• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.6. Finansal Raporlardan Sürdürülebilirlik Raporlarına

2.6.3. Neden Sürdürülebilir Raporlama?

Sayıları günden güne artan pek çok Ģirket faaliyetlerinin sürdürülebilir olması için çeĢitli uğraĢlar vermektedir. Bu hedef doğrultusunda stratejilerini

geliĢtirmeye gayret göstermekte ve Ģirket kültürüne bu bakıĢ açısını kazandırmaya çalıĢmaktadır.

ġirketlerin faaliyetlerinin paydaĢlar üzerindeki bu denli yoğun etkileri sebebiyle tüm topluma karĢı sorumlu tutulmaları gerektiğine yönelik fikirler giderek önem kazanır hale gelmektedir. Dahası, faaliyetlerde Ģeffaflığın artması yönündeki paydaĢ baskıları ve Ģirketlerden sürdürülebilirliğe karĢı daha duyarlı davranıĢlar sergilemeleri gerektiğine (Özkol vd., 2005: 138) yönelik istekler karĢısında birçok Ģirketin sürdürülebilirlik raporlamasına önem verdiği açıkça anlaĢılmaktadır (Aras ve Crowther, 2009: 283).

ġirketlerin daha uzun vadeli büyüme ve karlılığa eriĢebilmesi, sürdürülebilirlik kavramını kurumsal düzeyde ne derece anlamlandırdıkları ile yakın bir iliĢki sergilemektedir. Ancak, sürdürülebilirliğe yönelik bu beklentilerin yalnızca Ģirketler tarafından anlaĢılması ne yazık ki tek baĢına bir anlam ifade etmemektedir. Bu anlamda, sürdürülebilir stratejilerin gerekliliği ve mevcut ekonomik düzenin mutlaka sürdürülebilir bir hal alması zorunluluğu sadece Ģirketler değil aynı zamanda yatırımcılar ve diğer paydaĢlar tarafından da anlaĢılmak zorunda kalmaktadır.

ĠĢte bu noktada sürdürülebilirlik raporları Ģirketler adına daha sürdürülebilir faaliyetlerde bulunmanın kılavuzu olmaktadır. Çünkü Ģirketlerin sürdürülebilirlik uygulamalarına ya da yatırımlarına yönelik fikirleri küresel ölçekte dikkat çekmektedir. Buna ilaveten kurumsal yönetiĢim, çevresel ve sosyal konuların önemli olduğuna yönelik toplumsal düĢünceler de günden güne geliĢmektedir (US SIF, 2016a: 59). Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde Ģirketlerin daha sürdürülebilir olması için hedef ve strateji belirlemeleri, sürdürülebilirlik performanslarının sürekli izlenmesi gerektiği açıkça belli olmaktadır. Performansın sadece izlenmesi yeterli olmamaktadır. Bunun yanında, sosyal, çevresel ve ekonomik faaliyetlerin yol açtığı etkilerin daha olumlu yönlerde geliĢimine katkı sunulması gerekmektedir. ĠĢte raporlar bu süreci Ģirketler adına kolaylaĢtırmakta ve paydaĢlarla etkileĢim sağlamaktadır.

Bilindiği gibi, bir Ģirketin amaçlarını onun paydaĢ grubu belirlemektedir. Bu kitle, farklı ekonomik, ekolojik ve sosyal çıkarları ya da hedefleri olan bir kitle olduğundan Ģirketten bu konularla ilgili bilgi istemektedirler. Sonuç olarak, Ģirketler sürdürülebilirlik çerçevesinde uygulamalarının yol açtığı ekonomik,

ekolojik ve sosyal etkilerini sadece yönetmekle kalmamaktadır. Aynı zamanda paydaĢlara sürdürülebilirlikle ilgili konularla ilgili nasıl bir harita izledikleri ve eğer varsa sorunlarla nasıl mücadele ettikleri hakkında bilgi vermektedirler. Bu durum, bilgi yaratma sürecinde paydaĢlarla etkili diyalog halinde bulunmayı gerektirmektedir. Çünkü paydaĢların beklentileri doğrultusunda bilgi akıĢları raporlama sayesinde düzenlenmektedir (Herzig ve Schaltegger, 2006: 302).

Sürdürülebilirlik raporlarının Ģirketlere sağladığı katkıları Schaltegger ve Burritt (2005; 201-206);

 Kurum itibarını ve marka değerini artırması,

 Sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ilgili genel performansın göstergesi olduğundan rekabet açısından üstünlük kazandırması,

 ġirket faaliyetleri sebebiyle yaratılan sosyal ve çevresel etkilerin bir anlamda yasal hale getirilmesi,

 Söz konusu etkiler nedeniyle açığa çıkacak zararlara karĢı iĢletme riskinin azaltılması (çocuk iĢçi çalıĢtırmak, iĢ sağlığı ve güvenliği, hava ve su kirliliği vb.)

