• Sonuç bulunamadı

3.6. Verilerin Çözümlenmesi

3.6.1. Nitel Verilerin Çözümlenmesi

Analiz, verideki çalışmaları içerir, onları organize eder, temel ünitelere ayırır, sentezler, diyazn etmek için araştırır, önemli olanın ne olduğu ve ne öğrenilmesi gerektiğini keşfeder ve diğerlerinden ne öğreneceğine karar verir (Bogdan ve Biklen, 1992:153).

Nitel verilerin çözümlenmesi için içerik analizine başvurulmuştur. İçerik analizinde temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Betimsel analizde özetlenen ve yorumlanan veriler, içerik analizinde daha derin bir işleme tabi tutulur. Böylece, betimsel bir yaklaşımla fark edilmeyen kavram ve temalar bu analiz sonucu keşfedilebilir. Bu amaçla toplanan verilerin önce

kavramsallaştırılması, daha sonra da ortaya çıkan kavramlara göre mantıklı bir biçimde organize edilmesi ve bu veriyi açıklayan temaların saptanması gerekir (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 227).

Başı ve sonu belirgin analitik bir ünite olması açısından, nitel verinin sayısallaştırılmasında önemli olan cümle, araştırmacının bir nitel veri setine ilişkin temalar ve kategoriler oluştururken kullanacağı en önemli araçtır. Bu süreçte araştırmacı, dokümandaki cümleleri özgün formunu bozmadan saptadığı tema veya kategoriler altına yerleştirebilir. Bu şekilde veriler yüzeysel de olsa, sınıflanmış ve kodlanmış olacaktır. Düz yazı veya günlük konuşma şeklinde olan ve belirli bir forma sahip olmayan ham veri, bu yolla yavaş yavaş daha anlamlı bir hâle gelecektir (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 246).

Kategori oluşturma, mülakatların ilk olarak okunmasıyla başlar, notlar alınır ve ilk veriler toplanır. Mülakatların yazıya dökülmüş hali okunurken sayfa kenarlarına notlar yazılır, dikkat edilecek yerler işaretlenir ve anlaşılmayan yerlere soru işaretleri konulur. Bu şekilde verilerde ilginç ve önemli olan yerler işaretlenmiş olur. Görüşmeler üzerinden tekrar geçildiğinde bu alınan notlar üzerinde durulur. Veri dökümleri yapıldıktan bir süre sonra tekrar alınan notlara bakılır ve bunların kategorilendirilmesi sağlanır. Kategori isimleri bir liste hâlinde yazılır ve listedeki isimler dikkate alınarak sayfalar ayrı yerlere konulur. Bu durumda hâlâ hangi kategorinin diğerinin altında olacağı bilinmemektedir. Çalışma sonucundaki verilere tekrar dönülür ve aynı yöntemle tekrar bir liste daha çıkartılır. İlk liste ile ikinci liste karşılaştırılır ve kategoriler oluşturulur (Merriam 1998: 181).

Araştırmamızdaki nitel verilerin çözümlenmesinde, kodlamaya dayalı içerik analizi yapılmıştır. Analiz esnasında, Kratwohl’ın (1998) “Kodlamada İzlenecek Adımlar” önerisi dikkate alınmıştır. Bunun için;

1. İlk izlenimlerin önemli olduğu, her okumada algının değişebileceği düşüncesiyle, ilk okuma esnasında önemli kısımların altları çizilmiş, notlar alınmıştır.

2. Okuma ve tekrar okuma yapılarak, okuma ayrıntılandırılmaya ve örnekler görülmeye çalışılmıştır. Okumalar esnasında tekrarlar ve ilişkilere bakılmış, bunlar not edilmiştir. Benzerliklerin ve zıtlıkların neler olduğu, nelerin önemli olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Daha sonra bunlardan kodları oluşturmak için yararlanılmıştır. 3. Alınan notlar çerçevesinde veriler tekrar okunmuş, benzerlikler aykırılıklar belirlenmiş, okuma esnasındaki düşünceler not edilmiştir.

4. Bu notlardan yola çıkılarak öğrencilerin düşüncelerini temsil eden kategoriler oluşturulmuştur.

5. Bu kategorilerle en basitten bilimsel ifadelere doğru ilerleyen bir tablo oluşturulmuştur.

6. Oluşturulan kategorilere göre veriler tekrar okunmuş ve tablo doldurulmuştur.

7. Tablo oluşturulduktan sonra veriler tekrar okunmuş ve tabloda benzer olan ifadeler seçilmiş ve bu ifadeler tek bir kategori altında birleştirilmiştir.

