• Sonuç bulunamadı

6. NEBİLERİN LİSANI

1.7. Nebilere İtaat

Hakim olan Allah'ın, çeşitli hikmetlerden dolayı, her bakımdan zayıf ve sınırlı olan insanlara gönderdiği nebilere karşı, elbette insanların da amel, itikat ve ahlaki açılardan sorumlulukları vardır. Bu minvalden olarak Zemahşeri’ye göre nebinin emrine gönülden itaat imanı artırır, mükafata vesile olur.505

Bilindiği üzere kişiler, arkadaş ve sevdiklerinin fiillerini taklide meyillidir. Bu fiillerde bir kötülük gördüğünde ise o kişi ve fiili temize çıkarmaya çalışır. Bu sebeplerden olsa gerek Zemahşeri de kişilerin ahlaki olgunluk ve kalbi meyillerini ıslah için sevgi konusuna değinir. Zemahşeri’ye göre kul, herkesten daha fazla Allah resulünü sevmedikçe iman etmiş sayılmaz.506 İstisnasız herkesten çok, nebi sevilmelidir çünkü nebi, müminler için dünya ve ahiret işlerinden daha evladır, yakındır, önce gelir. Hz. Peygamber’in hakkı ve hükmü, ona duyulacak şefkat, Müslümanlar için kayıtsız, mutlak olarak her şeyin üzerindedir. Müslümanlar savaş vb. durumlarda canlarını ona feda ederler.507 Allah ve resulünü kalben sevmek ve onlara yakınlaşmak, taat ve salih amelledir.508 Bu taat ve ihlasa göre mükafat vardır. Kalpler Allah ve resulüne itaat ederek arınır, iyileşir. Nebinin nübüvveti tasdik edilmesine rağmen, ganimet taksimi gibi fiili durumlarda nebiye itaat edilmezse, bu tasdikin bir anlamı kalmaz. İman etmedikleri için dinlemeyenler,

502 Zemahşeri, Keşşaf, 1101. Fetret nebinin tesirinin zayıflaması ve izlerinin silinmesidir. Bu dönemde

ihtilaflar çıkar. Maturidi, Te’vilatü’l-Kuran, IV, 198.

503 Zemahşeri, Minhac, 21; Zemahşeri, Keşşaf, 310.

504 Zemahşeri, Keşşaf, 324. Absi: Lütuf ve ihsan olarak gönderilen veya verilen nimetlere karşılık iman

etmeleri beklenilen. Aynı yer. kasas 28/46 ayetinin tefsirinde beş yüz elli yıl olarak geçer. Zemahşeri, Keşşaf, 991.

505 Bk. Nisa 4/64.

506 Zemahşeri, Keşşaf, 277. Hz. Peygamber’den sonra Ali, Fatıma ve oğulları sevilmeli. Ali Muhammed

sevgisi üzerine ölen şehittir. Ehli beyte zulmeden ve nebiye sülalesi konusunda zulmedene cennet haramdır. Zemahşeri, Keşşaf, 1227. Allah ve resulüne eziyet edenler dünya ve ahirette lanetlenmiştir. Bu kişiler şu üç gruptur. 1. Nübüvveti inkar eden, şeriata muhalif olan ve küfür ve günahları işleyenler. 2. Allah cimridir diyen Yahudiler, üçtür diyen Hristiyanlar, ortağı ve kızları var diyen müşrikler. 3. Allahın isim ve sıfatlarında ilhad edenler. Zemahşeri, Keşşaf, 1071.

507 Zemahşeri, Keşşaf, 1050. 508 Zemahşeri, Keşşaf, 1228.

64

dinlemedikleri halde işittik diyenler gibi olunur.509 Kitap ve hikmeti getiren ve önceki kitapları doğrulayan resullere yardım etmek ve onları tasdik etmek bu yüzden farzdır.510Ayette de ‘Kim Allah'a ve Peygamberine baş kaldırır ve yasalarını aşarsa, onu,

temelli kalacağı cehenneme sokar.’511 olarak geçer. Denilebilir ki Zemahşeri’ye göre nebinin tebyin, teşri, takyit, haram-helal koyma, -mütevatir hadisle- nesh etme vb. yetki ve sorumlulukları vardır.512 Nitekim ayette şöyle geçer: ‘O iyiliği emreder ve kötülükten

alıkoyar, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılar, sırtlarından ağır yüklerini, indirir. Ona iman eden, saygı gösteren, yardımcı olan ve onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler kurtulmuştur.’513

Zemahşeri’ye göre nebiler, Allah’a rağmen herhangi bir şey emredemez,514 sadece Allah’ın emrettiğini emreder, nehyettiğini de yasaklar. Bu yüzden nebiye itaat Allah’a itaat515 olduğundan, Allah resulüne yüz çevrilmez, muhalefet edilmez.516 Nebiler görevi Allah’tan aldılar, kendilerine tabi olunmaları için gönderildiler.517 Allah ve resulü, bir şeye hükmettiğinde, müminlerin tercih ve görüşlerini bu hükme tabi kılması, uyarlaması gerekir, ona aykırı olunamaz.518 Müminler nefislerine değil, her şeyde peygambere tabi olurlar çünkü onun davet ettiği her şey, dünya ve ahirette zafere ermek için bir irşattır, yasaklamaları ise müminlerin şekavete ve ateş azabına düşmemesi içindir.519 Müminler, Allah’ın ayetlerine ciddiyetle sarılıp bunların hükümleriyle gereğince amel etmezse, ayet ve hükümleri hiçe saymış, oyun ve eğlence unsuru olarak alay etmiş olur.520

