• Sonuç bulunamadı

leme eserin, FSEK madde 1/B’nin c bendi uyarınca; kendinden önce meydana getirilen eserlerden yararlanmak suretiyle; orijinal esere sadık kalarak; eseri, ba ka bir ekle dönü türmek üzere ve i leme eser sahibinin hususiyetini ta ıyan nitelikte eser oldu undan bahsetmi tik. Bu kapsamda bir i leme eserden bahsedebilmek için, yararlanılan orijinal esere sadık; ancak, farklı bir ekle bürünmesi ve i leyenin özelli ini ta ıması gerekmektedir. ayet bu unsurları üzerinde barındırmayan bir eser meydana getirildiyse; o zaman ortada, bir taklit veya intihal eklinde meydana getirilen bir çalı manın oldu u söylenebilir. Kaldı ki bu tür yapımlar eser olarak korunmadıkları gibi bazı cezai ve hukuki yaptırımlarla da kar ıla acaktırlar.

Yararlanılan orijinal eseri belli olacak ekilde tahrif ederek, bu esere kendi ismini veren ki inin intihal suçunu i ledi inden bahsedilebilecektir.247 Bu nedenle yine i leme ve derleme eserlerde aynen alıntı veya benzetme yapıldı ında kaynak gösterme veya atıf yapma lüzumu do maktadır.

ntihal veya a ırma, i leme ve derleme eserlerde çok sık kar ımıza çıkmaktadır.

Bu durumu önlemenin tek artı; yararlanılan eserin sahibinin ve kayna ının belirtilerek taklide kaçmadan i leme veya derleme eser sahibinin kendi yaratıcı fikrini kullanarak;

yeni ve ba ımsız bir eser meydana getirmesidir.

Daha önce hiç konu olmamı , hiç dü ünülmemi bir fikir ve sanat ürünün meydana getirilmesi, itiraf etmek gerekir ki oldukça güçtür. Hatta son zamanlarda yapılan müzik eserlerine, sinema filmlerine veya dizi filmlerine baktı ımızda bu kanıya varmamız mümkün olacaktır. Birçok filmin veya dizinin bir romandan i lenerek senaryola ması oldu unu veya birçok müzik eserinin yıllar öncesinde alenile erek kamuya sunulan ve ortaya konulan bir müzik eserinin tekrar ele alınarak farklı formata getirilmek üzere i lendi i fark edilecektir. Bu durum orijinal eser sahibinden FSEK madde 52 uyarınca, gere i ekilde (yazılı ve ne için izin alındı ının tek tek belirtilmesi artıyla) izin alınmı olmasının yanında; gaspa varacak ekilde bir yararlanma olmamalıdır.

247 HIRSCH, Fikri Say II, s. 56.

FSEK madde 67’nin son fıkrasına bu dü ünce ba lamında 4630 sayılı kanunla

“istifade edilen eser sahibinin haklarına zarar getirmemek” unsuru da eklenmi tir.

Yine FSEK madde 15/2 hükmüne göre ise; “bir güzel sanat eserinden ço altma ile elde edilen kopyalarla bir i lenmenin aslı veya ço altılmı nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alametinin, kararla tırılan veya alı ılagelmi ekilde belirtilmesi ve vücuda getirilen eserin kopya veya i lenme oldu unun açıkça gösterilmesi arttır.”

diyerek asıl eserle olan ili kinin belirtilmesini art ko mu tur. Bu artlar, eserin olu umu ve eser olarak korunmasının birer artı olmamakla birlikte; orijinal eser sahibinin manevi haklarına zarar vermemek adına önem arz etmektedir. Aksi bir tutum FSEK madde 71.f.1/3’e göre suç olu turacaktır.

Bir mimari eserin tablosunu yapan bir ressamın; bir pop arkısını rock tarzına getiren bir müzisyenin; bir airin tüm iirlerini tek bir kitapta toplayan bir ki inin, hangi eser sahibinin eserinden yararlandı ını belirtmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ortada bir intihal oldu u su götürmez bir gerçeklik olacaktır.

