öngördüğü sorumlulukları karşılayabilmesi için müdürün iyi bir bürokrat olması zorunludur (Can, 2007a, s. 261). Yönetimsel davranış becerilerinin önemli olduğu eğitim kurumlarında, yöneticilerin bürokratik otorite çıkmazından kaçınmaları ve yasal yaptırımlardan çok yönetimsel davranış becerilerini geliştirerek meslektaşlarının yaratıcılıklarını artırmaları gerekir (Yardibi, 1991, s.2).

Eğitim yöneticisi, öğretmen, personel, öğrenci, veli, çevre liderleri ve politikacılar gibi birbirinden çok farklı eğitim ve kültür düzeyine sahip ve farklı beklentileri olan kişilerle ilişki kurmak zorundadır (Karaer, 1989, s.95; Kaya, 1991). Okul müdürlerinin, çevresindekilere okulun amaçlarının gerçekleştirilmesi yolunda iş yaptırabilmesi, öncelikle bu amaçları açık bir şekilde belirleyerek bunları örgüt üyelerine aktarmasıyla, sahip olduğu iletişim becerileriyle doğru orantılıdır. Dolayısıyla okul müdürünün kişisel özellikleri arasında yer alan iletişim becerileri,

okulun iletişim süreçlerini belirlemede ve üyelerin okuldaki davranışlarını etkilemede son derece önemlidir (Gürgen, 1997, s.185).

Okul yöneticisi, okula etki eden çok değişik faktörleri incelemek, okul programlarını ve okul çevre ilişkilerini düzenlemek, sadece öğrencilerin değil aynı zamanda öğretmenlerin de gelişimini sağlamak, velilerle ve toplumun çıkar gruplarıyla ilişki kurmak zorundadır (Çelik, 1995, s.21).

Okul müdürleri, etkili iletişimi okul içinde destekleyerek okulun etkililiğini artırabilir (Reobuck, 2000, s.10). Çünkü etkili iletişim, örgüt üyelerinin çalışma performanslarıyla yakından ilgilidir (Callan, 1993, s.22). Araştırma sonuçları, kendilerinin iyi olma durumlarını işi ile ilişkilendiren öğretmenlerin iletişimin kalitesinden etkilendiklerini göstermektedir (Orpen, 1997, s.519). Ve iletişimde başarılı okul müdürlerinin daha etkili oldukları da bir olgudur (Çelikkaya, 1998, s.9; Bursalıoğlu, 1991b, s.41; Ada, 1998, s.208). Etkili bir iletişimi gerçekleştirmek için okul müdürlerinin iletişim öğeleri, ilkeleri, stratejileri, engelleri ve düzenlenmesi konusunda yetişmiş ve beceri sahibi olmaları gerekir (Şimşek, 1997, s.97).

Yirmi birinci yüzyılın okul müdürlerinin bir yandan öğrenme ve öğretim niteliğine sahip, mesleki gelişimini sürdüren, verilerle karar veren ve sorumluluk sahibi olan öğretimsel lider olmaları beklenirken, aynı zamanda toplumun da okulun rolünün öneminin farkında olan, öğretmenler, toplum ve çevreyle liderliği paylaşan, aileler ve çevreyle yakın ilişkiler sürdüren, okulun gelişimi için kendini adamış iletişim lideri olması, bununla birlikte ortaya koyduğu çaba, girişimci ruh ve etik değerleri ile öğrencilerin en üst seviyede öğrenmelerini desteklemesi, okul içindeki ve dışındaki kişi ve kuruluşlarla okulun vizyonunu paylaşan niteliklere sahip olması beklenmektedir (Usdan vd., 2000; Yavuz, 2006).

İyi bir yönetici uygun yerlere uygun legoları yerleştiren çocuk gibidir. Bu anlamda her insan evrene eklenmiş orijinal bir parçadır. İnsan kaynağı yöneticisi müdürlerden beklenen bu parçayı evrendeki uygun yerine, tam zamanında yerleştirebilmeleridir (Açıkalın, 1999, s.12).

Etkili yöneticilerin işlevleri, öğretime önem verme, amaç ve beklentileri açıkça ortaya koyma, zamanının çoğunu eğitim sorunlarına ayırma, öğretime ilgi ve destek verme, personele dönük davranış gösterme yönünde olmalıdır (Balcı, 1993, s.29).