Zemahşeri’ye göre nebilerin verdikleri hükümlere ümmeti uymak zorundadır çünkü onlar bağlayıcıdır, yerine getirilmediğinde vebale girilir. Bu yüzden çok soru sormak, özellikle Kuran nazil olurken sormak hoş karşılanmamıştır çünkü çok ve geniş hükümlerin konmasına sebep olur. Nitekim ‘Hac her sene mi’ diye sorana Hz. Peygamber tepki göstermiş ve ‘Her sene deseydim buna güç yetiremezdin ve terk ettiğin için küfre girerdin, konuşmadıkça beni kendi halime terk edin. Önceki ümmetlerin helak sebebi çok sormaları,

509 Zemahşeri, Keşşaf, 473. 510 Zemahşeri, Keşşaf, 197.

511 Nisa 4/14. Nebiye itaat hakkında bk. Nisa 4/13, 65, 80, Aliimran 3/32, Yasin 36/21.

512 Bk. Maide 5/67, Kıyame 75/15, Nahl 16/44; ayrıca bk. Adam, Bazı Kelam Problemleri, 201. 513 Araf 7/157.

514 Zemahşeri, Keşşaf, 196.

515 Zemahşeri, Keşşaf, 281; Araf 7/157-158. 516 Zemahşeri, Keşşaf, 472-473.

517 Zemahşeri, Keşşaf, 275. 518 Zemahşeri, Keşşaf, 1060. 519 Zemahşeri, Keşşaf, 1050. 520 Zemahşeri, Keşşaf, 144.

65

sonrasında ise resullerine muhalefet etmeleridir. Siz sadece, gücünüz yettiğince emrettiklerimi yapın, nehyettiklerimden sakının’ demiştir.521

Müminler, kendi aralarında çıkan anlaşmazlıklarda, resulün verdiği hükme içlerinde sıkıntı, huzursuzluk, tedirginlik, bunalım, kuşku, bahane, şüphe ve kararsızlık olmaksızın rıza ile teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. Hz. Peygamber’in hükmünü beğenmeyip töhmet altında bırakmak müminlere yakışmaz.522 Nebinin yanında, acı gerçek ve mutlak adaletten başka bir şey olmadığı için, hakkın kendisine ağır geldiği kimse, hasmının lehine hükmedilir diye nebinin huzurunda mahkemeleşmekten kaçınır. Bu gibileri, peygamberin durumunu bildikleri için nebinin, kendilerine haksızlık edeceğinden korkmaz; ancak kendileri zalim olduğundan, aleyhlerine çıkacak davalarda hak sahibine zulmetmek ve hakkı bile bile inkar etmek ister.523 Yani peygamberin hükümlerine rıza göstermemek, emirlerini yerine getirmemek, hakkı inkar ile eş değer görülmüştür. Nasıl ki insan, sorularla kendini bağlar, öyle de fiilleriyle hayrı veya şerri celbeder. Mesela, Uhud savaşında Hz. Peygamber’in etrafını boş bırakarak savunmasız hale getirmelerinden dolayı Ashaba topukları üzerinde geri dönme, yani irtidat gibi ağır bir ithamda bulunulmuştur.524 Denilmek istenilmiştir ki ‘Bu savaşta başınıza gelenlerin sebepleri de sizlersiniz, Medine’den çıkmayı siz istediniz, okçular tepesini siz terk ettiniz.’525 Demek ki nebiye itaat ve isyan, hayır veya şerle neticeleniyor.

‘Peygamberin duasını, çağrısını, kendinizinkiyle bir tutmayın. Allah, sıvışıp

gidenleri bilir’526 ve ‘Allah'ı ve peygamberini incitenlere, Allah dünyada da ahirette de

lanet eder.’527 Ayetleri mucibince Zemahşeri, nebilere gösterilmesi gereken adabı muaşereti şöylece izah eder: Hz. Peygamber’in ismi, bir mecliste ilk anıldığında salavat getirmek vaciptir.528 Resullerin, insanların kendisi ile tartışmaya girmesine imkan vermemesi ve muterizlerin sözleri üzerinde çok durmaması gerektiği gibi, insanların da bilgi sahibi olmadıkları dini konularda, Hz. Peygamber ile tartışmaması gerekir. Nebi, anlaşmazlık olmasın diye çabalasa da, münkirler ısrarla tartışmaya devam eder ve hakka yanaşmazsa, çirkin amellerini ve bunların cezasını en iyi bilenin Allah olduğunu 521 Zemahşeri, Keşşaf, 357. 522 Zemahşeri, Keşşaf, 276. 523 Zemahşeri, Keşşaf, 897. 524 Zemahşeri, Keşşaf, 219. 525 Zemahşeri, Keşşaf, 228. 526 Nur 24/63.

527 Ahzap 33/57. Aliimran 3/79’a göre nebileri incitmenin bahanesi olamaz. Çünkü onlar masumdur,

incitilmeyi hak edecek fiil yapmaktan korunmuşlardır. Maturidi, Te’vilatü’l-Kuran, II, 384.

66 söyleyerek nebinin onları başından savması gerekir.529

Zemahşeri’ye göre adabı muaşerette diğer emirler şöyledir. Peygamber, herhangi bir iş için sizi çağırırsa, izin vermedikçe onun yanından ayrılmayın; onun çağırmasını birbirinizi çağırmanızla kıyaslamayın. Ebeveynlerin koyduğu adlarla birbirinizi çağırdığınız gibi ‘Ey Muhammed’ demeyin, saygı ve tevazuuyla ‘Ey Allah’ın Resulü’ deyin.530 Nebinin evine davetsiz girmeyin, girdiğinizde lafa dalmayın.531 Nebiye saygı, sevgi ve itaatin, kişinin ve toplumun gelişimine olumlu veya olumsuz katkısını siyer ve tefsir kitaplarında görmek mümkündür.