• Sonuç bulunamadı

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan hukuk veya ceza davaları 2001 yılında yapılan Kanun de i ikli i sonucunda; bu konuda ihtisasla mı olan, Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk ve Fikri ve Sınaî Ceza Mahkemeleri tarafından bakılmaktadır.

332 11. HD., 7.10.1999 tarihli, 1999/5553 E., 1999/7625 K. sayılı kararı.

333 ÖZTRAK, s. 24-25; Mustafa Re it BELGESAY, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu erhi, stanbul 1956, 1-7 Nolu bölüm.

334 ARSLANLI, s. 215; AY TER: s. 260.

Ba langıç olarak Ankara, stanbul ve zmir’de kurulan bu mahkemeler; zaman içinde di er ehirlere de kurulacaktır. Ancak bu zaman zarfında kurulmayan yerlerde ise; ihtisas mahkemesi olarak görev yapacak mahkemelerin Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından seçilen asliye ceza ve asliye hukuk mahkemeleri oldu u kararına varılmı tır.

htisas mahkemeleri ile di er mahkemeler arasındaki ili ki i bölümü de il;

görev ili kisidir.

htisas mahkemelerinin görevi kamu düzenine ili kin olup, yargılamanın her safhasında dikkate alınacaktır.335

. Üniversitelerde ntihal Eylemine Kar ı Disiplin Soru turması

Üniversitelerde bilimsel çalı malar dâhilinde intihal eyleminin gerçekle tirilmesi halinde, uygulanacak mevzuat; intihal eylemini gerçekle tiren mütecavizin, üniversite personeli veya üniversite ö rencisi olmasına göre de i iklik arz etmektedir.

Buna göre; üniversite personeli olan bir ö retim elemanın intihal fiilini i lemesi halinde Yüksek Ö retim Kurumları Yönetici, Ö retim Elemanı ve Memurları disiplin yönetmeli i uygulanmaktadır. Bu Yönetmeli in 11/a-3 maddesine göre; “Bir ba kasının bilimsel eserinin veya çalı masının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi gösterme” eyleminin disiplin suçu olu turdu u vurgulanmaktadır. Ayrıca yine aynı Yönetmelikte disiplin cezası olarak “üniversite ö retim mesle inden çıkarma” öngörülmektedir.

ntihal eyleminin gerçekle mesinden itibaren iki yıl geçmesine ve yine soru turmanın açılmasının üzerinden iki yıl geçmesine ra men; herhangi bir ceza verilmediyse, artık bu eylem nedeniyle ceza verilmesi veya soru turma açılması mümkün olmamaktadır. Çünkü böyle bir durumda zamana ımı dolmu olacaktır. Yine yetkililerce suçun i lenildi inin ö renilmesinden itibaren altı ay içinde soru turmanın açılması gerekmektedir.

335 11.HD., 28.3.2005 tarihli, 2004/1641 E., 2005/2862 K. sayılı kararı.

Üniversite personeline ili kin olarak düzenlenen bu disiplin cezasında; gerçek hak sahibinin, ikayet edip etmemesi önem arz etmemektedir. Yetkili amirler, resen de bu konuda soru turma açma hakkına sahiptirler. Hatta gerçek hak sahibinin intihale rızası olsa dahi, intihal suçunu i leyen ö retim elemanına disiplin soru turulması açılarak; ceza verilebilmektedir.336

Lisans veya yüksek lisans yapan ö renciler tarafından intihal eyleminin gerçekle tirilmesi halinde açılacak disiplin soru turmasına dair uygulanacak mevzuat ise; her ne kadar i bu mevzuatta açıkça intihal fiilinde uygulanaca ı zikredilmese de, Yüksek Ö retim Kurumları Ö renci Disiplin Yönetmeli idir. Bu Yönetmeli in 7/A maddesinde “ö rencilik sıfatının gerektirdi i itibar ve güven duygusun sarsacak nitelikte eylem” denmekte ve buradan intihal açısından da bu maddenin uygulanaca ı sonucu çıkarılmaktadır. Ancak ö renciler için düzenlenen bu hüküm hem zamana ımı açısından hem de disiplin cezası açısından ö retim elemanlarına nazaran daha hafiftir.

Öyle ki; ö rencilere verilen ceza, kınamadır. Yönetmeli in 34. maddesine göre; fiilden amirlerin haberdar olmasından sonra bir ay içinde soru turma açılması gerekmektedir.

Aksi halde disiplin cezası verme yetkisi zamana ımına u ramaktadır. Yine aynı maddeye göre; intihal fiilinin i lendi i tarihten itibaren iki yıl içinde ceza verilmedi i takdirde, ceza verme yetkisi; yine intihal fiilinin i lendi i tarihten itibaren iki yıl içinde soru turma açılmadıysa soru turma açma yetkisi dü mektedir. Açılmı bir soru turma varsa; iki yıl içinde sonuca ba lanmadı ı takdirde de soru turma dü mektedir.

Tıpkı üniversite ö retim elemanlarında oldu u gibi; ö renciler içinde, herkes intihal oldu unu beyan ederek; soru turma açılmasını sa layabilece i gibi, yetkili amirler resen de soru turma açabilirler. Ayrıca ilgilinin, yani asıl hak sahibinin, bu konuya ili kin verdi i rıza da disiplin cezası verilmesini engellememektedir.

336 F SAUM, Üniversitelerde Fikir ve Sanat Eserleri ve Yolsuz ktibas, Ankara 2003, s. 14.

BE NC BÖLÜM ES NLENME

I. GENEL OLARAK

Gördü ümüz bir resimden, dinledi imiz bir müzikten veya izledi imiz bir filmden etkilenerek veya ilham alarak yeni bir eser yaratma fikrinin do ması olarak nitelendirebilece imiz esinlenme; hemen hemen her yaratım da bir parça bulunmaktadır. Çünkü ki iler yeni bir eseri yoktan var etmemektedirler. Do ada var olan her eyden ilham almak etkilenmek mümkündür.