Yönetici, birlikte çalıştığı kişi ve grupları iyi tanımalı ve sosyokültürel özelliklerini bilmelidir. Çünkü insan faktörü çok önemli bir değişken olarak her an karşısına çıkmaktadır (Kelly, 1980, s.548). Çağımızda okul yöneticileri, personelini iyi anlamak zorundadır. Bunda başarı sağlandığı oranda kararların uygulanması kolaylaşır ve iş verimi artar (Tortop ve İspir, 1989, s.127). Okul yöneticileri, personelin kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini açıklama fırsatı vermelidir. Düşünce ve önerilerine değer verildiğinde, personel arasında güven ortamı doğacak ve kendisini işine daha çok verecektir. Personel belli bir doyum ve motivasyon kazanacağından amacı gerçekleştirme düzeyi de yüksek olacaktır (Aydın, 2000, s.285).

Okul yöneticileri, okuldaki her çeşit sorunun çözümünde uzlaştırıcı, koruyucu ve barıştırıcı bir rol oynarsa okulun iç ve dış çevre ile olan ilişkilerinde gerekli dengeyi kurmuş olur. Personeli ile okul çevresi arasındaki ilişkileri ve ihtiyaçları iyi karşılayan bir yönetim, eğitimin verimini ve kalitesini yükseltmekte de başarılı olacaktır (Karabörk, 1998, s.9).

Okul müdürleri, gerekli durumlarda okul üyelerine rehberlik ederek üyelerin rol çatışma ve belirsizliklerine düşmelerini önlemelidir. Çeşitli araştırma bulguları, okul müdürlerinin yöneticilik biçimleri ile okul etkililiği arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir (Bender, 2000, s.15; Thomsett, 1997, s.31-34).

Okulu çalıştıracak ve amacını gerçekleştirmesini sağlayacak, okulu etkili yapacak olan kişi okulun yöneticisidir. Bunun için okul yöneticisi, personelin gelişiminden, personelin değerlendirilmesinden, personelin durumlarında memnun ve işlerinden doyum sağlamalarından sorumludur. Okul yöneticisinde insan ilişkileri alanında geliştirilmesi gereken başka bir yönetim becerisi de, iyiyi arama ve ortaya çıkarma, açıklama, ilgili kişiyi küçük görmeyen ama destekleyen biçimde belirtme sanatıdır (Clements, 1997, s.33-37).

Yönetici zamanını etkin bir şekilde kullanmalıdır. Zamanını iyi kullanamayan yöneticiler, önemsiz ayrıntılar için boşa zaman harcamaktan asıl önemli konulara ağırlık verememektedirler. Oysa önemli işler öncelik sırasıyla planlandığında zaten daha az önemli olanlar elenmiş, dolayısıyla yapılması gerekenler yapılmış olacaktır (Kelly, 1980, s.549).

Okul müdürlerinin planlı ve düzenli olmaları gerekir. Aksi takdirde, bu okul yönetimini olumsuz olarak etkiler (Plante, 1990, s.28). Toplanan bilgileri en iyi şekilde değerlendirip plan yapan yöneticilerin verimlilikleri yüksek olmaktadır (Kıran, 1991, s.114). Planlama, yönetimin belkemiği olarak ifade edilir. Yönetici, okul yönetiminde aksaklığa meydan vermemek için mutlaka plan ve program çerçevesinde hareket etmelidir (Cafoğlu, 1992, s.57). Yöneticinin ana hedeflerinden birisi, her karar ve eylemde bu anın ve geleceğin gereklerini uyumlaştırmaktır. Başka bir deyişle, yönetici sadece bugünün değil gelecek yılın ve daha ilerisinin de ihtiyaçlarını düşünmelidir (Angelo, 1998, s.79).

Bir lider için önerilebilecek en iyi şey başkalarının performansını gözlemesidir (Hunt, 1999, s.217). Dolayısıyla okul yöneticisinin görevi, insanları başarabilir duruma getirmek, onların güçlü yanlarını etkili kılmak, zayıflıklarını da önemli olmaktan çıkarmaktır (Drucker, 1994, s.232).