Konuya ili kin olarak verilen çe itli Yargıtay Kararları bulunmaktadır. Örne in 02.04.2003 tarihli, 2003/4-260 E. , 2003/271 K. sayılı Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararına konu olan olay öyledir; “Davalıların ‘Aynalar’ adlı bir programda ‘Türkan Sultan’ adlı bölümde davacılar tarafından yazılan ‘Ye ilçam’da Bir Sultan’ adlı eserden isimsiz alıntı yaptıkları ve dava konusu yayın nedeniyle; FSEK’e aykırı davrandıkları uyulan bozma kararıyla kesinle mi tir. Buna göre alınan bilirki i raporlarına göre, davalının yaptı ı filmin, davacının eserinden sadece esinlenme, öykülenme sonunda meydana getirilmi genel bir etkile im olmayıp, adın belirtilmemesi ve izinsiz alıntıların alınmak suretiyle intihal sonucunda alıntılardan olu tu u” sonucuna varılmı tır.

Uygulama ve ö retiye göre, bir eserden yapılan alıntılar ortaya çıkan yeni esere galip geliyorsa artık masum alıntıdan söz edilemez. Davalı, davacıya ait sosyolojik bir inceleme niteli indeki bilimsel eserinde, çe itli alıntı, uyarlama ve de i ikliklerle belgesel bir sinema eseri meydana getirmi tir.” diyerek, izinsiz i leme eser ve kaynak belirtmeme nedeniyle intihal oldu u sonucuna varmı tır. Yine aynı kararda esinlenme ve intihal arasındaki ince çizgi de belirtilmi tir.

Yargıtay 11. HD.’nin 21.12.1976 tarihli 1976/4836 E., 1976/5782 K. sayılı kararı uyarınca; “ …derleme ve i leme eserlerinde aynen alınıldı ı veya benzerlik yapıldı ı takdirde, kaynak göstermek veya yollamada bulunmak gerekir. Aksi halde yazar ve ne redenler müteselsil sorumlu olurlar…”248 diyerek sorumluluk sahibi olan ki ileri de belirtmi tir.

Bu kapsamda e itim ve ö retim amacıyla; Gökyayla’nın verdi i örnekte oldu u gibi249; bir yazarın Türkçe ders kitabı hazırlarken, aynen aldı ı bir parçayı;

ö rencinin daha kolay algılayabilmesi için daha basite indirgeyerek tekrar kaleme alarak yazması söz konusu olabilecektir. Ancak ba ka yazarın aslında i lenmi olan eseri aynen alması söz konusu olmamalıdır. Çünkü yapılan bu ikinci alıntı artık i leme de il; düpedüz intihal olur. Böylece ilk Türkçe kitabı yazan ki inin mali hakları ihlal edilmi olur.

Dr. Gürsel Üstün’ün bilirki i sıfatıyla incelemi oldu u bir dava dosyasında;

“Davacıya ait ‘Seni Andıkça’ adlı edebi eser niteli indeki arkı sözünün, davacının adı anılmadan, davalılar tarafından ‘Mektup’ adlı müzik kasetleri ve kompakt diskler içeri inde eserin hususiyetini bozacak ekilde ve izinsiz olarak kullanılması nedeniyle davacı eser sahibinin eser sahipli inden kaynaklanan mali ve manevi haklarının tecavüze u radı ı”250 tespit edilmi tir. Aynı raporda, yapılan inceleme neticesinde;

“güftenin %61’lik kısmının davacı eser sahibinin özgün eserinden kopya edildi i”

sonucuna varılmı tır. Davalı, davacıya ait ‘Seni Andıkça’ eseri aynen kopya etmi ve davacı ismine hiç yer vermeyerek intihal yapmı eseri a ırmı tır.

Tüm bu anlatımlar çerçevesinde unu belirtmek gerekir ki; sahibinden FSEK madde 52 uyarınca; hangi eseri ne ekilde i leyece ini belirtmek suretiyle izin alan ki inin orijinal eserden yararlanmanın intihale varmaması için muhakkak eser sahibinin ismine yer verilerek hangi eserden alıntı yapıldı ı konusunda kaynak gösterilmesi arttır. Bunun dı ında i leme eser sahibi orijinal esere kendi özelli ini katarak onu var oldu u biçimden farklı olarak ortaya çıkarmalıdır. Ortaya çıkan eser, orijinal eserden

248 ÇEV K, s.18.

249 GÖKYAYLA, s. 288-289.

250 ÜSTÜN, Bilirki i Raporları I, s. 71-83.

yararlanılarak; ancak, ondan farklı bir hususiyete sahip olmalı ve ba ımsız bir eser olmalıdır.