Bu aşamada, tablolar biri alan uzmanı iki araştırmacı tarafından incelenmiştir. İncelemeler esnasında alınan notlar ve yapılan tartışmalar neticesinde, bazı kategoriler tablodan çıkarılmış bazıları da birleştirilmiştir.

8. Daha sonra kategorilerle ilgili öğrenci ifadeleri belirlenmiştir.

9. Bu ifadeler içinden, kategorileri en iyi temsil eden öğrenci ifadeleri seçilmiş ve her kategorinin altında örnek olarak verilmiştir (Aktaran: Laçin Şimşek, 2007: 63-64).

Krathwohl (1998: 309) “Verileri ilk okumak için oturduğumuz zaman, zihnimizin açık ve temiz olması gerekir. Size önemli gelen yerleri tırnak içine almak ya da altını çizerek notlar almak önemlidir. Böylece ilk fikirlerinizi kayıt edebilecek ve verileri anlamlandırabileceksiniz. Analize derinlemesine indiğiniz zaman bu ilk fikirleriniz kullanışsız gelebilir. Ama bazı fikirleri de analiz boyunca aklınızda tutabilirsiniz. Buna ek olarak verilerden çıkardığınız ilk etkileri not etmekle, analizin bu basamağında notları incelerken tekrar eden ortak bağlantıları ve temaları araştırmaya başlayacaksınız.”

demiştir.

Schatzman ve Strauss (1973: 110), nitel araştırmada en önemli işlemin kendilerini karakterize eden belirgin şeyler, insanlar ve olayların keşfedilmesi olduğunu belirtmiştir. Araştırma boyunca devam eden bu işlemde analizi yapan en sonunda kendi “çünkü” ve “budur” larının ortaya çıktığı yere gelir, yani kategorileri adlandırır ve birbirleriyle bağlantı kurar.

Bulguların sunulması esnasında, rahat bir okuma sağlanması ve çok fazla kelime tekrarından kaçınılması amacıyla, tablolardaki dağılım anlatılırken, “öğrenci sayısı X bulunduğu sınıf düzeyi (örneğin; 5. sınıftan 14 öğrenci doğru cevap verdiyse, 14X5 şeklinde)” ve “öğrenci sayısı X bulunduğu okulun baş harfi (örneğin B İÖO'dan 9 öğrenci cevap verdiyse; 9XB)” şeklinde bir sembolleştirme yoluna gidilmiştir. Bulunduğu okul tanımlanırken ise A İÖO için “A”, B İÖO için “B” simgesi kullanılmıştır.

Her bir kategoriyle ilişkili örneği verirken ise, ifadenin kime ait olduğunu ve öğrencinin hangi okul ve sınıfta olduğunu belirtmek amacıyla “İsim (Okul-Sınıf)” [örneğin Şenol (A8) gibi] şeklinde bir sembolleştirme yapılmıştır. İfadeler verilirken insanla uğraşmamız ve konumuzu çocukların oluşturması sebebiyle öğrencileri rakamlarla kodlamak yerine isimlerle tanımlamak tercih edilmiştir. Bu yüzden, ifadeleri veren öğrencilerin ve okulların isimleri, etik kuralları sağlaması açısından, kullanılmamış, onun yerine her öğrenci için farklı bir isim verilmiştir.

İfadeler için araştırmacı tarafından sorular parantez içerisinde ve italic olarak verilmiştir. Öğrenci, düşüncesinin nedenini açıklarken, bir süre konuşmamışsa, bu durum yan yana noktalar (…) ile temsil edilmiştir. Öğrenci açıklamasında konu ile ilgili olmayan açıklamalarda bulunmuş ise ifade alınmamış, ifadenin yeri […] şeklinde gösterilmiştir1.

1 Yukarıda yazılı olan gösterimleri, Canan Laçin Şimşek 2007 yılında yapmış olduğu “İlköğretim Öğrencilerinin Temel Fen Kavramlarıyla İlgili Düşünceleri” adlı Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde kabul edilen yayınlanmamış doktora tezinde kullanmıştır. Araştırmacının bu gösterimleri kullanmasında Canan Laçin Şimşek’in doktora tezi etkileyici olmuştur.