Bir yönetici, problemleri bütün ayrıntılarına kadar inceleyen, sonra da yarar ve sakıncalarını tartıp karar veren kişidir. Karar vermekten çekinen, vereceği kararın sonucundan korkan kimse dünyanın en bilgin, en iyi niyetli yöneticisi de olsa asla lider olamaz (Osmay, 1995, s.305).

Yöneticinin günlük çalışmalardan haberdar olması, kimin ne yaptığını bilmesi önemlidir. Okulun iş ve personel durumunu bilmeyen yöneticinin verimli çalışma sağlaması beklenemez. O nedenle yöneticinin okulu olumlu ya da olumsuz yönleri ile tanıması gerekir (Ataklı, 1993, s.35).

Yönetimin demokratik olması, diğer örgüt üyelerinin de örgütle ilgili kararlara katılımlarının teşvik edilmesi, hem öğretmen moralini hem de öğrenci başarısını etkilemektedir (Başar, 2001, s.25). Güçlü okul müdürleri yansız ve tutarlı olarak,

çalışanların işgücünü eşgüdümlemek ve kaynakları etkin bir biçimde dağıtmak, okul üyelerinin performanslarını geliştirmelerine yardımcı olmak ve örgüt üyelerine fiziksel olduğu kadar psikolojik anlamda destek vermekle yükümlüdür (Huges, 1999, s.223). Başarıyı arayan yöneticiler, geleneksel yaklaşımların aksine, örgütte çalışan bireylerden tek başına veya grup olarak yeni fikirler üretmelerini veya örgüt içi girişimciliklerini artırmalarını beklemelidirler (Sungur, 1997, s.231).

Yönetici, olaylar karşısında tarafsız davranabilmeli ve olumlu beklentiler içinde bulunabilmelidir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, yöneticilerin, olumsuz duygularla hareket ettiklerinde karışık duygulara kapıldığı ve şaşırdığı, olumlu duygularla hareket ettiklerinde ise temkinli davranıp gerçekçi olmaya çalıştıkları, eleştiriler ve değerlendirmeler yaptıkları görülmüştür (Kelly, 1980, s.549).

Faaliyet alanı insanların yetiştirilmesi ve geliştirilmesi olan okulların daha etkili çalışması için okulda bulunan üyelerin görevlerinden daha fazlasını yapmaya istekli olması gerekir (Terzi ve Kurt, 2005). Çünkü bir örgütün elinde ne kadar gelişmiş donanım ve nitelikli personel bulunursa bulunsun, insan kaynakları isteklendirilip harekete geçirilmedikçe örgüte yarar sağlamaz (Can, Akgün ve Kavuncubaşı, 1998, s.317).

Motivatör yöneticiler, öğretim çalışmalarında bireysel başarı duygusunu kazandırma çabası içerisinde olup öğretmenleri eğitsel çalışmalardan ve oradan elde edecekleri başarılardan mutlu olmaları konusunda sürekli motive ederler. Bu unsur eğitimin kalitesi açısından ve öğretmen, öğrenci ve diğer personelin okula adanmışlıkları açısından oldukça önemlidir (Töremen, 2000, s.20).

Yönetici, sadece konulmuş değerleri izleyen değil, yenilerini de yaratan ve bu yolla toplumu ayakta tutan, örgütlerin canlı kalmasını sağlayan bir bulucudur. Bu durum, yöneticilerin tutuculuğu bir kenara bırakıp girişken olmalarını zorunlu kılar (Özden, 1998a s.107). O halde, okul müdürleri, eğitim-öğretim, yönetim alanındaki ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek alana uygulamalıdır. Bunları yaparken de eğitim ve öğretim kurumlarından beklentileri dikkate almalıdır (Deniz, 1997, s.11).

Yönetim içindeki herkesin sorumluluklarını bilmesi, yetki ve görev gaspına sebebiyet vermeyen huzurlu bir çalışma ortamı hazırlar. Müdürden beklenilen, okuldaki bütün personelin görevlerini, yetki ve sorumluluk alanlarını belirlemesidir. Böylece personel yapacağı işi açık bir şekilde belirleyebilecektir. Kime ait olduğu belli olmayan görevler genellikle herkes tarafından başkasının yapması beklenerek göz ardı edileceğinden okul yönetimi, başarıyı ve işbirliğini olumsuz yönde etkileyecektir (Cafoğlu, 1992, s.55). Dolayısıyla, idareci, sorumluluğu öğretmene vererek öğretmenin yeteneklerinde bir güven ortamı sağlayıp öğretmeni eğitim sürecinin vazgeçilmez temel parçası haline getirmelidir (Magnetta, 1986, s.79).