Önemli olan, esinlenmenin fikir hırsızlı ı boyutuna ula mamasıdır. Her eser kültürel mirasa bir ekleme olmaktadır; dolayısıyla önceden var olan yaratımlardan etkilenerek, yeni bir eser meydana getirmek mümkündür ve yasaklanması söz konusu olamaz. Aksi halde hiçbir eserin kıyısından kö esinden bile di erine benzetmemeye çalı mak, yeni eser ortaya koymanın önüne geçmek olur.

öyle ki; ilim ve edebiyat eserleri içinde olan bir iirin veya bir romanın konusunun a k oldu unu dü ünelim. Genel itibariyle a k öyküleri; sevgililerin birbirini bulmasına, sevgililerin ayrılmasına veya yeniden birle mesine dayanan veyahut toplumsal engele dayalı olarak ortaya çıkan fikirsel ürünlerdir. Örne in Kerem ile Aslı, Romeo ve Juliet ve Yunan mitolojisindeki yabangülü imgesi; tam kavu acakları sırada sevgililerin ikisinin de ölmesi bakımından hep birbirine benzemektedirler.337 Ancak bunların birbirinden habersiz yazıldı ı da dü ünülürse, hiçbir zaman aralarında bir a ırma oldu u sonucuna varılamayacaktır. Nitekim Kerem ile Aslı’dan etkilenilerek yepyeni eserler yaratılmasını da engelleyecek bir durum yoktur.

Kısacası bir yaratıcının, ba ka bir kimsenin eserinden etkilenerek birebir onu kopya etmeden veya çalmadan yeni bir eser yaratması engellenemez ve yasaklanamaz.

Aksi yeni yaratımların önüne geçmek olur.

nceleme konumuz dâhilinde olan, esinlenme ve intihalin arasındaki farkları irdeleyebilmek için; öncelikle esinlenme terimini inceleyip; daha sonra benzer

337 YET K, s. 69.

kavramlarla arasındaki farklara de indikten sonra, gerek ulusal gerekse uluslararası hukuk uygulamalarına ve çe itli güncel örneklere yer verece iz. Son olarak da intihale ili kin yaptı ımız önceki açıklamalar kapsamında esinlenme ve intihal arasındaki farkları ortaya koyaca ız.

II. ES NLENME KAVRAMI

Esinlenme bir tür masum alıntı olarak dü ünülmektedir. Nitekim intihal gibi, bir fikir hırsızlı ı olmaktan ziyade; insanın do asında olan bir durum olarak de erlendirilebilir. Ki inin gördü ü bir tablodan etkilenmesi, dinledi i bir müzi in tınısının ilham vermesi eklinde tezahür edebilmektedir. Çünkü bir eser ne kadar ba ka eserlerden ba ımsız olursa olsun daha önceden meydana gelen eserlerden yararlanılarak olu turulmaktadır. Önemli olan yararlanılan esere olan ba lılık derecesidir.

Bu anlamda esinlenme eylemini daha önceden vücuda getirilmi bir eserden istifade suretiyle, yeni bir eser meydana getirmek; fakat olu turulan eserin, asıl eserden müstakil olması eklinde tarif etmek mümkündür. Müstakil olma teriminden, eserin hem biçimsel hem de içerik olarak bir bütünlük arz ederek; kendine has özellikleri barındırması olarak tanımlamak mümkündür.

Kısacası esinlenme; bir eserden yararlanmak suretiyle; istifade edilen eser ile arasında herhangi bir ba bulunmayan, müstakil olan ba ka bir eser meydana getirmektir.

Esinlenme kavramı Alman Hukuku’nda; “Ba ka bir eserin kullanılmasıyla meydana getirilmi bulunan ba ımsız bir eser, kullanılan eserin sahibinin onayı olmadan yayınlanabilir ve de erlendirilebilir.”338 eklinde yer bulmu tur. Ancak FSEK’te esinlenmeye ili kin bir hüküm bulunmamakla beraber; esinlenme FSEK’e aykırı bir kavram de ildir. Dolayısıyla esinlenen ki inin, asıl eser sahibinden izin almasını gerektirecek bir durum da yoktur. Çünkü esinlenen ki inin, orijinal esere bir gaspı olmadı ı gibi; zaten kendisi, orijinal bir eser meydana getirmektedir.

Hatta Tekinalp, esinlenme konusunu bu anlamda u ekilde örnekleyerek açıklamı tır; “Bir ressam, Attila lhan’ın ‘Pia’ iirinden esinlenerek ‘Pia’nın

338 Alman ESHK § 24 Nalen TEK NALP, s. 148.

ya murluklu, ‘ü ümü gözleri büyük büyük’ dizelerinin resmini yapabilir. Bunun için airden izin almasına gerek yoktur. Çünkü ‘Pia’ iiri, resme ne ekil ne de içerik olarak aktarılmı ; oradaki imgeler, ressamın yorumuna göre yansımı tır. Ba ka bir ressamın

‘Pia’ sı tamamen farklı olabilir” diyerek esinlenmeyi vurgulamı tır.339

III. ES NLENME KAVRAMI LE BENZER KAVRAMLARIN KAR ILA TIRILMASI

Esinlenme kavramına ili kin yaptı ımız açıklamadan sonra daha net olarak açıklayabilmek için; esinlenmenin, benzer kavramlarla kıyaslamasını yaparak; terimi, di er terimlerden daha kolay ayırt edilir hale getirece iz.