 ġirket faaliyetleri ile ilgili olarak paydaĢlara karĢı Ģeffaflığın ve hesap verebilirliğin daha etkin yollarla sağlanması,

 Muhasebe sistemlerini çevresel ve sosyal yönden geliĢtirerek bu anlamda bir maliyet tasarrufu sağlanması,

 Sürdürülebilir uygulamaları destekleyen yatırımcılarla buluĢturarak Ģirketlere yeni yatırım fırsatları sunması,

 Sürdürülebilirlik sorunlarıyla baĢa çıkma yöntemleri ve bunların raporlanması ile yenilikçi iĢ teknikleri yaratma fırsatlarının oluĢması,

 Tercih edilebilirliği sağlayarak Ģirket değerini artırması,

 Ekonomik ve sosyal geliĢmenin itici gücü olarak Ģirketlerin rolünü vurgulaması,

 Konuyla ilgili olarak Ģirket bünyesinde kontrol süreçlerinin kurulması ve desteklenmesi,

Bununla birlikte, yukarıda bahsedilen etkiler sürdürülebilirlik raporlarında somut hale dönüĢtürülerek kullanıcının bilgisine sunulduğu için Ģirketin sürdürülebilirlik stratejisi paydaĢlarca daha net anlaĢılmaktadır. Böylece paydaĢlar Ģirket bilgilerini daha basit bir Ģekilde anlayabilme imkanına sahip olmaktadır. Raporların Ģirketlerce hazırlanmasının yanında, raporlardaki bilgilerin eriĢilebilir ve karĢılaĢtırılabilir olması da paydaĢların bilinçli kararlar vermelerinde önemli bir rol oynamaktadır (GRI G4, 2016: 3).

Herzig ve Schaltegger (2006: 303), Ģirketlerin özellikle temel faaliyvdanlarının dıĢındaki sosyal ve çevresel projelerde raporlama yaparak itibar artırabileceğinden bahsetmektedir. Onlara göre sürdürülebilirlik konularında daha sistematik ve ciddi yaklaĢımlar göstermek Ģirketin itibarını artırıcı yönde sonuçlar doğurmaktadır. Artan itibar aynı zamanda Ģirketin marka değerinin ve dolayısıyla ticari baĢarının artmasına katkıda bulunmaktadır.

Skouloudis ve Evangelinos‟e (2009: 43) göre, sürdürülebilirlik raporları Ģirketin paydaĢlarına karĢı Ģeffaflığını geliĢtirmekte ve kurumsal itibarını artırmaktadır. Bunun sonucunda, Ģirketler ekonomik sistem içerisinde “çalışma

lisansını” korumaya devam etmektedir. Yani bu tür Ģirketler geleceğe iliĢkin

koĢulları düĢünerek hareket ettikleri için toplum nezdinde takdir görüp, piyasada iĢ yapmaya devam edebilmektedir.

Sürdürülebilir faaliyetlerin raporlanması Ģirketin bu konudaki hassasiyetinin bir göstergesi olmaktadır. Örneğin iĢ güvenliği, çalıĢma saatleri ve koĢulları gibi konularla ilgili olarak iç kontrol süreçlerinin kurulmasının ve bu süreçlerin desteklenmesinin Ģirketin paydaĢ grubuna dahil olan personel açısından olumlu karĢılanması beklenmektedir. Bunun neticesinde de sürdürülebilirlik konularına yönelik olarak personelin daha ciddi emek vermesi sağlanabilmektedir. Dolayısıyla sürdürülebilirlik raporlama süreci, bunun gibi birtakım iç süreçleri destekleyerek çalıĢan motivasyonu artırabilmektedir (Herzig ve Schaltegger, 2006: 304).

Aslında, sürdürülebilirlik raporlarına verilen önemin büyüklüğünü ġekil 2.17.‟den gözlemlemek mümkün olmaktadır.

Kaynak: CorporateRegister, 2017

ġekil 2.17. Yıllar Ġtibariyle Sürdürülebilirlik Raporu Sayısı

2011-2015 yılları arasında dünya genelinde çeĢitli sektörlerde faaliyet gösteren özel ve kamu Ģirketleri tarafından yayımlanan sürdürülebilirlik raporu sayısında artıĢlar yaĢanmakta olduğu görülmektedir. Rapor sayısındaki artıĢ trendi daha fazla miktarda sürdürülebilir yatırım için de umut ıĢığı olmaktadır. Bütün bu geliĢmeler bir yandan sürdürülebilirlik raporlarının tercih edilirliğindeki artıĢı göstermekte diğer yandan da paydaĢların bu konuya verdiği önemi sergilemektedir.

Sonuçta, sürdürülebilirlik raporları Ģirketler açısından önem verilmesi gereken bir konu olarak karĢımıza çıkmaktadır. Raporların sadece paydaĢlarla iletiĢimi sağlamak değil, Ģirketin uzun vadeli hedeflerinin gerçekleĢtirilmesinde yardımcı bir araç olarak görülmesi gerekmektedir. Sistematik bir raporlama süreci neticesinde paydaĢların ihtiyaç duyduğu veriler söz konusu raporlar aracılığıyla kullanıcılara ulaĢtırılmaktadır. Bu iĢleyiĢin sağlıklı bir Ģekilde sürdürülmesi önem taĢımaktadır. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik raporlarından beklenen yararları sağlamak için hem bilgi yönetimi ve muhasebe hem de stratejik yönetim ile entegre bir Ģekilde tasarlanmıĢ yaklaĢımlar sergilemek gerekmektedir.