1982’de toplanan 11. Milli Eğitim Şurası’nın önerilerine göre, eğitim yöneticisinin tanımı ve görevleri şöyledir:

“Eğitim yöneticisi, değişik sistem, kurum ve kademelerde eğitim hizmetlerini yönetmeye yeterli olacak nitelikte kuramsal alanda ve uygulamada yetişmiş uzmandır. Eğitim yöneticisi, değişik eğitim kurumlarında, okullarda, eğitim kademelerinde, eğitim programlarını; öğrenci hizmetlerini; iş gören hizmetlerini; bütçe işlerini; eğitim bina, araç ve gereçlerine ilişkin işleri yönetir. Yönettiği kurum, okul veya kademenin yönetsel ve eğitsel amaçlarını gerçekleştirmek için yönetim süreçlerini (kararlaştırma, planlama, örgütleme, eşgüdümleme, iletişim, denetleme, değerlendirme) etkin biçimde işletir. Yönettiği örgütün alt sistemlerinin bir bütün olarak örgütsel amaçları gerçekleştirecek biçimde çalışmasını sağlar.”

Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği (MEB, 2003)’nde (Resmî Gazete: 27.8.2003/25212 Tebliğler Dergisi: EYLÜL 2003/2552 Düzeltme: KASIM 2003/2554) Okul Müdürünün Görev, Yetki ve Sorumluluğu aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:

“Madde 60 — İlköğretim okulu, demokratik eğitim-öğretim ortamında diğer çalışanlarla birlikte müdür tarafından yönetilir. Okul müdürü; ders okutmanın yanında kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, program ve emirlere uygun olarak görevlerini yürütmeye, okulu düzene koymaya ve denetlemeye yetkilidir. Müdür, okulun amaçlarına uygun olarak yönetilmesinden, değerlendirilmesinden ve

geliştirmesinden sorumludur. Okul müdürü, görev tanımında belirtilen diğer görevleri de yapar.”

Taymaz (2000, s.60), okul müdürünün sorumluluklarını, içinde bulunulan ortamın koşullarına göre değişmekle birlikte, okulun amaçlarını ve felsefesini açıklamak, okulun politikasını saptamak ve tanıtmak, okul etkinlikleri için ihtiyaçları karşılamak, okulda katılımcı ve demokratik yönetimi geliştirmek, okulda kişiler ve gruplar arası ilişkiler kurmak, öğretim ve eğitim etkinliklerini planlamak, okulun çevresinin değerlerini incelemek ve desteğini kazanmak, okul içi ve dışı öğelerle iletişim ve eşgüdüm sağlamak, etkili bir işletme yönetimi geliştirmek ve uygulamak, yapılan çalışmaları sürekli izlemek ve değerlendirmek şeklinde sıralanabileceğini ifade etmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretim programları ile ilgili olarak okul müdürlerine, programlar hakkında yeterli ve doyurucu bilgiye sahip olmak, uygulamada ortaya çıkabilecek olan problemlere çözüm üretmek, programların uygulanması için gerekli olan araç-gereç ve diğer materyalleri temin etmek ve fiziksel ortamları hazırlamak, öğretmenlerin bilgi ve deneyimlerini paylaşabilecekleri ortamlar hazırlamak, aralarında eşgüdüm sağlamak, öğretmenlerin mesleki gelişimlerini sağlayacak kitaplar okumalarına rehberlik etmek, okulda çeşitli seminerler düzenlenmesini sağlamak, öğretmenleri okul içinde ve dışında düzenlenen bu seminerlere katılmaya özendirmek, okul dışı etkinliklerin gerçekleştirilmesinde kolaylık sağlamak şeklindeki görevleri vermektedir (MEB, 2004).

Eğitim yönetiminde Güney Eyaletleri Ortak Programı tarafından yapılan tanım, okul yöneticisinin rolünü anlama çabalarına başlangıç noktası sayılabilir. Bu tanımda, yöneticinin görevleri, program geliştirme ve öğretim, öğrenci kişilik hizmetleri, okul-çevre liderliği, personel yönetimi, okul binası ve tesisinin yönetimi, okul taşımacılığı, örgütleme, iş yönetimi ve işletme olmak üzere sekiz alanda toplanmıştır (Sacır, 1978, s.21; Meter ve Leftoff, 1972).

NAESP-İlköğretim Okul Müdürleri Derneği- (2001)’nin Liderlik ve Öğrenme Topluluğu tarafından yapılan ilk ve ortaöğretim düzeyindeki okulların yöneticileri için hazırlanan ve okul müdürlerinin sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlayıcı

nitelikte rehberlik edeceği düşünülen el kitabında okul yöneticisinin bilmesi ve yapabilmesi gereken alanlar; okulun amaçlarını ve standartlarını belirleme, öğrenci performansını geliştirme, kurumun ve personelin anlamlı bir şekilde gelişimini sağlama, test araçlarını ve bilgiyi etkili kullanma, yerel toplumla ilişkiler şeklinde ifade edilmektedir.

NAESP, bir başka raporunda, ilk ve ortaokul müdürlerinin sorumluluklarına ilişkin altı standardı şöyle belirlemiştir (Tamara, 2001):

1. Okul lideri, öğrencilerin öğrenmesi ve öğretmenlerin eğitimi üzerinde odaklanmalıdır.

2. Okul liderinin, öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer personelin akademik ve sosyal gelişmeleri için yüksek beklentileri olmalı ve bunun için standartlar belirlemelidir.

3. Okul liderleri yüksek nitelikli öğretmenleri bulmalı, onların okulda sürekli çalışmalarını sağlamalı ve öğretmenleri, gerekli eğitim materyallerini ve gelişmiş teknolojiyi sağladıktan sonra, öğrencinin öğrenmesinden sorumlu tutmalıdır.

4. Okul lideri, mesleki gelişmeyi okulun öğretimsel amaçları ile ilişkilendirmeli; bu amaçla etkinlikleri birlikte düşünmeli ve planlamalı, öğretmenlere çalışmaları için imkânlar ve fırsatlar yaratmalıdır.

5. Okul lideri performansı değerlendirmek için çeşitli veri kaynaklarını dikkate almalıdır.

6. Okul lideri, liderliği ve karar vermeyi ailelerle, öğretmenlerle ve toplumla paylaşmalıdır.

Okullar başarısızlığın olmadığı yerler olmalıdır ve okullarda, seçilmiş, yetiştirilmiş lider özellikleri olan okul yöneticileri olmalıdır (Çelik, 1990, s.170). Müdürler, okulun etkili olmasında önemli bir role sahiptir. Eğitim programlarının ve amaçlarının geliştirilmesi, çevresel girişimlere uyum sağlanması, özellikle küreselleşmenin etkileriyle de okullardan çok çeşitli görevlerin beklenmesi müdürlerden beklentileri artırmış ve onların işlerini güçleştirmiştir (Cerit, 2008, s.11).

Okulların etkili olmaları, yani önceden belirlenen amaçlarına ulaşabilmeleri büyük ölçüde okuldaki etkinliklerin, eğitim ve öğretim programlarının yürütülmesinden sorumlu olan müdürlerin etkili olmalarına bağlıdır. Okullardaki en basit etkinlikler bile rastlantıya bırakılmayacak ve özenle planlanacak kadar önemlidir. Bu durum eğitim yöneticilerine önemli sorumluluklar yüklemektedir. Etkili okulla ilgili araştırmalar, okul yöneticisinin etkili okulun kritik önemdeki etkenlerinden birisi olduğunu göstermektedir (Balcı, 1993, s.23). O halde, okul müdürlerinin belirli yeterliklere sahip olmaları gerekmektedir (Demirtaş, 2008, s.115).

Okullardaki eğitim-öğretim işlerinin etkili ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak en etkin kişinin okul müdürü olduğu düşünüldüğüne göre okul müdürlerinin yeterliklerinin düzeyi de eğitim-öğretim işlerinin başarıya ulaşma düzeyini etkileyecektir. Yönetme görevi üstlenen okul müdürlerinin işlerin üstesinden gelebilmesi için her konuda yeterli olmaları gerektiği düşünülmektedir. Bu durum okul müdürlerinin yeterlikleri başlığı altında aşağıda incelenmiştir.